16 Mart 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3

16 Mart 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

dü .P. Kamutay grubunun, nkü içtimaımnda mühim müzakereler oldu ——— —. ; —— ———— Başvekilimiz ve Moliye Vekili sayım verg'sinde yapılacak tenzi- lât, Hariciye V-kili Hatay v2 S.hhiye Vekili göçmenler hakkında iz-hat verdiler Ankâra, 15 ( Hususi ) — C H. Partisi Kamutay grubu bu- gün Hısan Sakanın riyasetinde toplanmıştır. Hariciye Vekili Dr. Tevfik Rüştü Aras, Hatay meselesi hakkında C:nevrede cereyan eden müzakerelerin son safha- sınt izah eylemiş; göçmen işleri üzerinde Mmünakaşalar geçmiş, Sılhhat Vek'linin hükümetin mü- taleasını anlatan beyanatından sonra bir. komisyon seçilmesi ve bu meselenin komisyonca tetkiki muvafık gö ülmüştür. Başvekil Celâl Bayar ve Ma- liye Vekili Fuad Ağralı, sayım vergsnde yapılacak — tenzilât hakkında beyanatta bulunmuş" lardır. Hükümetin kararları it- tifakla ve alkışlarla kabul ve tasvip edilm ştir. Şuşnig evlendi! Viyana, 15 (Radyo) — Sabık Avusturya Başvekili Şuşaig, bu- gün, 150 Nazinin muhafazası altında bulunan villâsında, bir senedenberi nişanlı bulunduğu ala, aulanmiştir Viyana, 15 (A A.) — Sıllhı— yettar bir membadan ğine göre, B. Şuşnig b yanadaki ikametgâhında polisin nezareti altında mevkuf bulun- maktadır. Kralcıların lideri hu- dudu geçmeğe muüvaflak - ok- müştar, İyi bir membadan - bildirildi- ğine göre, Nasyonal Sosyalist rejimine düşman hiçbir kimse Ödüülmüş değildir. Filistin ahvali gittik- çe fenalaşıyor SEmTR Ü ünçün e İş el l manak Bir Arap çetesi, kolaylıkla hududu aşa. rak Su:üyeye geçti Paris, 15 (Radyo) — Kudüsten haber veriliyor: Bir Arap çetesi, Suriye hudutlarından kolayiıkla Suriyeye gir- miştir. Filistin ahvali, gittikçe fenalaşmaktadır. Ansızın vukubulan ci- nayetler, çetelerin baskınları ve soygunculuklar, biribirini - takip etmektedir. Halk, heyecan iç'ndedir. İngiliz jandarmaları çeteleri takip etmekte ise de, müessir ola- mamakiadırlar, Pariste bir askeri şüra toplandı Bu şüraya, Fransanın en büyük askeri ricali hazır bulundular Paris, 15 (Radyo) — Bagün mühim bir askeri Şüta toplan- miştır. Bu Şü aya, Mareşal Peten E:kânı ha biyei Umumiye reisi 'enznl Gamelen, general Vikman, general Keller ve amiral we daha hirçok — generallı ak etmişlerdir. Alâkadar Iır. bu Şüraya büyük ıhımmıyıt.ı d'iyuı:ır-l. n Leon Blum kabinesine hü- cumlar başladı Paris, 15 (Radyo) — Müstakil ve sağ cenaha mensup gazete- ler, Leon Blum kab'nesine şiddetle hücum etmekte ve Leon Blumun teşkil ettği kabinenin, yakında istifaya mecbur kalaca- rııı ve çünkü, iki senadenberi Fransanın uğradığı bütün akıbet lerden Leon Blumun mesul olduğunu iddia eylemektedirler. Bu neşriyat, Fransa siyasal mehafilinde iyi tesir yapmamak- tadır. General Frankonun son fu- tuhatı endişe uyandırıyor İhtıldl:ı.er (Tarago>) Iınıanuıı bombardunnn etmişler ve bir İn- Barselo,, 15 (Radyo) — Cum- huriyetçi İspanya karargâhinım bugüa neşret resmi bir teb- liğde; — ihtilâl Alsamosla Kalados mevkilerini işgal ettik- leri ve birinc mevkiin, motör ze * edilmiş bir İtalyan kıt'ası tara- fından alındığı bildirilmektedir. Paris, 15 (Radyo) — Fransır gazeteleri, general Frankonun, son zamanlarda elde eltiği mu- vaffakıyetlerden endişe etmekte ve Cumhuriyetçi İspanyanın, Paris sefiri vasıtasile Fransadan yardım istediğiki haber ver- mektedirler. Barselon, 15 (Radyo) — İh- tilâ ciler, bu sabah tayyerelerle (Taragona) limanını bombardı- man etmişler ve imanda bulu- nan (Varoel) adındaki İagiliz vapurunu batırınışlardır. Vapu: run makinisti ölmüş, —mürette- batının bir kısmı yaralanmıştır. Yaralananlar arasında, kont- rol delegesi bir Danimarkalı da vardır. Yaralılar, hastaneye nakledil. mişlerdir. liz posta vapurunu bombalıyarak ba'ırmışlardır Saragosa, 15 (Radyo) — (AlL- kanis) ve (Kaşe) kasabalarının ınıliııdeıı sonra ihtilâlci kıtaat Valansiyaya doğru ilerleıık— tedir. So1 haberler, ıhıılcıleıın, Kaj lonyaya 12 kilometre yaklaştık- larını bildirmek edir. İhtilâ cdlerin son altı gün için- de yüz kilometre umkunda ve 60 kilometre genişliğinde iler- ledikleri söyleniyor. Paris, 15 (Radyo) — Gene- ral Franko ordularının, yıldırım süratile ilerlemekte olduğunu, Ha- vâs Ajansı yaz yor. İhti.âlciler, denize doğru yü- rüyorlar. Bu vazyet karşısında Barselonda kargaşılık - başla- miştir. Bugün mahkümları kur- tarmak için umumi hapishane- ye hücum etmişlerdir. Poyks Serda kaesabasındaki hapishane de açtırılmış ve mahe kümlar serbest kalmıştır. Bun- ları mahküm etmiş olan hâk'm- ler korkularından Fransaya ik tica etmişlerdir. Alâkadarlar, iktidar mevküne geçmek üzere olduğunu beyan ediyorlar. Paris, 15 (Radyo) — İhtilâl- cilerin, Katalonyaya hücum et mek üzere yüz bin kişilik bir kuvvet hazırladıkları bildiriliyor. Paris, 15 (Radyo) — Komü- n'st partis, bugün Leon Blume landuğunu bildirmiştir. davranacağı söyleniyor. Anarşisilerin, Başvekilimiz selesi şekline girme- sini istiyorlar Ankara, 15 (Hususi) — An- kara Gençlerbirliği spor kulü- büaün on beşinci yıldönümü münasebctile bir lokal açılmıştır. Bu merasimde hazır bulunan Başvekil B. Celâl Bayar, Tür- kiye şampiyonluğunun — memle- ketşümul bir şekil ve mahiyet almasını ve sporun Mmemleket meseesi şekline girmesisi iste- dğini söylemiştir. Kültür Bakanı Dün üniversitede te'kikat yeplı İstanbul, 15 (Hususi) — Şeh- rimizde bulunmakta olan Maarif Vekili B. Saffet Ar kan, bugün Üniversiteyi ve G latasaray İi sesini gezmiştir. Vekil, Ü vv de talebe ile görüşmelerde bulunmuştur. İstanbul muhteliti Nisanda Atinaya gidiyor. lıtıııhııl 15 (Hususi) —İstan- bul muhteliti, Yunan muhteliti ile maç yapmak üzere Nisan ayında Atinaya gidecektir. Yunanistanda şiddet. li zelzeleler oldu İstanbul, 15 (Hususi) — Ati- nadan gelen haberlere göre, Yunanistanın muhtelif yerlerin- de şiddetli zelzeleler olmuştur. Binaların — yıkıldığı da haber verilmektedir. Papanin ve ar- kadaşları Dün Leningrada va- sıl oldular Moskova, 15 (Radyo) — Pa- panin ve arkadaşlarını hâmil olan Timir vapuru, bugün Le- ningrada muvasalat etmiştir. Rus alimleri, fevkalâde teza- hüratla karşılanmışlardır. bir takrir vermiş ve bi araflık- tan vazgeçerek Cumhuriyetçi İspanyaya yardım etmesini is- temiştir. Camhuriyetçi Ispanya lagil- tereyi protesto elti Londra, 15 (Radyo) — huriyetçi İspanya sefiri, bugün İngiltere Hariciye Nazırı Lord Halifaksı ziyaret etmiş ve ge çen hafta batırılan Balear kru- vazörü mürettebatından olup lagiliz gemileri tarafından kur- tarılanların General Frankoya inde edilmesi keyfiyetini pro- testo etmiştir. Polonyanın, Litvanyaya nota vermesi bekleniyor Litvanya, Polonyaya verdiği notada, hu. dudda öldürülen Lehli nefer için tazmi- nat verm:ği Kovno, 15 (Radyo) — Ltvanya hükümeti, verdiği bir notada, hudutlarda vukubulan dünkü hâdseden dolayı tarziye vermeğe ve ölen neferin ailesine de tazminat tediye etmeğe âmade bu- kabul ediyor Varşova, 15 (Rıdyo) — Litvanya hududunda vukubulan hâ- diseden dolayı Polonya hükümetinin, Litvanyaya karşı çok şedit Polonyanın, Ltvanyaya bir ültimatom vermesi ve yirmi sene- denberi kapalı bulunan Litvanya - Polonya şimendilfer münakalâ- tının tekrar başlamasını istemesi muhtemeldir, orun, mem.eket me. Cum-' az düşününce o kadar Aaamamar a amamamm eee Musıkı ve biz Hayatımızda musikinin oyna- mış olduğu rol bakkında muh- telif kimselerin fikrini dinliye> lim: Sboberpese: Ruhunda musiki olmıyan insan ihanet etmeğe, tahrib etmeğe, başkalarının fe- nalığına çalışmağa mütemayildir. Darvinin şür ve musiki zevki- nin dumura uğraması üzerine söylediği söz bu ilim asrı için enteresandır: *“Bu zevklerin kaybolması sa- adetin kaybolması — demektir. Ayai zamanda ihtimal bu ek- sik'ik hissi hayatımızın ve moral karakterimizin zayıflamasını mu- cip olur., İhtimai Ph'âton dâ müsikinin insana müessir olduğunu takdir etmiş olacak ki ideal cumhu- riyeünde bazı muayyen müsi- kiye kuvvetle yer verip insanı gevşeten ve yumuşatan — Müsi- kiyi menetmişti. Hayatımızda —musikinin yeri var mıdır ve nedir? mevzu müphem düşünce- eri arasında örtülüdür. Hepimiz müsiki dinleriz, çoğu- muz çok severiz. Pek azımız da belki nefret ederiz. Fakat he- men bemen hiç birimiz mus- kinin ne olduğunu ve bize ne yaptığını bilmeyiz. Musiki nedir? Yules Cumbarieunun dedi- ğine nazaran seslerle düşünmek zaliytten Verbal Concsgtlere, kelâmt melhumlara dayanmak- sızın bir nevi tefekkürdür. Bu ne demek? Melhumsuz ıefılıküı mümüa müdür?Bu mistik bir saçmadan başka birşey de- gildir de nedi.?. Symondsonun bu husustaki fikrini kaydedecek olursak büs- bütün saçmalıyor gibi olacağız. Şöyle diyor: — “Müzik aklın en yukıek ifa- desidir. Akıldan daha eski, daha derin, daha yakın olduğu için akıl onu ânlıyamaz., Eğer müzik aklın anlıyamıya- cağı bir şeyse nasıl aklın en yüksek bir ifadesi olabilir? Bu tariflerden sonra Surettein nok» tai nazarı büsbütün manasız gibi gelir. *Müzik, vezin, melodi ve ar- moniden ibarettir. Onun manası yoktur. Mevzuu yoktur. Muay- yen bir fikrin ifadesi değiidir. O kendine mahsus bir dünya yaratır. Asılsız efsanevi, seyyal bir dünya.. Bir ses dünyası.. Uçucu bir dünya.. Fakat gayri kabili tahriptir., Bu fikirlerin bazıları üzerinde bir az duralım, “Akha en yük. sek ifadesi *Mefhumsüz te- fekkür..., “Ası'sız efsanevi soy- yal., Bu tezadları karşılaştıra- hm. İlk bakışta saçma gibi görü- nen bu zıd fikirler üzerinde bir sıçma Elhamra Sinemasında Bugün iki muazzam filim birden LN öş nuıın:a'*” Seanslar: 1 — 5$ — 9 Kartaca Sahif- 3 Yazan: V:dıde Karadayı ve 'o kadar zıd olmadıkları gö- rülür. Combarieunun “Musikinin mefhumsuz bir telekkü:, oldu- ğunu söyliyen sözünü bir an için ele alalım: Bir mefhum eğer hakiki bir mefhum ise daima muayyen ve kat'idir. Meselâ *ekmek,, “ba- na bir somun ekmek ver., Buradaki mefhum fırında, peyke- de duran muayyen bir objeyi göstermektedir. Faraza kimyada (Na) ile (ci)i karıştırınca bir toz elde ederiz. Burada gene üç muayyen objeyi işaret eden üç mefhum var. Mefhum muayyen olduğu hisbette iy dir. Mübbem mefhumlar ların başında bir belâ gibidir. Fakat maab esef çoğumuz bu yarım, eksik mefhumlara pek düşkünüz. Me selâ "Komünist, tabiri... Akh başında olan hiçbir kimse bunu, iyice tarif edilmiş siyasi bir teoriden başka birşey olarak telâkki etim:z. Fakat ekseriyet tarafından gâh Rus işçisine, gâh Sosyalist idealcilerine, işin den memnun olmıyan ameleye, kıdem zammı çıkmadığı — için üzülüb duran, bazan mırıldanan muallimisre, — ailede tarafeyn arasında müsavat — istiyenlere ilâh... Kısacası fikrinize itiraz eden ve sizinkine zıd fkirlerile sizi dedirgin eden herkes ko- münist olabilir. Hiç şüphesiz bu kadar müphem bir mefhum, anlaşmak için iyi bir vasıta olamaz. Ekseriya bir tehlike teşkil eder. » Musiki de bizemüphem bazı S mefhumlar verir. Acaba bu da ayni tarzda fena ve tehlikeli — | ir? Bazan meselâ Becthoe- bir senfonisini dinliyen *fakat ne demek istiyor?,, diye sorunca, müzikal arkadaşı kısaca cevap verir: t *Hiçbir şey demek istemiyo! Herşey demek - istiyor., Her katiyet arayan dinleyici, ile devam — edebilir 'E)ır. hiçbir şey demek — iste- miyorsa niye çalıyor ve — dinli- İ yorsunuz? Eğer herşeyi demek istiyorsa niye söylemiyorsunuz?, İşte, tamam meseleye — geli- yoruz. Musiki ile hiçbir. şey söylenemez. Fakat söylenebile- cek herşeyden daha fazla söy- lenmiş olur. Ekseriya müzikte sürü erin çıngırak seslerini, at nallarını, su - şırıltılarını — dinle mek isterler. Çünkü bunlar da z bir dereceye kadar muayyenm :w dir. Fakat hakik? müsiki âşıkır —— na bunlar ehemmiyetsiz şeyler. dir. Çünkü onua istediği bü> n yük şeylere nazaran — bunlar | hiçtir. Şüphesiz —mutyyeniyet — v4 kat'iyet, hayatta elzem olan şeylerdir. Ekmek — peynir, çivi ve çekiç kadar lâzım olan şeyr n lerdir. Fakat kâfi değildir. Her ! — Sonu 9Yuncu sahifede — — | jözhtüte 'Macdonalü 3 — 7 de Ateş Böceği « <Sür

Bu sayıdan diğer sayfalar: