22 Ekim 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

22 Ekim 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

inci yıldönümü kutlama) Aynerikada halk yeniden proğramı hazırlandı Geçid resmi Taksimde yapılacak, alaylar Pangaltıda dağılacaklardır Cümhuriyetin 15 inci yıldönümü- nün kutlama programı hazırlanıp bastırılmış ve alâkadar makanilara gönderilmiştir. Resmi daireler 28/10/938 saat 13 den 30/10/938 sasi yirmi dörde kadar tatil ededek- lerdir. Hususi müesseseler yalnız 29 teşrinlevvel günü kanunen tatil yap- mağa mecburdurlar, Programa göre 29 teşrinievvel gü- nü saat 9,45 den saat 10,15 e kadar | vilâyet dairesinde vali tarafından tebrikler kabul edilecektir. Bu seneki geçid töreninin başlan- gıcını Taksim meydanı' teşkil edece- ğinden vilâyetteki tebrik kabulü me- rasiminden sonra vali, İstanbul ko- mutanı ve teşrifata dahil diğer 28- vat saat 11 de Taksim meydanına ge- leceklerdir. Vali ve komutan, mey- dânda toplanan kıtalarla okulların ve diğer teşekküllerin bayramını kut- hıyacaklar, bundan sonra İstiklâl marşı çalınacak, bayrak çekme me- râsimi yapılacak ve müteakiben âbi- deye çelenk konacaktır. Bundan sonra davetliler stadyöm önündeki tribüne gelecekler ve bunu müteakib geçid resmine başlanacak- tir. Geçid resmi başta harb malülü subayları, ve erler ve şehid anaları olmak üzerej yedek subaylar, polis, itfaiye müfrezeleri, Şehir bandosu v& kayakcılar, Üniversite ve yüksek okul- lar talebesi, izcileri beraber “olduğu halde liseler, azlık ve ecnebi okulları, spor teşekkülleri, Kımlay, Yeşilay, Çocuk esirgeme kurumu, Türk hava kurumu, ve diğer kültür ve sanayi kurumları ve halk. Geçid resmi Taksimde başlıyarak Pangaltıya doğru uzanacak ve geçid resmine iştirak edecek kıtalar. ve te- şekküller Pangaltıda dağılacaklardır, Geçid resminden sonra saat 15 de Edirnekapıdaki şehidlik ziyaret edi- lecektir. 'Tenvirat: 28 teşrinlevwel ogünün- den 30 teşrinlervel saat 24 e kadar bütün şehir baştan başa donanacak- tır, Resmi, hususi daireler, binalar, nakliye yasıtalari Türk bayraklarile süslenecekler, şehrin muhtelif nok» talarmda taklar kurulacaktır, Şeh- rin başlıca meydanları, halkın gelip geçtiği yerlerinde Cümhuriyet der- rindeki büyük inkılâb ve ilerleyişleri gösteren vecizelerle süslenecektir, Gece de şehrin muhtelif yerlerinde fener alayları yapılacaktır. Fener ala» yı için Beyazıd meydanında topla- hılacaktır, Fuhşa teşvik Yakalanan iki kadın dün sorguya çekildi, mevkufiyetlerinin devamına karar verildi Madam Atina adliyeye gelirken Beyoğlunda gizli randevu evi İşlet- mek vedöviz kaçakçılığı yapmak suçlarından maznunen yakalanan Atina ve Katina adlarındaki kadın- lar hakkında müddelumumilik tah- kikatı ikmal edilerek evrak dördüncü istintak dairesine verilmiştir. Sorgu hâkimi dün kadınları sorguya çek- miştir, Kadınlar hakkında genç kız ve ka- dınları ahlâksızlığa teşvik ve İstan- buldan Beruta kadın kaçırmak suç- Yarından takibat yapılıyor. Şimdiye kadar yapılan tahkikatta kadının evinde bulunan manldar ifa- deli bazı mektuplar da adliyede ted- kik edilmiş ve evrakla birlikte sorgu hâkimine verilmiştir. Altina ve Katina kendilerine isnad olunan suçları tamamile inkâr et Mmektedirler, Atina müddelamumilik İe Şunları söylemiştir: — Bana Mtira ediyorlar. Benim İ sındaki ticari münasebatın €viinde kadın ve kız bulunmadı. Evim | arandığı zaman dört kişi iskambil “ynüyorlardı, İsnad olunan suçların hepsi yalandır. man döviz kaçakçılığı cürmü etrafın- e gümrük idaresi tahkikat yapı- mma yor. Atinanın yaptığı beş bin liralık döviz kaçakçılığı tesbit edilmiştir. Dördüncü sorgu hâkimi dün İsticva- bı müteakib bu iki kadının mevku- fiyetlerinin devamına karar vermiştir. Türk - Yunan ticaret anlaş- | ması için müzakere başlıyor Türk - Yunan yeni ticaret anlaş- ması müzakerelerinde o bulunmak üzere Atinaya gidecek olan Türkofis Reisi B. Bürhan Zibninin riyasetin- deki heyet bugün Ankaradan şehri- mize gelecek ve Yunanistana hareket edecektir. Dün sabah Türkofiste ih- racat tacirlerinin ştirakile bir top- lantı yapılmıştır. Ofis müdürü B. Ce- mal Ziya tacirlerin dileklerini dinle. miş ve bu arada iki memleket ara inkişağı üzerinde görüşülmüştür. Yunanistandan 167,000 Türk lirası alacağımız bulunmaktadır. Blokaj mikdarı pek çok değildir. Yeni anlaş- mada bu cihet de gözönünde tutula- caktır. Blokaj kısa zamanda ödene- | cektir. Yunanistanla aramızda daha Diğer taraftan bunlara isnad olu- KANSIZLIK iin çimin pall SIROP DESCHLENS, PARIS geniş işler yapılmasına yardım eden bir anlaşma meydana getirilmesine çalışılacaktır. Nörasteni, zailyet ve Chlorose trenle seyahate rağbet etmeğe başladı 1929 senesinde Amerikada başlı- yan ve bütün dün- yaya yâyılan ik- tisadi buhran €n ziyade Amerikalıs ların iktisadi bün- ye ve sistöminde tahribat ika eylemişti. Maahaza Am6- rikalıların meşhur şahsi teşebbüsleri ve gayretleri yine bu memicketi ha» rikalar yurdu haline getirmektedir. Bu fevkalâdelik her sahada görülü- yor. En zayade güze çarapan ciheti demiryollarındadır. Dünyanın de- miryolu en çok memleketi olan bu geniş ülkede demiryollar son deroce- de rağbetten düşmüş ve neticede ida- releri de ihamale yüz tutmuştu. Sırf demiryolu amele ve müstahdemini menfaat ve hayatını korumak için Cümhur reisi Ruzvelt vakıt vakıt de- miryolu kumpanyalarına hazineden (yardımda bulunmuştu. Üç dört sene evvel Amerikada tren- ler adetâ bomboş seyrüsefer ederdi. Dolu trene tesâdüf etmek enderdi. Demiryolların uğradığı bu rağbetsiz- liğe bir âmil de otomobillerin reka- beti idi. Geniş memleket baştan başa as- falt yollaria mücehhez olduğundan ve hemen hemen her ailenin bir oto- mobili bulunduğundan çok adam is- tasyonlara gitmek, bilet almak, ya- vaş seyirli vagönlarda sıkılmak is- temiyordu. Demiryolları idareleri; kalkınma- yı temin için en iyi çare halkın tren- lere rağbetini celb olduğunu düşün- müşler ve otomobillerde olmasına im- kân bulunmıyanı konfor ve zevki te- min etmeği en iyi çare saymışlardır. Otomobilde o yâpılamıyacak konfor ve zevk nedir: Otomobil caz taşıya- maz. Otomobil dansa müsait değil. dir. Otomobilde mükellef yemek veri- lemez. Otomobilde gözün zevkini tat- min edecek geniş mikyasta dekoras- yon yapılamı Otomobilde insan ve ucuzluk yeniden trenlere Amerikada şimendifer kumpanyaları son senelerde bü- yük bir buhran geçirmiştir. Halk otomobil ve otobüsle seyahati tercih ettiğinden trenler âdeta boş gidip geli- yordu. Son zamanlarda temin edilen istirahat esbabı kendi evinde, yahut otelde gibi dökü- nÜp soyullamaz ve rabat uyuyamaz. İşte bu düşünce ile, demiryolları kum- panyaları otomobilde imkânsız olan bu istirabat ve keyif esbabını tren- lerde fazlasile temin etmişlerdir. Amerikanın yeni trenleri seyyar birer modern saraydan farkı yoktur, (Caz) hazır, büyük otellerin yemek salonlarından geri kalmıyan yemek salonları ve mutfakları hazır, Dans salonu geniş. Amerikalılar erken kal- karlar ve sabahleyin saat sekizde radyosunu açar ve hemen dans müu- sikisi dinlerler. Caz öğleden sonra olduğundan $a- bahın sekizinde trenlerin bütün rad- yoları dans havaları çalar, Her Ame- rikalı çift kahvaltısını müteakib dansa başlar. Öğle yemeğine kadar devam eder. Yeni trenlerin gerek yatak, gerek oturma levazımı fevkalâde rahattır, Yolcular kauçuk süngeri dolu koltuk- lara gömülüyorler. Salonlar ve kori- durlar, uzun tüylü halılarla kaplıdır. Dahası var. Yemek salonundaki müşterilere hizmet eden garsonlar birer filim yıldızı derecesinde güzel kız ve erkeklerden inlihab edilmiştir. Bunların yüzüne bakmak ve elinden yemek yemek zevke âşina Amerikalı- ları son derece memnun etmektdir, 'Trenler havanın mukavemetini as- gari hadde indirecek bir şekilde ya- pılmıştır. Trenlerin içi ve dışı krome nikelden olup parıl parıl parlamak- tadır. Salonların duvarları koyu ye şildir, Koridorlar kanarya renginde- dir. Tavanlar gümüşüdür. Pencere çerçeveleri gümüş kaplamadır, rağbeti çekmiştir. Memurlar son derecede temiz ve şık giyinmişleröir. Bütün kadehler billürdür. Her maâ- sâda içinde birkaç gül bulunan çiçek . vazosu vardır, Ye- mek Jisetlerine keskin yontulmuş kurşun kalemleri raptedilmiştir. Yol cu ısmarladığı yemeği lisete yazmak için kalem aramak külfetinden bile kurtarılmıştır. Yemek Jisetieri Üç türlüdür. Biri tabldöt, biri alakarttır, üçüncüsü muhtelif sebeb ve hastalıklardan perhiz yapan-müşterilere mahsustur. Eğer lisetede yoksa ahçı derhal hu- susi perhiz yemeği yapar. Ana ve babasile beraber yemek yi- yen çocuklardan ayrıca para alın- maz. Büyücek çocuklara yani por- siyon yemek verilir, Fakat bu yemek te alelâde flatlerin yarısı kadar ucuz- dur. Yemekler akin hayret verecek ka- dar ucuzdur, Kahvaltı 25 çent, öğle yemeği 30 çent ve akşam yemeği 35 çenttir. Bir Çent doların yüzde biri olduğuna göre bir günde bütün ye- mekler için verilen para bir dolara baliğ olmamakta ve bizim para ile bir lirayı geçmemektedir. Bu ucuzluk, Konfor ve zevk karşı- sında uzun seyahat yapan hiç bir Amerikalı artık otomobili tercih et- mek isetemez. Bu ince düşünüş sayesinde Ameri- kanın büyük demiryolları kumpan- yaları otomobilin rekabetinden ve İk- tisadi buhranın fesiratından kurta- rılmışlardır. Son zamanlarda Amerikaya seya- hat eden Avrupalı gazeteciler ve iş adamları Amerika demiryollarında bir iki sene içinde meydana gelen in- kilâba hayret içinde kalmışlardır. F. | Iktisadi meseleler | | Yeni bir endüstri doğuyor 'Taze meyva ihracatı için yeni şe- killer aranıyor. Son defa memleketi- mize gelen Yakobsen ismindeki bir Alman mütehassısı meyvaları, yarı konserve halinde ihraç etmeği ileri sürmüştür, Yarı konserve demek, kimyevi bir maddenin karıştığı su- ların içinde meyvayı olduğu gibi mu- hafaza etmek demektir. Bu suretle | fıçılar içinde, meyvaları en uzak pa zarlara hiç bozulmadan göndermek kabil olacaktır. : Halbuki şimdiye Ka- dar yapılan ambalâj tecrübelerinden müsbet bir netice elde edilmemiştir. Memleketimizde yetişen öyle meyvalar vardır ki, bunları uzak pazarlara sevketmek mümkün değildir. Değil uzak pazarlara göndermek, Gümüş- hanede yetişen Gelin elmasını İstan- bulda yiyebilmek kabil olamıyor. An- laşılıyor ki, meyvayı dalinden kopa- rıp sepete koyarak, pazarlara sevket- mekle, meyva ticaretine imkân yok- tur, Meyva toplamak, muhafaza ve sevketmek te bir endüstri işi olmuş- tur. Bizde de senelerdenberi yapılan tecrübelerden sonra meyva endüstri- sini kurmak zaruri bir ihtiyaç haline gelmiştir. Nitekim Rizeye yakın Pazar denilen küçük bir kasabada elma ku- rutmak için yeni bir fabrika açık miştir. Bu fabrika, elmayı kuru ola- rak Avrupaya sevkedeceği gibi, elma suyuda yapacaktır. Diğer taraftan İzmirdeki bir üzüm şirketi, üzüm suyu çıkartmak için te- sisat yapmaktadır. | Hasılı meyva, sepet ve sandık için- den çıkarak daha fenni muhafaza şartlarına tâbi olarak pazarlara sev- kedilecektir, Bu suretle bizde de yen! bit meyva endüsirisi teşekkül etmek- tedir. B.A, Parayı verirken nasilsa boş bu- lunmuş borçlunun elinden senet almamıştı. «Ne de olsa verirken gö- renler var, alacağımı bu suretle i$- bat ederim» diyerek borçlu aleyhine dava açtı, Huzuru hâkimde borçlu parayı aldığını inkâr etti, Alacaklı; — Parayı verirken gören şahitle- rim var, getireyim. dediyse de ken- disine hukuk usulü o muhakemeleri kanununun 288 inci maddesi hetır- Tatıldı, 288 inci maddeye göre kıymet ve- ya mikdarı 3900 kuruşu. tecavüz siz isbatına imkân yoktur. Eğer kâkimi ikna eden her vasıta ile 1s- manı vukuundaki mikdar veya kıy- meti beş bin kuruşu tecavüz ettiği takdirde senetle isbatı lâzımdır» denildiğine göre bir muamelei hu- kükiyenin senetle isbatı lâzım olup Kurun refikimiz Kurun refikimiz dün 22 inci sene.” sini bitirmiştir, Refikimizi tebrik ve daha çok seneler neşir vazifesine de- vamını temenni ederiz. NOVOTNİ LOKANTA ve BİRAHANESİ Mayestro MEHMED ZORLU ida- resinde ve Macar KADIN san'atkârlarından mürekkep HALAZS Orkestrasi * Neş'e — Eğlencs su Kanun Bilcileri Senet ve şahit eden muamelâtı hukukiyenin senet» | mikdar beş bin kuruştan noksan ise | pat olunabilir, Ancak dikkat edile- | cek bir nokta vardır. Maddede «za- | olmadığını kestirmek İçin muames lel hukukiyenin icra edildiği zaman») daki kıymeti nazarı dikkate alınmak İ lâzımdır. O gün beş bin kuruştan İ ziyade kıymeti olan bir hak bugün kıymetçe beş bin kuruştan aşağı in- miş İse şahitle ispat olunabilir. Yal- nız, muamelenin cereyanı günün- de 50 lirayı tecavüz eden hakların senetsiz ispatı caiz değildir. Bir hakkın mikdar veya kıymeti- ni hesap İçin eğer mukavelede var- sa hem aslını hem de teferrüatını nazarı itibara almalıdır. Meselâ, bir şahıs diğerine bir sene müddetle 9e 6 faizle 50 lira ikraz etse alacağı ni şahitle ispat edemez, çünkü borç- lu 50 liradan başka bir senelik faiz de deruhte etmiştir. Alacaklı alacağı olan faraza 60 İ liranın 10 lirasından vazgeçip mü- tebaki 50 lira için dava açarak şa- hitle ispata kalksa yine cniz değil dir, Senetle ispat lâzımdır, Avukat Emcet Ağış Ağaçtan dal keserken düşerek yaralandı Ağabamamında oturan Kırk beş yaşlarında madam Anita, Firuzağada Rum ilkmektebi bahçesinde bir ağaç- tan dal kesmekte iken müuvazenesini kaybedip düşmüş, ağzından fazla kan geldiği cihetle zabıta tarafından Har seki hastanesine yatırılmıştır. Bir çocuk ayakkabı ile başka bir çocuğu yaraladı İçerenköyünde oturan Saim ile Hayreddin adında iki çocuk kavga et- mişler, Hayreddin, ayakkabı ile Salmi yaralamıştır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: