13 Haziran 1929 Tarihli Hayat Dergisi Sayfa 5

13 Haziran 1929 tarihli Hayat Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

lan Sayı : 133 nin felsefi hads şemaları dinamik ME değil, statiktir. son'un sayrure şemali hadsini ya yz ancak İşte mühmel Böyle ise Berg- a hiç oduyamazlar vey selâmlay 2 ler : ndaki gayrişuuri uzaktan <Usul tenkidin kavgasız hakiki ve sebebi bu olsa gerek, Varlığı mütemadi bir *yaratıcılık» şeması halinde Bergson'u anla: mak için cins nevi, gören mefhum ve pratik zekâ itiyatlarından sıyr- hp sayrurenin (Durse) hamlesi içine katılarak düşünmek lâzımdır. | Yani müfekkiremizin şekil ve su- vet verdiği ve dusturlandırdığı seyler üzerinde düşünüp kalmak değil bunları aşıp yaratıcı ham: lenin dinamik ( sayruretindeki manayı kendi safiyetinde kavra- mak lâzımdır. Bergson bunun takdir ettiği içindir ki bilgi Platon'un “mağara teşpihi» yerine çift süren güçlüğünü nazariyesinde öküzlerin hamle ve müşkilâtları levhasını ikame etmiştir. Zihni- olan « Misal- yecilere o mebde ler: İdeesr mazariyesi, mağara teşpihinin delâletine nazaren sa€- tif hakikatlar değil, belki göl aksettirmiş gelerini oOönümüze sabit güneşlerdir. Bergson bü güneşleri arkamızda ve sabit | olarak görmediği gibi bunları hayat hamlesinin dinamik sayru- resinde aramakla bilgi nazariye- sini statik safhadan «gönetigue» safhaya geçiriyor; ve bu suretle hakikatlara azatlık ve seferberlik veriyor. Bütün eski ve yeni felsefenin hudutlarını aşmak vadisinde en yacına maruz kalan bir feyleso- fun seleflerinden daha enfüsi olması bir kusur değil, bir garurettir. | orijmal cehtler göstermek ihti- 3—Usule davet etmek felsefe yazılarına <scensures koymak de- mekse bunu her vakıt yapacağım. Nerde kaldı ki İzzet By de yaptığı işin <eksik» olduğunu tasdik ediyor. Yalnız bunu ya müsamaha etmeli veya kendim tamamlamalı imişim. Biri man- tıkçı, diğeri hadsçi iki feylesof arasında bir mukayese ve muna- gi il etmemiştim ve etmeye de niye- İzzet By Bertrand Russel'i takdir ediyorlarsa bir az kaşadan mühim bir faide bek mediğim için buna hiç tevess tim yoktur. daha zahmetle hem kendilerini hem de bizi istifade ettirmiş olurlar. 4— Bütün -fikir parça- fikirne demektir? diyen İzzet By. bu Unin Mhl liyetrin anketine verdikleri cevap- meflhumların tatbikini «Gaz en büyük eseri» kakkında ta mükemmel bir surette yapmış Fikir yalnız temaşa etmek bulunuyorlar!, binalarını tedrisatla uğraşan bir adam için pek zordur. NOKTÜRN İnsanlar içinde en yalnız insan! Düşün, taş duvara başım gömülü. Ve kapan süküla, granillen, taştan Mazyallı bir kale gibi örülü. Gözünü tavandan ayırma hi sen, Üşürsün, gölgeni yerde görürsen; Dikilir karşına, Ölüler içinde en yalmız ölü... mama, söndürsen Hayat Bunu arzu etsem bile mesle- kim manidir. 5—Fikriyat sahasında ihtiyaç: larımızın «hudut» ve «mahiyetini» tayin etmek çok büyük bir iş. Bu hususta bir mütlea dahi hiç sarfetmedim. «Memleketimizde kimse sistemlerle uğraşmamış» da demedim. Memleketimizde | hakim olan munakaşa usulünü sistemler munakaşasından Ziyade «filân veya filân diyor ki» tarzım: da parça - fikirlerle münakaşa edilmesidir. 6 — Kücük fikirlere, müsamahakâr yani “Mi ances lara karşı olmadığımı hatırlamıyorum. Bü; tün“ itirazım, ilimde değil fakat felsefe bütün - fikiri bırakarak. parça - fikirlerin tenkit ve mu: | hakemesinedir. Bu kadar küçük bir fikrin. müdafasından altı kabahat çıka: ran aziz dostsm beni tevbilr etmek için mensuh ayetlere kâ- dar muracaat ederlerse ben artık kime şikâyet edebilirim? MUSTAFA ŞEKİP NECİP FAZIL

Bu sayıdan diğer sayfalar: