10 Ağustos 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

10 Ağustos 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

POLİTİKA | Irlanda meselesi Büyük Britanya adasının halkı İngilizler ile bunun yanıbaşındaki İrlan- da büyük adasının (Bask) ve (Leton) gibi Avrupanın en eski sekenesine men- sup bulunan halkı arasında ırk, dil, kültür ve bahusus mezhep cihetinden büyük fark ve derin zıddiyet vardır. Fakat İngilizler, İrlandayı Büyük Bri- tanyanın mütemmim bir parçası saydıklarından ve memleketin coğrafi ve si- yasi topluluğu ve emniyeti için elzem gördüklerinden, harben aldıkları bu adayı ellerinde tutmak için asırlarca çalışmışlardır. : İngilizler ne kadar Inadcı ise, İrlandalılar da milliyet ve istiklâllerini taü- dafaada o derece anud bulunduklarından, İrlanda meselesi asırlarca müddet | İngilterenin başına bir gaile olmuştu. Londra parlâmentosundaki seksen İr- landalı mebus, memleketlerine hürriyet ve İstiklâl vermeğe taraftar olmıyan ber Kabinenin can düşmanı olup her işte bin törlü müşkülât çaıkarmakta idi. İngiliz hayatına karışan her İrlandalı, İngiltereyi zayıf düşürecek her ça- reye baş vurmakta idi. Amerikaya hicret eden birkaç milyon İrlandalı ise, burada bugüne kadar İngiltere düşmanlığını mütemadiyen körüklemişlerdir. İngilizlerle Amerikahların tarihleri, dilleri ve kültürleri bir olduğu halde, bir türlü anlaşıp samimi olamamalarına başlıca âmil, bu İrlandalı muhacirlerin neslidir, 1921 de İngiltere halkı, protestan olan Şimali İrlandadaki Ulster hariç olarak, bütün İrlandaya Dominyon namı altında istiklâl ve hürriyet verdiği zaman, Londra parlâmentosundaki gürültücü bir unsurdan kurtulmuş ve dahili huzur ve cinniyete kavuşmuştu. Fnkat (Cümhuriyet ordusu) namı altında ve müfrit İrlandalı milliyet- çilerin vöcude getirmiş olduğu gizli mücadele teşkilâtı, bu vaziyele kanaat etmemiş ve bir taraflan İngiltere ile iyi geçinmek istiyen İrlandalı hükümet- lere karşı mütemadiyen savaş yaptığı gibi, diğer taraftan da Britanyanın içinde mütemadiyen hâdise çıkarmak # uretile memleketin huzurunu boz- maktan geri durmamıştır. Son aylarda binlerce bamba suikasdı yaparak mil- yonlarca maddi zarara sebep olmuştur. Nihayet İngiltere hükümeti, mevcud kanunlar ile bu gizli teşkilâtın faa- liyetine mani olamıyacağını düşünerek, şüpheli İrlandalıları örfi olarak tev- kif ve nefyedebilmek için parlâmentodan salâhiyet almıştır, Fakat Cümhu- riyet ordusu faaliyet ve hareketinden, vazgeçmemiştir. Bunların üssülhareke- lerini Serbes İrlanda hükümeti memleketi teşkil etmektedir, Bu hükümetin başında bulunan De Valera, tedhiş hareketini takbih etmekle beraber, Şimali İrlandanın İngiltereden ayrılarak Serbes İrlanda hükümeti ile birleşmesi ga- yesinde Cümhuriyet ordusu teşkilâtile beraber olduğunu da gizlememiştir. İrlanda meselesi gene devam edip gidecek demektir. AKŞAM Ingiliz Kralı, ihtiyat filoyu teftiş etti İngiltere sulhu sevmekle beraber her türlü ihtimallere karşı koymağa hazırdır 1300 tayyarenin iştirak ettiği hava manevralarında 160 hücum yapıldı Zondra 9 (A.A.) — Bugün, İngil- terede, hava kuvvetlerine mensup bin üç yüz tayyare, şimdiye kadar hiç vukua gelmemiş büyüklükte hü- cum ve müdafaa ekzersizleri : yap- | makta, kral, ihtiyat filoya mensup 130 harp gemisini teftiş etmekte, fa- al ordu ile birlikte redif v2 ihtiyat orduları ve yeni milis kombine ma- nevralara İşlirak eylemekledic. Bütün İngiliz gazeleleri, bu mü- nasebetle, başmakaleleri, oİngiltere- nin askeri kuvvetinin o yükselişine hasretmektedir. Gazeteler, memleke- tin bu ana kadar elde edilmiş olan heticelerie iktifa etmiyeceğini ve İn- gilterenin sulhu sevmekle beraber her türlü ihtimallere karşı koymağa hazır bulunduğunu da -bildirmekle- dir. Londra 9 (A.A.) — Dün geceki ha- va manevralarına dair hava nesare- tince neşrolunan tebliğe göre, düş- mân tayyareleri tarafından dün gece 160 hücum yapılmıştır. Castland bu sabah saat bire kadar Westlanda şiddetli hücumlar oyap- “muştır. Düşman gaytellerini Times nehrinin mansabındi bulunan he defler üzerinde teksit etmişti. Kent, Surrey, Susdex ve Londranm şimâ- H de taarruza uğramıştır. Bulutlar ve yağmur geteleyin mü- dafileri işkâl etmiştir. Hav« müda- fan topları Portsmoulh üzerine ya- Pilan hücumu tamamie akim bırak- topla selâmlamıştır. Kral, buradan «Royal Barge, sal- tanat molörüne binerek «Victoria - and - Albert» yatına çıkmış ve yatta amirallık yüksek könseyi azası ve manevraları refakatinde seyredecek | ölan Fransiz bahriyesi genel kurmay başkanı amiral Darlahn tarafından selâmlanmıştır. Portland dalga kıranından Polin. tedeliff tepelerine kadar dört mil mesale uzunluğunda ondört hat üzerine dizilen harp gemileri, cidden heybetli bir manzara arzödiyordu. En uzakta «Courageous; tayyare ge- misinin muhteşem şekli beliriyor, en ön sırada İse 9 denizaltı gemisi ile daha küçük mikyasta gemiler, gan- botlar, ufak torpitolar, topçekerler bulunuyordu. Bunların arkasında, dört filotillâiya taksim edilmis 16 | krüvazör, 36 destroyer ve mahalli fi- lotillâra ait diğer 18 destroyer yer almış duruyordu. Üssüne dönemiyen bir tay- yare aranıyor Londra 9 (A.A) — Dün gece mü- dafaa ve taarruz talimlerine iştirak eden tayyarelerden yalnız bir tanesi bu sabah üssüne dönmemiştir. Chatham üssünün tayyareleri ve gemileri araştırmalar yapmaktadır. Jar, Tramvaydan atlıyanlar ceza dırmıştır. Yö görecek Kral, ihtiyat filoyu . Son zamanlarda çocukların tram- teftiş etti yay arabalarına asılmasından dola- Londra 9 (AA) — Dün akşam yı kazaların arttığı görülmüştür. Be- Jediye, tramvayların sıkı surette kon- trol edilerek arabalara asılanların ve arabalardan atlıyanlârın şiddetle ce- zalandınıimalarını emretmiştir. CEMAL BÜRÜN Mevsim sonu münasebetile yazlık modellerini tenzilâtlı (satışına başlandığını müşterilerine e ir Perth'den hareket eden kral, bugün saat 10 da, ihtiyat filoyu teftiş et- mek üzere, Weymouth'a gelmiştir. Kral, büyük halk kitlelerinin âlkışla- rı arasında baştan başa bayraklarla donanmış sokaklardan giçerek der- hal Bincleaves mendireğike gitmiş ve orada amirallık birinci Lordu Lord Stanhope tarafından Kırşılanmış- tr. Bu esnada, filâmaların * çekmiş bütün harp gemileri, kral 21 İ beşini birden ibretle okumanız kabii- memesidir. Tecessüs saikasile halk, dol- Beyhude ölümler Vücudümüzü ölüm tehlikelerine karşı fazla mukavemetli zannediyorsak , aldanıyoruz Yüzde altmışı su olan etten ve ke- mikten mamül vücudümüzün ölüme karşı fazla mukavemetli olduğunu zannediyorsak aldaniyoruz. Biz in- | sanlar ne bir kedi gibi yedi canlıyız, ne de tenyalarda olduğu gibi parça- İ larımız ayrı ayrı yaşamak kabiliyeti. | ne mâliktir. Minareden atladığımz zaman sağ salim ayak üstüne düş- mek saadetinden mahrum olduğu- müz gibi denize yuvarlanınca da - eğer yüzmek bilmiyorsak - bir köpek ka- dar maharet gösteremeyip boğulu- verdiğimiz muhakkak! Hayata öyle ince bir telle bağlıyız ki tramvaydan atlarken vukua gele- cek bir sarsıntı dahi bu teli kopara- bilir. Geçireceğimiz en Ulak bir olö- mobil kazası lütfedip hayatımızı bi- ze bağışlasa bile hurdahaş olmak teh- likesi vardır. İnsan hayatım tehdid eden sayısız mikrop ve bastalıkları bir tarafa bırakın, kendimizi sapasağ- lam zannettiğimiz hir anda fena ta- rafımıza raslıyacak bir darbe çalış- kan kalbimizi bir anda işlemekten sarfınazar ettirebilir. Başımıza gelebilecek bütün bunla- ra benzer badişelere karşı mukaye- meti şüpheli bir vücud taşıdığımız besbelli iken ölümü hiçe sayan bir halimiz var! Bu yüzden dört elle sa- rıldığımız hayatı ekseriya pek bey- hude yere kaybediyeriyoruz. Herhangi bir gür gazeteleri açar- sanız bu «beyhude ölümler; den dört dir; «Dün Floryada 20 yaşlarında bir genç, sandalla denize açılmış, yıkan- mak üzere suya atladığı sırada yüz- mek bilmediğinden boğulmuştur.» Yüzmek bilmeyen bir adamın açık denizde kulaç atmağa kalkması için kendisini en aşağı bir balık zannet- mesi lâzımdır. Halbuki ortada güneş gibi ışıldıyan bir hakikat var: İnsan- lar dünyaya yüzmeği öğrenmiş ola- rak gelmezler. Eğer bu delikanlı, in- sanların derin sularda yüzmeleri için bir talim devresi geçirmeğe muhtaç oldukları hakikatini biran hatırlasaydı çocukların tabilerile dizkapak adala- rında - dizkapağını geçimiyecek bir derinlikte - yüzer ve tatlı canını ölüm karşısında vakitsiz bir mahcubiyete düşürmezdi. Bu delikanlı, Allah rah- met eylesin amma, pek beyhude yere ölmüştür. <Dün kırk yaşlarında bir adam tramvay durmadan atlamış, bu sira- da arkadan gelen bir otomobilin al- tında kalarak ezilmişlir.» Bu zat tramvaydâan atlamak üzere basamağa indiği sırada siz orada bu- lunsâydınız ve kulağına eğilip: — Azizim, yerde devâmlı bir ölüm tehlikesi olsa üç gün üç gece tram- vayda kalmayı mu tercih ederdiniz, aşağı atlamayı mı? suâlini sorsaydı. nız, size şüphesiz asla tramvaydan inmiyeceği cevabını verecekti. Fakat her dikkatsiz vatandaşa tehlikeleri haber verecek bir teşkilât vücude getirmek kabil değildir. Oto- mobil altında parça parça olan bu kırk yaşındaki vatandaş insan vücu- dünün kauçuktan mamül olmadığını öğrenecek ve yürüyen tramvaydan atlamanın tehlikeli olduğunu kavrı- İ yabilecek kadar yaşamış, tecrübe gör- müştür, Ölümü beyhudedir. Pazar günü, içinde çocuklar, ka- dınlar ve 60 yaşında adamlar bulu- nan yedi kişilik bir aile Pendikte sandala binmişler, bir atahk yelken açmağa kalkmışlar. Püfür püfür d0- laşırken şiddetli bir sağnak yelkeni suya yapıştırmış. Aile denize dökül- müş. Üç kişi ölmüş, dört kişi'kürta- rilmış, 4 Evvelâ ufaçık bir sandala dört ki- şiden fazla binmek tehlikelidir. Hay- di yedi kişi bindiniz, piçir. yelken açıyorsunuz? Ölümle bu kadar feci surette alay etmek arzusu, bu cesa- rel furyası hereden geliyor? Sabah- leyin evden çıkarken kendilerini ölü- mün çok uzaklarında sayan bu alle yedi kişilik bir kafile ile sandala bin- dikleri zaman ölümle burun buruna oturduklarını nasıl farketmiyebilir. ler! Sarhoşken otomobil okullanmağa kalkmak, henüz binmesini. öğrenme den şehir içinde motosiklet o koştut- mak, içinden elektrik cereyanı geçen telleri kurcalamak, vapur iskeleye yü» naşmadan atlamak: şehlıde beyhude ölümlere sebeb olan başlıca vakalar- dır. Hele caddelerde karşılıklı biribirle- rine doğru ilerliyen tramvayların arâ- sından geçivermek arzusuna bir türlü mâni olamıyan şoförleri Hayatta hiç bir iş ölümü göze aldıracak kadar acele olamaz. Çünkü ölüm yeryüzün- deki işlerin topuna birden nihayet veren en son, en kali ve mutlaka şa- kasız bir hadisedir. Biraz dikkat, vücudümüzün maddi darbelere karşı mukavemeti az bir yapi olduğunu hatırdan çıkarmamak. yukarıdanberi saydığımız beyhude ölümlerin önüne geçecek yegâne ted- birdir. Ölüm nasıl olsa gelecektir, fa- kat beyhude yere ölmiyelim! Kendi hayat alevimizi söndürürken arka- muzda kalanlari da matemlere gar- gediyoruz. Şevket Rado İzmir fuarı hazırlığı - Fuar 31 gün ve gece açık kalacak İrmir (Akşam) — 20 ağustosta açılacak İzmir enternasyonal Fuar- nın açılmasına pek az zaman kâalmış- tır. Fuar sahasında çalışan 2500 ka- dar işçinin faaliyeti, her gün yeni eserler meydana gelmesini temin et- mektedir, Bu seneki Fuar eğlence ve sürprizlerle dolu 31 gün devam ede. cektir. Bilhassa atraksiyon işlerine fevkalâde ehemmiyet verilmektedir. Bir hafta sonra halkın Kültürparkı gezmesi - Fuar açılıncıya kadar - ya- sak edilecektir. Bunun sebebi, Fuarda hazırlan- makta olan sürpriz teşkil edecek eser- letin şimdiden halk tarafından görül- gun bir programa göre hazırlanmak- ta olan eğlence vasıta ve yerlerinin İ etrafına dolmakta, işçileri lâkırdıya tutarak onlardan malümat almağa çalışmaktadırlar. Fuardakl sergi sa- rayının Stand ve vitrinleri tamamen kiralanmıştır. e Bitçok müesseseler, tüccarlar şimdiden Stand ve vitrinie- rinde dekorasyon işine başlamışlardır. Bazı müesseselerin Fuarda teşhir ede- cekleri emtaa ve mahsuller şimdiden Fuar sahâsına getirilmiştir. Vekillerimizden bir kısmı, yedi ec- nebi devletin sefiri, birçok mebusları- miz 20 ağustosta fuarın açılma merâ- siminde bulunacaklarını fuar komite- sine bildirmişlerdir. 31 gün ve gece de- yam edecek fuar eğlenceleri progra mu, çok zengin şekilde hazırlanmıştır. Fuar malümat büroları, şehrin dört yerinde 14 ağustos pazartesi günü açi» lacaklır, Fuardaki sinema binasında —edünl kü, bugünkü, yarınki İzmir paviyonu» çok güzel ve zengin şekilde hazırlan- GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Muhtelif üsler arasında İngilizlerin Malta adası, Akdeni- zin ortasına hâkim bir bahri üstür, İtalyanlar da - âyni vaziyette olan Pantellarya'yı tahkim ettiler. Sicilya ile Tunus arasında 83 ki- Jometre murabbâı - ınesahasında ve 46 kilometre muhitinde bulunan bu ada 1881 de 7315 nüfusluydu. Bugün ahalisi 10 bin kadardır. Halkın ya rısı, ağanın ismini taşıyan (diğer is- | mi de Oppidolo olan) şehirde oturur ve italyanca ile karışık bir Arab di yalekti konuşur. Şehirde eski kale- ler vardır. Adada Monte-Grande isimli bir yanardağ mevcuttur. 836 metre ir- tifandadır. 1890 da bir deniz altı zelzelesi olmuş, adanın yanında bir yeni adacık daha belirmiştir; fakat lâvlar, dumanlar neşrettikten sonra tekrar kayboldu. Pantellarya, Bisikletle gezerken düştüler Yeşilköyde oturan on altı yaşla» rında Adel ile on yaşında Öroj bisik- letle gezerlerken düşmüşler, her ikisi de yaralanmıştır. Polis, ikisini de te- davi altına aldırmıştır, Beykoz kundura fabrikası amele- ormanlık, çayırlık; ntellarya'yı da gösteren bir Akdeniz haritası mıştır. Bu paviyonu ziyaret edecekler | sinden İsmail, bisikletle , Kavakdere İzmirin tarihi ehemmiyeti, eski ve şim-| “caddesinden geçerken müvazenesini diki şekilerile istikbalde alacağı şekli, | kaybederek düşmüş, muhtelif yerle- derhal görüp anlıyacaklardır, İzmir | rinden ehemmiyetli surette yaralan- paviyonu, çok zengin ve güzel bir eser dığından polis tarafından hastaneye halini al MN idi BL k nişlar, v O Ri > bağ ve balıçeye müsaittir. Portakal- ları, bademlikleri, zeytinlikleri pek. güzeldir. , Maden suları da vardır. Fakat tatlı suyu azdır. (Pantelleria, Pantallarla şeklinde de yazılır.) Bu ada evvelce Finikelilerindi, sonra Kartacalılara, nihayet Roma- lara gecti. İstilâ devrinde Arablar hâkim oldularsa da Sicliya kralı Ro- ger tarafından mağlüb-eüilip çekli- diler. Korsanlar adayı pek çok de- İ falar yağına etmiştir. | Şimdi İtalyanlar burada bir dağı düzlettirerek hava üssü kurmuşlar- dır. Buradan Tunus üzerine Sicil- yaya nazaran bir çeyrek daha çabuk hareket edilebilir. Adadaki toplar, buraya bir düşmanın ihraç hareketi- ni menedebilirlerse de Akdenizin bir tarafından öle yanma, İtalyaya düş- man bir donanmanın geçmesine mâ- ni olamazlar. Otobüs berber dükkânına Mehmed isminde birinin idaresin. deki otobüs, Galatada Voyvoda cad- desinde makinede vuku bulan bir arızadan dolayı durmuş, bir aralık idaresiz kalan otobüs, geri geriye basarak kaldırımın bir tarafında bu- lunan berber Yorginin dükkânına bindirmiş ve bir hayli hasara uğrat- a

Bu sayıdan diğer sayfalar: