2 Mart 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

2 Mart 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e mmm k i İ — Kendi icad ettiği bir usul, karı- sina meyhaneye girmiyeceğine yemin | etti. — Dikkat et kızım, arkandadır... imdad işareti —..raeekresaanasarsranann sas saraaaaasana sanane sess se sansa — Yalan. söylüyorsun karıcığım. |: Kendisine söyledim. Yalan sende öyle bir huy oldu ki, ar- — Aman yavaş söyle dedi, galiba tık doğru söylediğin zaman kızarıyor« | Azrail beni unuttu. sunl... ,.. Kırk beşlik hizmetçi kendine dost tutmuş... — Çıldırdın mı? dedim, bu yaşta!.. Ne z&mandânberi bu? — Aylığımı arttırdığınızdanberi. pa ke Ahmedin başı ucunda bir kumbara duruyor. Ahmed arada sırada bu kum- barsya para atıyor. — Bu paraları kime biriktiriyorsun | kocacığım? Bana mı? İ — Hayır canım. Artık sana.İhanet | etmiyorum, ihanet ettiğim Zamanlar kaça mal olduğunu hesaplıyorum. see — Neölurcatım bana yüz lira ödünç ver. Allı ay evvel vermiştin; gü- nünde iade ettim. — Ben de bundan korkuyorum ya! ex — Gene mi soruyorsun. Yolda eski dostum Mehmede rasla- dım. Ben onu çoktan öldü sanıyordum. | Evet seni Yazık mı? «Yazık oldu Süleyman efendiye.» Bu bir şairin bir musradır. kat öyle bir mısradır ki, bugün herkes, bütün mütefekkir ve edip- ler, şairler hep bu mısradan bah- sediyor: Süleyman efendi meşhur oldu. i Bir arkadaş: «Meşhur olan bu (| talihli Süleyman efendiye neden | yazık olsun?.... diyor. Hakkı var arkadaşın... Asıl aci- nacak bu mısraı şairidir, Herke- sin dilinde Süleyman efendi var, herkes Süleyman efendiyi anıyor — Kocan yeni şapkanı beğendi mi? — Ke söylüyorsun, bayıldı!... Kaplumbağalar Üç kaplumbağa konuşuyor: — Bizim arkadaş hiz rekorunu kardı, Dakikada 12 santimetre yol aldi, — Saatte 7 metre 20 eder, *-j — Arkadaşımız daha de hızlı gide- — 'Teşhisi koyduk: Seksen kilometre| ceğini söylüyor. hızda öpüşmek — Şu halde İstanbuldan İzmit aşa- meypasrnaasanası ssessssunsas, N çi ğı yukarı 1700 günlük yol demektir. |“ ÖTEBERİ İl — Bu terekki böyle giderse mesafe mefhumu kalmıyacak! — Nasıl hâfızanız düzeliyor mu? Hasta: — Düzelmeğe başladı, doktor, şim- f di bir şey unuttuğumu hatırlıyorum amma, ne unuttuğumu hatırlıyamı- yorum... Salamona haber verdiler: — Kasada yirmi lira eksik ne ya- palım? — Gayet basit, kasadar kasaya yirmi lira koyar, hesabı kapar. — Ne yazık ki kasadar dün gece öldü. — İş daha basitleşti. Deftere: «Ka- sadarıtı cenazesi için çelenk: 20 lira; geçirirsiniz, çelengi almazsınız... Bayan içini çekti: — Hey gidi günleri... Nişanlı ok duğumuz zamanlar hep ellerimi tu- — Babam tenbih etti, nikâhımız ki- tardın!... yılımcaya kadar kanape böyle dura- — Tabii, o zaman piyanon vardı!.., | cak! ŞUNDAN BUNDAN — Neden yarah olmıyan elinizi sar- dırıyorsunuz? — Çek imza ettiremesinler di: aldatım. — Haydi oradan. Eğer aldatsaydın itiraf etmezdik. — Öyle ise aldatmadım. — Şimdi muradına erdin işle: Sa. dakatinden şüpheliyim. yaz — Harikulâde!.. Ben köpeğimin kaç yaşında olduğunu biliyorum, Köpeğim benim yaşımı bilmiyor. sez — Gümüşsuyuna nereden gidilir? — Ta.. ta.. tak. simden. Ve ilâve etti: — Po... polise. so.. sorsaydınız,, şi.. şimdi ve.. var., varmıştımız, Tercümeden şikâyet İÜ Sair ve tiyatro müellifi sayın İ) bay Hahd Fahri Ozansoy bir an- kete verdiği cevapta Şehir tiyatro- | sundan şikâyet eğiyor ve diyor ki: — Yahu bu ne iştir? Nedir bü İ Sehir tiyatrosunun hali?.. Eskiden! Darülbedayi adapte eser oynardı amma, arada sırada da telif bir eser çıkardı, halbuki Şehir tiyatro- su boyuha tercüme eser oynuyor, hani telif... Sayım bay Halid Fahri bu söz- leri Şehir tiyatrosunda telif «Bir Gilkeli, oynandığı söylediBu hafta da tercüme eser- lerde şikâyet eden Halid Fahri- nin Şehir tiyatrosunda bir tercü- 4 — Bu palto ile yağmur yağdığını anlıyamazsınız. — Yağmurun kesildiğini de anlıya- mıyacağım, Sanananran anaya yanan eusaasa sese, KALDIRIM ÜSTÜ — Yahu şurada bir zamanlar “bir yeldeğirmeni vardi; hiç bir şey kal — Kaldı. —Ne? o—Yel — — Öyle bir midem ağrıyor ki... — Gel bir ilâç vereyim de kesilsin, — Hayır devam etsin. — Neden? — Arada sırada konyak içiyorum. * — Hey gidi günler hey, benim de bir zamanlar iyi günlerim vardı. Ha- valar soğumağa, başladı mı, ateşin başından ayrılmazdım, — Evin barkın mı vardı? — Kebap kestane satardım!.., 2 Mart 1939 Bandırma mektupları Kısa zamanda tanınmıya- cak kadar yenileşen şehir Bandırmada şimdiye kadar üç binden fazla yeni bina yapıldı, yollar ıslah ediliyor Bandırmadan bir görünüş Bandırma (Akşam) — Bandırma içme suyu çehir şebekesi ikmal edil- mek üzeredir. Yeni yapılacak 18 oto- matik çeşmiden üçü yerlerine kon- muştur. Diğerleri de sırayla yapıla” caktır, Müteahhit nisan nihayetlerin- de şehir su tesisatını tamamlıyacak- tır. Şehrin çarşı aksamı ve âna caddele- Ti tamamen parke döşenmiş ve harita mucibince yeni açılan yollar tamamen kaldırımlanmıştır. - Ayrıca - şehirden başlıyan bozuk şoseler yenilenmekte- dir. Mahallelere Amavud kaldırımı yapılmaktadır. Bandırmanın istirda- dında yanmıyarak kalan yukarı ma- hallerdeki bin kadar ahşap binadan sonra bugüne kadar yarık mahaller- de inşa edilen binaların adedi üç bin- den fazladır. Bu binalar içerisinde beş katlı modem apartımanlar d& mevcut-| tur. Yeniden inşa edilen ve yeni mp- | bilye ile tefriş olunan liman dairesi de rıhtım üzerinde Bandırmanın en tc- miz ve cazip bir binası olarak gösteril. mektedir. Evvelce gayri fenni yapılan mecra- Jar beton (Büz) ler içerisine alınmak suretile fenni bir şekle sokulmakia- dır, Yeni şeker fabrikası ve maden ihracatı Bandırmaya sekiz kilometre mesa. fede Sığırcı istasyon güzergâhında tesbit edilen mahalde yakında beşin. ci şeker fabrikası kurulacaktır. Şeker fabrikaları anonim şirketi Bandırma- da büro teşkilâtını yapmıştır. Müle- hassıslar Bandırma ve havalisinde yapmış oldukları tedkikler neticesin- de Pancar istihsalâtının her yerden daha iyi rândımanlı bulunduğunu tesbit etmişlerdir. Fabrikanın inşasına yakında başla- nacaktır. Bu fabrika Bandırma ve ha- valisinin iktisaden yükselmesine baş- Tica âmli olacak, bütün imtiyaçlarını ve sevkiyatını Bandırma İskelesi vasi- tasile yapacaktır.” Ayrıca Bandırmada yapacağı han- gar ve depo tesisatı için alâkadarlar e e ği ani ri er münasip mahaller üzerinde tedkiklere de bulunmaktadırlar. Avrupa limanlarına krom ve bora- #it madeni ihracati muntazaman ya- pılmaktadır. Kütahya Değirmisaz ha- velisinde istihsal edilen krom made- ninden altı ay zarfında 35 bin ton ih- rTaç edilmiştir. Yapılan teşkilât neticesinde vapur- lara günde 550 - 600 ton maden tah- mil edilmektedir. İstanbula yapılan kuzu ihracatı da günden güne art- maktadır. Burada fenni şekilde yoğurthaneler- de koyun sütünden imal edilen yo- ğurtlâr hergün İstanbul piyasasına gönderilmektedir. Bandırma Halkevi Halkevi müsamere salonunda Halk- evlerinin yedinci yıldönümü kutlama töreni büyük bir merasimle yapılmış- tır. Merasime Halkevi bândosu tarafin- dan çalınan İstiklâl marşı İle başlân- mış ve bir Halkevli tarafından açılış söylevi verilmiştir. Şiir ve muhtelif müzik konserini müteakip radyo ile Bavekil doktor Refik Saydamın nut- Ku ve Ankara Halkevi neşriyatı takip edilmiştir. Merasime bütün halkın iş- tirakile söylenen önuncu yıldönümü mârşı ile nihayet verilmiştir. Gece gösterit şubesi tarafından mü- vaffakıyetle (Kanun adamı) piyesi temsil edilmiş ve bu temsil şiddetle si. kışlanmıştır. Müsamereye halkın faz- la tehacümü dolayısile bir çokları ver bulamadıklarından geri dönmüşler. dir. Bu itibarla piyesin daha iki pece temsiline karar verilmiştir. KÜÇÜK İLÂN vasıtadır. Alım satım, kira İşlerin- de iş ve işçi bulmak için istifade ediniz! Sinop ortaokulunun müsameresi g NİZİ Sinop (Akşam) — Geçen hafta orta okulda çok güzel bir müsamere ve- rilmiştir. Çoban isimli eser temsil edildi. Eseri mektebin fransızca öğrelme- ni B. Sadi yazmış birçok musiki parçaları ve danslarla süslemiştir. Talebe. ler rollerinde çok simde bu-eserde Tol muvaffak oldular, Dekorlar, sahne, ışık mükemmeldi, Re. alan talebeler görünüyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: