21 Ekim 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

21 Ekim 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ŞUNDAN BUNDAN 185,000 liralık elbise düğmeleri Birçok İkimeşterin ne olursa olsun toplamak merakı vardır. Şimali İngik terede bir kadin vardır ki son otuz yıl İçinde “bütün dünyada menedilmiş ne kadar kitap varsa toplıyarak bir kütüp-| hane yaptırmıştır. Bazan bu tuhaf koleksiyonların paha kadar değeri vardır. Dok- tor Willett Cuningbam adlı bir İngilizin toplamış olduğu kadm elbiseleri kollek- işte bunlardan biridir; doktor daha ilk çağlardanberi kadınların giy- Miş oldukları elbiseleri toplamıştır. Bu ri verilen milyonlarca lira mukabilinde bile satmağa yanaşma Miştm, Fakat Mister Garner kendi kolleksi- Yonunu satmak için hiç de nazlanma- Mişter. Bu zat toplamış olduğu asker “ibisesi düğmelerini bir Amerikalı mil- Yonere 185,000 Türk lirasma satmıştır.) Dünyanın en kıymetli kolleksiyonla- tndan biri de, bir vakitler dünyanın en tengin kadırı olan matmazel Margaret . Bu kolleksiyon mevcut “lan en iyi kürk mantoların toplanmasile Postacı güvercinler Macaristanın Baja köylüleri piyasa haberlerini almak için posta güvercin- leri kullanmaktadır. Telgraf ücretleri bu köylülere pahalı gelmekte, halbuki | in ayni işi ayni hızda hemen hemen yok pahasma yapmaktadırlar. Kadınların gemisi Sovyetlerin Sura adlı gemisinde bi tinci kaptan, ikinci kaptan, baş meki Mist ve baş telsiz memuru kadındır. 77 yıl kalbinde kurşun duran adam Rostov bir'aiğer duiyda Kunu söylemiştir. pılan tönlizen muayenesinde hastanın kalbinde! ” e duran bir kurşun bulunduğu ve Vu urtunun kalbin tazyik hareketile bera. ber Sıkıp indiği görülmüştür. Bunun üzerine sorguya çekilen hasta, bundan 17 yıl önce, iç savaşlar sırasında #öğsünden vurulmuş olduğunu, feat Sonra yarasnm kapanmış ve şimdiye kadar hiçbir arıza duymamış olduğunu söylemiştir. Ancak şimdi kalbinde öğrt bâşlaymca kendini muayene ettirmek #temiştir, Hindistenda görülmemiş mercsim Hindistan tarihinde şimdiye kads' görülen bütün servet ve #aman debde- ini gölgede Bırakacak olan bir ta-| gösteriler önümüzdeki ikinci kânun #yında yapılacaktır. Bu ayda meşhur Hind hükümdarlarından üçü ayni z- manda yıldönümlerini kutlulayacak- Nim, ıstanbul Bu hükümdarlar dünyanın en zengin adamı olan Haydarabad Nizamı, Baro- da mihracesi ve prens Ağa handır. Ruhani reisleri oldüğu için seksen bin müslüman Ağahana saygılarını sunacaklardır. Bunlar Hindistanın her bucağından ikinci kânunun yirmi birinde Karaçi şehrine gelecekler, Ağahanım doğumunun. ellinci yıldönümü burada “balayı locası,, adile tanılan sarayda kutlulanacaktır. Müslümanlardan kimisi bu.dini baş- kanın camide yüzünü görebilmek için binlerce kilometrelik yollardan ve deniz aşırı yerlerden geleceklerdir. sırtıma yerleştirilen Hoda içinde geze- cektir. Bu Hoda sum altındır ve üstü çok kıymetli taşlarla kakmalıdır. Yalnız bunun kıymeti birçok aileleri karun kadar zengin yapacak derecededir. Bü- yük toplanmada dünyanın her tarafın- dan gelmiş murahhaslar söylevler vere- ceklerdir. Sind eyaletinin ahalisi kendilerine bir takım islâhat teminini başarmış olan Ağahana hususi bir surette saygılarmı sunacaktır. Bu eyaletin gerek müslüman gerekse başka dinden olan bütün halkı, Ağahan namma bir anıt dikmek için el birliğile çalışmaktadıra!r. Haydarabad Nizamı kendi yıldönümü nü ise bir milyon İngiliz lirası harerya- rak bir radyo sergisi açmak suretile kutlulayacaktır. Bu Nizam, radyoya çok merak sardır- mwstır. Sergi tertibatmı almak üzere radyo mütehassısı Mahallub Aliyi Av- rupa, İngiltere ve Amerikaya gönder- miştir, Mahalub Ali Londra ve Paris radyo | fseliyetlerini yakından incelemiş ve Ni- zamın inşa edeceği radyo istasyonu için planları almıştır, Aç karnma bir kahve kaşığı almdıkta Xabızlığı def'eder Yemeklerden birer saat sonra alınırsa Hazımsızlığı, mide ekşilik ve yanmâlarını giderir. Ağızdaki tat. sızlık ve kokuyu izale eder. MAZON markasına dikkat. Belediyesi ilânları e Düşkünler evine lâzım olan 3000 kilo nohut açık eksiltmeye konul- Muştur. Bu nohutların hepsine 360 lira değer biçilmiştir. Şartnamesi levazım müdürlüğünde görülür. EXsiltmeye girmek isteyenler 2490 : İk arttırma ve eksiltme kanunun da yazılı vesika ve 27 liralık muvak kat teminat makbuz veya mektubile beraber 1/2/ ci tesrin 935 cuma Bünü saat 15 de daimi encümende bulunmalıdır. (6528) Rl mmm b Menlei Teminler ve Yranlar iletme mam idarası lar 3000 lira muhammen kıymetli onbir kalem manometre ve yedeği tümrüklenmiş olarak teslimi şartile 5 Birinci Kânun 935 perşembe Bünü saat 15,30 da Ankarada İdare binasında kapalı zarf usulü ile Satın almacaktır. Bu işe girmek isteyenlerin 225 liralık muvakkat teminat ile kanu- Nün tayin ettiği vesikaları, kanunun 4 ncü maddesi mucibince işe gir- Meğe kanuni manileri bulunmadığına dair beyanname ve tekliflerini AYNİ gün saat 14.30 a kadar komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır. in Bu İşe ait şarinsme'er parasız olarak Ankarada malzeme daire - “ ve Haydarnaşada tesellüm ve sevk müdürlüğünde dağıtılmak» e, (6598) | HABER — Akşam Postam Sehirde Gezintiler: istanbul, nüfus sayımı gününde “ Yazan: Osman Cemal Kaygısız Nüfus sayımı gibi böyle ulusal işlere ulus bir bayram, bir şenlik çeşnisi veriyor. Geçen ilk sayımda sabahtan akşama kadar evlerde kapanan halk, o günü de damlar altında, fakat sevinç, neşe için geçirmişti. Dünkü sayımda ise İstanbul evle- rinin hemen heps' içten gelen ka- palı bir bayram yapıyordu. Her tarafta pencereler açılmış, pence* relerin önüne çocuklar, gençler, hattâ” yaşlılar ve yer yer gramo- fonlar, başka çalgılar kurulmuş, hoş bir cümbüştür gidiyordu. Evlerdeki, oapartımahlardaki ve bütün kapalı yerlerdeki bu şen- lik ve cümbüşlere karşılık sokak larda da tabii tıs yok gibiydi. İnsansız, otomobilsiz, tramvay- sız, arabasız, patırtısız İstanbul soskaklarınm dünkü hali bembe- yaz, apaydınlık bir gece yarısmm biraz sonrasmı andırıyordu. Hele kenar semtlerin zaten her vakit tenhaca olan bazı sokaklarından geçerken insan kendisini hafifls gi, berraklığı kadar acaip bir rü- ya görüyor sanıyordu. Eski İstanbulun cumbadan cum baya sohbetleri, dün bu gibi yer- lerde pencereden pencereye yapı- lırken yoldan geçen her hangi bir. beyaz işaretsiz adamı, pencereler. deki çocuklar annelerine göstere rek: — As Anne! Adama kağa çıkmış... v Diyor ve kadınlar oradan geçer cebi vesikalı insanı: — Acaba bu kim olabilir böy- le? Der gibi pencereden süzüyor- lardı. Şehrin dışı tenhalık ve ıssızlık» ta büsbütün enzindi. Buralarda ancak saatte bir insan sokakta ya görünüyor, yâ görünmüyor ve evler, duvarlar, ağaçlar, (yollar hep yerli yerinde olduğu halde, bu günkü bu kadar tenhalık ve 1ssız- lik, başta o çok zeki, © çok duy- gulu köpeklerle kediler olmak ü- zere tavuklar, vattâ kargaları bi- le şaşırtıyordu. ii Sabahın dokuzunda kırdan şeh- re doğru gelirken her zaman yo" lumun üstünde gördüğüm iki fine köpeği beni tanıdıkları halde bu şaşkınlıklarından kendilerini ala- madılar ve ben yanlarmdan ge çerken ne acıya, ne Latlıya, ne ser- te, me yumuşağa, ne ciddiye, ne şakaya, ne yadırgamaya, ne yılı- şıklığa benziyen çok acaip fakat zararsız bir havlama ile beni selâ- metlediler. Her gün bu zamana kadar dı şsarda kadın erkek, çoluk çocuk bir sürü insan görmiye alıştıkları halde bugün sant dokuza kada” sokaklarda, belki de benden baş- ka hiç bir insan yüzü görmemiş bu bodur finolar ihtimal, şimdi bana o anlamı anlaşılmaz, acaip harlamalariyle: — Sen deli mi oldun, hani bak! gün doğalı beri sokaklarda sındar başka kimsecikler yok! Sen nasıl korkmadan dışarıya çıktın? Demek istiyorlardı. Belki de öy- Is değil de: — Bu ne iştir, bu ne durumdur.' hani, insanlara bugün * ne oldu; bak, s0 i çık olan kahvelerle sinemalara müş. böyle? Yoksa herkes gece sabah- lara kadar fırınların önündeki ek. mek savaşından pek bitkin düştü- ler de uyuya mı kaldılar? Diye soruyorlardı. Bir güzel kedi, bu engin ıssız- lığın içinde sinirli sinirli sağıma, soluna bakınarak karşıdan karşı- ya geçerken ayak seslerimi duyup beni görünce, dehşetle ürkerek kendini bir ağacın dallarına ok gibi fırlattı. Bir domates tarlası: na üşüşmüş olan sekiz on karga, bu sabah orada sessiz, sedasız, ve hiç bahçıvan, yanaşma korkusu falan olmadan dört başı bayındır, tam bir güven içinde bol bir de- mates kahvaltısı yapıyorlardı. Beni görünce onlar da afalla- dılar ve ne dersiniz, yanlarını hayli yaklaştığım halde hiç biri yerlerinden kımıldamadılar, yak nız, o çok kesk'n gözleriyle beni süzerek kendi aralarında, kendi dilleriyle bir şeyler mırıldanarak adetâ benimle alay ettiler. Şehrin dışmda ve içinde kulak - larımın dünkü o beş, on saatlik deliksiz dinlenmesi, hani yok mu benim için çok önemli bir kulak hava tebdili ve ;stirahatı oldu. İstanbul sokaklarının o, dün kü ıssızlık ve sessizlik içindeki geçirdiği beyaz gecenin sabahr, bakalım bize bu son sayım netice- sinde yeniden kaç nüfus doğura» cak? Dünkü sayım Nasıl Dün memleketin her tarafımda nü - fus sayımı yapıldı ve muvaffakıyetle neticelendirildi. Zaten o aylardanberi yapılan hazırlıklarda sayımm bu so. nucu (neticeyi) vereceğini gösteriyor. du, İstanbulda yazım saat sekizden biraz evvel başlamış, akşam on yediyi kırk geçe bitmiştir. 1927 de yapılan sayımda İstanbulda yazım saat onda bitmişti. Buna göre bu seferki sayım “dört buçuk saat evvel bitmiş oluyor. Sayım ilk olarak denizde bitmiştir. Saat birde deniz ticaret müdürü vilâ - yette toplantı halinde bulunan sayım bürosuna gelmiş ve saat 12,45 de de nizde sayımın tamam olduğunu bil - dirmiştir. Kazalarda ise sayımı ilk bitiren Sa. rıyer olmuştur. İkinciliği Beykoz ka - zanmış, sayımı 1545 de bitirmiştir. Üçüncü olarak Üsküdar 16,5 de, Be şiktaş 16,12 de, Beyoğlu 16,35 de, Fa .İ tih 16,55, Kadıköy 17 de, Bakırköy i7, 27 de, Eminönü 17,0 da (bitirmiştir. Sayımı en geç bitiren Adalar olmuş -| tur. Her kaza sayımını bitirdiğini bir yanlışlığa meydan vermemek için pa. rola ile merkez bürosuna bildirmiş ve alman neticeler bir yere İşaret edilmiş tir. Adalarda da sayım bittiği bildiri - lince Vali muavini Bay Hüdai, Beyazıt kulesinde bulunan sayım merkez büro su aralarından Suphiye telefon etmiş: — Kutlu olsun demiştir. Suphi de kutlu olsun cevabını verdikten sonra kuledeki bayrak çekilmiş, şehrin do - kuz yerinden toplar atılmıştır. Liman. daki vapurlar da düdüklerini çalmış. lardır. Top sesleri üzerine sekizinden beri evlerinde giyinmiş bir vaziyette bekliyen binlerce halk he - men dışarı fırlamışlardır. Top ses. lerinden birkaç dakika sonra otomo - biller işlemiye, pazar günleri açılması mutat olan dükkânların (kepenkleri kaldırılmaya başlandığı gibi zaten a » sabahın teri akımına başlamıştır. Tramvaylar ve vapurlar da yarım saat sonra İş - Temiştir. il Sayım sırasında dünyaya gelenler Sayım esnasmda şehirde bazı do - ğum vakaları olmuştur. Beyazıtta So. vanağa mahallesinde oluran Sabiha adında bir kadın saat ona doğru san.! cılanmış ve sihhi İmdat otomobili ile; Haseki hastanesine kaldırılmıştır. Sa. biha hastanede bir erkek çocuk doğur. mus, yavruya “Sayım Hamdi, adı kon muştur. Beyoğlunda Kartal sokağında 6 numaralı evde oturan tamirci Alek .! yapıldı sandrın eşi Margarit de Alman has . tanesinde doğurmuştur.Bunun çocuğu kızdır. Küçükayasofyada cami sokağındı 15 nümaralı evde oturan Abdullah us. tanım oğlu İsmail de iki çocuk babası olmuştur. Zevcesi İkiz doğurmuştur. Onar dakika fasıla ile doğan bu ço . cuklardan biri kız, biri erkektir. Bun. lardan birine Hayriye Sayım, ötekine Hayri Sayrm ismi verifmiştir. Bundan © başka Ceküdarda altı, Hasköyde bir, Büyükadada da bir doğum vakası ol - muştur. Beşiktaşta Ortabahçede Mısırlı oğ. lu sokağında şoför oVahidin de yedi buçukta bir kızı dünyaya gelmiş onun da adı Sayım konmuştur. Buna mukabil Bakırköyünde Mıgırdıç isminde bir adam sâyımdan sonra öl, müştür. Şişlide de sayım başlamadan evvel bir adam ölmüştür. Fındıklıda bir kadın hastalanmış, hastaneye kal dırılmıştır. Pangaltıda Avram ismin - de bir çocuk da kendisini yazdırmak üzere merdivenden inerken düşmüş yaralanmıştır. Zabıta vakası kaydedilmediği gibi yangın da olmamıştır. Sokağa çıkanlar Top atılmadan sokaklara çıkan. lar olmuştur, Bunlar uzaktaki akra balarına, dostlarına gidenlerle evlerin de canları sıkrlanlardır. Çocuklardan da dışarı çıkanlar olmuş, bunlar ev. lerine teslim edilmiştir. Üsküdarda vesikasız olarak dışarı çıkan bir gazoz arabacısı arabası ile çevrilmiştir. a ——— İLAN Bahriye tarafından kocasi Ak saray Millet caddesi 154 No. da seyyar satıcı Osman aleyhine açı lan boşanma davasında: Müdden leyhin ikametgâhmın meçhuliyeti- ne mebni davayetinin 15 gün müd detle ilânen tesliğine ve tehkika- tın 20 — 11 — €35 çarşamba saat 10 a talikine karar verilmiş ve bir nüshası da mahkeme divanhar nesine âsılmış olduğundan muay- yen gün ve saatte altıncı hukuk mahkemesinde hazır bulunulması veya bir vekil şönderilmesi lüzu- mu ve aksi takd da gıyabmda bas kılacağı tebliğ yerinde ilân olu- nur,

Bu sayıdan diğer sayfalar: