1 Nisan 1934 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 9

1 Nisan 1934 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bir inkılâp, münhasıran bir ahlâki değişiklik olmıyan, bilâkis, ahlâki mefhumların istihalesini de kendi içinde ancak bir unsur olarak ihtiva eden külli bir cemiyet hüdisesi, yahut bir madde hareketidir. Kaldı ki nisbi bir kategori olan iyilik veya fenalık mefhumu inkılâp gibi bir tarihi zarureti tavsif eder, fakat tarif edemez. Hatta bunu en kaba hir misalle, en insafsız muarizla rimiz tarafından bile bir saltanatçı zannolunacağımıza ihtimal vermiyerek - bizzat Saltana! müessesesi üstünde tatbik edebili- riz. Meseclâ Saltanat mücssesesi iyi midir? Fenamı dır? Bugün buna vereceğimiz cevap basittir: Bittabifenadır. Fakat şu da aşikârdır ki, meselâ Ayrupada orta çağın derebeylik dağınıklığını tasfiye ettiği, santralize bir iktidara, santralize bir idareye, genis bir pazar münasebetine, hatta santralize bir lisan, kan, kültür birliğine imkân verdiğzi devirlerde saltanat re- jimi içtimal bir terakki eseri idi. Bugün ise onun tatfiye edil- mesi, sadece fena olmasımdan değil, ayni zamanda cemiyete vercbileceğini vormiş, tariht ömrünü yaşamış, hulâsa bir tariht zaruretin artık onun içtimaf fonksiyonlarını bertaraf etmiş ol- measındandır. Binaenaleyh inkılâp kürsülerinde inkılâbı izahın bir telkin bir de ilmi tedvin bakımından, yani iki cepheden, fakat hep bera- ber yürütülmesi lâzım olduğu asikârdır. Bu kürsüler, inkılâbın gerek tarihi seyrini, gerek hukuk, iktisat ve saire bakımından izah ve tahlilimni vermek itibariyle bir taraftan yeninin meşrui- yetini ve üstünlüğünü telkin edecektir; diğer taraftan da inkı- lâbımızın prensiplerini ve unsurlarını ilmi bir objektif altında bütün tarihi zaruretleri ve kanuniyetleri ile izah ederek müdev- ven bir fikri nizam halinde kayacaktır. Binaenaleyh bu derslerin telkin ve tedvin cephelerinden hiçbi- rini diğerine feda etmemek lâzımdır. Yoksa bu derslerde ya telkin ilme, ya ilim telkine feda edilirse, beklenileri netice tek taraflı olabilir. Meselâ yukardaki misalde olduğu gibi saltanatı cümhuriyetle mukayese ederken bu mukayese telkin bakımın- dan ahlâki mebdeler, bilhassa iyi veya fena gibi kriteryumlarla yürütülebilir. Fakat obektif ilim bakımından iyi veya fenanın ancak nisbi bir kıymeti vardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: