4 Mayıs 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

4 Mayıs 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

si en e iğ e HI. i dikkipi ee Ki işer gere eki SentaBi ŞAP » İPLER EŞEŞ ERER» İletierdar ; Bi,iii şia ieiı ar beli, sma dim EE imei iş kei birenlini eti aliil eke ç ies rip işi biz SERİMİ çiş & gez rişş MİŞ OE 3 ix HİR RİR SELEN iyı” EE Ya ME epi gg EK PİR >) z £ : - Me RE yö, eğ San 3 iz hr 1 yeli Yi ire kşi ir ermeğ uş EDA İŞ | ; li abii k eieiimiişşiee pore CR BABE BERE E REFZ meli SEE şiire hi filesi, O İp e GA zeki ikaz ii , ökekcaşk Eriği giip iliş s şe p 2385; MRI & GE iieenei) Edi © erriiiri b e; Mir ari dei ei ii. Gg zip : e kimlliiali “A şir SESE bezi PE İki şiş 5 Ne e 3s Li - “ e pe,” RİŞE e e e : i si ii Ağ Es i 1 Fi $ F şb ağlak çalı PARDAYANIN OĞLU . “iğ arkadaş da durmuşlar, ouzaktan — Söylediğin doğru, Karkan, Bunun giaeir Eskargas o tecessüsle az a Konçiniyi tatmin edecek — Merdivenin önünkle sis yapıyor. | o — Dikkat edin, durdular? Jar? — Al, Hem de. Luvrun kapısında! i za Grengay bir nevi hüzünle; — Bilmem ki, dedi, namuslu bir in- san, nasıl böyle işkence âletlerinin önün de durur da bunları seyreder. Bunda şâyanı dikkat ne var? Bana öyle geliyor ki en iyi çare, bu âletleri böyle ağızla- rınr açarak seyredenlere, mademki hoş. Jarına gidiyor, birkaç saat bu işkenceyi yapmali o zaman bir daha onun önünlde tecessüsle durmağa ihtiyaç hissetmez- Ter. Karkan cevap verdi: — Evet azizim hakkın var. İtiraf &- deyim ki, ben birkaç sâatimi böyle â- İetlerden birisinin üzerinde geçirdiğim gündenberi, bunların önünden bile ge- çemiyorum. — Ben de öyle! Dediler ve takip ettikleri adamların yürüdüklerini görünce, onlar da dikkat ve tedbirle ilerlemeğe başlatlılar, Birdenbire Karkan boğuk © bir sesle bağırdı: — Yahu). Könçini biri bekliyor. — Hakikaten öyle! Ben o tamdmile unutmuştur. Grengay sert bir tavırla: — İstediği kadar böklesin, dedi, bi. zim hakiki şefimiz Konçini değil! — O da doğru yal. Birim ( Janımız var| Yiğitlerin yiğiti, kuvvetlilerin kuv- 'vetlisi Jan! Konçini bizi | bekliyebilir. patlamaz ya! — İtraz etmiyörum, Eskargas... Buna rağmen Konçini de bizim için mühim- dir... Bizi geçindiren odur... Asıl şefimi- se itaat etmekle beraber onu da idare çi A Ya — Bizi de içeriye mii sokacak?. — Gözümüzü açalım. Çocuklar, za- man: geldi!.. d Filhakika dördüncü Hanri, sarayın arka kapılarından birisinin önünde dur. muştu. Bir müddet, birer asker o gibi dimdik duran iki yol arkadaşına takdir» Je baktı, « Sonra birdenbire anahtarı kilide sok- tu ve, onlara, içeride müdahale edecek asker ve muhafız bulunmadığını göster- mek istiyormuş gibi, kapıyı ardma ka. dar açarak, nazik bir tavırla; — Mösyöler, dedi, beni buraya kadar teşyi ettiğinizden dolayı teşekkür ede. rim. * “Sonra Pardayana doğru dönerek ani bir ciddiyetle ilâve etti: — Size birçok şeyler borçluyüm, , döstüm; bundan başka hiçbir şey hatır- laamak istiyorum. Diğer şeyler hafı- zamdan silinmiştir, Pardayan eğildi ve tebessümünü giz- Kiyerek iğneleyici sesile: — Mademki majesteleri nümünei im- tisal oluyorlar, ben de onun gibi yapa. cağım, bem'de siliyorum, sirt Kral düşündü: — Ne dik kafalı adam! Fakat dürüst dik kafalılardan. Fakat Pardayanın dokunaklı sözleri- ne mukabele etmekten çekindi ve duy- mamış gibi, Jana hitap etti: — Size gelince, delikanlı, sizi tanımı. yorum, Fakat affedeceğime söz verdim. Binaenaleyh bu defalık geçiyorum. Fa. kat inanınız bana, Parisin havası size yaramıyor... Biraz diğer (| vilâyetlerde » li gi em İni a > eek il 3 İ ? Ni Kendi kendine 1000 kelime ile DERS: 39 i (12 numaralı “Postane” resmiyle takip edilecektir.) e ALMANCA DERSLERİ (Her hakkı Hatr Gazetesine aittir) Bu dersimizle 12 inci resim (Postane) üzerinde konuş. ALMANCA DERSİ malara devam ederek, çalışmaları bitireceğiz. Yalnız &v- işi ii ei ir i » dişali ii s kipie iğ 4 g5 si Z 5 : li vi ŞERİ ; z 22351 ji : : mirsilisie Geçen dersteki vazifeler Almancadan Türkçeye çevrilecek olan cümlelerin ter- velâ, geçen derste tercüme edilmek üzere verdiğimiz vazi. cümesi şudur: felerin yapılmış şekillerini görelim: # 4 — Posta pullarını mektubun sağ tarafındaki üst kö- 5 — Bir posta memuru gişenin arkasında oturuyor ve şesine yapıştırmalısınız. 3 — Telgraflar “Telgraf” gişesine teslim edilebilir, 1 — Posta dairesinde birçok gişe var. 2 — Her şahıs tabelâlara göre istikamet almıya mec. burdur. oder b : en” Blick etwas verwirrt, Richtet man sich aber Schalterni, dann Da kommen Sie Freimarken, um Briefe frei zu machen. Frelmarken klebt'man am besten in die obere Ecke rechts, “Ausgebe postlagernder Sendungen”, Geldbetrüge iefert man an den Sehaltera für “Postam Der Verkehr ist besonders grofi in den Mittags und Anufschriften an den einzelen sehen. Eeim Bintritt ist man vielleicht auf den peschen aufgegeben. Am Schalter “Postscheks,, auf, PARDAYANNOĞLU. <8 —————— seyahat etseniz hiç fena olmıyacak. Sapsarı kesilen Jan, soğuk kanlılığını erse gelmen kr kuvvet sarfetti, eğildi ve doğrularak, keridisi. ne verilen emri anlamamış gibi: — Krala, nasihatlerinden dolayı te- şekkür ederim.. Fakat şimdilik Pariste işlerim var. . Kral hayret içinde gözlerini kırptı ve soğuk bir tavırla: — öyle olsun, şu halde öyle hareket &diniz ki sizden bir daha bahsedildiğini Muymuyayım, ; Dedi ve Pardayana dostça bir selâm İşareti gönderdikten sonra, çabucak içe» riye daldı, ve Janm cevap yerleştirme- sine meydan bırakmadan kapıyı kapadı. IX Kral gözden kaybolunca, Pardayanla Jan, bütün cesaretlerihe rağmen, derin bir nefes almaktan keridilerini menede- mediler, Pardayan genç arkadaşına döndü ve samimi bir tavırla: — İtiraf ediniz ki, dedi, tevkif edile. ceğimizi bekliyordunuz. Jan ayni samimiyetle cevap verdi: — Evet mösyö. Ya siz? - — Ben, zantetmiyordum.. o Buna rağmen, itiraf edeyim ki, merdivenin ö- nünde durduğumuz zaman ve kralm i- maları üzerine biraz şüphe etmeğe baş- Halbuki, bu O imâların beni bilâkis temin etmesi lâzımdır: Çünkü bu ktalım bir nevi intikameydı. — öyle mi? Ri — Biliyor musunuz kral, kendisine epey sıkrt: veren ve bizden daha başka türlü isyan eden Mösyö dö Mayen'den nasıl intikam aldı? — Hayır, bilmiyorum. Fakat ümit e diyorum ki bunu bana ânlatmak lütlun. ga bulunursunuz. ; sildik enli — Öyleyse dinleyin. Biliyorsunuz ki Dük dö Mayen oldukça şişman bir a- damdı. Kral onu upuzun bir koridorda kabul etti ve seri adımlarla orada dolaş- mağa başladı. Gayet tabii olarak Mayen de onun peşinden ayrılmıyoz ve onunla dolaşıyor buram buram ter (döküyor, soluyordu. On beş dakika kadar devam eden bu idmandan sonra dük bayılacak bir hale geldi. Kral oyunu uzattığı tak- dirde, ona belki de inme ineceğini dü. şünerek durdu ve gülümsiyerek şöyle dedi.: “Gidiniz dostum ve şuna © emin olunuz ki, size bu yaptığım fenalıktan başka bir fenalık yapmıyacağım. * — Dük ucuz kurtuldu. Pardayan dalgın bir tavırlar — Evet, dedi, ben öyle hükümdarlar tanıdım ki, Hanrinin bu garip işkence, sini bir hayli âratırlar. Bana öyle geli- yor ki, bu memleketin ne krala, nede tahta ihtiyacı var. Bu, kırk küsur sene- denberi yürüdüğüm bitmez tükenmez yacağım şeyleri onun'için yaptın. Yiğit Jan büyük bir zevkle dinliyor ve arada sırada, bir baş işaretile tasdik ediyordu. Pardayan bir müddet daldı sonra dü- şüncelerinden kurtularak gözlerini genç arkadaşına dikti ve sordu: — Eğet kral bizi yakalatmak istesey« di ne yapardınız? b ağ ğe mgegeben oetncamlan iN şi 334 $iz ii ri ii 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: