Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
AT AÇ Kauçuk adamlar Romanın mevzuunu hazırlayan Edgar Valass [Ba ş:raa/a ka.sa darı-e.rı FT #fT ozoemalrık kapısı biırden bire /tapahdı : df'eş efmneyiti ”i 90 _A F isinizi |e Sız klm_;m] Ben Lank ânın Ve Yoersunuüzki mukal Ce bekcisiğirn 'geri be/e eİrmiyöor ' 00/911: Elbisel, iki Yırari e gğ adam lıucım elti | D ç. bu Elbise. / za #71 ada y 9:;0’»— dalgıç e/bıse- İi a- kendlij| he gel h'uşfı ” * Weri Pek şok para — ve Eevrak alfarak kaf- Ür Gru onlar bBayıldılar İlı'ı ola Arka sonra ben gfe f1€ &; rdPh bire Banka dan ha yduj ' farın ölfoma. bili po- lis kor. Adonun yYaralı BAYANLAR Büyük bir fırsattan istifade ediniz Bevoğlunda İş Bankası harşısında COŞkKUN Manifatur'a Şirketinin tasfiyesi dolayısiy'e Bütün yünlü ipekli ve pamuklu kumaşlar 16 Eylül Pazartesi günür den itibaren Fevkalâde Tenzilâtlı Fiyatlarla Satılacaktır. Bir ziyaretle emin olacaksınız. Bücün satışlar maktu fiyat GÜZEL DENİZ MANZARALI APARTIMAN ı Sultanahmette Kabasakalda Utan - | 8aç sokakta denize nezaretli yeni ya - | pıilmiış dörder odalı — üç katlı 13 nu - î maralı apartıman daireleri kiralık - | | | Yüksek mühendis mektebi arttırma ve eksiltme komisyonundan: Mektep Fizik laburatuvarı için Komisyondaki şartnamesine merbut liste ve kataloğları mucibince (14031) iira (39) kuruşluk Fi- zik alâtı kapalı zarf usulü ile alınacaktır. Teminat akçesi (1052) li- ra (d0) kuruştur. Zarflar 4 - 10 - 935 saat (15) de açılacağından is- teklilerin zarflarını saat (14) e kadar Gümüşsuyunda mektep dahi- lindeki Komisyon Reisliğine arttırma ve eksiltme kanununun 2 inci ve 3 üncü maddelerinde yazılı vesaik ile beraber tevdi etmeleri ve şartnamesini görmek için de hergun mektebe muracaatluı ilân o- lunur. ' aa (4740) tır, Dairelerde banyo, helâ, elektrik, ha- vagazi, terkos vardır. İstiyenler bakmak ve pazarlık için zemin katında Hüseyine müracaatla- dt S 98 PARDAYANLAR di. Müthiş bir sıyrımtı derisini yüze - rek zavallmın yüzünü kana — boyadı, Pardayan kılıcıyla siper alarak: — Mademki şimdi ölmek istiyorsu - nuz ben de bunu kabul ederim. Fakat babam beni bu halimde görse acaba ne der? Herhalde beni azarlardı. Ah mösyö, size bu darbeyi indirerek ba - bamın emrine karşı geldiğim için çok meyusum ! sözlerini söyledi. Mojiron atıldı.. Lâkin Pardayanın müthiş kılter onun kılıcını bir yana i- terek sağ kolunu boydan — boya delip geçli.. Jantiyom geri çekildi. Bu hali gören Kelüs Şövalyenin ü- zerine atıldı. Dük Danju: — Dur.. geri çekil Kelüs! dı;e hay- kırdi. Dük Kelüsü bir tarafa ıterek kılı - cını İndirip ucunu cizmesinin burnuna dayayan Pardayana silâhsız olarak yaklaştı ve: — Möayö, sizin pek cesur bir kahra- man olduğunuzu görüyorum, dedi. Pardayan yere kadar eğilerek onu selâmladı fakat gözlerini bir saniye bile Dükün arkasında duran düşman- larından ayırmadı. — Eğer karşınızda kimin bulundu - gurnn bilseydiniz demin söylemiş oldu- gunuz lâkırdılardan dolayı çok mah- cup olurdunuz! — Mösyö, sizin nezaketiniz beni esa- sen mahcup etmişti. Bir Jantiyomun yaptığı hareket ne kadar âdi ne kadar münasebetsiz olursa olsun — ona uşak diye hitap etmek pek büyük saygısız- | İıktır. Onun İçin affınızı dilerim. Dük sarardı. Yeni bir hakaret olan bu sözü anlamamış gibi görünmeğe karar verdi. Ken” ..: daha azametli göstermek istediği zamanlar yaptığı gibi him hım konuşarak : — Tarziyenizi kabul ediyorum. İşte şimdi biribirimizle — mertçe anlaşmış olduğumuzdan bu evde görülecek bazı işlerimiz bulunduğunu söylemeğe mec burum.. — Ah, ah! Onu niçin önceden söy - lemediniz! İşiniz ha!.. Hay şeytan al- sın, burada ne işiniz olabilir? — Aşka, sevgiye dair bir iş mösyö! — Tamaml!. Ben de zaten bunu an * lamıştım, — Artık bize mâni almaktan vazge- çiyorsunuz değil mi? Pardayan soğuk kanlılıkla ve kat'i bir ifade ile: — Hayır! cevabını verdi. — ÂAh, aklınızı başınıza toplayınız mösyö! Kralın çok sabırsız olduğunu söylerler ama, kardeşi — ondan daha sabırsızdır ! Bu sözleri söylerken Dük Danju boy unu yüksek göstermeğe — çalışıyordu. Çünkü çok kısa boylu olduğu için an- cak Pardayanın omuzlarına yetişebi - liyordu. Sövalye, Hanri Danjunun bu suretle ismini ve şahsımı anlatmak is- tediğinin farkında olmamış gibi gö - rünerek saf bir tavırla cevap verdi: — Mösyö, hakkımda lütfen göster - miş bulunduğunuz nezaket namına bu hususta daha fazla tsrar etmeme - nizi temenni ederim, Aksi takdirde be- ni son derece incitmiş olacaksmız! Vaziyet Dük Danju için gittikçe fe- nalaşıyordu. Hiddetinden sapsarı kesilerek ku « durmuşçasına bir ürperti ile elini kal dırdı, PARDAYANLAR 99 Ayni zamanda, Pardayanın kılıcı - nın ucu da boğazına dokundu. Arkada duran üç Jantiyom hiddetle haykırarak hemen Dükü tutup sid - detle geri çektiler, — Hücum edelim.. Hiddetinden mi korkusundan mı bel | li olmadığı halde tirtir titriyen Dük: — Hayır.. İşi geri bırakalım arka - daşlar.. Mojiron yaralı, Moröverin yü zü kan içinde, bana gelince bu serseri ile patırdı çıkararak kendimi tehlike- ye düşüremem. Kılıcını kınına kov Ke- lüs.. Haydi dostum, şimdilik gidelim. Daha kalabalık geliriz.. sözlerini söy - ledikten sonra, sol elini kapıya da - yayıp kılıcıyla siper alıp — kımıldan - madan ve sakin bir vaziyette işin so- nunu bekliyen Pardayana dönerek: — Tekrar görüşürüz — mösyö, ya - kında haberlerimi duyarsınız! dedi. Pardayan: — Haberlerinizin iyi olmasını iste- rTim Mmösyöl ceyabını verdi. Şövalye kılrer elinde — olduğu halde kulaklariyle etrafı dinliyerek bulun - duğu yerde bir saatten çok bekledi, Düşmanlarının geri dönmek ihtimali- ni düşünerek kaçmış görünmek iste - miyordu. Fakat gelen giden olmadı. Şövalye artık beklemekten vazge - çerekDeviniyerin kapısını çalarak aç - tırıp odasına çıktı. O vakit daha zi - yade emin olmak için pencereyi aça - rak dikkatle sokağa baktı. Bir şey gör müyor ve daha doğru gözlerinin far - kında olmıyarak takıldığı karşı evin penceresinden başka gözleri hiç bir şe ye tesadüf etmiyordu. Bu pencere de karanlıktı. Jan dö Piyenin senelerdenberi biricik istira * hati olan bazan sevinçli bazan kor - kunç rüyalarla karışık bir uyuşuk - luğa uyku denirse Luizle annesi de w yuyorlardı. Luize gelince sıkıntıları - nı hemen gözler kapanımca bir hayal gibi uçup gittiğini hayatını mes'ut bir devresinde bulunduğu için içi ra- hat olarak uykuya dalmıştı. Yukarıda, Pardayanın yapmış oldu- ğu şeyden dolayı pişman — olduğunu görmüştük. Dük Danjuyu tamamen tanrmıştı. Şimdi ise hiddeti geçmiş ol- duğundan muamelesinin pek ağır ol- duğunu anlıyordu. Kralın kardeşi, Fran&a krallığının veliahdi ve Pariste herkesin sevip hür- met ettiği bir kimse idi. Hügnolara karşı açılan büyük harp- lerde şanlı galibiyetler elde — etmişti. Henüz on altı yaşında iken krallık or- dularının başına geçerek Jarnak ve Monkontörde meydan harplerini ka- zanmış, Kolinyiyi mağlüp ederek bin- lerce dinsizi öldürmüş — olan ve daha binlercesini öldüreceği muhakkak bu- lunan Dük Danju millet ve dinin bi - ricik ümidi idi. Bununla beraher bu harpleri ha - kikatte Marşal Tavanmn idare ettiği ve genç veliahdin yalnız arada ismi geç * tiği de söyleniyordu. Dedikoducular, kral dokuzuncu Şar- lm kardeşinin en çok sevdiği iki eğ - lence olan nakış işlemek ve oyuncak- larla oynamaktan ve bilhassa tuvalet işlerindeki ustalığından başka bir de- geri olmadığı ve orduları idare etmek bahsine gelince, — düzgünlü, kokulu, ahlâka uymaz bir tarzda giyinerek her yerde yanında taşıdığı genç Jan -