1 Ekim 1933 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 25

1 Ekim 1933 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Celsede, hem sultanlığın hem de halifeliğin ilgası mevzuu bahs- olmaktadır. Fakat kısa görüşlü yahut kötü niyetli unsurlar, za- rarlı bir mukavemette bulunmak istidadındadırlar. Hemen o gün, Şef, acele karar veren ve kararını dikine tatbik ettirmek istiyen bir adam olsa, sultanlıkla halifeliğin beraberce ilgası ve Cümhuriyetin ilânı lâzımdır. Fakat Şef, günlük görüşlere göre günlük tedbirler pesinde koşan bir adam dezildir. Üç yıldanberi, güttüğü büyük davanın bütün unsurlarını kendi elile büyütmüş olduğu için onları çok yakından tanımaktadır. Büyük Millet Meclisi'nin o güne kadarki mücadelelerde ne za- man Öirliği ve nezaman ayrılığı temsil ettiğini, adeta ezberle- miştir. Mcelisteki irlicaı, o güne kadar inkılâp namına kullan- mak işini, sonsuz bir sabır ve uzak görürlük sayesinde başarmış- tır. Davanın tam neticesini almak sırasında acelecilik ve sinirli- lik göstermek ve isterse tam bir iş çıkarmak bahasına olsun, he- nüz olmamış bir meyvayı koparmağa çalışmak, ondan beklene- mezdi. Zabıtları okursanız, görürsünüz ki, Gazi, sultanlıkla halifeliğin kaldırılmasına dair olan teklifini derhal ikiye bölmüş ve yalnız sultanlığın kaldırılmasında ısrar etmiştir. Ve ustaca bir ikna taktiğinden sonra, Türk milletini kanferansta, ancak Ankara'nın yani Türkiye Büyük Millet Meclisi murahhaslarının temsil ede- bileceğini, eğer Londrada olduğu gibi hem Ankara hem de İstan- bul temsil edilecek olursa, davanın mutlaka zâfa düşeceğini, çün- kü karşı tarafın Ankara ile İstanbul ikiliğinden istifade etmek ça- relerini mutlaka arayıp bulacağını reddedilmez bir surette an- latmıştır. Yoksa filen, Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümeti ilk günün- denberi bir Cümhuriyet hükümeti idi. İlk günündenberi temsili, teşrii ve kazai salâhiyetleri, nefsinde toplamış bulunmakta idi. Fakat bumun böyle olması ayrı birşey, bunun böyle olduğunu o tehlikeli saatlerde o Meclise anlatmak genc ayrı bir şeydi. Çocuk doğmuştu ve yalnız göbeğinin kesilmesi kalmıstı. Yalnız, her şeyden evvel ananın kurtarılması lâzımgeldiği için, doktor, gö- beği kesmek işinde ısrar etmedi. Bütün Cümhuriyetlerin tarihini tetkik ediniz. Bizimkine benzi- yenini bulamıyacaksınız. Doğuşundaki ve ilânındaki şartlar bile 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: