1 Mayıs 1987 Tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 61

1 Mayıs 1987 tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 61
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bilgisayar destekli eğitime geçerken OSMAN ONGUN Eğitim Programları Yazarı “Muhterem hanımefendiler, beyefendiler, bir dakikanızı rica edeceğim. Elimde gördüğünüz Alaman ve Capon teknik işbirliğinin ürünü olan bu harika bilgisayarın tanıtımı için huzurlarınızda bulunuyorum. Reklâm mahiyetinde olmak üzere mağazaların yarı fiyatına verdiğim bu bilgisayarın yanında, bilgisayara bağlı otomatik zayıflatma cihazı bedava...” Boğaz vapurlarında cüzdan, kalem, tarak satıcılarından âşina olduğunuz bu sesin bilgisayar işportalarını açma- sı belki yarından da yakın. Artık bil- gisayar kullanımı araştırmacıların te- kelinden çıktı. Türkiye'de bile yüz- binlerce aile bilgisayarla tanışmış du- rumda, Belki şimdilik daha çok oyun aracı olarak kullanılıyor; ama okul- lar bilgisayar donanımına kavuştu- ruldukça, müfredat programlarında- ki iyileştirmelerle birlikte eğitim ya- zılımları arttıkça bilgisayarın eğitim dünyamıza getireceği atılımın boyut- ları daha iyi anlaşılacaktır. Gelişmiş ülkelerle aramızdaki tek- nolojik açığıri kapatılması açısından büyük önem taşıyan “Eğitimde Bilgi- sayar”' konusuna iki açıdan yaklaşa- biliriz: 1. Ortaokuldan başlayarak gençle- rimize bılgısayar programlama dille- rinin öğretim 2. Anadili, yabancı diller, matema- tik, fen ve doğa bilimlerinin öğreti- minde bilgisayar desteğinden yarar- lanma. Bu söyleşimiz, konunun ikinci yö- nüne ağırlık verecektir. EĞİTİM VE ÖĞRENME Eğitim, insan davranışlarında olumlu değişiklikler yapmayı amaç- lar. Öğretim, eğitimin _gerçekleşmesı için önemli bir araçtır. İki yaşına gel- miş bir çocuğun kendi kendine yemek yemesinin sağlanması bir eğitim sü- recidir. Bu eğitimin gerçekleşmesi için çocuğa, kaşık ve çatalın kullanılma- 62 sı, tabağına alacağı yemeği ayarlaya- bilmesi, çiğneme süresi gibi pek çok konunun öğretilmesi gerekir. Çocuk, bunlardan bazılarını doğru olarak öğrense bile yemek yerken büyükle- rinden yardım istiyorsa belli nokta- larda öğrenme gerçekleşmiş; ancak eğitim başarılamamıştır. Çocuk, gör- gü ve sağlık kurallarına uygun olarak kendi kendine yemek yemeye başla- dığında bu konudaki eğitimini ta- mamlamış, davranışlarında istenilen değişiklik sağlanmış olur. Bu kolay götüren eğitimin bile yıllar aldığını ana-babalar çok iyi bilirler. Örnek üzerinde biraz düşünmek, eğitimin ne denli güç ve karmaşık bir süreç oldu- ğunu görmemizi sağlayacaktır. Okullar, kitlelerin eğitimi için açı- lır. Ne var ki elli kişilik bir sınıfta el- li ayrı dünya vardır. Bu elli çocuğun yetenekleri, öğrenme hızları ve istek- leri farklıdır. Öğretmenin ortalama bir düzeyde hazırlayıp kürsüden an- lattığı dersi bazı öğrenciler zevkle din- lerken, bazıları sıkılmakta, bir bölü- mü ise konuyu kavramakta bile güç- lük çekmektedirler. Öğrenmenin bi- reyselliğini kanıtlayan bu durumu he- pimiz biliriz. İlkokuldan başlayarak eğitim süresinin sonuna kadar öğren- ciler arasında büyük farklılıkların or- taya çıkması başarısızlık yüzünden yaşanan intihar girişimleri, seçkin okullarda okuma özlemi, klasik eği- tim yöntemlerinin günümüzün ihti- yaçlarına cevap verememesinden kay- naklanmaktadır. Commodore Bir marangoz yaptığı yanlışlığı yeni malzemeyle düzeltebilir. Kaybı, yan- lış kestiği kerestenin bedeli kadardır. Eğitimde harcanan zaman, bir başka deyişle, insan hayatı üzerinde yapıla- cak yanlışlığın düzeltilmesi mümkün değildir; çünkü yanlışlığın yapıldığı yaşa geri dönülemez. Bu noktada, ge- lişmiş ülkelerde yirmi üç yıldır sürdü- rülen bilgisayar destekli eğitim araş- tırmalarının sonuçları, ülkemiz için de bir umut ışığı olarak görünmek- tedir. Bilgisayar da diğer eğitim araçları gibi öğretmene yardımcı bir araç ola- rak düşünülmelidir. Ne kadar geliş- miş olursa olsun hiçbir eğitim aracı öğretmenin yerini tutamaz. İnsan sı- caklığını taşıyan, öğretmenin çocuğa vereceği sevgi ve şefkati çocuğa ile- tebilecek bir bilgisayar henüz yapıl- mamıştır. Bilgisayar, öğretmenin yükünü azaltan, onu bir yığın mekanik işten kurtarıp yaratıcılığa yönelten bir araçtır. Bilgisayarla desteklenen öğ- retmen, öğrencilerle daha çok ilgile- nebilecek, bireysel farklılıklara göre yeni programlar geliştirebilecek, kı- sacası klasik eğitimin çıkmazlarından kurtulma şansını elde edecektir. Burada akla hemen şöyle bir soru takılabilir: “*Acaba yüz binlerce öğ- retmene bir anda bilgisayar program- cılığı öğretilebilir mi?”” Şunu hemen belirtelim ki öğretmenin bilgisayar- dan yararlanması için bilgisayar dil- lerini ve işletme prensiplerini bilme- sine gerek yoktur. İyi tasarlanmış akış diyagramlarına uygun program kanavaları, öğretmene hazır olarak sunulabilir. Öğretmenin bu kanava- lara göre program hazırlaması için daktilo makinesi kullanmayı bilmesi yeterlidir. Eğitim programlarının hazırlan- masındaki aşamaları, TELETEKNİK A.Ş.'nin siparişi üzerine hazırladığım

Bu sayıdan diğer sayfalar: