October 1, 1933 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 53

October 1, 1933 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 53
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

vasıflar, hikâyenin mihveri hükmündedir. Bununla roman entrikası baş- Tamış oluyor. Hiküyenin ikinel kısmı, aramılan kızın bulunmasıyle başlı- yor, Böyle bir kız bulmak nekadar güçse, bulunan kızı almak ondan daha güç olduğunu göstermek üzere, güçlüklerin o0 zamanca en ağırları arta- ya konuyor. Boğa, aslan, deve ile olan döğüşler, bu kısını bağlıyor. Bura- da bikâyeci cok ustalık gösltermiştir: İmparatoru Kanduralıya karşı iyi niyetli, kızı âşık yapmış, rakıyp yerine de imparatorun kurdeşi ollunu koymuştur. Mikâyede sövylenmiyor ama, bu kardeş oğlunun hem amcası- nın tahtına, hem de biricik kızına göz dikmiş olması lâzım gelir. Ortaya böyle bir rakıyp çıkarmakla entrika tamamlanıyor. Oğuz yiğidi, üç büyük canayarı ayrı ayrı oyunlarla yenerek hayrın üstünlüğünü temin ediyor. Hikâye, burada bir düğümle bilebilirdi. Fakat, hem baştaki şartların fil- len tahakkukunu göstermek, bem de rakıyhin enirikasını tamamlamak üzere, hikâyaeci, yeni hir yüz açıyar. Kolunun gücü ile dileyine eren yifit, kazandığı sevgllisini koaynuna almak için anasının, babatınım yanı- na gitmeyi şarlediyor. Yola çıkıyor. Bununla hikâyenin üçüncü kısmı bauşlıyor: Rakıyp, bu birdenbire yola çı- kışı şüphell göstererek, takibe İzin alıyor. Kahraman iİse, bundan haber- six, arkadaslarımı babasına mustucu gönderiyor. Kendisi sevdiğiyle yalnız kalryor. Uykuya dalıyor. Bu sırada düşman geliyor. İşte burada, başlangıcta ortaya konan şartların tahakkuku var: Selcan hatun silâhlanıp ata binivor. Sevdiğini müdafaa için hayır hulunuyoar. Uyanan Kunduralı aldığı kızın tam istediği gibi olduğunu görüyor. İki oslan sevzili tek başlarıma koca bir orduya saldırıvorlar. Bu çarpışmadan sonra da hikâye hitebilirdi. Lâkin hikâyeci bir zan en- trika daha ilâve ediyor: Kandaralıyı Seloan batunun eliyle kurtararak, delikanlının vüreğine bir kıskanolık sokuyar, Bu son entrikaya fazla denemez. Fakat bunun neticesini verirken, bir eksiklik hissolunuyor. Nelikanlı, kendinden bile üstün gördüğü kızı öl- dürmeke kalkıştığı, kızın ricakırına rüğmen bu fikrinde ayuakdirediği halde, kız ok atınca bundan vazgeçip barışmreriyor. Neden? Atılan olam .lemrensiz olduğunu gördü, krzaın kendisine kastedemiye- cek kadar sevgzi ile bağlı olduğunu gördü de ondan mı? Bize öyle geliyor ki hikâyenin burasında bir eksik vardır. Başka birçok eski hik&yelerde olduğu gibi, burada da kıza mukabil Kanduralı da hü- cum ederek krm altetmeli, fakat o da ona kıyamamalı İdi. Bu tek eksik, hikâyenin uzunluğunu aritırmamıak için mi yapılmıştır? Burası mechuldür. RBundan sonra hikâye tabli neticesine bağlanıyor. Görülüyor ki Törk halk bikâyeciliği çok canlı bir varlıktır. Bu zamana yakın başka milletlerin hikâyeleri hakkında elde hulonan vesikalarla karıştırılırsa Türk halk hikâyelerinin nekadar müspet, nekadar uy- durmalardan uzak, nekadar tahli ve nekadar mertliğe müstenit olduğu görülür. BHikâyedeki şahıslar arasında bir tek gayritabli hüviyet yak, Tüpler mükemmel! cizilmiş. Vak'alur tabli bir bağlantı İle birbir! ardınca dizilmiş. Bt Hikâye, bir yandan da, o zamanın Türk alle hayatı, Türk kahramanlık türeleri, kadın - erkek ölçüsündeki birliği hakkında çok değerli bilgiler yermiktedir. 63

Bu sayıdan diğer sayfalar: