8 Şubat 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

8 Şubat 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

oUMHURIYET 8 Şubat 1938 Iğdırda pamukçuluk tam inkişaf yoluna gîriyor Alman Avusturya 4000 müstahsilin kurduğu kooperatif, pamuk ziraatini çok yükseltti Insanlık borcu «Hisar» kurbanlarınm ailelerine yardım 28 inci liste lira K. 10840 34 27 ncl Hste yekunu 32 95 Akçeâbâd jandarma kumandan ve efradile bazı hamiyetli jrarddaîlar taralın dan 8 Ünye Llman Reisi RıdYan. 10881 29 Yekun Beyoğlundaki feci cinayet kayak yarışmda Viyanada Almanlar bîr hâdise çıkardılar Iki genci, gece ustura ile yatakta boğazladılar Zavalılardan biri, imdad istemeğe vakit bulamadan can verdi. Diğeriağır yaralıdır. Katiller dün akşam tevkif edildiler Viyana 7 Carinthie'de Sassnitz'de yapılan Avusturya Alman kayak müsabakası esnasmda nazıler giirültülü teEvvelki gece sabaha karşı Beyoğlun kalkmış, Yastığınm altında duran keskin zahüratta bulunmuşlardır. da Parmakkapıda bir cinayet işlenmiş, bir usturayı eline alarak Hüseynin yataNaziler gamalı haçh bayraklarla Algenc bir adam ustura ile boğazı kesilmek ğma yaklasmış ve derha! usturayı gencin man müsabıklan alkışlıyarak arbedeler suıetile öldurülmüş, dıger bir biçare de boğazma dayıyarak yavaşça seslenmiş ibdas etmişlerdir. Bir jandarma yaıa ağır surette yaralanmıştır. Cinayetin taf tir: lanmıştır. Polis devriyeleri takviye edilalâtı şudur: Sağdan sola doğru: Kobperatif ortaklart bir arada, kooperatifin kurnlmasında « Nasıl Aytenle paralan yer mimiştir. İçtimaı tertib eden tevkif edilmifbüyük bizmeti görülen Şükrü KasabağİL, yeni pamuk balyalan Beyoğlunda Parmakkapıda Galata sin?» tir. saray kulübünün bulunduğu sokakta ahçı Bu ses üzerine Hüseyin uyanarak Kara (Hususî) Türkiyenin muhte dört kilometro uzaklıktaki Rus hudu tsviçreden Tokyo'ya Halide aid yanık bir ev vardır. Ayni so gözlerini açmıs ve kendısini kurtarmak lif mıntakalannda pamuk çiftçilerinden dundan standard ambalâjh çiğitler geZurih 7 Isviçre yürüyüş şampîyokakta kömürcülük eden Mehmedin çı için bağırırken ustuıa boğazını bir parça sıkıntı haberleri almdığı şu sıralarda tirtflmekle mukabele gördü. Vakit geçmemleketimizin şark kıyılarında 80 bin miştir, zeriyat yapılamaz propaganda nu Fritz Staeninger, ToLyo istikametinraklanndan ve Selânik muhacirlerinden daha kesmiş ve biçare, çırpınarak ölüp dekarlık sahada bu işle meşgul Iğdırm sırnn da 5nü alındıktan sonra yeni mah deki büyük seferine cumartesi günü baş Paris gazetelerinden Le Journai, Sof olup Çatalcada ıskân edilmiş bulunan Isa gitmiştir. Yaptığmın azabmı duymıyan faaliyetine bir göz atmak çok faydalı sule fahiş fiatlar vermek suretile elle lamıştır. Kendisi 1940 olimpiyadlanna yadan aldığı 3 şubat tarihli şu haberi oğlu Abdurranman, ustasından kömSr katil, bir müddet de A!i de uğraşmış, dır. rindeki son kozu oynadılar ve bunda da işn'rak etmek üzere 1939 sonbahannda neşredıyor: cüliiğü öğrendikten sonra ahçı Halidin onu da ağır surette yaralamıştır. Sofyada, beyaz. Ruslardan bir gaze yanık evini kiralamış ve alt katını dük 1920 yılmda ana vatana kavuşan Sür muvaffak olamadılar. Neticede en büTokyoya varacağmı tahmin etmektedir. Ali anlatıyor teci ile tanınmış Rus gazetecilerden meliçukurda çok eski zamanlardanberi yük pamukçular fabrikalannı kooperaLân yaparak kardeşi 16 yaşlannda E Şampiyon, seyahatini Fransa, İtaiya, Sovyet aleyhtan Solonieviç'in karısı E>ün sabah yatmakta olduğu Beyoğlu pamuk ekilmektedir. 1905 yılmda, o da tif birliklerine kiralamakla kalmıvarak başlamıştır. Yunanistan, Türkiye, Iran, Efganistan, nm ölümile neticelenen bir bomba hâ mrnle birlıkte çalışmağa bir defaya mahsus olmak üzere. Çarlık müstahsilden tektük mubavaa ettikleri hasıanesinde kendisile görüşen bir muBundan dört gün evvel Selânik muhacirHindistan, Hindiçinî ve Çini katetmek disesi olmuştur. rejiminin Amerikan tohumu getirterek pamugu da birliğe devrettiler. harririmize yaralı Ali, hâdisenin sonunu köylüye tevziinden başka buraya gös Şimdi, birliğin emrinde ayn ayn beş suretile icra eylemek tasavvurundadır. Bomba, «Goloss Rossü» gazetesmin lerinden olan Hüseyin oğlu Hüseyin ile şöyle anlatmıştır: Cim Londos galib terilmiş bir alâka yoktur. idarehanesinde patlamıştır. Gazete sek Hamza oğlu Ali, Abdurrahmanın dük müessesede 7 cırcır, ve 5 pres makinesi « Saat 3,30 raddelerindeydi. UyGeçmiş zamanlarda Iğdırdaki pamuk işlemektedir. Malmın kıvmetlendiril Atina 7 (Hususî) Amerikadan a reteri Mihailof, bir posta müvezzii ta kânına gelmişler ve: kumda bir hırıltı duydum. Akşam balık çuluk tüccara bir hamlede onbinlerce miş olduğunu gören köylü, kooperatife lınan telgraflarda Yunan güreş şampı rafından getirilen bir paketi açtığı za« Ağa, sen Istanbulda çok kaldın. yedığimizden kılçıklannı verdiğımiz ke • lira kazandırdığı halde müstahsile çok mahsul teslimatmda birbirile yanşa yonu Cim Londos'un dev cüsseli Çon man, paket birdenbire patlamış ve Mi Bize 1 buluvep> demi|lerdir. 5 dinin boğazında kaldığmı, bu yüzden bohailof'u parçalayıp öldürdüğü gibi, o defalar maliyet fiatmdan daha aşağıya çıkmıştır. Sulivan'la yaphğı güreşin çok heyecanh Abdurrahman: ğulmak üzere olduğunu zannettim. Haysırada orada bulunan gazete direktörüsattınlıyordu. Tüccarın Almanyaya yolÇiftçi, teslim ettiği mahsule mukabil olduğu ve Londos'un hasmuıı güresiö « İyi ya... Birkaç gün benim misa vana yardım etmek üzere yatağım • » nün karıa Madam Solanieviç'i de ağır ladığı balyanın içinden çarık parçası, muayyen bir barem üzerinden yüzde 36 ncı dakikasında meşhur tayyare oyu surette yaralamıştır. Madam Solonieviç firim olursunuz. O vakte kadar da siz dan kalktım. Fakat karanlıkta kes Rusyaya sattığmdan taş kınntısı çıkar, altmış avans alıyor ki, bu para geçen hastanede ölmüştür. Bombanra infüâkı lere belki iyi bir is. bulurum» dıyerek hem kin bir cismin suratıma indiğini hissettim. mal nümuneye uymaz, fiat düşer, bun yıllarda tüccara sattığı tam tutarm iki nile yendiği bildirilmektedir. esnasmda direktörün oğlu da orada bu şerileruü yanmda ahkoymuştur. Dersler bayramertesine dan mutavassıtın halâl kazancı müte misline muadildir. İlk faşkmlığun geçtıkten sonra karşımda lunduğu için o da hafifçe yaralanmış Evvelki akşam dört hemşeri bir yere olanın Abdurrahman ve yüzüme vuruessir olmadan zürra zarar görürdü. 1936 Kooperatiflerin şimdive kadar tesel kaldı! tır. Suikasdin asıl hedefi olduğu anla içmeğe gitmişler, orada bir müddet eğlen lar şeyin de bir ustura olduğunu anla • sonbahannda doğuyu dolaşan Celâl Ba lüm ettiği çiğitli pamuk miktan tekmil Futbol Ajanhğı tarafmdan yeni ha şılan direktör Solonieviç, infilâk esna mişlerdır. Sıra hesab görmeğe geldiği za makta gecıkmedım. yarın muhtelif sınıflarla teması sırasın rekoltenin yüzde ellisi, işlenen miktar kemler yetiştirmek ve spor muharrir smda başka bir odada buhmduğu için man Hüseyin ile Ali hisselerine isabet da pamuk ekicileri derdlerini anlattı yüzde otuz besi ve halen saüşa müheylerinin futbol maçlannı tenkidlerinde kurtulmuştur. İki eli de pcnrçalanmtş! lar ve csizleri behemehal kalkındıra ya yekun 9000 balyadar. eden parayı verip ayağa kalkmışlardır. bir ahenk temini maksadile verilecek cağız> müjdesile mukabele gördüler. îvan Solonieviç. Sovyetlerin en kor Bütün masrafm misafirler tarafmdan Derhal kendımi müdafaaya başladım. Evsafça Mısır tipini tutan Iğdır pa derslere dün saat 18 de Cağaloğlunda Bu sözler boş bir davadan ibaret kal muklan bu yıl dış piyasalardan birçok Bölge baskanhğında başlanacaktı. Bu kulu düşmanları olduğu gibi, bolşe verilmediğine Lzan Abdurrahman son Kuvvetli bir hamle yaparak Abdurrah madı. Ziraat Bankası Tarım Kredi koo talebler karşısında kalmıştır. manın elinden usturayı aldım Kırarak münasebetle oraya gidenler bir müd vizm hakkında, diğer Rus muhacirleri derece asabileşmiş: peratifleri vasıtasile zürraa 280 bin lira Femî bir şekilde sortlara ayrılmış, det bekledikleri halde ders verecek ho nin azim ekseriyetinin bilmediği pek yere attım. Fakat bu hareketim bana çok « Paranız var da ne diye bîzim dağıtıldı. Çiftçiyi kısa bir müddet için sağlam ve şık bir tipte balvalanmış pa canm gelmediğini görerek Mmtaka as çok hakikatlere vâkıf bulunmaktadır. masraflan da ödemiyor3unuz ?» diyerek pahalıya mal oldu. İki elim de parçalanSolonieviç Rusyadan ancak 1935 se pamuğunu yok değerine tarlada satmak muklarımızın herhalde tüccar fiatmdan başkanma müracaat etmişlerdir. Neti dı. Biraz sonra Abdurrahmanın kardeşi sefaletinden koruyabilen bu yardımdan çok yükseŞe satılacağım gözönünde bu cede hocanın bir mazereeti çıktığı, der nesinde kaçmış olan milliyetçilerden soylenmişrir. Emin de ağabeysine yardım ederek beni sonra pamugu ve köylüyü kalkındıra lundurarak sevinmemek mümkün de sin muavini tarafmdan verilmesini is dir. Kardeşi Boris'i, oğlu Georges'u yatntıkam alacak yere yıktlar, gutlağımı sıkmağa başla * cak esaslı müessesenin kurulmasına ge ğildir. Bu yüzden misafirlerine kin bağlryan tediğine dair bir mektub yazdığı anlaşü nma alıp oradan fîrar etmiş ve kendi çilmistir. Çukurova ve diğer garb vilâvetlerin mış, muavinin de bundan haberdar o lerinden evvel kaçan karısile Berlinde Abdurrahman, aradan bir gece geçer dılar. Boğulmak üzere idim. Son bir gayretle doğruldum ve olanca kuvvetim* 1937 ilkbaharında Tgdır ve Tuzluca de toprak davası henüz halledilmiş ol lamaması üzerine müptedi hakemlerle buluşmuştu. geçmez, Hüseyin ile Alıden para iste Madam Solonieviç, Moskovada întule feryad ettim. Ötesini bilmiyorum.» kazalan köylerinde Sükrü Kasaboğlu madığı halde, Sürmeliçukurundaki çift spor nruharrirlerine verilecek futbol miş: rist acentasmda memurluk etmiş, kocanun cidden meskur faaliyeti neticesin çiler yurdlandırılmış, bölünmez, satıl dersi bayramertesiye bırakılmıştır. « Biz paralan, Ayten adlı bir ka Katiller suçlarını itiraf etmişlerdir. sı da spor muharrirliği yapmış olduğu de ve üç av gibi kısa bir zamanda 4000 maz ve haczedilmez toprağına tamamen Bunlardan 16 yaşında olan Emin de hâ« için, her ikisi de Sovyet havatma çok dınla yiyip bitirdik» cevabını alınca depamuk müstahsili kooperatiflere kay sahib olmuş ve tapusunu cebine kov Anadolu Yalcası Atlıspor dise esnasmda yüzünden yaralanmıştır. yakından vâkıf bulunuyorlardı. Îvan iıye dönmüş ve intıkam almıya karar veıkulübünün çayı doldu. Bu kadar büvük bir yekun teş muştur. Ve bundan böyle, kurduğu kooÖğleye kadar devam eden tahkikat kü eden zürraın ortak olması mıntaka peratifîer sayesinde, aldığı mahsulün Anadolu Yakası Atlıspor kulübünün Solonieviç ayrıca mahpus kamprnda da miştir. Nihayet ev'velki gece sabaha karşı sonunda katiller Adliyeye sevkedilmiş ve bulunduğu için, kürek mahkumlannm da yetişen tekmil pamuk mahsulünün tam bedelini de cebine koyacaktır. Ya pazar akşamı ilk çayı verilmiştir. misafirler köraürcü dükkânınm üstündeki yedinci sorgu hâkimlıği tarafmdan tev bir elde, kooperatifin elinde toplanma ni, mutazamr olan 20 zengin yerine yeSaat 17 den itibaren gelmeğe başlıvan havatmı yakından biliyordu. Karı koca, Rusyadan kaçtıktan sonra, odada uyurlarken Abdurrahman sessizce kif olunmuşlardır. sını mucib oldu ve bu hal tabiatile mu niden vücude gelen 4000 zengin.. Evet davetliler kulübün salonlarını doldurtavassıtın kazancına kesad vurdu ve zengin diyoruz. Zira, bu köylü, y a n a muşlar ve çav saat yirmi üç buçuğa ka Sovyet rejimi hakkında birçok yazılar kısa fakat müstahsilin lehine neticele değil, maraba değü, ücretli değil, baş dar çok neşeli bir surette devam etmiş yazmı^lar, kitablar neşretmişler ve bütün dünvada alâka uyandırmışlardı. kalan tarafmdan sömürulen çiftçi de tir. nen bir mücadele oldu. Çıkardıklan «Goloss Rossü > gazetesi de, ğil; toprağına bağlı, toprağının sahibi Davetliler arasmda Kadıköy ve îs Evvelâ kooperatif aleyhtarları elle rindeki tohumlarm kilosunu birden al ve toprağından almacak mahsulün sa tanbulun kibar ve güzide ailelerine gitgide muvaffakiyetini artırmakta ve mensub birçok kimseler nazan dikkati bütün dünyadaki beyaz Rus muhitle tı kuruşa fırlatarak işe giriştiler. Bu, on hibl ve hâkimi mutlakı bir unsurdur. rinde alâka ile okunmaktaydı. celbedivordu. Anadolu Yakası Atlıspor kulübünün bu ilk çayı Kadıköyde çok müspet ve Londrada yakalanan casusiyi bir intıba bırakmıştır. ların muhakemesi Sofyada patlıyan bir bomba Bir gazete idarehanesinde iki kişi öldü, bir kişi yaralandı Eminönü Halkevinde dün akşamki konser Bir Fransız gazetesinin yazdığma göre, Londrada, Entellicens Servis taraLondra <Ontario> 7 Thames neh fmdan meydana çıkarılan bir casusluk rinin suları tehlikeli bir şekilde yüksel meselesinin muhakemesine başlanmışmiş olduğu için WestLondon ahalisin tır. Maznunlar, Woolwich tersanesinde den birçoğu evlerini tahliye etmiştir. çalışan dört kişi olup, ecnebi bir devlet hesabma bazT plânlan çalmakla itham Prens Nikola'nın sıhhî edilmektedirler. Bu ecnebi devletin Sovyet Rusya olduğu söyleniyor. Ça vaziyetî Atina 7 Prens Nikola'nın sıhhî lınan plânlar arasında jipni bir deniz topunun plânı, infilâk maddelerine dair vaziyeti ağırlaşmtştır. bir kitab, detonatör tecrübelerine aid Filistinde ölenler, krokiler ve denizaltı gemilerine karşı yapılacak taarruzlarda kullanılmağa yaralananlar Filistin 7 Dağılmak istemiyen ve mahsus bir fişeğe aid son derece gizli Paris Marsilyada bir enstitünün müdürü bulunan M. Rabattu dün inzibat memurlarına taarruz eden yer vesaik vardır. yanm en kücük motörünü inşaya muvaffak olmuştur. Elli santımlik bir pali nümayişçilerle polis arasmda vuku Casusluğu meydana çıkaran, EntelliDün akşam Eminönü Halkevi merkez salonunda Ar komitesi orkestras» radan çok daha küçük olan minimini motörün sıkleti 5 gram 42 olup daki bulan bir musademe neticesinde iki ki cens Servis memurlanndan bir kadın tarafmdan bir konser verilmiştir. Konser çok kalabalıktı. ve pek muvaffakikada 2000 defa donmekte ve iki voltluk bir cereyanla işlemektedir. şi ölmüş ve dört kişi yaralanmıştır. yetle geçti. Resmimizde konseri veren Halkevi orkestra heveti görülmektedir. olup ismi gizli tutulmalctadır. Taymis nehri taşıyor nız, benim bir günde, bir gece içinde, bir na birşey olacak. Size, bu şarkımı bir ve mamağa karar vermişti. Kendi kendisile saatte, bir lâhzada öğrendiğim şeyleri da şarkısı diye okuyorum...» başbaşa kalmak da istemiyordu. Teredöğrenemezsiniz. Bir bakış beni soldurdu, Şarkı bitti ve genc kızlar, ev sahibine düde düşmekten, yaptığı hareketin fenabir söz beni ikiyarlath, bir sükut beni veda edip ayrıldıklan zaman ortalık ka lığını düşünmeğe raecbur olmaktan kormahvetti. Artık, hiçbir işe yaramaz hale rarmıştı. kuyordu. Yalnız: «Beni bekliyor. Oraya geldim. Merdivenden indikten sonra, gideceğim» diye düşünüyordu. *** Tercume eden: Yazan: nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilemiKapının önüne geldiği zaman sağma 33 Vana, sen misin? Cemil Fikret Cabriele d'Annunzio yeceğim. Şah damarım patlayıncıya ka soluna baktı ve içeriye girdi. Vana, karanlık koridorda ürperdi. Bu, Kısacık bir şey. denbire canlandı ve genc kızın bütün dar şarkı söylemek ve kollannızın ara Isabella'nın sesiydi. Onun koridordan Paolo Tarsis bekliyordu. Onu, duvar Novella pıyanoda sana refakat göğsünü kaplıyan bir alev gibi parladı. sma düşüp ölmek, şu çiçeklerle örtül geçtiğini işitmiş, oda kapısmı açıp bek lan tahta kaplamalarla süslü, deri takımedecek. Vana, sanki son şarkisını okuyormuş mek istiyorum. İçimde bir derd var ki lemişti. Bir müddettenberi, birbirlerini sı larla döşeli, loş bir odaya götürdü. Bir Kardeşin niçin gelmedi? gibi, vecd ve heyecan içindeydi. ondan kurtuluş olmadığını biliyorum. Ne kı bir tarassud altında tutuyorlardı. şöminede ateş yanıyordu. Paolo, gizli Geleceğini vadetmişti. Sanki bu şarkısile, gencliğe, arkadaşla yapacağımı bilmiyorum; fakat, olsa olyemediği bir heyecan içindeydi. Nereye gidiyorsun? Güzel Aldo pek nazlı olmağa rma, hayata veda ediyor ve: «Beni gö sa fena birşey yapacağımı hissediyo Oturunuz Vana, dedi, şuraya otu Çıkıyorum. başladı. rüyorsunuz ya, diyordu, ben de sizin gi rum. Beni, içimdeki ıblisle başbaşa bırakrunuz. Lunella'yı da alıyor musun > Haydi Vanina, bizi fazla üzme. biyim, sizin gibi gencim. Siz beşikte iken, maym. Ah, bana o çobanın intikamını Vana, pencereye doğnı yaklaşh: nıçin anlattınız? Ona öyle gıpta ediyo Bir tek şarkıcık. Hayır. ben de beşikteydim. Sizlerle beraber bü Acaba buraya girdiğimi gören olVaaa, etrafını alan arkadaşlannm, ok yiidük, beraber güldük, beraber oyna rum ki! Artık ıstırabdan kurtuldu. Yer Ben senin yerinde olsam alırdım. du mu? diye sordu. çıyan elleri, yalvaran sesleri ortasında: dık, beraber ağladık. Bakın, gözlerimin yüzünde, aşkından ve çektiği azabdan, Simonetta'ya gidiyorum. Hayır, korkmayın. Bu sokak çok «Beni böyle tutun. Bırakmayuı. İçimdeki akı nekadar temiz, saçlarım nekadar gür. yalnız bir avuc kül bırakıp gitti. Belki Bir dakika içeri gel. Aldo burada. tenhadır. derdden kurtuluncıya kadar, sizin gibi Şimdiye kadar, ne aşktan, ne neş'eden ben, onun gibi, bir ateşin etrafında, son Odadan, kardeşinin sesi geldi. Aldo, Ya İsabella beni takib ettiyse? taptaze bir hale gelinciye kadar, size hissemi almadım. Fakat, cahil ve kendi şarkımı söylüyorum. Beni bırakmayın, odada, divana uzanmış, gevşek ve tem çıkmıyayım; çıkarsam, ateş, benzeyinciye kadar, beni böyle tutun» halinde bir kız gibi yaşayıp dururken, bııradan Yahud peşime adam koyduysa? bel yatıyordu. Fakat Vana girmedi, yüzehir ve levisten ibaret olan o eve avdete diyor gibiydi. Bunu aklınıza bile gerirmeyin. müthiş bir hakikatle karşılaşhm. Birisi rüdü. Koridoru koşarcasına geçti, mer Burada, aranızda, Ya birdenbire geliverirse? Novella, piyanoya otur. beni saçlarımdan yakaladı ve beni uzun mecbur olacağım. divenleri dörder dörder indi ve sokağa Hepsi sustular ve Vana, ellerini arka müddet bakılması kabil olmıyan bir şeye bu beyaz şeylerin ortasında kalayım. çıktı. Yolda yürürken, sağma soluna Gelemez. s;nda bitiştirdi, bir ayağını ileri uzattı ve bakmağa mecbur etti. Bakın, ben de si Dünyada beyazlık denilen şeyin bittiğini bakmıyor, yoldan geçenleri görmemek Niçin? Bugün onu görmiyecek mişarkıya başladı. İlk notalar, güçlükle tu zin gibiyim; tıpkı size benziyorum. Fa sanıyorum. Buradan çıkıp gidersem, beni için başmı dik tutarak ilerliyordu. Tanı siniz? tuşan bir fitil gibi zayıftı. Sonra, ses, bir kat, siz, hep beraber yüz sene yaşasa bir daha göremiyeceksiniz. Gidersem, fe dık bir simaya rasgelirse, durup konuş Göreceğim. Fakat daha sonra. Burada mı? Niçin soruyorsun Vana? Biliyorum; nerede buluşacağmızî biliyorum. Bugün sende bir hal var Vanaî Niçin böylesin? Gitmek istiyorum. Bırakın gide # yim. Otur. Söyle. Ne oluyorsun? An * lat bana nen var? Hayır, hiçbir şey söyliyemem. Bı« rakın, gideceğim. Paolo, onu ilk defa olarak bu kadar vahşi ve isyankâr bir halde görüyordu. Vana, bir öfke sağanağı geçiriyor gibiydi. Paolo Tarsis, onun tehdid dolu vaziyeti karşısında şaşırmıştı: Beni neden dolayı kabahatli buluyorsun? diye sordu. Sana, kalbimde, en yüksek, en şerefli mevkii verdiğim için mi? Hayalini, senin, bizzat senin arzu edebileceğin şekilde hahzamda sakladığım için mi? Kabahatli bulmuyorum. Hayır. Kalbim, fena hıslerle o kadar dolu ki, elimde yegâne kuvvet olarak kalan hay « kırma imkânını kullanmaktan kendimi alamıyorum. lArkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: