27 Şubat 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

27 Şubat 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

27 Şubat 1938 CUMHURİYE1 Iktısadî harekctler 'AT TETKİK LERİ Yazan: CELÂL ESAD ARSEVEN Dünya buğday istihsalâtı PAZAPDAN PAZAQA PENCERESİNDEN Et ucuzladı mı Içkisiz saz Iki roman Mussolini ve Toscanini Siyasî gazel Bundan bir müddet evvel dünya buğazel, hüsnü aşkı terennüm ç i day istihsalâtmın seneden seneye artmakicad ve kabul olunmuş şiir tar» ta oluşunun endişe ile takib olunduğunu, z\ idi. Divan edebiyatı mensub* Et ucuzladı mı? iki roman Londra beynelmilel buğday tetkik kurulannca garamiyyat denilen gönül duygui Hükumet ve Be «Son Posta» ve nMinun raporlarına istinad ederek yaz ları hep gazelle ifade olunurdu. O yolda; Iediye, hayatı ucuz«Haber» ayrı ayn mıştık. en ileri giden ve gerçekten yanık maniki roman ilân ediRoma beynelmilel ziraat enstitüsünün latmak için kahra zumeler vücude geriren Füzulî gazelî yor. Fakat bu ro son neşrettiği dünya buğday istihsalâtı manca bir mücade şöyle tarif eder: vaziyetini gösteren istatistikler, bu husus leye girişti. Başmda manların isimleri, lâGazeldir safabahşl ehli nazar ta bir fikir edinmeğe yarar mahiyettedir. Celâl Bayar gibi fız ve mana olarak Gazeldir guli bositani hüner 6 [] • Bu istatistiklere göre, dört büyük buğday cidden yüksek bir âdeta birbirinin ay Gazali gaael saydi âsân değil Gazel mürMri ehli irfan değü müstahsili memleketten Birleşik Ameri zekâ ve enerj'i ol nidir: «Ah şu ha Gazel yıldtrtr şairin kudretin dukça pahalılık cakada bu sene buğday rekoltesi pek iyi yat!», «Hayat mı bu?» Gazel artırır nâzvmın şöhretin bir derecededir. Kanada, Arjantin ve navarmın kafası erSon Posta dostumuz için hiç varid Muallim Naci de: «İyi bir gazel yazaAvustralyada ise mahsul ya kötü veya gec ezilecektir. Budeğilse de, iki gazeteden gelen bu tek bilmek tabiatte, şairlikle âşıklığın birleşt orta bir derecede bulunmaktadır. Bilhas güne kadar ahlan feryadm roman muharririnden ziyade sa büyük buğday müstahsillerinden olan adımlar, az veya çok muvaffakiyetli bi idare memurunun ağzından çıktığına mesine bağlı olduğundan bu başarılık her Arjantinde zeredilen arazinin artmakta rer tecrübe mahiyetinde gorünüyor. Ya hükmedeceğimiz geliyor. Nitekim, Haber şairim diyene müyesser olmaz» der. Son» olmasma rağmen, mahsul ancak 52 mil rın daha iyi neticeler alınacağını kuvvet gazetesinin ilân ettiği «Hayat mı bu?» raları gazele her düşünce, her duygu, yon 250,000 satire çıkabilmiştir. Bu mik le ümid edebiliriz. romanmın muharriri, gazetenin sahibi her nükte sokuldu ve gene Nacinin tâ« tar geçen seneki rekolte miktarından 15,6 Öğreniyoruz ki et fiatlan tesbit edil Hasan Rasim Ustur. Simdiye kadar tek birince sekiz beyitli bir gazelde sekiz miş. Eskisine nisbet edılirse fark pek emilyon satir noksandır. bir roman yazdıgını duymadığımız bu türlü fikir görülür oldu. Bestekârların ga* hemmiyetsizdir. İstanbul Belediyesinin Enstitünün istatistiklerinden anlaşıldı arkadas, eğer, ilhammı içinde yaşadığı zeli şarkı yapmalan ise onu yalnız okunn listesine bir göz atalım: maz değil, dinlenmez bir hale de getirdu ğ:na göre, 1937 1938 senesi buğday gazetecilik ve idare hayatından almışsa, Karaman 40 Bununla beraber Divan Edebiyatı orrekoltesi Avrupada 414, Asyada 1 72, Dağlıç 47 eserinin asıl adı şu olmak lâzım gelirdi: tadan kalkmcıya kadar her türlü gaze| Kıvırcık 50 Afrikada 36, Avustralyada 46 milyon «Tiraj mı bu?», «Gazete mi bu?», «KaKeçi 25 kıymetini muhafaza etti. Hele siyasî ta* satirdir. Şu tahminî rakamlar dahi Lonzanç mı bu?» belki de muharrir, bu şiKuzu 47 rizleri ihtiva eden gazeller müstebid hü> dra tetkik kurumuna hak verdirecek maSığır 35 kâyetlerinin hepsini birleştirerek «Hayat kümdarlara muhtelif sebeblerle hınc* Dana 40 hiyettedir. mı bu?» ünvanmda hulâsa etmek isteManda 25 larını haykıramıyan ağızlarda birer ö<i F.G. miştir. Bu listede ucuz diyebileceğimiz etler teranesi, bir teselli naSmesi gibi dolaştı* Ümid ve temennî edelim ki arkadaşı Meselâ Ziyalann, Kemallerin, Arif keçi ile mandadan ibarettir. Gerçi bugüne kadar fakir fıkara «koyunun bulun mızm ilk roman tecrübesi güzel bir şey Hikmetlerin birbirini takib ve tanzir ede* madığı yerde keçiye Abdürrahman Çe olsun ve okuyucu birkaç tefrika okuduk rek «lâzımsa» redifile yazdıkları siyas| lebi » dendiğini pek iyi biliyordu. Fakat tan sonra: «Roman mı bu?» diye gaze gazeller mekteblerde ders olarak, mect halkm bunu öğrenmesi için uzun boylu teyi elinden atmasın! lislerde bestelenerek okunurdu ve: «34 bir ucuzluk mücadelesine ihtiyaç yokru. Mussolini ve Toscanini mülkün halkını söylet sana feryad lâ« , Edirnede Karabulut mahallesinde merhum Dr. Rifat Osmanın oturduğu ev zımsa 5u halkm mülkünü seyret hara* i Yalnız, bu narkın bir faydası oldu. Son hâdiseler bâbâd lâzımsa» beytini Abdülâzizin^ Şimdiden sonra, koyunun bulunmadığı den sonra Yahudi lipaşa çarşısını ve hiç olmazsa bir de eski Edimenin en mühim dinî binalarını Abdülhamidin saraylanna karşı ruhaı< yerde mandaya da Abdürrahman Çele düşmanlığının Al gördiik. Yalnız Yıldırım camii ve Mura Edirne evini gezelim. Bunlar hakkında haykırmıyan dudak az bulunurdu. bi denecektir! Başka bir atalar sözü kıy manyadan ve Rodiye catnii kaldı. Eski camiden daha eski bir fikir edinelim. Çek arabacı. Doğru metini hâlâ muhafaza ediyor: «Ucuz e manyadan Avus Üç gün önce yazdığım «Izzerinefs^i olan Yıldırım camii Meriç nehri kena Bedestene. Dün öğle üzeri Büyükdereden gelmek:in yahnisi tatsız olur.» turyaya da sirayet başlıkh fıkrada münderic beyti ihtiva e« te olan şoför Ibrahimin idaresindeki rındadır. Bu cami eski bir kilise temel JJC 5JC îjC ettiği söyleniyor. tçkİ8İz saz den gazel de siyaset edebiyatı yapmak 2925 numarah taksi otomobili Zincirlileri üzerine yapıldığı için Türk mimari Aman durunuz. Şu küçük bir katlı evi kuyuda tuğla harmanlan civarında bir Mefhur müzisiyen Bahçekapıda, bükasdile kaleme alınmış manzumelerdsiH sî'e münasebeti pek büyük değildir. Haç görüyor musunuz. Işte doktor Rifat Os ağaca çarpmıştır. Çarpma şiddetli oldu yük bir gazinonun Toscanini, Alman di. Fakat onda kuru bir tarizden ziyade şeklindeki plânı bıraz Çınıhköşkü andı Nazi hareketinin manın Karabulut mahallesinde evvelce ğundan otomobilin ön kısmı parçalan cammda şöyle bir iterbiyevî bir düşüncenin şairi tehyiç etti^ nr Yalnız bu camiin duvarlarında nazarı Avusturyada da muzaffer olduğunu öğ gi görüldüğünden yazılır yazılmaz eller» oturduğu eski bir Edirne evi. Bunun re mış, şoför Ibrahim yaralanmıştır. Yaralı ân göze çarpıyor: cıkkati çeken bir hususiyet vardır ki o da renince, her sene meşhur Salzburg festi de ve dillerde dolaşmaya başlamış, tah* Içkisiz saz». sinı ve plânlan vaktile Millî mecmuada hastaneye kaldırılmışhr. yukarıya doğru ehramî olması ve sathıallerinde verdiği konserleri bir daha tek metli Süleyman Nazifle Üsküdarlı Ta^ Meyhane musikiBeşiktaşta kaza nın münhani bulunmasıdır. Profesör bu intişar etmişti. Bakmız önündeki ağaç ne rar etmemek istiyormuş. lât gibi üstadlar tarafından hem tanziı» Beşiktaşta oturan Sadıkzade Arslan i aleyhindeki neşhususiyeti sırf estetik düşüncelerden doğ kadar büyümüş. Resimde küçük bir ahem tahmis olunmuştu. riyatımızı hatırlı Bu münasebetle bir hikâye kulağımıza kaptanın hizmetçisi 27 yaşlarmda Makmuş buluvor. Bu duvarlardaki dürzlerin ğaçtı. Okuyucularımdan birkaçının telefonbule, dün sabah Beşiktaşta trarnvay cad anlar, bu gazinoçalındı. Italya ile Almanyanm arası çok Durunuz kapıyı çalalım, mümkünse ince çizgilerle ta; damarlan gibi süslen la, mektubla yaptıklan ihtar üzerine Ret desinde caddenin bir tarafından karşıda nun bizden ilham açık olduğu bir devirde, Toscanini fakirrrns olması da çok calibi dıkkattir. Buna içini gezelim. Idığını sanacaklardır. Bizden veya kenşid Akif Paşanm kaleminden çıkmış o a !er menfaatine verdiği bir konserde, başTalihiniz yokmuş. Kapıyı açan kadm ki kaldırıma geçerken şoför Avninin idabiska binalarda tesadiif edilmiyor. lkincı lan bu meşhur gazelin suretini işte aşa* di kendinden ilham almış olsun, bu gaziresindeki 2740 numarah taksi otomobilitan aşağı Bethooven'in eserlerini çalmış. ğıya yazıyorum ve bu eserin izzetinefs Murad zamanında yapılan Muradıye içeride hastaları olduğunu ve gezemiye le karşılaşrnıştır. Şoför, derhal fren yap, nonun eski Fevziye kıraathanesi ve emsaceğimizi söylüyor. Penceresinden çıkan O zaman bir muallim ve gazeteci olan telkin eden yazılar arasmda daima hatırcamiine gelince Karabulut mahallesinde mıssa da hizmetçi kadm şaşırmış ve oto i gibi içkiyi sazdan ayırmak hususunda yüksek bir tepeye kurulmuş olan bu cami şu boynu bükük soba borusu ne hazin tü mobilin üstüne doğru giderek arabanın österdiği san'atkârane cesareti alkışlarız. Mussolini, gazetesinde, bir Alman bes lanacağını bir kere daha söylemekteu Ikinci Muradın Bursadaki camiinin he tüyor. Bana öyle geliyor ki oradan çıkan altına yuvarlanmıştır. Makbule yaralan Ve lâkin, ne de olsa, bu «içkisiz saz» tekârının eserlerine hasredilen konserin zevk duyuyorutn: âbiri insana biraz hayret veriyor. îçkisiz *leyhinde yazmı^. men hemen ayn;dır. Içindeki çiniler hiç dıiman bu Türk eserlerine âşık olan za mıştır. Soför yakalanmışhr. Çikarma âhı dili kur'bi arş gâhe dahi az olamıyacağı için değil; fakat bu iki bir yerde görülmiyen nakışlarla süslüdür vallı Rifat Osmanın Kerem gibi yanıp Yazı intişar ettiği gün Toscanînî gaze Uzatma desti temennayı pâdişahe dahi Biltrse kendi bilir yoksa büdirir mi gönül >özün «yüreksiz adam», «kanadsız kuş», \ç ekserisi beyaz üstüne mavi çiçeklidir. kül olan ateşinin dumanlan. teye gelir, Mussolini'yi bulur ve sorar: Bütün dileklerini Hazreti Ilâhe dahi «saçsız baş» gibi umumî bir terkib haline ^ ^f % Tıpkı Çin tabaklarına benzer. Camiin Ayumamak dileri tâ sabahi hasre kadar Bu yazıyı siz mi yazdınız? elmesi, hele bir gazinonun carrunda Getir o mutlu meyi tövbeler günahe dahi ravaklan etrafında büyük bir sundurma Hele şu küçük Yahyabey camiine ba Evet! Çatilmasm bana karşı o ebrüvanı gadub büvük yazılarla tasrih edilmesi biraz tuolduğu hâlâ duran cengelli büyük demir kn. Kısa ve kalın minaresile tıpkı bir Müzisiyen yumruklarını sıkarak ve Tahammül eyleyemem öyle bir nigâhe dahi hafımıza gitti. levden anlaşılmaktadır. Bu izzinefs «Reşida» Huda emanetidir tombul çocuğa benziyor değil mi? Aman Içkisiz saz ilânmdan maksad nedir? gözlerini açarak bağınr: Anı feda edemem en büyuk penahe dahi Cami içinde bizzat görülecek şeyler ne kadar sevimli? Bu iki kelimenin altında başka hiçbir Bethooven Alman değildir, bilmîSairin bu şıiri ancak birinci, ikinci v<i Işte size bir etüd mevz.uu daha. Maden biri de ilk inşasmda yapılan duvar * «' 4 • yazı olmamakla beraber insanın gözü ö yor musunuz? beşinci beyitlerin hatırı için yazıp ortada* nakıslarıdır. Bu nakışlann üzerine zaman halle içine sıkışmış olan şu küçük cami nüne şu cümleler geliyor: «îçkisiz saz; Alman değil de nedir? kileri süs olsun ve gazel tamamlansın diyo ile dört beş kat nakış daha yapılmış ve deki tevazua bakın. Selimiyeler, Üçşereyani narasız, şamatasız, marazasız, saçkoyduğunu söylemeğe lüzum görmüycH Allahtır. allah! bu emsali bulunmaz tezyinat rokoko çi feliler yanmda başını kaldırmakta hicab baş yolmasız, cam çerçeve kırmasız, haicden gazel okumasız, piştova davranVe kapıdan çıkarken durmuş, daha rum. Malum ya, gazellerin beş beyittert çekler ve süslerle kapatılmıştı. Atatürkün eden bir tavn var. Bence bu minimini eksik ve dokuz beyitten fazla olmamasi masız, akıllı uslu, efendice, saz.» emirlerile Edirnedeki bütün eski âsarı tonton cami mimarlarımız için Selimiye yüksek sesle tekrarlamış: da Divan Edebiyatı kaidelerindendi. Bu nevi sazlarm meyhane musikisin tamir esnasmda Kâzım Dirik büyük bir ve Üçşerefeli kadar tetkike değer bir e Anladınız mı? Allahtır! M. TURHAN TAN den daha fazla rağbet kazanmasını teserdir. Ona bu güzelliği veren şey, güzelhimmetle bu sonraki nakışlan kazıtarak Hâdise bugün cereyan etseydi ne Mus^*>(f menni edelim. O zaman, belki de, bazı alt'.ndan eski nakışlan meydana çıkartma liği azamet ve ihtişamda aramıyarak tegazinolann camlannda su biçim ilânlar solini o yazıyı yazar, ne de, yazmış olsa ğ? muvaffak olmuştur. Çok yazık ki bir n.ısüb ve ahenkte araması, mantıkî ve maKar yağışı, dört gün devam ettiktea okuyacağız: «Edebli saz», «Terbiyeli biie Toscanini Italyan diktatörüne o sözikı metroluk yerden başka bir yerde bu kul olmasındadır. Öyle ya. Mahalle için sonra dün hava, zaman zaman açma te* saz», «Kibar saz», «Aklı basında saz» eri söyliyebilirdil tezyinat bulunamamıştır. Fakat bu bize yapılmış küçük bir camiin Üçşerefeli kamayülleri göstermiştir. Bu yağışm daha ilâh... SERVER BEDt dar yüksek bir minareye ne ihtiyacı var. bir müddet sürmesi beklenebilir. Hava, kâfi.Eski fresk tezyinatın nasıl olduğuBunu yapan Mımar Sınan, mınareyı inşa ru bulmak için çok müşkülât çekiyorduk. ADUYEDE HALKEVLERtNDE hemen hemen ayni karakteri muhafaı*' ederken Selimiye minaresinin bir küçük za etmektedir. Işte artık nümunesi önümüzde. Bunu Sahte kırtasîyeci tevkif modelını yapmağa da kalkmamıştır. MiKaradenizden gelen haberlere göre^ renkleri ve şekillerile gayet doğru olarak Beyoğlu Halkevi reisi Bozdoğan (Hususî) îlk okulları hikarayel fırtması ve tipi henüz durma « narenin içini rahat çıkılabilecek kadar edildi kcpye edip müzelerimize koymalı ve Beyoğlu Halkevi reisi Ekrem Tur, geniş tutmuş ve yüksekliğini de çıkması maye heyetinin bu yıl merkez ve merKırtasiyeci Mustafa imzasını atarak bazı işlerin takibi için bugün Ankaraya mıştır. Ancak, Sinobdan gelen bir tel» fresk tezyinatına bir nümune ittihaz etkeze bağlı köy okullarmdaki yoksul ço kırtasiye tüccarlarından Vitaliyi bir graf, o civarda havanm biraz yatıştığı* lâzımgelen irtifada bırakmıştır. gidecek ve birkaç gün sonra avdet ede nı kaydetmektedir. meliyiz. cukîardan altmışmı ilk partide giydir tezkere ile dolandırılarak dört büyük cektir. Bizim Istanbulda Suadiyedeki selâ Sinob limanmda bulunan ve yarasj miştir. Geride kalan bazı yardıma muh kutu uç alan Herant yakalanmıştır. *** Konferans muvakkaten kapatılmış olan Denizyol* tin camii nisbetlerinde fakat her ölçüsü Dün, Sultanahmed birinci sulh cezaac yavTuları da ikinci partide sevindiYorulmadınızsa biraz daha dolaşaküçük olarak yapılan camii bu camile Salı günü saat 18.30 da Be3'0ğlu Hal ları idaresinin Aksu vapuru, gene fır • recektir. Gönderdiğim resim.Merkez ilk da sorgusu yapılan Herant: l:m. Çünkü Edirnedeki mimarî eserlerini yanyana korsak birinin sahte, ö'bürünün < Matbaada cizgicilik yapıyordum. kevinde şair Mithat Cemal tarafından tına yüzünden demirini taramış ve de» görmek için şu birkaç gün kifayet etmi okulunda giydirilen çocukları gösteriyor İşten çıkardılar. Üvey anam da beni e edebî mevzulu bir konferans verile mir zinciri muvakkat saç levhalardak! samimî olduğunu derhal görürüz. Bu da bazı çubukları kırmıştır. Bu vaziyef vecektir. Daha görülecek neler var. Köpcektir. b'îe gösterir ki mimaride sade şekil de Veremle Mücadele cemiye ve almadı. Ac kaldım. Yaptım> dedi. karşısında denize dalgıç indirilerek Akrüler, küçük camiler, hanlar, saray ha Suçlu, sorguyu müteakib tevkif edilfıl, cesamet de büyük bir rol oynar. Yani sunun tinin kongresi rabeleri, kapalı çarşılar, kârvansaraylar, Tütüncüler Birliği ve înhi mustur.tekrar tamirine zaruret hasıl ol« di. küçük bir evi bir saray şeklinde yapmak, İstanbul Veremle Mücadele cemivetievler, çeşmeler, medreseler. Bunlann her Hapisanenin tahlîyesi için sarlar idaresi Aksu ile beraber Sinob limamnda bub'r küçük mescidi bir selâtin camii mo nin senelik kongresi, dün saat 14,10 da bin'ni ayrı ayrı saatlerce tetkik etmek. Teşkiline karar verilen tütüncüler unan Türk Gemi Kurtarma şirketinin enıir bekleniyor Plânlannı çizmek, resimlerini çıkarmak, delinde inşa etmek sahte olur. Karınca Kızılay merkezinde yapılmıştır. Kon ?re. cemiyet başkanı General Tevfik Umumî Hapisanenin boşaltılmasma birliğinin esas nizamnamesinin müza Hora tahlisivesi de hava müsaid olunca hu«usiyetlerini tetkik etmek için seneler kararınca. Sağlamm kısa bir nutkile açılmış, bunu Şim kerelerine Türk Tütün Limited şirketi Aksu ile birlikte yola çıkacaktır. CELÂL ESAD ARSEVEN akiben kâtibi umumî Dr. Neset Osman, üc. dört güne kadar başlanacaktır. yakın mümessilleri müşahid sıfatile istirak ister. Erzurum ve civarında diki halde, hapisanede beş yüze Hasiye: Bundan evvelki yazıda, Selimiye cemiyetin bir senelik umumî mesai ra mahkum vardır. Bunlardan hepsinin, etmislerse de înhisarlar idaresinin bu Erzurum 26 Dün akşamdanberi buBiz ise yann dönmek mecburiyetindecamiinin Lsmi yanlışlıkla Suleymanıye o porunu okumuştur. diğer şehirlerdeki hanisanelere gönde toplantıda temsil olunmadığı anlaşıl rava kar düsmeğe başlamıştır. Tran * >iz. Malum ya bütçe meselesi. Bari ak larak çıkmıştır. Duzeltir ve özur dıleriz. sit yolunun kapanmaması için bu yol Bundan sonra muvakkat reis seçile rilmiyecekleri tahmin olunmaktadır mıştır. §am olmadan şu meşhur Arastayı, Ek •] Dığer yazılar 15, 17, 19, 23 ve 25 şubat ek okunan mesai raporu üzerinde mü Hapisanenin bosaltılması için Vekâlet • •i'erinde devarr.îı surette çalışılmakta» mekçioğlu kervansarayın1, Bedesteni, A tarihlı nushalarımızdadır. Münir Nureddm konseri dır. zakereler yapılmış, on beş aslî ve beş ten pmir beklenmektedir. edekten mürekkeb virmi kişilik bir Değerli san'atkâr Münir Nureddin Yunanlstanda da şiddetli kar Sanavi müfettişleri deri he}7eti merkeziye intihab edilerek konAtina 26 (Hususî) Bütün YunanisSelcuk, 1 mart salı günü aksamı, saat fabrikalarında greye nihayet verilmiştir. 21 de Fransız tiyatrosunda, her zaman tanda şiddetli kar yaSmaktadır. Şimal Deri sanaviinde görülen kücülme ha iştiyakla beklenen konserlerinden biri taraflarında so*uk, sıfırdan asağı 6 8 Gelecek cumartesi toplanacak olan ıeyeti merkezive, altı kişilik bir idare reketinin sebeblerini tetkik eden sa ni daha verecektir. Programda Zekâi arasındadır. Bnrada da termometro sıf nayi müfettişleri, bu tetkiklerinin ilk heyeti seçecektir. merhumun, Şakir Ağanın, Hacı Arifin ırdan aşağı kısmını bitirmhlerdir. Müfettisler ya • Bursada tütün piyasası açıldı nndan itibaren fabrikaları a>Ti ayrı besteleri ve şarkılanndan başka Tan Ceca Hukuku doçentliği burî Refiğin ve diğer yeni bestekârlaBursada tütün piyasası açılmıştır. gezeceklerdir. Paris Üniversitesi Hukuk Fakültesinrımızın eserleri, halk türküleri vardır. Vlahsul fiatı 45 62, görmezin fiatı da de doktora imtihamnı muvaffakiyetle Güzide mugannimize Fahire ve Refik 20 25 kuruş arasmdadır. Bu fiatlar geÜç sabıkah yakalandı vererek avdet eden Halim Tevfik, İs • Fersan kemençe ve tanbur, Reşad Erer tanbul Üniversitesi ceza hukuku do en seneye nazaran biraz düşüktür. Anadolukavağında birçok hırsızlık Vlmtakanm mahsul miktarı da geçen yapan Cavid. Niyazi ve Basri adında üç keman, Cevdet Kozan ud, Fevzi Aslan çentliğine tayin olunmuş ve vazifesine eneden iki milyon kilo azdır. piyano ile refakat edeceklerdir. ygtbyabey camii ye Tunca üzerinde bir köprü sabıkah, dün \ akalanmışlardır. başlamıştır. Yeni bir etüd mevzuu Yahyabey camiine bu güzelliği veren tenasüb ve ahengi, mantıkî ve makul olmasıdır Zincirlikuyuda bir otomobil kazası Ağaca çarpan bir taksi parçalandı Sevindirilen ilk mekteb çocukları 1 •V» Karadenizdeki fırtma

Bu sayıdan diğer sayfalar: