19 Şubat 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

19 Şubat 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ıstanbul kazan, ben kepçe Selimiyeden > Çamlıcalara ği Semtini gözbebeği eden, adile andi- ran Üçüncü Selim... Selimiye kışlasının yerinde, Kavak burnu denilen kıyının yamacında, Kanuni Süleymanın meşhur Kavak sarayı varmış. Dördüncü Murad Bağ- dadı zaptedip muzafferen İstanbula dönünce bu sarayın ismini değiştirip Bağdad koymu: Saray, 18 inci asrın nihayetlerine kadar mevcut. Nihayet yıktırılıyor, Taşları, merinerleri, horasanları Top- kapı sarayının içine ilâve edilen Ye- ke taşınıyor. Üçüncü Selim de, iği (Nizamı cedid) askerleri , 1807 yılında malüm kış- layı bina ettiriyor. Semtin mamur olmasına çok çalış- mış. Rivayete göre kulelerinin, sokak- larının, şekli istikametini bizzat kendisi resmetmiş. Hâlâ görüyoruz, geniş geniş, doğru dürüst caddeler... Selimiye camisinin yapılışı 1216-1231 hicri seneleri arasında, Mermer min- beri, gayet kıymetli bir sanat eseri addolunur. Minareleri kalın ve biçim- siz “görülmüş. Akla bakın,“ dışından trâş etmeğe ve inceltmeğe kalkışmış- lar. Şiddetli bir lodos fırtınası birini dibinden, öbürünü yarısından alaşağı ediyermez mi? Tekrar yaptırılarak, ze. delenen binada tamir kılınmı Kırım muharebesinde mi fikimiz İngiliz kıtaatı Selimiye kışlasında ika. | met üzerelerken; cepbane ve erzak nak- M için sahildeki rıhtımı kurmuşlar, Kışla talimhanesinin bulunduğu mahalde üçüncü Mustafanın da bir | Burada haremi hüma- ımı civardaki iskeleden İstan- klarla gidip geldiklerinden. rem İskelesi namı bu sebeple. Halep, Bağdad Okumaşlari yarışa is Usküdarın o meşhur ipek-| lileri, dokumaları, çatmalı civarda» | ki hanları dolduran tezgâhlarda do- | kunurmuş. miyeye kadar gelmişken, karşı- ya yolmuzu tutmadan evvel, biraz da- ha yah boyu gidelim; Sabık askeri tab- biye, lâbik Haydarpaşa lisesi önünde- Y İkinci Abdülhamid Avrupadaki Jön Türklerden fena halde korkar, bunla- rın aralarında tıbbiyeliler de bulundu. | gundan, Mektebi tıbbiyeden ödü pat- lardı, Hep birden ayaklanıp ve hurya l ediverip Yıldıza yürüdüler mi ayıkla pirincin taşını; tac ve tahttan oldu git-! ti. Binaenaleyh bu tehlikeli müessese- yi deniz aşırı bir yere aparmak şart. O binanın yapılmasındaki başlıca hikmet budur. Mimarı, eski Düyunu umumiye ve şimdiki İstanbul erkek li. | sesi binasını yapan Valleri'dir. İnşaatı | mesinden 316 veya 17 ye kadar | ştü. Ylerideki askeri hastanenin - «kışla | olmak üzere. temellerini attıran, ha- | valiye ismi verilmiş olan" Haydarpâ- şa üçüncü Selimin vezirlerinden has- tanenin bitişiğindeki mezarlık İngiliz mezarlığı, Kırım muharebesinde ya- ralanıp gelen ve ölen İngiliz askerle- rinin, içindeki garanit abide mimar Marochetti'nin eseri. Şimdi gene ana caddeden Selimiye. ye dönüp dört yol ağzına gelelim: Karşımız Karacaahmed... İstanbulun ilk ve en büyük islâm mezaristamdır. Kâbe toprağı sayılır, diğerlerine tercih edilirdi. İranilerce de mergup; Seyid Ahmed dereleri ora- da... Ucu bucağı bulunmıyan bu selvi or. manının içinde nice vezirler, serdar. lar, şeyhislimlar, kazaskerler medfun- dur. Mezarlığın ortasında, beş altı yo- lun birleştiği noktada, altı aded mer- mer sütunlu harap bir kümbet göze çarpar. Burada güya ikinci Mahmudun en sevgili atı gömülüymüş. Daha aşa. ğısı, Koşuyolu sırtları, Asya tarafına sefer eden eski ordularımızın ordugüh kurdukları, hazırlıklara giriştikleri sa- r Rufai tekkesi kabristanın başlangıcından evvel, Pâşa kapısı hi- zasında idi. Kasımpaşada ve Defter- darda eşleri vardı. Rufai tarikatını 1182 de kuran Se- vd Ahmed Rufai, Avrupalılar zakir. ine (Derviehes hurleurs) yani (Ulu- İ ye muhasebe: | için bizzat güftelediği ve bestelediği Üsküdarda Selimiye camisi ucu dervişler) derler. | »l ziyade, bu Üsküdardaki ecnebi. lerle dolar, olur şey değil, beş kuruş duhuliye mösyöler ve madama- lar âyini gayet meri y sıska ve hasta sibyanların yüzü koy yere yatırılıp şeyh efendi ta dan çiğnenişine ağızları açık beka kalır- lardı, Fransız edibi ve Şairi Teofil Gotye, İstanbula seyahatinden bahseden €se- rinde burayı uzun uzadıya tasvir et- miştir, Rufal sinin yakınındaki Eski valide camisi üçüncü Muradın anne- si Nurubanu kadının; ötesindeki, en. | fes çinileri bulunan Çinili cami de mahud Kösem validenin, Nuh kuyusu caddesinden Çamlıca» lara doğru yürüyoruz. Nuhkuyusunda da rical sayfiyeleri çoktu. En büyük- lerinden biri Maliye Düyunu umumi- , İdmancılar şeyhi Fa- pederi ve şair Nahid merhumun ceddi Mesud bey | bop Üsküdarın Yenimahalle, İcüdiye tarafları Ermeni yatağı... larbaşında şehzade Mecid efendi küdar mutasamıfı Hamdi bej Tophanelloğlundaki elân duran park olan Millet bahçesi ne g görmüş, geçirmiş .. Abdülâziz de nin başlıca piyasa yerlerinden bi orada, | Bahçenin önündeki cadde boyunda hanedan, konak, kira kupaları ve fay tunları; biribirlerine kenedlenmiş, iki sıra araba zenciri. İçlerinde cicilere | bicilere müstağrak şehzadeler, kıl pran-! ga kızıl çengi sultanlar, pür tuvalet Gazinonun ağaçları altında bir ta- rafta orkestra, bir tarafta ince &az; | meşhur udi Afet de burma bıyıklı ola- | rak aralarında Dinice dinensin, dün- yayr gözü görmezmiş. Kantocuların kadinnesi meşhur Peruza çılgıncasına tutkur dan 25 yıl geçtiği I eyecanlı oflar çeker İ banfendiler, süslü püslü beyfendiler... | ide he; canlı sevgi atını söyler dururdu. bağırırken, fıstık gibi türkünün na Mıstık diye sesi var. Hatunenin Mustafadan kinaye, Mi tıklı bir kantosundanı mülhem. Bu Millet bahçesi güzergâhindâü da Küberalar sakin. Misirli Mustafa Fa- zül paşanın kerimeleri prenses Nazlı, Aziz, Rukiye hanımlar. Daha yukarı- Ga Piripeyker cariyelerle dopdolu Tu. nuslu Mahmud paşa kâşanesi. İleri. de Suphi paşa köşkü ve korusu. Üs- tad Samlipaşazade Sezainin çocuklu. gunu geçirdiği yerler. Şalri âzam Ab- dülhak Hâmidin delikanlılık çağlarını yaşadığı mubit. Kısıklı çeşmesi dördüncü Muraddan bakiye. İkinci Mahmudun Esma sul tanının sarayı ve şevketlinin Azraile lebbey dediği kasır da orada. Torunu Yusuf İzzedinin yerleştiği mahalde ol- ması ağlebi ihtimal, Abdülhamid devrinde buraları ne- tamelileşmiş, rütbeli ve mevkililer adı. mını atmaz olmuşlardı. Ötedenberi mesire yeri olan Kısıklının ağaç altla- rn ayak takımına münhasır kalmış, daha sonra İncin top oynar hale gel- mişti. Çamlıcaya frenkler Bulgurlu dağı derler, Bu kelimenin onların diline da- ba kolay gelişinden olmalı. Malüm a Bulgurlu buranın âz öteciğine sığın. mış, Irabdan mahalsiz bir mahalle. Büyük Çamlıca denizden 268 metre yüksektedir. Nereyi görmez o müba- rek? Panoramanın aliyülâlâsını ora. dan seyret... Yukarı boğaza doğru bak, Hisarlar, Büyükadere koyu, Bey» kozun Yuşa tepesi... Karşıya bak 5 oğlu, Haliç, İstan Sola dön, Mar İzmit körf, dolu sayfiyeleri, Malt Alemdağı. Ya Çamlic i cennet misal büyüğü kadar şse de oda sonralar esine çık Küçük Çar değil midir tağbet görmemi: ter a O evvel enka Eteklerde gene Köçeoğ! gkü ve korusunu ser hafiye Kel Ahmed pö- şa satın almış, yanına iki Köşk daha bu sonrakiler yanmuışlar- ar elinde göçüp gitti. galiba Beş altı yıl mukaddem (Güzel or- ği) diye gazino haline getiri- lip ensesine camekânlı bir bölme ek- lenen, çazlarla dansedilen mahsldır. Binanın eski şatafatlılığını tavanla- rındaki resimler, yaldızlar gösterme le... O ahbar veya çorbacı her kim ise Abdülmeci hâs (bendeğânindân. Alçak gönüllü olağ Zillüllah oraya da kaç kereler ikbal Buyurmuğ. Bu Üsküdar bağsini bitirmeden &v- İ vel, şimdi hatırımâ gelen, dillerde des- tan olmuş iki türküsünü de ilâve ede- yim ; Üsküdara doyum olmaz, Zümrüt misali dağlar. Üsküdardan inerken b Mendilin içine lal doldurdum. Sörmed Muhtar Alus Samsun yerli mallar sergisi Bu yıl on dokuz mayısta açılacak Samsun (Akşam) Ulusal ekono- mi ve arttırma kutumu Samsun şube- si her iki yıldâ bir yerli mallar sergisi açmaktadır. Bu gergilerpen beşincisi bu yu 19 yıs Atatürk günü açıla. inbisarlar idaresinin lan büyük binasında ı yıllara nazaran daha bü, yük mikyasta olacağı söylenmektedir. Sergi 19 mayısta 10 hazirana kadar devam edecektir. Sergi münasebetile Samsuna gele- cek yurddaşların memnun edilmeleri için şimdiden hazırlı başlanmış- tır, Öğrendiğimize göre sergiye gele- cekler için büyük K klar gösteri- lecek, otel, lokanta ve nakliye vasıta- larında tenzilâtlı tarifeler yapılacak- tır. Sergiye gelecek mallardan hiç bir suretle yergi aınmıyacağı gibi iştirak eğecek olanlar devlet demir ve deniz yollarında tengilâtlan istifade edecek- lerdir. Bundan başka civar vilâyetlet halkının sergiyi ziyaretlerini tescil için hakliye vasıtalarında ayrıca ucuz tâ- rifeler yapılacaktır. ROMATİZMA LUMBAGO 7 N ÇABUK ŞİFAYI BULURSUNUZ, K Kullanınız. açıla” | Almanyaya lavuk ihracatı çok arttı İYumurtasız kalmamak için fazla Tavuk yetşürmeğe çalışmalıyız Bir pazarda satılan piliçler Son zamanlarda Almanya ile tica- retimiz artmıştır. Almanlar daha zi- İ yade gıda maddelerimizi satır alıyor- lar. Fakat gida maddeleri buğday, çavdar gibi şeyler değildir. Kuru mey- valar, bühassa kuru erik, kaysı gibi şeyler... Geçenlerde Alman firmaları, piyasadan ucuz kuru erik ve kaysı sa» tan almıştı. Anl de kullanılacaktır, Çünkü satın alınan erik ve kaysılar, en ucuz nevidendi. İzmirden de hur- da denilecek derecede incir alındığı na göre, Almani ezmesi, marmelâğ yapı için, ham madde topladıklarma şüphe yoktur. Son haftalar içinde bol tavuk iklay e Çorluda bir tüccar, Almanyaya kı iş tavuk yollamak suretile bir tecrü- beye girişmişti. Anlaşılan bu tecrübe den iyi netiçeler alınmış olacak Ki, Al iy vuk iste- Şimdilik her hafta Ak manyaya üç dört vagon kesilmiş ta- vuk gönderilmektedir. Almanların ta- vuklarımızi beğenmekle beraber, da- ha semiz olmasını arzu etmektedirler. Yağsız ve semiz olmıyan tavukları Al- man pazarlarına sevketmek biraz . İhracatçılar Bandırma, Mu- ve Balikesire adamlar miz tavuk tedarik edi- Türk taci avuk uk yetiştir. dari : mek t Alman fir receğinden bahset mü üccara damızlık y Trakyadaki damiız- ü, bu da- daha birçok Köylüler, hk yumurta alm mizlık yumurlalar sayesinde semiz tavuk yetiştirecektir; Almanyadan tavuk kesme mütehassısları geliyor İhracat tacirlerinin ifadesine göre, Almanyaya tavuk ihracatı gün geç“ tikçe ehemmiyetli bir şekle giriyor, Bir Alman firması, satın aldığı tavukla: rın fena bir tarzda kesildiğinden şi- kâyet etmiştir. Kesilmiş tavuk ihraca- tile uğraşan müessöseler, tavukların nasil kesilmesi lâzımgeldiğini, Alman- yadaki alâkadr ticarethaneye sormuş- lardır. Alınan cevapta, Türkiyede kesi- len tavuklardan çok kan aktığından bahsedilmiştir. Hâsılı, tavuk kesme işi, Alman fir- malarile ihracat tacirleri arasinda u- gun boylu muhabereye vesile teşkil et- miştir, Neticede, Almanyadan tavuk kesmek için dört mütehassıs gönde“ rilmiştir. Tavuk ihracatına aleyhtar olanlar Geçen gün, yumurta tacirleri, İh- racatı kontrol dairesinde toplanmış- lardı, Toplantıda, yumurta ihracatı- nın inkişafı etrafında görüşmeler ya- pılmıştı, Esasen yumurta ihracat, ta» tirleri, yumurta ihracatmı kontrol eden nizamnameden ötedenberi şikâ- yet elmekt6 idiler, Bu toplantıda, ge- ne nizamnamenin ihtiyaca göre tadi- M etrafında münâkaşalar olduktan ilan bu kuru meyva» | Almanyaya bol | nurta gön- | y.hararetle devam & sonra, söz, tavuk ibracatma İstikal etmiştir. Tacirlerden biri diyor Ki: «— Her hafta üç dört vagon tavuk ihraç ediyoruz. Haftada sekiz on va- gon ihracat y rsak; senede dört beş yüz vagon tavuk ihraç edebileceğiz. Beş yüz vagon tavuk mürtaları nereden ğiz135 Yumurta tacirinin vuk para ediyor» diye Herkes tavuğu- nu, tavuk ihracatçılarına satmakta- dır. Bunun bir sebebi de, yumurtanın eskisi kadar para etmemi Eğer elde mevcud tavuklarımızı dışarıya Satarsak, günün bi e yumurta ih- raç etmeğe.imkân kalmaz.» Bir yumurta taciri, bu mevzu rinde çok durmuştur, Her söne ihr edilen vagon dolusu tavukların het bını -yaparak, günün birinde dışarı- dan yumurta ithal edeceğimizi ileri bi or. Bü hesapta bir mübalâğa t, tavuk ihracali yüzünden yumurtasız kalmak ihtimali de hiç varid olmıyan bir fikir değildir. Bu meseleyi ciddi bir surette tedkik et- mek lâzımdır. Yumurtasız kalacağız, diye tavuk satmamak, pahalı portakal yiyeceğiz diye portakal satmamak düşünüle- mez, Tabii olan, bu nesneleri hem ucuz yemek, hem de dışarıya satmak- ut. Bunu nasıl temin edebiliriz? Bir tariftan tavuk yetiştirmeğe ehemmiyet vermeli, diğer taraftan da dışarıya tavuk satmalı... Halbuki di- sarıya bol miktarda tavuk satıldığı k avuk yetistirmeğe el miyet iş a tacirlerinin en- ettikleri nokta budur, Hüseyin Avni Samsunda muzır bayvanlarla mücadele Samsun (Akşam) — Vilâyet dahi. nde muzır hayvanlarla mücadeleye or, Avcılar klü- bünün her hafta yaptığı büyük sürek avları iyi neticeler vermektedir. Son ay içinde vilâyet dahilinde 441 domuz, 28 kurd itlâf olunmuş ve 860 hektar kareli arazi üzerinde yapılan müca- delede 600 hektarlık arazi tamamile bu muzır hayvandan kurtarılmış, mi tebaki kısmında da fare kesafeti yüz- de otuz beş nisbetinde azalmiştır. 7 OTOMOBİL almak veva satmak iri *AKYAM, KÜÇ LE İN NV Se ETMEYİ LAME Ye İİT

Bu sayıdan diğer sayfalar: