3 Şubat 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

3 Şubat 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bomonti 839 UTÜN tefsilâtile karakteri nizi; meziyet ve kusurlarınızı; sizi hayrete düşürecek kadar vazıh Genç, hassas ruhlu, zeki, sıhhatini; | ve sarih olarak hususiyetlerinizi; tut- iyidir. Yalnız şişmanlamağa istidadınız vardır, şimdi veya lüzumu halinde bilâ- hare gıdanınzı bu istidadınızı göz ucun da bulundurarak fansim (etmelisiniz. Birazda tutumlu olmağa ve buna şimdi- den alişmağa ihtiyacmız vardır. Elişle rine, ameli işlere istidadınız fazla görün müyor, bunu da mutlaka tamamlama- İısmız. Nazarı dikkati celbetmek, Sizi en fazla memnun eden hususlardan biri dir, fakat buna rağmen bir şeyin bir i- şin harici şekillerinin gözelliğine dikkat etmediğiniz (O zumanlar da olamıktadır. —386 — C.D. Mütecessis görünmektenmre, your Ir ve hakkında söz söylenebilir şeylerden hoşlanırsmız. Gençsiniz. Adeta bir me- mur rubu taşmaktasmız. Parmak izle rile elinizin şeklini ve dirseğinizden bi- leğinze kadar “uzuluğu da gönderiniz. veya bildiriniz. Zeki ve muvaffak olma ğa kararlı olduğunuza göre eksiklerinizi tamamlamalısınız. Ayrıca yaptığınız İş- lerin hriel güzelliğini teminde ihmal- kârlıklarınız vardır. Lâübaliliğe de isti- dadınız mevcuttur. İyi kalplisiniz. Gg dallı ağaçlar... Bu pencere kenarında o çıtırdıyan sürahi, Bu siyah böğürtlen duvarı. Bu sinsi rüzgür., Bu donuk ay aydınlığı. Bürşehir.; #han TARUS 282 — KAHRAMAN tuğunuz veya düşündüğünüz işte mu- vaffak olup olmıyacağınızı; nihayet beş farkla yazımızı size söyliyebilirim. Bana bir gazeteden, bir kitaptan ve ya aklınızdan yazacağımız dört satır- İk yazıyı; son aylardaki imzalarınız dan ikisini gönderiniz. —.—— a —331— Bebek, Z. M5 Genç, örls bünyede, uzunca veya oris- boylu, Şişmanlamağı müslait, o Sıhhutçe iyi. Faal. Fikir ve kanaatlerinde iddiner. İivatlara ve bulıralara buğlu, Aceleci ve bu sebeble dikkatini zaman zaman kulla namıyan bir zat. Zeki olmamıza o rağmen insanları, kendinize bağlamak ve etrafınız da tamamen «amimi bir muhil yapmak i- çin bazı İnsiyaklarınız vardır. İmzalarınız dan birini gönderdiğiniz 1932 de vaziyet ve şeraitiniz meselâ 1934 de nazaran daha müsait olmak gerek. Mütehakkim görünen tabiatiniz, az bir cebi İle oldukça uysal bir vasıf alabilir. Böbrek veya midenizden şi- kâyetiniz var mı? Tahlile devan için bunu öğnrenmeğe İizum görmekteyim. (Dütale- anızla birlikte bildiriniz). —B— ÖZ RI Genç olduğunuzu söylemeğe lüzum yok. Boyunuz uzunca veya uzundur. Ort bir bünyerlesiniz. Sizin veya a'lenizin İstan- bulu olmadığınızı söyliyebilirim.Buzünkü vasıflarla istediğinizde vr emelinizde mu- vaflak olmanıza İmkân görmüyorum. Bu tiibarla eğer emelinizden vazgeçmek ni- yetinde değilsenir vaxıflarınızı, bü müm- kün değlise emel vö gavenizi değiştirmeli siniz. Çabuk kıran, çabuk gülen, pek kin Rütmiren bir tahialesiniz. o İstediğinizi ölabhilmek icin: Sodlmadan bir şey söy- KIZ | —— ————— —— Cevapları veren Profesör Sanerk Gra'ololi ve Grafometr müteassısı lemeğe, söylediğiniz. vakit de yalnız bu- günkü değil yarınki menfaatlerinizi de dü- şünmeğe, çabuk kızmamağa, memnun olur sunız - icabında - bunu saklamağa, söz lerinizin rınnasını hareketlerinize lamam lamağa, iyi konusup İvi yarmağa ve ecne- bi dillerini bilmeye metbursunuz, Muhiti- nizin bazı kanaat ve Itiyat ve tesirlerinden de kurtulmalısınız. Arkadaşlarınıza cevap Yerebilmekliğim için onların bütün. İsle- diklerimi ayrı ayrı lamamlayıp müracaat etmeleri lâzımdır. —389- Muğla N.S. B.; Gençsiniz, orta veya ozunca bovlusunuz, hassasz zeki fakat biraz İnalçı ve iddin- cısmız. Armlarınızın muilaka o olmasını veyapılmasını istersiniz. Umumi (İşlere kabiliyetiniz iyidir. o Başladığınız bir işl tamamlamak itiyadındasınız. Dikkat kabi- Üyetiniz daha fazla inkişaf o gösterebilir. Çabuk Iş yapmaktan ziyade iyi yapmağa gayretlisiniz. Daha uysal ve daha tutumlu olursanız, bundan hilbassa mennun olur | sunuz, —190- Muğla — S.B. Uzunca veya urun Oo boylu. genç sat Ameli işlere de kabiliveliniz. çok iyidi Mayatlaki emelinizin derecesini bilmiyo rum, fükat bu derece ne olursa olsun he- nüz forta)dan fazlaya yikselmemiş olma» nız kuvvetle muhtemeldir, bu, nicin böy- 16? diyebilirsiniz, sebebleri şunlardır: An- Tadığıma göre sizde fazla temayüz elmek için bazı eksikler vardır. o Haddızalında uysal ve İlmi işlere meraklı bir o zalsınız, yalnız urmimi bir tabirle kendinizi satma- nızı ve daha İyl göstermesini bilmiyorsu- nuz. İyi ve cazip bir üslüba, iyi söylemeğe sempatik ölmağe değil fakat görünmeğe mecburrunuz, Dar bir kadronun bir ferdi olmamak için hayalınızda yapılması lizim gelen değişiklikler vardır. o Bunları daha fazla tesbit edebilmekliğim için eski bir kaç yazınızla müteaddit imzalarımızı — bu lahlilim hakkındaki mütaleanızla birlikte deri ESOMOBİL EVET ESKİDEN EŞKIYA İpi, AMA Şimdi ISLAHI NEES ONUN TEM SİMDİ ÖNÜ) DE BR sTikgaLVAR.... — ... D A.S dilli Şuvu SOM PARA ENİ ) ai MİSEM Esi ) ANLA KIMDAN VAZ). 5” gi ay | | Büyük ADAM * OYLARLA NO HEM Bâna vapyı. GN BÜTÜN FENA. MUKLARI AFFEDİ— YORUM VE b0 EVNELİM HAYDİ Miki SEN DE ONU AREFE? BizDe Bu MÜNASEBETLE BiR Zi- YAZET YERT/B EDEREK İÇER BG: AMİRİ R vs Mİ KZİĞİM, "KAHRAMAN KIZ” —ğğğ—ğğ hasır bulunduğunu anlatmıştık. Molüş © günkü ihtisasların; içinde sakladı, Montaryol her zamandan daha bü yük bir dikkatle Annaisin evi önündeki vazifesine devam etti, Verdür de ona arasıra refakat ediyordu. Fakat bir gün, Montaryol, Molüsün evinde hiç görünmedi. Trankavel fena halde kız- dı, bağırdı çağırdı, endişeye düştü ve hak'kattan çok uzak olan birçok ihti- maller düşündü.Montaryolun bu tagay yübü üzerinden birkaç gün daha geçti. Bir sabah kralm kardinalle beraber Paristen gidezeği şayiaları çikti. Molüs dostunun gözleri içine baka- rak: — Trankavel, dedi, öyle zannediyo- run ki seyahate çıkacağız. Size de öy- İe mi geliyor?. Trankavel ürpetetek cevap verdi; — Evet, evet! O nereye giderse ben de gideceğimi Atlar hazırlandı. Biraz sonra Ver- dür geldi ve Matmazel dö Lesparm atına binmiş olduğunu ve yalnız başı- na bir yerlere hareket edeceğini haber verdi, Verdür evde kalmak emzini aldı. İki dost atlarına bindiler. Bel Ferron- yer lokantasma gittiler ve orada bir saat kadar kaldıktan sonra, kralla ka- filesinin geçeceği yola gittiler. Kafile geçtikten sonra Molürle Trankavel beklediler, Genç kızın, muhakkak Riş- liyöyü takip edeceğini bildikleri e için onu bekliyorlardı. R Trankavel, birdenbire, kalbinin hız- la çarptığını hissetti ve bağırdı: — işte geliyor! Molüs biran, sakin nazarlarla “Bel Ferronyer Jokanlasının bulunduğu is tikamete baktı, sonra mutat lâkaydisi- Ie dostunu takip etti. Sen Priyak a-aştırmalarında fak olamadı, gidip Kurto sokağına bak wwk düşünen onun aklına biran bile gelmedi. Bitkin bir hale gelmiş olan Sen Priyak her tarafı dolaştı. Fakat ya Trankaveli, ya Molüsü veyahut da genç kızı bulması en fazla muhtemel bu yere uğramad: bile, Kardinalın harekt günü geldi. Sen Priyak Rişliyönün huzuruna çıkmağa cesaret edemedi. Kardinal ona ne der- di? Sen Priyak, borazan seslerini du- yunca, ve halkın kafilenin geçeceği yo- Ja doğru akın ettiğini görünce, atına bindi, gidip Bordo kapısının biraz öte- sinde yer ald: ve orada, birkaç ağacın teşkil ettiği koytu bir köşeye saklana- rak kafilenin geçişini seyretti, Son silâhşörler de geçtikten sonra Sen Priyak hiddet içinde silkindi. Pa- tise dönmek üzereydi. Fakat birdenbi- re olduğu yerde hareketsiz kaldı. Aynı zamanda içinde bir ümit ve bir an Sonra da çılgın bir sev.nç belirdi. Orada, bu yolun üzerinde, yüz adım ötesinde bir süvari geliyordu ve Sen Priyak otun mântosuna ve gözlerine inen şapkasına rağmen onu tanıdı. — Olur şey değil! diye bağırdı. Na- sıl aklıma gelmemişti ki, kardina'in Paristen çıktığına göre Annais dö Les par da muhakkak onu takip edecektir! A! Fakat hepsi bu kadar deği. gali- ba!, Oradaki bu iki kişi. Evet bu Tran kaveldir! Yanında da cehennemi Me- lüs!, Halbuki ben onları arıyordum! Ve Anmaisin gideceği her yere Tran- kave'in de gidezeğini nasıl oldu da düşünemed m? Fakat artık her şey bit- ti!.. Bu defa elimden hiçbirisi kurtula- maz, . Sen Priyak soluyarak kırlara doğru atıldı ve atınm bütün hızile kafileye yetşti Kazdinal onu gördü yaklışması için bir işaret yaptı ve alçak sesle sör- du: — Söylediklerinizi yaptınız mı? — Henüz yapmadım, monsenyör. Fakat onların hepsi artık elimde. Üç gün içinde Trankavelle suç ortağının kelielerini size takdim edecek ve #iz- den, Matmazel dö Lesparla düğünümü takdis ettirmenizi istiyeceğim.. Hatta.. —Korkmadan söyleyin! Hatta Rutbetlü, bu şerefi bizzat si- sin bahşetmenizi rica edeceğim. Kardinal korkunç bir tebessümle ce- yap verdi; — Düğününüzü bizzat kendim tak- dis edeceğim. Bundan emin olabilirsi- niz. Blöada gelip beni görün.. — Oraya geleceğim, monsenyör.. Hepimiz orada olacağız! Sen Priyak kafileden ayrıldı ve kar- dinal tekrar kralla mükâlemesine de- vam etti. Biraz sonra kafile de, uzakta bir tor bulutu içinde kayboldu. Flörideki suikast teşebbüsünde kati işi yapacak o olan srdamdan, yani kont dö Şale'den bahsetmek mecbüti- yeiindeyiz. Onun, çılgın bir vaziyette Düşes dö Şevrözün arkasından Koştu- ğunu ve bunun işin de, dük dö Şevsöz ün atlanından birine bindiğini biliyo- ruz. Paris kapılarına gelince, orada kendisini bekliyen hademesini buldu ve ona şöyle dedi: * — Düşes gitti, Galiba Blüa'ya gidi- yör. Maasmafih aldatılmış olmam muh- temeldir. Belki de Düşes evine döner. Bunun için gidip evin karşısında bek- de, orada bir meyhane var, evi »radan iyice göretlersin. — Bu meybantyi biliyorum, mösyö 15 Kont, — Pekâlâ. Eğer Düşes evine döner- se, ona Bldaya doğru gittiğimi söyler- sin. Eğer onu orada bulamazsam ben de Parise döneceğim. Eğer evinde kala- mazsa, kendisini nerede görebileceğimi sor. — Bu kadar mı Kont cenapları? Şale sararak ilâve etti; — Eğer binaya hücüm vukübulursa, Uhutma ki benim hizmetkâr:msın, beni istihlâf etmelisin, ve icap ederse, benim yerime sen kendini onun için feda 8“ melisin, Hademe sakin bir tavırla cevap ve” di; — Baş üstüne, Kont cenapları. Bu sözler üzerine Şale, bütün hizi” le, Blüa yolunu tuttu. Etampa geldiği zaman, kendisini çok sevindiren bir h#“ ber aldr: Düşes buradan geçmişti. ve kendisinden ancak birkaç saatlik mes3” fede bulunuyordu. Fükat Orlean > hiçbir yeni haber alamadı. Ertesi gü” Öğle üzeri, Biüaya vardı ve buranın iyi lokantası olan Vledarjana gl Buradakilerin ne Vandom, ne Burbe ne de Düşes dö Şevrözden haberi€ vardı. Şale kendisine bir oda ayırttı vE Y€ mek ısmarladı, Iki günlük yolcul esnasında, hernen hemen hiçbir yememişti. Tekrar Parise dö bini karar vermişti. Niçin? Bunun sebf in kendisi de pek bilmiyordu. Fakat o bir haleti ruhiye içinde bulunuYO” ki, beklemek, onun için adeta bir ceydi. 5 Düşes Blâa da değildi. Demek yes halde bir haber göndermişti ve © kendisini başka bir yerde elediği bildiriyordu., Şalenin içi, srayla kıskançlık» şet, hiddet geçidi. ? — Bu anda onun mektubu be, da, evinde bekliyor.. , Ve Şale bunları kendi kendine Za liyerek, elini alnına vuruyordu” de © birtek arzu, sabit bir fikir barüz etmişti. Derhal Parise ve onun kendişine muhakka$ gir” diği haberleri öğrenmek! yeri Saat dörde doğru, Şale, yol “Arf bilecek kadar kendisini topla” ça da aşağı yukarı istirahat etmiştir ahıra indi ve atma binecei Düşesin buraya gelebileceğini > dü, Bunun üzerine birkaç de”.

Bu sayıdan diğer sayfalar: