11 Temmuz 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

11 Temmuz 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ĞDN n ŞTT GÜT AMT Ğİ SEMEYAL çe —e 5 Dünageryer eeirram ea ada yEr e FM Göre ğ > re aa 0 M AR NN ĞĞ Ali baba ilk kaçırdığı kızm babasım nasıl öldürdüğünü anlat-| mağa başladı. İ — Adapazarına gitmiştim.. O- rada Hacer isminde on yedi yaş-! larında bir kızı gözüme keslirdim. | Kızım babası varmış.. Arattırdım. İhtiyar ve fakir bir kunduracı idi. Birgün yanına sokuldum: “Kızını bana satar mısın, baba,, diye sor- dum. İhtiyar kunduracı evvelâ bu sualime hiddetlenerek: “Haydi, işine git, hemşerim! Ben de kun- duranı yamatacaksın da beş on kuruş alacağım — zannetmiştim!,, dedi. Fakat, şu paranın yüzü yok- mu ya..? Öyle sıcaktır ki... Cebim- den sarı altmları çıkarıp önüne koydum. Evvelâ elli altm. Adam- cağız dik dik yüzüme baktı: “Ben beygir satmıyorum.,, diye söyleni- yordu. Fakat, gözlerini de altın- lardan ayırmıyordu. Yirmibeş al- tım daha saydım. Gene razı olmadı ama.. Eskisigibi sertleşmiyordu. | Bir yirmibeş daha... Altınlar yüzü bulmuştu. *“Haydi canım, dedim, zaten şu kızcağıza adam akıllı bakamıyor- sun! Yarın gözlerini kaparsan or- “tada kalacak! Yazık değil mi? Halbuki onu bana satarsan gözün arkada kalmaz..! Kendisini İstan- bulda zengin bir paşa konağma| vereceğim. Günün birinde görece-| ğin gelirse, İstanbula gelir ve kızı- nt görebilirsin! Durup dururken yüz altım sahibi olacaksın! Bak, saçın sakalın ağarmış... İhtiyarlık- ta rahat edersin! Haydi, al şu pa- ştaları da kızını bana teslim et!,, "Bunun üzerine kunduracı yüz lira- yı koynuna koydu, o geceyi Ada- Bulgaristanda | Yugoslâvyada le-| Karısını yaraladı BER AAA gAYA Am A eee © Karadeniz Korsanları © 11 Temmuz Yy34 Müellifi: Jshak FERDI pazarında geçirmiştim, Hacer se- vincinden çıldırıyordu. İstanbula gelecek.. Zıngin bir paşa konağın- da yaşayaca'k. “Oh; ne âlâ.. Ne â- lâ!,, Diyordu. Sabahleyin erken- den kalktı'k.. Arabayı hazırlattım. Hacı babasile vedalaştı. Adapaza- vından ayrılmıştık. Kunduracı ile bu alış verişimizden kimsenin ha- beri yoktu. Rüstem bıyıklarını kıvırarak Ali babaya sordu: — Haniya babasını öldürdüğü- nü söylemiştin?. — Acele etme, oğul! Vak'a sıra siyle anlatıyorum. Hacerle şehir ha ricine çıktığımız zaman birdenbi- rez “Ah, dedim, evde para kesemi unutmuşum. Aman siz burada be- nâ bekleyiniz ben gidip alayım.. Şimdi gelirim.,, Ve onları yolun kenarında bir ağacın dibinde bı- raktım. Arabacımız saf ve müte- vekkil bir köylü idi; bana: “Me- rak etmeyin, dedi, ben, siz ıeün-i ceye kadar kendi kızım gibi göze- tirim. Zaten buralarda hiç bir teh- | like yoktur.,, Ve tabanlarımı yağ- lıyarak şehire döndüm. Hacerin babası evde bir minderin üstüne oturmuş, verdiğim altınları bir ço- cuk gibi sevinerek onar onar di- zip bozuyordu. Beni görünce şaşırdı. Paramı unuttuğumu söyledim. Gece yattı- ğım odaya çıktım ve biraz sonra telâşla inerek bağırmağa başla- dım: “Utanmaz herif, dün sana verdiğim avuç dolusu altmlar yet- miyormuş gibi, yastığımın altında- ki paralarıda mı aşırdın!,, Kundu- racı birdenbire şaşaladı: “Vallahi Türklere zulüm (Baş taraf 1 inci sayıfamızdadır) Merkezden vilâyetlere verilen, ekalliyetlerin Bulgarcadan başka bir lisanla konuşmamalarını temin maksadile yazılmış emrin tatbiki 'Türk ekalliyetlerine şöven teşek- küllerin Türkler aleyhindeki duy- gularını meydana vurmalarına ve bütün gayızlarını kusmalarma ve- sile vermiştir, 'Türkçe konuştular, diye bir Tür- ke öldürünciye kadar dayak atan tini, Türklük lehinde bir tezahür diye saymak imkânsız olunca, bu emri sırf ekalliyetlere — yapılacak zulümlerin teşdidi suretinde tefsir etmek kabildir. 'Türk ekalliyetine bu maske al- tında yaprlan hakaret ve zulümle- vYin hergün biraz daha arttırıldığı- nı duymak ve görmek hâdisenin bize başka türlü tefsir edilmesine imkân brrakmıyor. Türk ekalliyete karşı — yapılan zulümler Türklerin kalabalık bu- lundukları yerlerde — yapılmakta- dır. Muhabirimizin bize yazdığımna göre Sofyaya bu hususlarda pek acı haberler gelmektedir. Deliormanda Türk köylerinde silâh aramak bahanesile do birçok fenalıklar yapılmıştır. Şumnu — ve buna yakın bir çok yerlerde Türk esnaf ve tüccarlarının mağaza — lâvhaları geceleri meçhul bazı el- — ler tarafından katranla -sıvanmış ve üzerlerine de Hitler işareti kon| ' — auş olarak bulunmaktadır.Bu mü- himizde tezahürat (Baş tarafı | inci gayıfamızdadır) rendiş devlet adamımı bulmuştur. 'Türk milleti yalnız hürriyetlerin azimli bir müdafii değil, ayni ıı-ı manda Balkanlarda yeni müsale-| met nizamımın takviyesi için cesur bir mesai arkadaşıdır. Azadan M. Kruljo da buna ben- zer bir nutuk söylemiştir. Bundan şonra, âyan meclisi mi- sakı alkışlarla ve - ittifakla kabul bir Bulgar jandarmasının hareke-| etmiştir. ameleye maruz kalan Bulgar Türk leri Bulgar hükümetine resmen müracaatta bulunmamış değiller - dir. Fakat maalesef hiç bir netice almamamış ve hep “failleri bulu- namadı,, cevabile — karşılaşılmış- tır. Silâh taharrisi de — “Bulgarca konuşulacak,, emri gibidir. Köy - lerden başka kasabalarda bile si- lâh istemek bahanesile karakolla - ra çağırılan ve günlerce hapsedi- len Türkler vardır. Türk Bulgar ekalliyetine *karşı| bir çok yerlerde açıktan açığa “si- zin yeriniz burası değil, Türkiye - dir. Gidiniz, yoksa — göndeririz,, demetken çekinmiyen bir. komşu devlet hükümetinden bunun mâna sını sormak bizim hakkımızdır ve ümit ediyoruz ki, çok azap çeken, çok istiraba uğrayan bir ekalliyete artık zulüm yapılmasına fırsat ve vesile verilmiyecektir. Bulgar Başvekili Gospodin Gor kiyeften bunu bekliyoruz. — — | yorsun, çapkın! diye söylendi. | haberim yok, ağam! Ben gözü tok ve kanaatkâr bir adamım.,, diye yalvarmağa başladı. Ben köpür- müştüm.. İhtiyarın üzerine atıldım ve tekmelemeğe başladım. Biçare-! nin hiç de kuvveti yokmuş, Birkaç | tekmede canı çıkıverdi. Gözleri kaydı.. Kalbi durdu veyere yıkıl- dı. Artık oralarda daha fazla du- rulur mu? Verdiğim altınları min- derin üstünden topladım.. Kapıyı örtüp çıktım. Haceri aldım.. İstan- bula geldim. Bu yosma kız bana bedavaya mal olmuştu. Sen olsan Ali baba gülerek devam etti: |bu fırsatr kaçırır mısın, Rüstemci- ğgim? Rüstem, Adapazarında iğfal edilerek öldürülen kunduracıyı gözünün önüne getirdi.. Fakat, te- essürünü belli etmedi. Ali baba iplerin içinde kuduru- yordu. — Sana bir hikâye daha anla- tacağım, artık tahammülüm kal- madı. Haydi şu ipleri çöz. Şimdi | ağzımı bozacağım. Artık çok olu- Kapıdaki nöbetçiler Rüstem'in gözünün içine bakıyorlardı. Rüs- tem: — İkinci bir macera daha anlat bakalım! Diye haykırdı. Rüstem'in âsabı bu hikâyeden sonra çok gerilmişti. Ali baba bütün cinayetlerini heyecanlı birer masal gibi anlatı- yordu. — Al sana bir kız kaçırma hâ- disesi daha. Fakat, bu ötekinden gok acıklıdır. Gözlerin şulanırsa karışmam..! (Devami var) (Baş tarafı 1 inci sayıfamızdadır) na, kendisiyle hiç alâkası olmadı- t | İ HABER — Akşam Postası Yumurta ihracatımız Ankara, 11 ( İ'i;ıııııî mulııbi;'i- mizden, telefonla) — Son hafta zarfında yumurta sandığının 25 Hradan gene 13 liraya düşmesinin sebebi şudur: | Yumurta işlerinde rakiplerimiz olan Holanda, Yugoslavya, Polon- ya ,Bulgaristan yumurta işlerini tanzim etmiş bulunmaktadırlar, Buna mukabil Türk ofisi de Sam- sun kongresinde alınan kararlara istinat ederek bir talimatname ha- zırlamış ve bunu mütaleaları alın- mak üzere bütün ticaret odalarına göndermiştir. Odalar kısa bir müddet zarfında mütalealarmı bildireceklerdir. Yumurta fiyatlarınm düşkünlü - ğü yalnız memleketimize mahsus men bütü Yahudi işi Gelibolu, 10 (A., A.) — Dahi-| liye vekili Şükrü Kaya Bey yan-; larındaki zevat ile birlikte Gelibo- luya geldiler. Büyük bir halk kütlesi, mektepliler ve jandarma mektep kıt'aları, kasabanın met - halinde taplanarak Vekil Beyi al- kışlarla karşıladılar. Vekil Bey, belediye dairesinde halk mümes - sillerinin ve memurlarımın ziyaret- lerini kabul ettikten sonra gece motörle Çanakkaleye hareket et- tiler. Edirneden Musevi muhace- reti nasıl oldu? Edirne, (Hususui) — Birçok musevi ricaliyle konuşarak yap - tığım tahkikata nazaran musevi- lerin muhaceretine sebep şudur: Resmi bir makam tarafından hiç bir museyiye şehri terketmasi için ikaz vaki olmamıştır. Fakat ken-! dilerinin söylediklerine göre bazı LAayri mes'ul eşhas — tarafından muhtelif şahıslara şehri bir an ev- vel terketmelerinin kendi menfa- at'eri için iyi olacağı şeklinde va- ki olmuştur?. z 1924 ya piyasalarında da ayni tenezfi vardır. Bir çok memleketlerin murta ithalâtını tahdit bunda müessir olmuştur. Bi için hususi olan bir şey varsa 0 ©* İspanya ile yapılmış olan anlaşı dır, #epanyaya yapılan ihracat yesinde yumurta fiyatları (san başına) 11 liradan 18 liraya yükselmişti. Ancak — tüccarl zın İspanyada bloke kalmış paralarının çoğalması, ve larım yumurtacılar tarafından ve rilen senetleri kirmaması yi den ihracat son günlerde durmi tu. Türk ofisi bu vaziyet karşıstı Hariciye Vekâletine müracaat miştir. İhracatın yakında te htemeldir. ne halde? | Hicret nasıl başladı?. '! Salı günü salhaneden et alı ğ ğa giden yahudi kasaplarma & verilmedi. Bu hâdise, o gün şehif içindeki esnaf arasında yayıldı vt bu suretle husule gelen kar hk diğer kasabalardan gelen yar hudilerin çıkardıkları uydurma ri" vayetlerle yahudileri büsbütün te* lâşa düşürdü. Salı günü hudi evlerinde başlıyan yolculuk hazır" hığı ve muhaceret ancak perşemr be günü hükümetin aldığı şiddet- K tedbirlerle durdurulabildi. | | t ... | Üniversite Profesörlerinden Mi şon Ventura Beyin, son Trakyâ hâdiseleri etrafında hükümetle temas etmek üzere Ankaraya git * tiğini ve muhaceret eden yahudir lerin vekâletini aldiğını — bugün sabah — gazetelerinden bazılari yazmışlardır. Bu sabah Mişot Ventura beyden öğrendiğimize göre bu haber tamamen asılsız” dır. ğını ve binaenaleyh eve gidemiye-| **teeryaranneseranazensurunuacurucuneaAacenaRENaNvEkeRAcENeARaBENARA aK yaseener ga yresanAN” ceğini, artık kendisini unutup bo- şamasını söylemiştir. İbrahim karısından bu cevabı almca fena halde kızmış ve der- hal bıçağını çekerek Zekiye hanı- mrı karnından, memesi üzerinden, sırtından ve kolundan olmak üze- re dört yerinden yaralıyarak düşür müştür. Zekiye hanım yere düşreken haykırmıya başladığından, işiten- ler yetişmişler kaçmıya başlıyan İbrahimi de oradan geçen mahal- le bekçisi İbrahim — yakalamıştır. Carih karakola teslim olunmuş- tur, Zekiye Hanım Haseki hasta- nesine kaldırılmıştır. İfadeye muk- tedir değildir. Moskova ve Roma . . elçilermiz Ankara, 11 (Hususi telefon) — Moskova Elçisi Hüseyin Ragıp B. ile Rma Elçisi Vasıf Beyin beca- yişleri Sovyet Rusya ve İtalya hü- kümetlerinden sorulmuştur.Bu hu- sustaki cevapların bir iki gün zar- fında gelmesi bekleniyor. Ticaret mektebi Ankara, 11 (Hususi Muhabiri- mizden) — İstanbul ticaret mek - tebi bu sene ıslah edilecektir. Mek tep, Nöfşatel ticaret mektebi ti- pinde olacaktır. Bilhassa ecnebi lisanlarıma ehemmiyet verilecek - tir. İ Hitler çe (Baş tarafı 1 inci sayıfaınızdadır) lerin istirahate çekilmeğe mecbur olacağı bildirilmektedir. Paris, 10 (A.LA) — Berlinden bildirildiğine göre Rayiştag 13 Temmuzda içtimaa davet olunmuş. tur. Berlin, 10 (A.A) — Almanya - nn muhtelif yerlerinde 70 kadar komünist tevkif alunmuş ve müte- addit vesaik yakalanmıştır. Berlin, 10 (A.A) — Sabık Çe - lik Miğfer teşkilâtı olan eski nazi muharipleri cemiyeti de hü- cum kıt'aları gibi 18 Ağustosa ka- dar mezuniyete sevkedilmiş ve ce- miyet mensuplarının bu müddet zarfında üniformalı — gezmeleri menedilmiştir. Bu suretle yeni bir emir verilinciye kadar, Almanya- da yalnız ordu, polis ve hususi kı- taat üniformaları görülecektir. Berlin, 10 (A.A) — Börsen Ze- itung gazetesi M. Hessin nutku hakkında tefsiratta bulunarak di- yor ki: Yalnız bütün hükümetler değil, fakat bütün dünya milletleri uzun zamandanberi siyasi intrikalardan yorulmuş bir haldedirler. Milla'- ler haldeki ve istikbaldeki tehli- keleri ancak bertaraf edebilecek olan hakikate ve açıklığa teşne- dirler. Hitler hükümeti sulh siya- setine taraftardır. Harpten sonra- ki karışıklık devresi müddetince hiç bir devlet adamımın Alman milletinin şefi kadar sulh siyaseti kilecek mi? tatbik etmediğini bir gün tarih söy liyecektir. Berliner Tageblat, M. Hessi nutku, bilhassa sulhu, mayi ve uzlaşmayı temin edebilecek mil l letlere hitap etmektedir, diyor. Angrif yazıyor: Nutuk, ağır havayi nesimi için * de bir gök gürlemesi teşkil etm tir. M. Hess doğrudan doğruy4 milletlere hitap etmiş ve bir eski muharip sıfatiyle eski muharip ile harbin dehşetlerini tanımış bif adam olarak konuşmuştur. Berlin, 10 (A.A) — M. Goeb” bels yarın radyoda 30 Haziran diseleri ve dünya efkârı umumiy?” si hakkında bir nutuk verecektir. Karlsruhe, 11 (A.A) — De tin gizli zabıta teşkilâtı, İsviçre mü-nistleri merkezi bürosunun W" zaheretiyle yeni bir. takım kanuni komünist höcreleri t edilmekte olduğunu vebu faali; en ziyade Singen, Radufzell Konstonz şehirlerinde tesadüf dilmekte olduğunu istihbar etti 4| den bütün zabıta ve janda! jı kuvvetleri himaye kıtaatının 7 Ş zaheretiyle bu üç şehirde ve d bazı kasabalarda ayni taharriyatta bulunmuşlar ve bu harriyat esnasında ellerindel: den gelmiş olan ve memnu nan bir takrm komünist s buldukları yetmiş kişiyi tevkif © mişlerdir, t | w | | |

Bu sayıdan diğer sayfalar: