21 Şubat 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

21 Şubat 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cnmhurîyet BIR DEVRİN TARİHT| Sehir ve memleket haberleri Ihtisas Mahkemeleri Tayin edilen hâkimler bugün işe başlıyorlar Istanbul İhtisas mahkemeleri reis, müddeiumumî ve müstantiklerînden hâkim Refik, müddeiu mumî Reç'it ve Muzaffer, müstantik Hakkı Beyler şehrimize gel • mislerdir. Diğer hâkim Fevzi ve müstantik Saffet Beyler de bir iki çüne kadar geleceklerdir. İhtisas mahkemeleri heyeti i çin oda hazırKnmıstır. Mahkeme, bugün bilfiil ise başhyacaktır. Dün devrü teslim muamelesi yapılmıstır. Mahkemelerce aîınacak kâ^ioler icin de 25 şubatta Utanbul'da imtihan yapılacaktır. Düni?" mahakeme Gebze'li Mehmet oğlu Ahmet isminde birisi k^cak tütün kaçırdığı iddiasile Ihtisas mahke mesine verilmiş, dün muhakemesine ba^lanmıştır. Maznun. ba vulda bulunan tütünlerin Gebze jand«rma efradından Abdüsse lâm Ef. ye ait oldueunu bildir mi«tir. Mahkeme> Ahmet'in tcv kifine lüzum görmüs, jandarma Abdüsseâm'ın da dahili dava edihnesine karar vererek muha kemeyi talik eylemiştir. j Siyasî icmat Sovyet'îerin hazıriıkları Komşumuz Sovyet Rusya'sınm dahilî siyasetinde şayani dikkat yeni bir tebeddüle şahit oluyoruz. Ko • münist hükumeti şehirlerde ve sanayi müessesatmda sosyalizmi iyice tet kik ettikten sonra köyleri dahi komünistleştirmek istemişti. Bu surelle köylülerin ferdî tasarrufuna ve mesaisine nihayet veriyordu. E*hasa ait malikâneler, çiftlikler, tarlalar ve her türlü ziraî tesisatta iştirak usulü vazedilmis idi. Bu suretle vücude getirilen teskiiâta Kolhoz yani müste rek çiftlikler namı verihnektedir. Memleketin ziraat sahasinm yüzde yetmiş dokuzu şimdi Kolhoz haline sokulmuştur. Bu usul fabrikalardaki komünizm usnlürtün ziraatte tatbikmdan ibarettir. Köylünün yerî, vurdu, hayvant, zîraat alâtı orta malı dır. K»ndisi dahi tıpkı fabrika amelesi gibi yalnız kendi«'ne «r8»terilen işleri yaomakla mükelleftir. Bunun için kövlüierden ziraat taburları teşkil edilmiştir. Her tabur muayyen bir iş ile meselâ orakrıhk, sabancılık gibi vazife ile mükellef oidn&undan o yolda talim gormektedir. Yüz yirmi milyon k ö y lünün havatmda vuku bulan bu tebeddül tabiî derin memnuniyetsizlik peyda etmîsttr. Kızıl ordunun ekseri efradı köylü olduğundan tabif bunlar dahi bu memnunîyetsizliğin tesîri altındadır. Fakat bolşevizm rejimi memnuniyetsizlik ve sızıltı dinlemez. Hedefine do*ru mütemadiyen iler ler. Yalnız ciddî mümanaat ve mu • halefetlere maruz kaldığı zaman muvakkat bir zaman için usulünü tadil ve tahfif eder. tşte böyle tadil ve tebdil hareketlerinden birini şimdi mü» şahede ediyoruz. Sovyet'îerin parlâmentosn ma • kamında bulunan merkezî icra ko mitesi tarafından verilen bir emir üzerine ziraat taburlarının vaziyeti değiştîrîlmiştir. Bundan sonra ta • burlar muayyen bir iş için çalışmıyacak ve bu yolda talim görmîyecek • tîr. Her tabura muayyen bir ziraat sahası tayin edilecek ve burasmı ekecek ve biçecek ve hasılat ile kendisini idare edecektir. İş başına mUkâfat usulü de kaldırılmıştır. Tabur teşkilâtı ismen kaldtrılmamış ise de köylülerin eski mesai ve maişet usulü iade edilmiştir. Sovyet hüku • metinin bu hareketi Japon'larm îstilâcuyane hareket ve teşebbüsü karşısmda ittihaz olunan ihtiyat tedbüv lerinden biri olduğunu gösteriyor. Diğer taraftan Sovyet hükumeti ikî da askerlik lehinde fevkalâde tezahür ve propağandalar yapılmasmı emretmiştir. Bu suretle Sovyet'ler Japon'larm ve bunlann arkasında bulunan devletlerin taarruzkârane amal ve tasavvuratı karşısında manen dahi müdafaa hazırlıklarmı yap • maktadır. MUHARREM FEYZİ Ziya ve Mithat Paşalarla Nanıık Ke mal Beyin havatîanna ait hatıralar Selânik valii sabıkt NAZIM PAŞANIN hatırantından iktibas edilmişUr. «Bilmiyoruz!» tki gün evvel kar tipisi bütün siddetile hükmederken Haydar paşa Pendik hattı üzerindeki istasyonlara gelen yolcular vapurIarın işleyip işlemediğine göre kendilerine bir hattı hareket tayini mecburiyetinde kalmışlardı. tstasyonlardan birinde yolculardan bazıları vapurların isleyip isleme • diğini Haydarpaşa istasyonundan telgrafla sonnasını istasyon memurundan rica etmişlerdir. İstasyon memuru bu ricayı is'af ile Haydarpaşa'dan vaziyeti sormuş ve tereddüt halinde bulunan yolculara şu cevabı vermistir: Bilmiyoruz... Diyorlar. Bunun üzerine çar naçar Haydarpaşa'ya giden yolcular vapurların tipi dolayısile işli yemediklerini görmüşler ve saatlerce intizardan sonra evlerine dönmeğe mecbur olmuslardır. Haydarpaşa istasyonu eğer denizden, iskeleden uzak ve muhabere vesaitinden tamamile mahrura bir yer olsaydı, sual teigrafına bil miyoruz cevabını veren memur Efendi her kim ise belki bir dereceye kadar haklı olurdu. Fakat vapur iskelesi kapısımn önünde ve tâbiri mahsusile burnunun dibinde bulunan bir hareket ve idare merkezinden sadır olan bu mertebede büyük bir tecahül ve tegafül memurlann halka karşı ifasına mecbur oldukları hizmeti, angarya gibi anladıklanna delâlet eyledigi için itap ve muahezeye çok lâyık olsa gerektir. Halkın rica tarzmdaki sualîne (bilmiyoruz) cevabını bften o memur Efendi acaba ne bilir? Yalnız aybasında maaş almasını mı? Diye, 931 ve 932 Senelerinde İthalât ve ihracaümîzda tevazün var İhracat Of isi şayani dikkat bir istatistik neşretmiştir. Bunda 1930 ve 1931 senelerinde muh telif ecnebi memleketlere ya pılan ithalât ve ihracatırmzın mîktarı gösterilmektedir. Bu istatistige göre 1930 sene sinde (147,553.703) liralık itha lâtımıza mukabil (151.454,371) liralık ihracat yapılmıştır. 1931 senesinde ise (126,659 893) lira lık ith?lâtımıza mukabil (127, 274,804) liralık ihracat yapıl mıştır. 1931 senesinde görülen muvazene bu senenin teçTİnisani on beşinden itibaren tatbîka başlanan kontenjan usul'"nden ileri geldiğt anlaşılmaktadır. Misyoner Cemiyeti Ziya Pş. nm sıkmtılı vaziyetinden istifade etmek istiyor! «Sîz beni oaraya dinini, isroini, milliyetini, satar bir adam mı zannediyorsunuz?» 28 GOlüştük. Ziya Paşa, üç gün evvel basındar geçen macerayı aniatmağa başl*dı: Üç giJn ewe1 yalnızdım. Zaten ehîbba buerün'prde bizî arayıp sor • n u ı oldular. ö*le yemejjinden sonr», gene şu sedire oturmuş, kısa bir zaman icinde. basımdan gecenleri düffinüyordum. Bu tefekk>"rüm ne kadar iiirdü biimem. Sapkalı bir mösyonün beni görmek istediğini baber Buyursun. Dedim. Bir dakika sonra odadan iç«ri üstü başı temiz, sapkalı bir zat girdi. Şapkasını çıkardı. Şimdi, şu riım oturduğunuz iskemlede kendi •fne yer gösterdim. Oturdu. Sanki benbnle kırk yıllık ahbapmış gibi nü•mzişli tebessümlerle yüziime bakı > yer, tek söz söylemiyordu. Anlaşılan MSrkçe bilmiyor, dedim. Fransızca olarak kendisinden sebebi ziyaretini •ordum. Fakat ve minelgaraip. mösyö b l U temiz bir tstanbul şivesile: » Türkço lisanına aşinayım efendim, dedi. Ben de bu sefer, türkçe olarak: • Sebebi ziyaretinizi »orabilir mijTİm efendim, diye birinci sualimi tekrar ettira.. Herif gene suratıma o nüvazişli, mürai tebessümü ile bakarak: Efendim, dedi; zatı ilinizin ve «sarınısm hayranıyım, zatı âliniz ve «Mrınız memaliki Osmaniye'de bihakkin tanınmıştır. Şöhretiniz bize kadar gelmiştir.. Kendimi tutamadım, gayriihtiyarî •ordum: Siz kimsiniz efendim?. O, hep ayni tebessümle cevap vsjrdi: Bendeniz, efendim, dedi, MisHonei' eemîvcti erkamndnmm. Blr Misyoner cemiyeti azasınm beni ziyaret etmesi büsbütiln tuha • frma gitti. Misyonerler hakkında oldukça sarih bir fikrim vardır. Bunlarm tseviyeti taammüm ettirmek perc?si altmda nasıl maddî menfaatlere vasıta olduklarını pekâlâ biji • rim. Fakat hiç ses çıkarmadım. O, devam etti: Şahsan, dedi, Avrupa ve Atya* da bir çok seyahatlerim vardır. Memaliki Osmaniye'yi baştan aşağıya dolaştım. Memleketinizi çok sevdim. Esasen Misyoner cemiyetimiz bütün mileli şarkiye ile yakından alika . dardır.. Bütün bu »öylediklermden, h ü t sebebl ziyaretini bir türlü anlıyama mıştım. Fakat sabrediyordum. Bu mileli sarktyeyi seven?! Papaz efendilerin benden ne istediklerine akıl erdiremiyordum. Birdenbire herif hazfn bir tavir aldı: Efendim, dedi, son günierde içinde bulunduğunuz maddî sıkıntı ceraiyetimizi fevkalâde müteessir etti. Sizin gibi... Derhal sözünü kestim: Misyoner cenapları, dedim. Hunuî hayatım ve vaziyetimle hiç bir khnse ve hiç bir cemiyetin alâkadar olmacını istemem.. Fakat sakalsız papaz sanki bu sSslerimi duymamış gibi sözünde devam etti: 1 Memleket tohumlarımn tet Irîki, vasıflannın tesbiti. 2 Yerli tohomlarımızın ısla hında, memlekette yetiştirilmesinde işimize yarıyacak ecnebi tohumla rmm tecrübesi. 3 Meraleketimizin muhtelif mmtakaları için en elverişli tohumlann aynlması ve bulunması. 4 Bu tohumlann en verîmli ve kârlı surette ekilmesi tarz ve usullerinin tesbiti. Bir kaç satırla ifade edilebilen bu Işlerin mana ve ehemmiyetini takdh ederim.Fakat tamamlayıcı.müşterek bir çalışma sayesinde kısa bir zaman zarfında büyük muvaffakiyetler ve neticeler ahnacağından şüphe etmem. Tohum ıslah istasyonlarının mevzuiarı baska da olsa ilim saha sında yakından temasta bulunma larını tavsiye etmeği fazla. buluyo rum. Hepiniz ilim adamıgınız. Birbirinizin ilmînden müstağni kalamaz «mz. Bu toplanışta ilmî mesai işti rakine başhyacaksınız. Arkadaslardan diğer mühim bir ricam: Mümkün olduğu kadar adam •etistlrmek... Her istasyon muhitin Karihayi şahaneden sîze bağîanan maaşm kesilmesi, sîzin gibi bir zatın böyle bakkala, kasaba borçlu olması.. Artık bîddetim geçmişti. Yalnız merak galebe çalmıştı. Bu herif bütün bunları nerden biliyordu? Sor dum. O, mürai tebessümü ile cevap verdi: Bize her şey malumdur efen dim.. Gayriihtîyarî hayretle bir: Yaaaa.. demişim.. öyle efendim, dedi. Sizin gibi âlim ve fazıl bir zatın, memleketinde bu kadar şBhret sahibi olmuş bir edibin böyle bir vaziyete dtişmesi reva mıdır? Tekrar canım sıkıldı. Bir ecnebinin memleketimin ve şahsımm işletile bu neviden bir alâka göstermesi beni sinirlendirdt. Sözünü kestim: Misyoner eenapları, dedîm. Lutfen sadede geliniz. Ve*»ebebi ziyaretinizi söyliyîniz.. Oldukça sert bir eda ile söylediğiro bu sözler misyonerin üstünde hiç bir tesir icra etmedi. O gene hep o eski soğukkanlılığı ile: Cemiyetimiz bazı eserler nesretmif ve etmektedir, dedi. Bu eserler hakkında fikrinizi öğrenebilir mi • yira? Cemiyetinizin türkçe lisani ile ne*rettiği asarı okumadım. Dedim. Bu eevabım üzerine: Beis yok efendim, dedi derhal takdim ederim.. Bana bunu sormak ve neşrivatınızı vermek icin mi geldiniz? dedîm.. Tabiî ki, hayır, efendim dedi. Yalnız eğer size takdim edeeegim asan okursanız buniarda îlim ve fa • zileti ile maruf zevatın hnzaları ol duğunu göriirsünüz.. îçimden güldüm. İiim ve fazileti ile meşhur zevatm misyoner nesriyatma imzalarım koyabiieceklerine aklım ermedi doğrusu. Fakat renk vermedira. Devam buyurunuz, dedim.. Fakat misyoner cenaplan sözü ne birdenbire devam etmedi. DudakIarmdaki nüvazişli tebessümü bir kat daha müraileştirdi. Gözlerini gözle • rfme dikti. Sonra odanın icindeki, şu eski püskü eşyaya baktı. Ve an cak bir iki dakika mürurundan sonra: Efendim, dedi. Siz bizim için çok muhterem bir zatsmız. Gülerek: Teşekkür ederim, dedim.. Estağfurullah efendim, dedi. Emin oiunuz ki size karşı cemiyeti • miz yalnız satnimi hissiyat beslemektedir.. Binaenaleyh size mührm miktarda bir maaş ve bir defaya mah sus olmak üzere maaşm on misiini hediye olarak vereceğiz. Siz de bilâkaydüşart imzanızı bize vereceksiniz, dedi.. Misyoner herifin bu sözleri fikrimi altüst etti. Herifi hemen kolundan tutup kapıdrşarı etmek istedim. Yapamadım. Adeta bağırarak: Mabadi var Şeker kontenjam ziyadeleştirilecek Şeker fiatlaruun birdenbire yükselmesi üzerine Ankara'da alâkadar vekâ • letlerce yapılan tetkikat netice&inde şeker kontenjanının önümüzdeki aylarda ziyadeleştirilmesine karar verild'ği haber alınmıstır. Bu takdirde şeker ithalâtı ziyadeleşince fiatlardaki tereffü de sükut edecektir. Uşak şeker fabrikası Usak Şeker fabrikasınm vaziyeti hakkında, salâhiyettar bir zat bize şu izahab vermistir: c Fabrikamn satüığa çıkarılman kanunî bir formalite zaruretinden ileri gelmektedir. Fabrikamn bu seneki fa • aliyeti geçen senekine nazaran daha ziyade ve randman da daha fazladır. Bu sene 35 bin ton pancar işlenmiş, 875 vagon şeker istihsa] edilmiş ve şekerler geçen senekine nazaran daha mükem • mel tasfiye edilmiştir. Bu sene tesit e • dilen İspirto fabrikasından (750,000) kilo ispirto istihsal edilecektir. Fabrikamn satıhğa çıkanldığı müddet zar • fuıda hiç bir alıcı zuhur etmemiştir. Bu takdirde fabrîka Sanayi ve Maadin Banfabrikayı teferruğ edecekleri anlaşılmaktadır. Sanayi ve Maadin Bankası şimdiye kadar Uşak Şeker fabrikasına 3,500,000 lirayı mütecaviz para vermistir. Esasen şeker şirketinin sermayesi ancak 800 bin liradır. Esasen ba neticeyi nazari dik • kate alan Sanayi ve Maadin Bankası 3nümüzdeki sene için fabrikamn daha faal bir istihsal devresine girmek için lâzım gelen tertibab daha bugünden ittlhas etmistir. katîie ZKraat Etanlcacnun m&(Ur»l<eı> Milliyet refikimizin muharrirlerinden tbrahim Necmi Beyin evine girerek para ve mücevherat çalmak suçundan tev • kif edilen Rauf Efendinin muhakemesine dün Üçüncü ceza mahkemesinde baş lanmışbr. Maznun, tbrahim Necmi Beyin evine on senedenberi girip çıktığmı, kendisinin âdeta efradı aileden madut olduğunu, hatta haftanm bir çok gece • lerini orada geçirdiğini söylemiş ve bir gece tbrahim Necmi Beyin aüesinin evi yalnız bırakarak dışan çıkhklannı, kendi sinin de evi yalnız bırakıp gitmenin fenalığı hakkında kendilerine bir fikir vermek, ayni zamanda bunlan biraz korkutmak için evdeki kıymetli eşyayı ve parayı alarak gazinoya gittiğini, fakat mes'elenin yanhş anlaşıldığını, kendisine bunlan çalmış nazarile bakıldığını söylemiştir. Mahkeme, maznunun ifadesinin hakikat olup olmadığının tahkiki için tb • rahim Necmi Beyle zevcesi Sabiha Hanımın mahkemeye celbine karar vermiş, muhakeme 27 şubata kalmışbr. Firdevs Hanım isminde bir kadının çpcuğunu düşürttüğünden dolayı Ağırceza mahkemesine verilen doktor Horhoryan Efendi hakkındaki muhake • menin tahkikat kısmı hitam bulmuş, Müddeiumumî, iddianamesinde doktorun 469 ve Firdevs Hanımın da 468 inci maddeler mucibince tecziyelerini istemiş, muhakeme, müdafaa için kal • mıştır. Evkafı Vakfiye memurlarmdan Başkâtip Nazmi Bey, Şeyh Mehmet Efendi vakfiyesine ait kuyudatı imha etmek cürmünden Ağirceza mahkemesine verilmişti. Dün Nazmi Beyin muhakemesi bitmiş ve bu cürme mücasereti anlaşılamadığtndan hakkında beraet karan verifmiştir. Davit Efendi isminde bir zatın vefahna sebebiyet vermek suçundan maznun doktor Mantos Efendinin muhakemesine dün Üçüncü cezada devam edilmiştir. Müddeiumumî, sebebi vefat hakkında Tıbbiadli'den gelen cevabı noksan bulmuş, evvelce doktor Selli ve Kemal Beyler tarafından verilen raporlann telif edilmediğini söylîyerek bu mübayenetin telifi için evrakın Tıbbiadli'ye gönde rilmesini Utemiştir. Mahkeme heyeti bu veçhile karar vermiş ve muhakeme 28 marta talik edil miştir. ımı ibrahim Necmi Beyin evindeki hırsızlık Soruyoruz! Şehir Meclisi Dün 930 hesabı kat'isini müzakereye başladı Şehir Meclisi dün ikinc! reis vekili Necip Beyin riyasetinde toplanmıştır. Tuzla koyünün Kartal kazasma raptı muvafık ola • cağı hakkındaki rtıpkam tezke • resi okunmus, Mülkiye Encümenine havale olunmuştur. Sarıyer'deki metruk mezarhk arsasmın pazar mahalli olarak kullanılmas talebi tasvip edilmi?tir. Bundan sonra 1930 1931 senesi hesabı kat'î raporu nun varidat kısmına geçilmiş tir. Raoorun idarei hususîye kısm madde madde okunarak reye konmuş, maddeler aynen kabul edilmiştir. Bunu müteakıp pa zartesi günü raporun Beîediye kısmı müzakere edilmek üzere celseye nihayet verilmiştir. Çocuk düşürten doktor Millî fabrikalar mamulâtı pahalı mı satıiıyor? Sanayi ve Maadin Bankasına merbut millî fabrikalar mamulâtımn pahalı sabidığı hakkında bazı şikâyetler kay dedilmişti. Banka müdürü Sadettin Bey bu mes'ele hakkında bir muharrirîmize şu beyanatta bulunmuştur: « Bu doğru degildir. tthalâhn tah • didinden sonra dahi fabrikalanmız mamulâtı eski fiatlannı muhafaza etmek • tedirler. Hatta bazı mamulâbmız ucuz • lattmlmıştır bile... Son gümrük tahdidata satışianmıza hüsnü tesir yapmışbr. Hereke fabrikası esaslı bir ıslaha tâbi hıtulmaktadır. Yanan kısnun yerine mükemmel, a*rî bir fabrika yapılmışbr. Beykoz fabrikasının da henüz bitmiyen bazı aksamı ikmal edümektedir. Bakırkoy Bez fabrikası yenî makînelerle takviye ediliyor. Bu ıslahat fabri kaların kendi sermayelerile bankaya yük olmaksızın peyderpey vücude geti rilmektedir.» Tütün alısverişi Avusturya rejisj 3 mü yon kilo alıyor Ecnebî alıcılar tarafından Samiun ve İzmir mıntakasında tütün muba* yaatma başlanmıştır. Bu meyanda muhtelif memleketler rejilerinin ek»perleri de bu mıntakalara gitmişler» dir. Her sene memleketimizden ( 1 ) milyon kilo tütün alan Avusturya rejisi bu sene (3) milyon kilo tütün satın almağa karar vermiş ve bunun için teşkilât vücude getirmiştir. tstanbul'da toplanacak tüturi kongresi Dün sabah saat on birde tstanbul Ticaret Odası tütün komisyonu uzun bir içtima aktetmiştir. Bu içtimada tütüncülüğümüzün muhtelif mahallerindeki vaziyeti tetkik edilmiştir. Bundan başka bu sene Istanbul'da in'ikat edecek tütün kongresi hak kında da bazı etütler yapılmıştır. Komisyona şehrimizin maruf tütün tüccarlarile Ticaret Odası reisi Mithat, Kavala'lı Hüseyin ve Ticaret Odası raportörlerinden Hakkı Nezihi Bey» ler îştirak etmişlerdir. işlerini bırakmışbr. Bu takdirde yavas yavas memleketimizle olan alâkasun katedeceği anlaşılmaktadır. Bankanm salphiyettar mehafili, bir kaç aylık bu inkıta devresinden sonra, vaziyet muvafık görü'düğü takdirde bankanm tekrar faaüyete geçecegi kanaatini besleif'ktedirler. Bir evkaf memuru beraet etti Haliç şirketi için yapılan tetkikat Haliç Şirketinin vaziyetini tetkik ile mesgul bulunan komisyon, idare he • sabahm tetkik için bir encümen teşkfl etmistir. Bu encümen vazifesini bitir miytir. Yalnız fennî bazı noktalann da tesbitine lüzum görülmüş, bunun için encümene fennî musavirler Otihakına zaruret hâsıl olmustur. Bu zemin üzerin deki tetkikat ta iktnal edildikten sonra komisyon son bir içtima daha yapacak ve kararını verecektir. Bir vefata sebebiyet davası | de bir mesnet olmalıdır. Islah işleri ı ilerledikçe, çalışma neticeleri alm dıkça bütçemizin müsaadesi nisbetinde istasyonlan genişleteceğiz, adedini artıracağız. Muhtelîf mmtakalarda tecrübe tarlaları açacağız. Tohum üretme çiftlikleri yapacağız. Bu ralar için tecrübeli arkadaşlara ihtiyacımız olacaktır. Kongrenin sonunda tekrar görüşmek üzere sizlere muvaffakiyetler temenni ederim, arkadaşlarım.» Vekil Beyin nutkundan sonra kongre reisliği ve mazbata muharrirliği intihabı yapıldı. Riyasete Yüksek Ziraat mektebi roktörü Aziz, mazbata muharrirliğine Eskişehir tohum ıslah istasyonu müdürü Emcet Yekta Beyler seçildiler. Kongreye Ankara, Eskişehir, fs tanbul ve Adana'nın Türk ve ecnebi mütehassıslan iştirak etmektedirler. Busrünkü içtimada Ziraat Vekâleti ve YUksek Ziraat mektebi erkânı da bulundular. Kongre encümenlere ayrıldı ve içtimaa nihayet verüdi. Encümenler faaliyetlerini bitirdikt^n sonra tekrar bir heyeti umumiye içtimaı yapılacaktır. iş bankası heyeti umumiyesi lş Bankası heyeti umumiyesinin mart sonlarına doğru toplanması muhtemeldir. Banka memleket dahilinde bir kaç şube daha açmak tasavvurundadır. Hariçte de Tebriz'den maada Hamburg ve ts • kenderiye'de de şubeler açılması muhtemeldir. Ası'sız bir haber Büyük bir gaz şirketinin gaz fiatları üzerinde ihtikâr yapmakta olduğu, bu yiizden Belediyece mezkur şirket hakkında tahkikat icrasına başlandığı yazılmıştı. Alâkadar Befediye makamah bu ha berin aslı olmadığını temin etmektedir. Anadolu muvaredatı Havalann iki gündenberi müsait gitmesi üzerine Anadolu ve limanlardan muvaredat ziyade!esmi«tir. Dün sabah limanımıza gelen bir yük vapuru Trabzon'dan 1500 koyun getirmiştir. Vavur yolda fırhnaya tutulduğu cihetle üç gün Sinop limanmda kalmışhr. Bürhan Cahit Beyin muhakemesi Köroğlu gazetesinde intişar eden «Bir sahur gecesinin hatırası» ünvanlı yazı müstehcen mahiyette görülerek Inhisar müdiri umumileri, dün de TüMüddeiumumilik tarafından mezkur ga tün İnhisar idaresinde toplanarak tevzetenin neşriyat müdürü Bürhan Cahit hit ve nakil işleri etrafındaki tetkikata Bey aleyhine bir dava açılmıştı. Dün bu davaya Üçüncü ceza mahkemesinde baş devam etmişlerdir. Dünkü içtimada dört lanmış, Bürhan Cahit Bey mahkemede inhisar idaresinin tevhidi ve Ankara'y» hazır bulunmuştur. nakli kabil olan şubeler tesbit edfl Müddeiumumî, davaya mavzu olan mis, bunlann cetvelleri hazırlanmıştır. yazının müstehcen olduğunu, Bürhan Müdiri umumîîer, bugün de toplanaCahit Beyin ceza kanununun 426 rak işlerini ikmal etmege çalısacaklardır. 427 inci maddeleri mucibince tecziye edümesini istemiştir. Bürhan Cahit Beyin Nakil ve tevhide ait tetkikat bugün bimüdafaasını hazırlaması için muhakeme tirildiği takdirde hazırlanacak rapor 22 şubata talik edilmiştir. yann Ankara'ya gönderüecektir. 6 ını H P s aı p n m r <d a inhisariarın nakli Memaliki Şarkiye bankası Memaliki Şarkiye Fransız Bankası Adana, İzmir, tstanbul ve Beyoğlu şubelerini kapatarak faaliyeÜni azaltmış ve Galata'daki merkezinde küçük mikyasta muamelâtına devam etmişti. A hiren banka Galata'daki şubesinde de muamelâbnı tahdit etmiş ve gerek he sabı cari, gerekse mevduattan vadeleri hulul edenierin hesan'?nnı kapabnağa başlamıştır. Banka konoşmento Petrol fiatları iniyor Geçenlerde kırk, elli kuruş arasmda fazla bir fark gösteren petrol Matlan bir kaç gündür tenezzül ebneğe başlamışbr. (14,750) kilogramlık çift teneke gazyağı 660 kuruşhır. Piyasada mevcut üç muhtelif markaki petrol fiatları kâmiletv ayni Rab arzetmektedir. Evvelce Romen, Amerıkan ve Rus petrollan arasmda fiat üzerinde oldukça mahsüs farklar mevcut ıken bu farkuı bugün mevut ol* n»ama»ı şayani dikkat görülmektedv.

Bu sayıdan diğer sayfalar: