1 Haziran 1932 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 45

1 Haziran 1932 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 45
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dezebeylik nizamının tasfiyesi, Türk Inkilâbının tabil hir mevzudür. Bunun içindir ki 'Türkiye Cümhuriycti, Osmanlı İmpsratorluğunun zıltına olarak, daha, iİk adımdan itlbaren derebeyinin karşısında açık cephe almış hulunuyor. Yeni Türkiyenin ahlâkı, ne şoven, nc de cmperyalistüir. Mill! adavctler, yeni Türk devletinin Anadoluda teessüs eriği gündenberi Türk vatanının mechu- lüdür. İnkılâbin dercbeyliğine karşi harhi, bürtün millesin kendi hürriyet ve emnivetini tehdir eden bir yabanı te Kurunu vüsteft mücssestyo Karşı mad- deten ve manen mücadelesidir. Asırlardanbderi karşisiında deyden, şeyhten ve eşkiyadan başka Bir şey görmiyen Şark vadandışina iyi idorecl,iyi muallim olacok ve Türk inki- dâbının temsil ettiği iktisat, hukuk ve kültür perensiplerini valanın bu hücrü bucaktarına götürecek İdeolist ve yetişkin bir pençlik kadrosuna multlacız. Ağrıdağ'ı gerilerinde pusuda bekliyenlerin sinsi küstleri, toprağından, villetinden ve Mmülkiyetinden Tecrit edilip iktisaden bir canlı meta; ruhan bir kara çamur ve hukukan bir müctim haline gelirllen Türk - valanda- şının, toprağı, hürtiyeti ve hakkı tamamlandığı gün kendiliğinden akim kalacaktır. u Munzur dağı eteklerindeki Frar kıvrımtısından Ağrıya, Van, Hakkkân, Gever hududona kadar, düntanın en güzel tabiatını sinesinde barındıran eşsir bir valan parçası yatıyor. Bir zamanlar “Örto, yahut “Ozano, denilen ve tarihin en bilinmeyen devir- lerindenberi bize ait olan. her adımında bizim kanım!zın, dillmizin ve harsı- mızın yadigârlarını taşıyen bu derin vadiler, bir engin dağlar ve yaylalar memleketini her valan çocuğunun bilmesi, ranıması, tevmesi ve ona bal- Janması lâzımdır. Eski Yunan tarihçilerinden Ksenolonun “On binlerin rıcatı, isimli eserinden alınmış bazı parçalar okumuşstum. Bu parçalardan birinde, şimdl bizim Şark vilâyetlerimizden bir kısınını teşkileden CeziredulyA vaylasından bahsederken Ksenofan diyor ki: *Bu memleketin vadllerinde iİnsan eli değmemiş bir kanş yer bulunamaz. Her avuç toprak ayrı ayrı işlenmiş ve ekilmiştir. Her taraftan şen ve kala- balık biz hayatın sesi gelir.. Ksenofonon devrinde, Azur kitabelerinde ismi geçen, hem medeni hem cen- güver bir Asyalı kavmi barındıran bu memleket, şimdi Anadolunun en insarısız yeridir. Yeni 'Türkiye bu yeri hoş ve bakımsız olarak almıştır. Kötü bir devrin Idaresi altında köylüler güçebeleşmiş. youllar tenhelaşmış ve ekilen yerler ekinsiz kalmışur. Fakat göçebenin veniden kövlüleştirilmesi, terkolunan mezresların yeniden ekilmesi, volların ve geçitlerin, malından ve kayatmdan emlin, şen ve kalabalık bir Türk nufusuna yol ve geçit vermesi işi, Jakılâp- Türkiyesinin bllerek ÜÖstüne oldığı vazifelerin en çetini değlidir. 45

Bu sayıdan diğer sayfalar: