30 Eylül 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

30 Eylül 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftanın vakaları Finlândiya da bin kişilik bir kadın or» dusunu teşkil etmiştir, Yukarda bu orduya mensup bir neler görünüyor. İngilterede gönüllü yazılmak için askerlik şubesine müracaat edenler Baz USULÜ Münu.. Adliye encümeni ederek bazı değişiku. Ankara (Hususi muhabirimiz. den) — Hükümet geçen sene Meclise verdiği bir iâyiha İle, memleketin İcra Veklileri heyeti kararile tayin edilecek bazı yerlerinde istisnai bir ceza usulü talbiki için kendisne sa- lâhiyet verilmesini Meclisten iste mişti. <İcra Vekilleri heyeti kararile ta- yin olunacak yerlerde tatbik olunmak üzere ceza muhakemeleri usulü kanu- nuna müzeyyel kanun lâyihası» adını taşıyan bu hanın esbabı mucibe mazbatasında hükümeti böyle bir salâhiyet istemeğe sevkeden âmiller şu süretle izah edilmekte idi: «9/V11L/1929 tarihinde meriyete giren ceza muhakemeleri usulü kanununun tat- bikatı sırazıda görülen noksanlar ve sk- #aklıklar muhtelif tarihlerde yapılan ta- diler ve İâvelerle ortadan kuldınımış ve kanun adli cihazımızın matiöb intizam ve süratle işlemesini temine yarıyacak bir hale getirilmiştir. Bu itibarle yedi senelik tatbikatın da verdiği tecrübelerin ilmi bir mahsülü olan bu kanunun tatbikatının çok İyi gemere- ler vereceğinden şüphe edilemez. Ancak memleketin umumi seviye va İhtiyacı göz önünde tutularak yapılmış olmasi itibari- le memleketin çok mahdud bir kaç min- takasında neticeyi geciktireceğinden $i- kâyet edilmektedir. En iyi bir usvi kanununun tatbik edile- ceği muhitin hususiyet ve ihtiyaçlarına en uygun olanı olduğu muhakkaktır. Onun içindir ki; jeolojik teşekkülü iti- barile çok sarp araziye malik olan ve sa- halarının genişliğine rağmen nüfusu pek âz olan bu yerlerin hususiyetlerinden do- gan zaruretler göz önünde tutularak, ce- za usulü kanununun koyduğu prensipler- den ayrılan buz istisnaları ihtiya eden ba kanun projesinin tanzimine lüzum görül- müştür.» Lâyihayi esaslı bir tedkik hadde- sinden geçiren Adliye encümeni, hü- kümetin serdettiği bu mucib sebeb- leri yerinde bulmuştur. Encümence hazırlanan esbabı mücibe mazbata- sında hükümetin noktai nazarını te- yid eden şu satırlara tesadüf edilmek- tedir; «İyi bir usul kanununda behemehal yer alması lâzım gelen bir takım vasıflar vardır ki, bunlardan bir tanesinin eksik olması, bayan cemiyetin, bazan de ferdin haklarını ihlâl ve binnetice adaleti mü- teessir eder. Bu vasıfların iyi bir usul ka- nununda yer alması ne kadar ehemmi- yeti tse, bunlardan her birinin hadise- lerin mahiyetine, suçların ağırlık ve ha- #ifliğine ve muhitin hususiyetlerine göre mütehavvil bir tesir icra etmesi ve kanun hükümlerinin bu esasia mütenazir olması da o kadar lüzumluğur. sSüratı ve «teminat: unsurlarından her birinin ehemmiyeti suçların ağırlığına, i$- lenme şekil ve şartlarına ve işlendikleri muhitin hususiyetine göre &zalır veya çoğalır ve bu suretle kanunda bu unsur- lara verilen elestikiyettir ki onun haya- tanı ve tatbiki faydalarını çoğaltır. İşte Jâyihanın tanzim ve encümence kabulüne hâkim esas fikirler, bunlardir.> Encümen kanunun adını değiştirdi Bununla beraber Adliye encümeni, memleketin mahdud bir kısmında tatbik edilecek olan bu kanunun, umumi bir kanuna Zeyl olarak çık- masını muvafık bulmamış ve kanu- nun adını «İcra Vekilleri heyeti ka- rarile tayin olunacak bazı yerlerde tatbik olunacak bazı istisnai cezâ usulü muhakemelerine dair kanun lâyihası> şeklinde değiştirmiştir. Enecümence lâyihanım adında yâ&- pılan bu değişiklik dikkate şayan Oi- maktan hali değildir. Filhakika ka- nun başlıklarının kanuni bir kıyme- ti yoktur. Buna rağmen encümenin lâyihanın adını değiştirmesi, bir te- raftan ana prensiplerin muhafazası hususundaki hassasiyetini gösterir, diğer taraftan da bu istisnaiyetin bir hüküm ifade ettiğini anlatır. Hiç şüphe yok ki lâyihanın tatbik edile- ceği yerler halkın seviyesi memleke- tin umumi seviyesi derecesine yüksel- diği zaman artık orulardada ana prensiplere aykırı hükümler cari ola- maz. Lâyihanın adında yapılan bu deği- şikliğin tabil bir neticesi olarak en- cümence bir methal maddesi kaleme alınmış ve bu madde lâyihanım bis rinci maddesi olarak tesbit olunmuş tur. Metni şöyledir: «İcra Vekilleri hey. yin olunacak yerlerde âş. ceza hükümleri tatbik olunu Lâyihanın esasları Bugünkü mevzuata göre Cümh. riyet müddeitumumileri, hukuku âm- me dayası açmağa lüzum olup olma» dığına karar vermek üzere her türlü tahkikatı yapabilirler. Şu kadar ki, gelmiyen şahitleri zorla ezler. Çünkü kanun şahitleri celb ve ihzar salâhiyetini sulh hâkimlerine vermiş- tir. Bu itibarle rızasile gelmiyen bir şahidi zorla getirmek istiyen bir müd- delumumi bunun için sulh hükimine muracaat etmek mecburiyetindedir. Halbuki bazı yerlerde tahkik mua meleleri hâkimin bulunduğu merkez- den çok uzakta yapılmak icab eder. Bu takdirde müddeltumumilerin tah- kikatı ikmal için ne kadar büyük zorluklarla karşılaşacağı meydanda- hitleri celb ve ihzar hususlarında hâ- kimlerin haiz oldukları salâhiyetleri kullanmaları yerinde görülmüştür. lâyihanın ikinci maddesi müdde- fumumilere bu salâhiyeti vermekte üçüncü maddesi kaza merkezi hari- cindeki tebligatın jandarma vasıta» sile yaptınlabilmesini caiz kılmakta- dır. Müteakib maddelerle hazırlık tahkikatı esnasındaki osalâhiyetleri genişletilmekte ve bu meyanda hu- kuku âmme davası açılıncaya kadar muteber olmak üzere suçluları tevkif ve kendiliğinden tahliye etmek salâ- hiyetleri verilmektedir. Bunlardan başka davaların süratle neticelenmesini temin için: 1 — İlk tahkikatın açılmasına dair olan kararların kati olması, 2 — İlk tahkikatın sonunda müddel- umumilerin evrakın kendilerine verilme. sinden itibaren iki gün içinde lddianame- lerini serde mecbur tutulması, 3 — İddianamelerin maznuna edilmemesi, 4 — Ağır cezalı suçlarda, ilk tahkikatta tevkifine lüğüm görümiyen şsw'wların son tahkikatın açılması kararile wüki” tevkif edilebilmesi ve bunun aleybn itiraz olunamaması, $ — Ağır cezayı müstelzem suçlarda du- ruşmanın mevkufen yapılması, 6 — İlk tahkikat yapılmıyan hallerde iddianamenin mahkeme tarafından maz- nuna derhal tebliğ olunması, 7 — Mani sebepler çıkmadıkça duruş- tebliğ “manın bir öelsede bitirilmesi, Cümhuri- yet müddelumumisinin iddiasını ayni cel- sede beyana mecbur olması, 8 — 'Tülik ve tehir müddetlerinin kasi bir zaruret olmadıkça beş günü geçrie- mesi, 9 — Suçluya ve müdafaa vekiline mü- dafaalarının hazırlanması için verilecek mühletin üç günden fazla olmuması, 10 — Hüküm ve duruşmanın hitamın- dan itibaren mucib sebeplerile (nihayet üç gün içinde tefhimi gibi esaslar kabul edilmektedir. Projenin son bir maddesine göre de Cümhuriyet başmüddelumumileri bu yericrdeki mahkemeler tarafından verilecek kararları vurudlarından iti- baren bir hafta ve temyiz mâhkeme- si de bir ay içinde tedkik ederek ka- râara bağlamağa mecbur olacaklardır. Posta ittihadına dahil olmıyan ecnebi memleketler: Seneliği 3600, altı aylığı 1900, üç aylığı 1000 kuruştur. Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. Şaban 5 — Hnu W 5. İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E.1021 1157 6d 227 i20 131 Va. 417 553 1204 1523 1784 1925

Bu sayıdan diğer sayfalar: