4 Nisan 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

4 Nisan 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Dünyanın en büyük posta vapuru yapılıyor Yeni vapurun hacmi 86 bin tondur. Süratinin saatte 30 mili bulacağı ümid ediliyor Tunusta halkın siyasi düşüncesini serpuşuna İngülizler dünyanın en büyük posta Yapurunu yapmağa başlamışlardır. Vapurun hacmi 86 bin ton olacaktır. Şimdiki halde dünyanın en büyük va» Puru Normandi'dir ve hacmi 83,423 tondur. Bundan sonra Kuin Mary ge Mir ki bunun hacmi 81,235 tondur. Yeni vapur Gilaskovda John Brown tezgâhlarında yapılmaktadır. Şimdi- tir. Vapurdan 552 diye bahsedilmek- tedir, Fakat inşası bitince Kuin El- —— adı verileceği muhakkak gibi- ir, Yeni vapurun uzunluğu 310, ge hişliği 39 metre olacaktır, Kulin Mary nin de genişliği bu kadardır. Norman- di, data büyük olduğu halde genişliği 36 metre 40 santimetredir. Kuin Elizabet diğer iki vapurdan daha âz yüksek Olacaktır. Buna Se bep havanın mukavemetini azaltmak, Cu suretle sürati artırmaktır. Vapu- Yun iki bacası olacaktır. Bacaların Yüksekliği 13 metreyi bulacaktır. Kuin Mary'nin teknesi zırhlılar gibi Yapılmıştır. Yeni vapurunki yarış ka“ Viyanada oturan bayan Amelia Tuzenbaher 72 yaşındadır. Bu ka- #ımcağız hayretlen ağa bir karış “igik kalmış, Bayan Amelia hastalanıyor, bir | hafta yatağından kalkmıyor. Bir hafta sonra pencereden bakıyro, 72 Yıl oturduğu Viyanayı, Viyanasmı tanıyamıyor, Gördüklerine inanamı- yor. Hemen giyinen ihtiyar kadın 50- kağa fırlıyor, kırk yıldanberi ekmek | Aldığı fırma gidiyor, Fırıncının Çıra- En çok evlenilen diyarlar | Güney Afrikada her sene 1000 ki- | $ide 10 kişi, Almanyada 10 kişi, Ame- | Tikada, Danimarkada 9 kişi, İngilte- 16, Japonya, Çekoslovakyada, 8 kişi; Arjanlinde, Belçikada, Avusturyada, Fransada, Hollandada, İtalyada, İs- Viçrede 7 kişi; İspanyada, Urguayda 8 kişi; Irlandada 5 kişi; Kolumbiya- da 4 kişi, Tamaikte 8 kişi evlenir, ,, Avusturya Almanya olduğu için Almanyada her sene 1000 kişide 17 kişi erleneektir, Tren gürültüsü duyulmıyacak ! Vagon tekerlekleri, bir raydan öbür Yaya geçerken gürültü eder; tren yol &lirken, yolcuların kulaklarında hep Muttarid, bu yeknasak gürültü var- dir. Trenden indikten sonra da insa pin başı bir müddet uğuldar. Tren yolculuğunu arttıran bu gürültüdür. “Büyük bir şimendifer kumpanyast, Mn $es aksettirmiyen vagonlar yap- üzeredir. Bu vagonlarda seya- hat edenler, tren bim kilometre hızla yol aldığı su rada sesle ko- Musabilecek! ii ler, rayların boylarını uzatıyorlar, iltisak noktalarını azal- uyorlar ve iki rayı birbirlerine kay- malarak birleştiriyorlar. Bugünkü rayların uzunluğu DUA 14 metredir, Gürültü çıkarmıyacak pin uzunluğu 80 metre olacak- ö Aynı Geçen gün ayni günde Romada Hariciye Nazırı Bay Galeaz20 Ciano'- nun, Londrada da Bay Nevil Çember- rin senel devriyeleri kutlandı. Yugoslavyada bir tren kazası oldu 6 ölü 18 yaralı var 1 Mik vapura 552 diye numara varilmiş- Işin farkında olmıyan i Belgrad 3 (A.A.) — Bu gece Bel Saraybosna treni bir inhidam mi Sinde raylar üzerine dökülen taş yığı- Muna çarpmış ve lokomotif ile üç ve- gori yoldan çıkmıştır. Şimdiye kadar enkaz altından 6 ölü «Ve 18 ağır yaralı çıkarılmıştır. yatları gibi olacaktır. Vapurun maki- nelerinin kuvveti 200 bin beygir ola- caktır. Normandi'nin 160 bin beygir- dir. 24 kazan yerine 3 büyük kazan konacaktır. “Tekne hemen hemen bitmiş gibidir. Emniyet noktası düşünülerek içiçe iki tekne konmuştur. Bu suretle âde- t& iki vapur yapılmış gibidir. Yeni vapurda bilhassa sürate ©hemmiyet (verilmiştir. oVapurun 30 milden yukarı gideceği muhak- kaktır. 34, 35 mili bulması muhtemel- dir. Bu suretle mavi kordelâ Norman- diden alınacaktır. Kuin Elizabette 14 güverte buluna” caktır, Biri spora, biri güneş banyo- Suna, biri sandallara mahsustur, Di- ğer güverteler kapalıdır ve gezinti içindir. Vapurda büyük bir çarşı, yüz- me havuzları da bulunacaktır. Vapur 940 senesinde bitecek ve tahminen 45 milyon 'Türk lirasına mal olacaktır, Vapurun inşası, muh- telif şubelerde çalışan 200 bin işçiye iş temin etmektedir. kadın z Zi da koluna Nazi haçını bağlamı. — Oğlum diyor, sana ayıp değil ml miuhalif hareket ediyorsun?.. Çıkar kolundan © haçı!., Bu sözleri duyan fırıncının çırağı da hayret ediyor: — Bayan Amelia, rüya mı görü- yorsun?... Bir uyuyor muydunuz? Olabilir. Amma Hitler uyumuyordu; bir haftada Viyanayı Alman şehri yaptır. Bayan Amella'nın ağzı hâlâ hay- retlen bir karış açık duruyor!. Kral Faruk'un aşuresi Mısırın genç kralı Faruk, veliahd prens Mehmed Aliye orijinal bir he- diye verdi, Prens Mehmed Ali kâşanesinde Mı- sırın yüksek ricaline bir ziyafet veri- yordu. Yemek sona ererken, saraydan aşü re geldi, Kral prensin misafirlerine ikram etmişti. Kepçelerle aşure tabak- lara dağıldı. Her misafir kaşığında bir iki tane altın lira buldu. Bunlar yeni basılan kral Faruğun altınlarıydı, Orta çağlarda Araplar taltif ve zen- gin etmek istediklerine aşure gönde- rirler ve aşureye mücevher atarlardı. Kral Faruk eski bir ananeyi ihya etli. Amerikada otomobil kazaları Amerikanın küçük bir şehri olan Stok - on - Trent şehri belediye mec- lisi bir toplantısında, otomobil kaza- larının her sene arttığını konuştu ve yollara şu lâvhayı asmağa karar verdi: «1937 de, şehrimizin yollarında oto- mobil kazasından 8 kişi öldü.» Bu toplantıda bir de statistik görül dü. Bu statistiğe nazaran Amerika. da senede 1,817,000 kişi otomobil ka- zasında ölmüştür, Bir milyon üç yüz on yedi bin ölül.. Napolyon ordusu 19 sene hârbetti ve ancak 635,009 vefiyat verdi!... günde doğanlar Bu iki at ayni ayın, ayni gününde doğmuşlar, amma ayni senede değil. İtalya Hariciye Nazırı otuz beş yaşın- da, Çemberlayn ise 72. Sovyet Rusyada bir tevkif Brüksel 3 (AA.) — «Yirminci Asır gazetesi, Belçika komünist par tisi eski kâtibi B. Hanri Döbök'ün karısı ile çocuğunun bnudan bir ay evvel Moskovada tevkif edildiklerini haber vermektedir. B. Döbök'ün karısı aslen yahudi İ plan bir Rus kadınıdır, bakarak anlamak kabildir Bir kaç gün evvel Paristen gelen telgraflar Tunusta bir kaynaşma ol- duğunu, Düstur fırkanın bir beyan- name neşrettiğini bildiriyordu. Fırka beyannamesinde Tunustaki Idare şek- Mine itiraz ederek Fransanın bir gün en sıkışık zamanında Tunusu yanın- da görmezse şaşmamsı lâzım geldi- ğini söylemektedir. 'Tunustaki kaynaşma yeni bir şey değildir. Umumi harpten sonra baş- lamıştır, Fakat en ziyade 930 senesin- den sonra şiddetlenmiştir. Bir aralık kanlı hadiseler olmuş, * fakat almun tedhirler üzerine sükünet temin edil mişti, Maamatih bu sükünet daha zi- yade zahiri idi. Hoşnutsuzluk için için devam ediyordu. Kül altındaki ateş son günlerde yeniden meydana çık- mıştır. Tunus Afrikanın şimalinde Cezayir ile Trablusgarp arasında zengin bir memlekettir. Nüfusu fki buçuk mil- yona yakındır. Madeni servetinden başka mahsulâtı çok bereketlidir. Bu- rada bilhassa bağcılık, şarapçılık, zey» tinyağcılık ve hububat yetiştirmek çok ileri gitmiştir.” Tunus bir zamanlar müstakil bir hükümetti, 1881 de Fransa bu hükü- meti himayesi altina aldı. Tunusta bir bey olmakla beraber bütün idars Fransızların elindedir. Harpten sonra | genç nesil bu vaziyetten hoşnulsuz- luk göstermeğe başlamış, milliyetçi- ler bir araya gelerek teşkilât yapmış- lardı, Fakat eski fikirliler <nemize lâzım! > diyerek bu cereyana karışmı- yor, hattâ milliyetçilerin faaliyetini iyi görmüyorlardı. Tunusta halkın hangi sınıfa men- sup olduğunu anlamak pek kolaydır. Eski fikirliler, koyu muhafazakârlar kısa Tunus fesi üzerine büyük sarık sararlar, Orta halkın başında kalın uzun püsküllü kısa fes vardır. 'Terak- kiperverler ve gençler Mısırkâri uzun fes giyerler. Bunların arasında şapka giyenler de çoğalıyor. 929 da dünya buhranı başgüster- dikten sonra 'Tunusta hoşnutsuzluk şiddetlendi, bunun neticesi olarak milliyetperverler kuvvetlenmeğe baş- ladılar. 930 senesinde Düsturcuların azası 3000 iken 2 sene içinde bu mik- Tunusun vaziyetini gösterir harita Tunustaki kaynaşma ve milliyetçilik cereyanı son günlerde şiddetlenmiştir Düstur fırkasının âzası 930 da 3000 iken 932 de 200 bin oldu. Bugün yarım milyonu buldu tar 200 bin oldu. Bugün yarım mil yonu bulmuştur. 'Tunuslular çok mutedil adamlar- dır. Buna rağmen kaynaşmanın art- ması iktisadi vaziyetten ileri gelmiş- tir, 930 senesinden sonra zeytin, z8Y- tinyağı, buğday flatleri çok düşmüş- tür. 929 da zeytinyağının kentali 950 frankken 935 de 300 frank olmuştur. Buğday fiati de hemen bu nisbette düşmüştür. Şarap mahsulüne gelince, ihracat hemen kâmilen durmuştur, 'Tunusta şarap pek az sarfedilir. Şa- raplar, hemen kâmilen Fransaya gön derilirdi. Fransa Tunustan gelecek şarapları kontenjana tâbi tutmuştur. 'Bu yüzden sevkiyat durmuş, şaraplar satılamamağa başlamıştır. Bu vaziyetin neticesi olarak vari- dat azalmıştır. Halbuki masraf müte- madiyen artmıştır. Bütçe harpten ev- vel 45 milyon frankken 932 de 800 milyon frangı bulmuştur, Vergiler çok arttırılmış, halk büyük bir sefalete düşmüştür, Bir zamanlar yerli kadın- ların göğüsleri altın dolu idi, bunlar- dan eser kalmamıştır. Tarlada çalışan» lara günde $ frank veriliyor. Şehirde aylık kazanç 300 - 500 frank arasın- dadır. Halbuki memurlar Fransada- ki gibi, yani çok bol maaş ve üçte bir de zam alıyorlar, Halk en ziyade buna kızıyor ve diyor ki; — Tunus Akdeniz sahilinde havası ve suyu mükemmel bir yerdir. Iklım itibarile Nis'e benzer. Fransaya da pek yakındır. Neden memurlara hem bol maaş, hem de Fransa harici diye üçte bir zam veriliyor. Bu para bizim cebimizden çıkıyor. if Tunüsluları kızdıran bir nokta da şudur: Cezayir ve 'Tunus Fransadan başka yerden hiç bir şey alamaz, buna mukabil Fransa» ya her şeyini gönderemez... Bu âdeta bir taraflı bir gümrük birliğidir. 'Tu- nus 933de Fransaya 373 milyon franklık mal sattığı halde 942 milyon franklık mal almıştır. Son senelerde Tunusta İtalyan propagandası da şiddetlenmiştir. Bu memlekette 100 bin İtalyan vardır. Bir zamanlar bunların büyük teşki. lâ yoktu. Trablus harbinde İtal. yanların uğradığı güçlükler İtalyanın nüfuzunu azaltmıştı. Faşistler iş başı- na geldikten sonra kuvvetli teşkilât yapıldı. Mektepler, bankalar açıldı Gazeteler neşriyata başladı. Bu suret- le halk arasında İtalya lehinde pro- paganda yapılmağa başladı. (Yukardaki maltümatı İllustration gazetesinde çıkan bir makale serisin- den aldık. Tilüstratlon, “Tunus işine ehemmiyet verilmesini tavsiye ediyor. Samsunda bir cinayet Karısını kaçıran genci öldürdü Samsun 1 (Akşam) — Dün gece geh- rimizde bir cinayet olmuş Dereler ka- riyesinin eski muhtarı Oflu Talip Saa- det caddesinde meçhul bir şahıs tara- fından 5 el kurşun atılmak suretile öl- dürülmüştür, Hâdise şöyle olmuştur: Muhtar Ta- lip şehre geldiği zamanlarda bu cadde de oturan akrabalarından birinin evin- de kalmaktadır. O gece saat 8,30 da eve dönmekte olan 'Talip evin bulunduğu sokağa girer girmez köşeden meçhul bir şahıs tarafından atılan kurşunlar- dan aldığı yaralarla derhal ölmüştür. Cinaşeti Talibin bundan bir ay evvel iki arkadaşı ile birlikte köydeki evine zorla girerek karısını kaçdırdığı Hüse. yinin yaptığı zannedilmiş ve derhal bu noktadan tahkikata girişilmiştir. Yapılan tahkikatta bu cinayeti işledi- Fi tesbit edildiğinden katil Hüseyin tevkif edilmiştir, Sorgular devam edi- yor. Mareşal Voroşilof hasta değil Moskova 3 (A.A) — Mareşal Voro- şilofun hasta olduğu hakkında ecne- bi memleketlerinde dolaşan haberler tekzib edilmektedir, Mareşâlın sıhha- tinin mükemmel olduğu temin edil mektedir, Çocukları kurtarmak için Esir- gems Kurumuna para yardımı yapınız. Demokrasiler cephesi “İngiliz amele fırkası lideri böyle bir teşekkül istiyor Nevyork 3 (A.A.) — İngiliz amele fırkası lideri ve. Londra belediye meo- lisi reisi B, Herber Morison, haliha- zırda Amerika amele fırkasının misa» firi bulunmaktdır. Şerefine tertip edilen ziyafetin s0- nunda bir nutuk söyliyen bu zat, Ame- rikalıları infirad siyasetinden vaz ge- çirmeğe davet ederek bu siyasetin me- #afelerin artık mevcut olMadığı bir za- manda pek eski bir telâkki olduğunu söylemiştir, Hatib, İtalya, Almanya ve Japoya- nın harici siyasette önayak olmaları- na mâni olmak için büyük Britanya run teşebbüsü ile bir demokrasiler cep- hesi vücude getirilmesini iltizam et- miştir. Bununla beraber hatib, totaliter devletlerle müzakereler yapılması fik- rini reddetmemiş ve şöyle demiştir: «Zira rejimlerin arkasında menfaat- leri diğer milletlerin menfaatlerinden hiç te farklı olmayan milletler vardır.» Su dökerken ceplerini karıştırmışlar Galatada oturan Mustafa isminde biri, Taksim helâsında su dökerken yanına gelen bir adamın ceplerini karıştırmakta olduğunu farketmiş ve yakalıyarak polise teslim etmiştir. Mehmed adını taşıyan bu adam hak- kında polisçe tahkikat yapılmakta” Fransada grevler Sitroen fabrikası amelesi işe başlıyor Paris 3 (A.A) — Sitroen fabrikala- rının amele ve teknikçilerinden mürek« keb bir heyet hükümetin ihtilâfa ni hayet vererek pazartesi günü işe baş- lanması hakkındaki teklifini kabul eb miştir. Sitroen fabrikalarının müdürlüğü hü. kümetin tekliflerini kısmen kabul et- miş ve İstisnai hakemlik hakkındaki teklifi reddetmiştir, Sitroen müdüriyeti maden endüst- rişinin heyeti umumiyesinin yevmiye- lerin arttırılmasını istediğini beyan eta nun dairesinde halledilmesi lâzım gel- mektedir. Diğer cihetten umumi iş konlede- Tasyonunun maden federasyonu hükü. Paris 3 (A.A.) — Yeni grev hareke- tinin Lil ve diğer vilâyet şehirlerine sirayet edeceği anlaşılıyor, Lil'de ma- rangozlar grev ilân edeceklerini bildire mişlerdir, Angulem'de, grev halinde bulunan bir fabrikadan kamyonla küğıd çıkar mağa teşebbüs eden bir şoför grevci- ler tarafından ağır surette yaralan. mıştır, P Kolombiya Hariciye Naziri Bogota 3 (A.A.) — Yeni Kolombiya kabinesi teşekkül etmiştir. Hariciye Nezaretine Antonya Roşa tayin edil. >

Bu sayıdan diğer sayfalar: