1 Ocak 1933 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 26

1 Ocak 1933 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

buçuk asır evvel konmuş olan haksız mubadele muadelesine bir nihayet verebildi. Şimdi nc görüyoruz? Bir taraftan, serbest mwhudele prensipi tasfiyeye uğramıştır. Fa- kat bir taraftan da iktisadi fonksyon bölümünün Ladili başlamız- tr. Gümrükler, kontenjanlar, döviz takyidalı ve tukaslar, ser- best mubadelenin mezar kitabeleridir. Nasıl ki, onun polilik şi- arı olan en fazla mazharı müsaade millet formülü de hükümsüz- leşmiştir. Fakat bir taraftan da, İstismarcı mevhünde sanayici millet, Büstemleke mevkiinde de, hammaddeci ve ziraatci millet tasniflerinin, yani eski iktisadi fonksyon bölümünün, kalkmak- ta olduğunu görüyoruz. Bu. bünye istihalesinin, mubadele cihazında tamam olmasına mukabil istihsal cihazımnda ancak bazlamıs olduğunu görüyoruz,. Cihanın bugünkü manzarasına bakacak olursak, muazzam bir iktisat mücadelesinin ortasında bulunduğumuzu kolaylıkla tes- bit edebiliriz. İstismarcıların arzuasu, sanayi hegemonyasını el- den kaptırmamak için, mubadele bünyesindeki tam islihaleyi gerisin geriye iterek eski mubadele bünyesini, yani serbest mu- badele (Frce Trade) statukosunu iade eylemektir. İktisadi kur- tuluşları için mücadele eden milletlerin ise, bütün arzuları, mu- badele bBünyesindeki istihaleyi istihsal bünyesine de tam olarak sirayet ettirmektir. Süphe yok ki iktisadi bünyedeki bir istihalenin mubadele bün- yesine de sirayet etmesi ne kadar tabii ise, bunun aksi de, yani müubadele bünyesindeki dezğişikliğin iktisadi bünyenin istihale- sme sebep olması keyfiyeti de o kadar mukadderdir. Şu var ki, iktisadi bünyedeki değişikliği, iradi olarak istemek ile onu hu- rici bir tazyik tahtında kabul eylamek arasında mütcaddi ol- makla mukaddere boyun eğmek arasındaki fark vardır. Meselâ, Osmanlı İmparatorluğu, geçen asrın başlangıcında, ken- dine zorla ve silâh kuvvetile kabul ettirilmiş bir mubadele ne- ticesinde, yukatıda tafsil ettiğimiz bünye istihalesine uğrarken, bunu irade ve arzusunun dahilinde değil, irade ve arzusunun ha- ricinde olarak kabul eylemiştir. YA

Bu sayıdan diğer sayfalar: