31 Temmuz 1929 Tarihli Hayat Dergisi Sayfa 3

31 Temmuz 1929 tarihli Hayat Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5şesinde i oldu :ük bir nektebe edtikten mesinin , Arajr anı ahar midir, ci asrın üşünceli işa ben -lişa'nın r eden tercüme taladığı, it ettiği ristiyans in her her den ı ziyade il eden manas umum türkleri ürkçeye r gibi, yoktur. lerinden lanti Tahliller HAYAT, 3. Bugünkü hayatımızın akısları Dikkat edersek görürüz ki bu ünkü hayatımız üç muhtelif akış uyandırmıştır: demokrasi akışı, eko- nomi akışı, poletika akışı, Demokrasi akışının gayesi, içti- mai hayatımızın sıklet merkezini halka nakletmek; ekonomi akışının esi, ekonomi meselesini. içtimai ay hâkim olacak bir ruh seviyesine çıkarmak; poletika akışı- esi de, Türk Devletini akıl İ ir mümessili haline ünkü hayatımızın tünlüğile serpilmesi bu üç akışın birbiri içinde erimeleri, birbirlerini mamlamalarile olacaklır. Her üç ayni noktaya toplıyan gaye: vasıtasile halkın lehine bir ekonomi inkilâbı hazırlamak ve bu- nı korumak, Keyfiyet böyle olunca halkın bundan böyle münevverler- den istiyeceği rehberliğin sosyalde- darı ürmeklir. Devlet okrat bir tenvir ve irşat olmak iktiza etmektedir. Bugüne kadar hâkim olan tenvirciliğimiz ya dini, ya bedii mahiyette kalr : a Gök Alp merhumun iyetcilik sistemi İmparatorlukla müstekil sosyaldemokrat alandaki intik al ü il €Vre- 5 1€ sini “din,,e dayayan bal sistem hak ın Jehine bir ekonomi istiklâlimizi rmak istiyen bugünkü Türk Cüm- yetine kâfi gelecek gibi değil Tefekkürümüzün sıklet merke- ekonomi meseleleri olmak icap diyor. Türk milliyetciliği de eski romantik safhasını aşarak müspet üterakki bir safhaya geçmiştir. irklük artık bir “ümit,, bir ,iman,, İt hayal, veya: “mefküre,, değil «Demokrasi akışının müda- faa ettiği ferdi hürriyet, kar- şısında akıl ve iktidarın mü- messili olan devleti de metin |» görmek ihtiyacı vardır! bir “realitö,, bir EE bir uhakikat”, bir. “vakıa r. Henüz hayal olan bin bir Sevin ihtiyaçları ile vakıa haline gelmiş bir varlığın ihtiyaçları bir değildir. Hayatın inkişaflarına karşı ancak hayatı in- kişaf ettirmeğe savaşılabilir. Bu yapılmadıkça tenkit ve nasihatlar ne- <adar yüksek olursa olsun gölge ha- yaletlerden fazla bir tesir yapmazler. Türk içtimai bünyesi günden güne farklılaştığı için mudilleşmekte ve ihtiyaçları da o nispette tenevvü etmektedir. Demokrasi akışının müdafaa etti- gi Terdi hürriyet, karşısında akıl ve iktidarın, yahut i vahdetin mümessili olan Devleti de görmek ihtiyacındadır. Aksi halde hürriyetten kazanıla- metin cak semereler emin ve mahfuz olmıyacaklır. Fazla olarak lâyikleş- miş bir Devlet dahi demokrasi, ekonomi ve poletika akışlarını can kulağile dinlemeye ve metanetini bu samimi dikkat ve alakadan almağa muhtaçtır. Saltanat Okapısını ve onun kulluğunu kaldıran bir inkilâp- onra demokrasiye mani ölacak an anevi hiç bir engel kalmamıştır. İş ve vazifelerin icap ettiği, ehliyet ve liyakatlerin vücude o getirdiği mertebeler an'anevi aristokrasi ma- hiyetinde (o değildirler. 'Aristokrasi meratibi ne kadar irsi ve ,staligue,, ise demokrasi meratibi okadar iktisabi ve dinamiktir. Ekonomi meselesinin bugün ilk sala geçmek istemesi ebepsiz Ge NK bir “misafir evi, hırka ile kanaat etmek zül sayılmazdı. Bugünün asri milletleri ise yüzlerce senedenberi tabiatın bütün kuvvetle- rini harekete getirmek ve bu saye- de yaşama şartlarını elden geldiği kadar eyileştirmek an'anesini tut- muşlardır. Bundan başka realism zihniyetinin terakki etmesi hayatın maddi terekkilerle birlikte olduğu kanaatini yerleştirmiştir. Hele millet birliklerinin o teşekkülü * ves bunlar arasındaki rekabet zarureti ekonomi sahasında kuvvetli olmak ihtiyacını arlırmış ve halta Tamamen muhlar mütevellit buhranlarına rağmen eko- nominin itibarı eksilmemiştir. Buh- ranlam tahfif ve izalesi için aranılan aşlıca çareler bile yeni bir eko- nomi nmzamından başka bir şey değidir. Elhasıl bütün bu akışların uzlaş- tıkları nokta birdir: selâmeti kendi- mizden beklemek, Cenneti kendimiz yapmak. İşte bu imandır ki asri e insana ve insani bütün eylere hürmet vazilesini telkin si elde ve herşey insanla ve insan için yapılmaktadır. Mustafa Şekip

Bu sayıdan diğer sayfalar: