Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
*—Vapurcular MİLLİYET CUMARTESİ 27 heyeti dün Ankaraya gitli.. Derer Wîıpurcular heyeti dün — Ankarayagitti Vapurcular Birliğinde ge Heyet vapurculuk inhisarı ve gümrük resmi hakkında |alâkadar makamatla temas edecek işti: ı-nî! bul Gümrükleri Baş- 'çq-ı salr günü yapıl içtimada seçilen heyet, sabık idliye müsteşarı Ârift Beyle likte dün akşamki trenle An Yaya hareket etmiştir. He- Yet, vapurculuğun devlet inhi- Jarına alınmaması ve Seyrise- fainle birleştirilerek teşkili dür #ünülen şirket hakkındaki nok- tai nazarlarını alâkadar makam lara arzedilecek ve bu hususta h_'zn'lıdıklın esbabı — mucibe Yihasını da meb'uslara vere- tir. Heyet, ayni zamanda, 340 Senesinden evvel Türkler tara- indan satın alınan vapurlar İ" Sin istenen gümrük — rüsumu- hun ademi tahsili — lehinde de teşebbüsatta bulunacaktır. j u gümrük resminin şimdi- ki tarifeye göre, — ton başına U0 kuruş olarak istenildiği ma lümdur. Ş ,Vapurcular — Birliği ikinci | 'Sisi, Ankaraya evvelce gönde- “den bir memurlarından aldı!c- &rı telgrafta, resmin eski tari- müdürü Seyfi P”;-ıl-m-ü'b,';î Vilâyette Marmara Adaları Evkafla Defterdarlık arasında ihtilâf Marmaradaki Adalar meselesi Ev kaf idaresile Defterdarlık arasında senelerden beri ihtilâf halindedir. Ev kaf idaresi Marmaradaki bütün ada ların Kanuni Sultan Süleymanın, Şehzade Mehmedin ve Sultan Beya- zıdın vakfından olarak Vakfa ait ol- duğ iddia kte, Defterdarlık le bir emir £8 etmiştir. şeğ lü Husust vapurların matlüp ;ırıît'il haiz olmıdı_kî_ırını mun- sif vapı! da itiraf etmek- tedirler. Ezcümle Sıdıl_aıde Rıza Bey, Türk Tiure.tlh_l_oıu- ise bunların (Evkafı gayri sahiha) dan olduğunu ve tasarrufunun Hazi neye ait bulunduğunu ileri sürmek- tedir. Evkaf idaresinin 1929 senesin de Defterdarlık aleyhine açtığı dava, son zamanlarda Kadastronun, çam- Ikları hazine hesabıma kaydı i Poliste Ölümle Tehdit ——0 Hakkı Efendiyi tehdit edenler tevkif edildi Beşiktaş polis merkezi Hüseyin ve İbo isimlerinde iki kişiyi tevkif etmiştir. Bunlar orada Hakkı Efen- di isminde birisini ölümle tehdit ede rek. para istemekle maznundurlar. Polis merkezi maznunları Adliyeye vermiştir. Ecnebi alüfte ve yankesiciler Şehrimizde mevcut ecnebi müna- sebetsiz kadımlarla gizli randevu evi işçilerinin hudut haricine ları Polisş müdiriyetine bildirilmişti. Bu defa İ iye müdiri- üzerine tazelenmiştir. Ayrıca Heybe nun ıslaha mulıtıç © söyliyerek demiştir ki: —* Öyle ticaret vırıırlın ki, nasıl olup ta yolcu taşı ;:l:hrına hayret er!ıyon.ıım. Hü kümet , nasıl şaralt ultu?dı va işletilebileceğini tesbitetme lidir. Yolcu vapurlarının te.!(. rar muayenesi icap eder. Eg.eı: benim bir vapurum da şaraiti haiz değilse, işletilm.emelıdır. Sonra ilân ettikleri iskelelere uğramıyan vapurlar da cezalan dırılmalıdır.,, ei Vapeklr Geçen salı günü | lar Birliğindeki içtimaa vapur” cu olmıyan bazı kimselerin de iştirak ettikleri ıöylgıjşnekte. i birliğin de 1s Hadada emlâkine Defterdarlık vaz'ıyet et- mek istediğinden Evkaf beşinci hu- kukta yeni bir dava daha açmıştır. Üçüncü hukuk mahkemesindeki es- ki davaya bugün devam edilecektir. Edremitte Bir cinayet Bir memur işinden çıkarıldığı için âmirini öldürdü Edremitten bildiriliyor: — Bura- da tüyler ürpertici bir cinayet olmuş e “BE rcu, o *Ye göre, ton başına 75 kuruş dir. Bir VIP“b_ yer olduğunu | tur. Vak'anın kurbanı genç bir or- an tahsili için İstanbul güm- laha mjlh_uç taği man fen memuru olan Feridun Bey, üklerine emir verildiğini söy- | söylemiştir. cani de bu zatın maiyetinde bulunan ve söllktünalindin dolayi YA Romanyada Türkçe ezan Pazarcıkta çıkan “Roman- CA gazetesinden: Kadir gecesinden sonra Ro_ Manyada Pazarcık Tekke cami İhde ilk defa alarak Türkçe *zan, Pazarcıktan İbrahim Ca- ı:li: Efendi tarafından okunmuş r, 6 Müftü Hasan Mustafa E- “*ndinin kıldırdığı bayram na- Mazında hazır buluan “Pazar- Çk Türk Gençleri Yurdu,, mu- lıdığl türkçe tekbir, halk üze- “İnde hüsnü tesir icra eylemiş- tir Başta cemaat heyeti olmak | x“f“'ldı Ankara diyanet İ!ı"i_ | isinin kabul edeceği tarzdaki ted."lni sabırsızlıkla beklemek- irler, Doktorların içtimal ( Etibba Muhadenet Cemiye” de ©© aylık içtimamı Halkevin *:l Yapmış, cemiyete girmek ö d)!nde bulunan doktorların ti:llga kabulüne karar verilmiş ş Ruz l üzak ;ş. *dilecek bir şey olmıdı_ğl ti:.n ictimaa nihavet verilmiş- * k ı"[“kuk talebe cemiye- tinin içtimal 'nin YUkuk Fakültesi talebesi- İm staj müddetinin ılln.ll' p5 Milli talebe — birliğinin vmy“' için müzakerede bulun- İb, Ak üzere 5 murahhas intiha- & dare heyetinin 6 aylık me- eçitinin istizahı için dün halk yeş'de yapılacak içtima ekseri- *& olmadığından gelecek cur *Ya tehir edilmiştir. Özere bütün Türkler, ibadet hu | çok ğ motopomp, Diş, » satın Mdııı Siakmaya, çahi Arüşşafaka mezunları | vasöze zit telr Tün Veriler zarf . : tetkikata lanmıştır. cemıyeh İsr açılmis ve apmak üzere bir ko- arüsefal ları bir BE' tetkikatı yi iştir. Grupların Türk kadınları esirgeme darneği balosu Türk kadınları Esirgeme derneği 17 martta B_eyoğluıı. da Eden salonunda bir balo ve ktir. EŞUR remBıılo heyeti tertibiyesi pa- zartesi günü Edende toplana- cak ve balo tertibatı ile meşgul aktır. oı'î;_ıom mükemmel olması için çalışılmaktadır, Amerikalı tayyareciler Aero kulüpte den çıkarılan muhafaza memuru Mu hiddin Efendidir. Muhafaza memu- ru Muhittin Efendi, bir suiistimal yapmış ve kendisine işten el çektiril miştir. Gayrimeşru menfaatlerine ni hayet verilmesinden son derece muğ ber olan Muhittin Efendi o günden beri Feridun Beyi takip eder, müna sip bir fırsatta intikam almağı kurar mış, Bundan birkaç gün evvel bu fırsatı &le geçirmiştir. Feridun Bey, birkaç arkadaşile Edremidin Çınar- pâlas gazinosunda ve kalabalık bir halk arasında bir kenarda tavla oy- narken Muhittin Efendi arkadan iz oarak ölen bir zatım | bir yetinden Polis müdürlüğüne gelen ir emirde, bundan sonra İ d bulı İstanbul Nasıl Eğleniyor? Kendi aramızda nasıl eğleniriz? Baharın kokusu var ama kendisi meydanda yok! Gökten ne yağmış ki... — İlân sütunlarına bakamaz oldum.. — Haydi efendim bahar kokuları... Sofranın başında... — Kuş sütü — Ekmeği tatlısız yerim, kaymağa gelince... — Aradıkları kimmiş? Karlı günleri bir türlü at. dık. Atalar de- diği gibi gökten ne yağmış ki yer kabul etmemiş. Şükrede- lim ki kar yağıyor. Ya, arasıra olduğu gibi kurbağa, çekirge filân yağsaydı.., Bu seneki kış, yaman... En sağlam bildiklerimiz, tepeyi ye re vurdular. Gazetelerin ilân sü tunlarma korkumdan bakamaz ldum: Müessif irtihallerden kesicilerden cürmü meşhut a ve hırsızlık yankesi- cilik ve dolandırıcılığı kendilerine meslek ittihaz edenlerin derhal hu- dut haricine çıkarılmaları bildirilmiş :ıir. Bundan sonra zabıta, yakalanan Irsız, kesici ve “dolandırıcıl! hakkında sıkı tahkikat yaacak ve ec nebi tabiyetinde bulunduğu tesbit e ketı ve yön- bir tanesi, siyah bir servi haya- leti gibi karşıma dikilecek sa.- nıyorum, Hayırlısile şu bodur ayı, bir atlatabilsek!., Ğnl'ib; un b;ç gün kadar oluyor. Kadıköy — vapurundan l tbaaya doğru - geli- dilenleri hudut haricine çıl Mesruk eşya deposu Zabıta Galatada hırsızlar ait bir eşya deposu meydana çıkarmıştır. Bundan bir müddet evvel T ph de Ahmet Efendi isminde birinin e- vinden ayakkapar ve sair eşya çalın mıştır, Zabıta bu hususta tahkikat yapmakta iken evvelki gün Ahmet Efendi, kendi evinden çalıman kadın ayakkaplarını Galatada - Gülizar is- minde bir kadının ayağında görmüş ve polîs_e haber vermiştir, Zabıta der hal Gülizarı yakalamış, fakat kadın bunları satın aldığmı iddia işti yordum, Baktım: İki mektepli. Aralarında öyle — hararetli bir ünakaşaya — damışlar ki, az kalsın, bir otomobilin altımda eziliyorlardı. Merak ederek iki adım uzaktan muhaverelerine kulak verdim, Birisi anlatıyor- du: — Babamla dehşetli atıştık! Öteki daha temkinli idi: — Sen de benim gibi yap.. Cuma günü bir yere çıkma!, P çakr A Tahkikat tamik edilmiş, Gülizarın e- vinde araştırma yapılmıştır. Evde, Ahmet Efendinin ve gene © civarda dfğer bir adamın çalınan eşyalarla diğer Bırçnş eşyalar bulunmuştur. Zabıta tahkikata devam ediyor. Kahvede kavga , Dün gece Arnavu de Me- cit onbaşının kahvesinde Hulüsi na- mında bir şahıs Mecit Efendiyi ba- şından yaralamiştır. & Polise hakaret Beyoğlunun Roznovar gazinosun dı"ı?rmn Emin Efendi ile Karanfil yaklaşmış ve : “Sen benim rızkı mâni oldun!” Diyerek elinde sakla- dığı kamasını Feridun Beyin sırtına ürkiyede hava postalı tesisini l Feridun Bey hiç bir ke Türkiy' öçen' güA d lim M Ü ulhhü_t edm“' g' n e y ğ e -'ıı ğ tadiş, M şehrimize dönen Amerikalı tayy: tavlanın başında yere düşmüş ve der obertson ve refiki, evvelki ge- ee kulübü ziyaret etmişler ve ce Aero hal vefat etmiştir. Katil, ayni soğuk kanlılıkl inodan çıkmış, elinde- yyarecil! ine kulüp tarafın- :uı evvelleğ gece bir akşam ziyafeti verilmiştir. —— Kavga çıkaran mahkümlar lerde hapishanede vuku bu l bu;:ılı k:vgıdın sonra arnavut ’nhkümlır Üsküdar hnpııhgııeıi.ne m:kledilmi;ierdi. Bilâhara müddeiu- nııı'nilik bu mahkümların Üsküdar ;piıhıneı'mde durmalarını da mu- vafık bulmayarak Bursa hnpı.h__ ane- ki kanlı bı;'ığı sokağın ortasına fır- latmış, doğru istasyon gitmiş, tesa- düf eseri olarak o sırada harek &- da 15 da oturan Apos tol ve Beşiktaşta Serencebey yoku- şunda 22 numarada oturan İhsan B. aralarında çıkan kavga üzerine ge len olis Arif Efendiye Apostol haka ret ettiğinden yakalanmıştır, Tecavüz . SA — Canım, iki cumanın mas- rafı birer liradan iki lira etmez mi? Üç lira da nasıl olsa evde. kilerden koparırsın, Beş İirayı tekmillediğin gibi... Ötekinin aklına yattı: — Sahi be! — Peki amma, şubatın sonu na bir gün kala gitsem.. — Olur, niçin olmasın! Tabit bahsin neye dair oldu ğunu anlamadınız. — İlkin, ben de sizin gibi anlamamıştım. Or tada bir beş — lira.. Bir şubat nihayeti... Bir de iki cumanın masrafı sözleri dönüyor amma, nenin nesi bu?.. Tabit üzerinde fazla durma dan yürüdüm. İki mekteplinin Divany Kızılcık sokağınd oturan İlyas Efendi ailesile birlikt. İstiklâl caddesinden geçerken C. fer isminde bir yahu tocavücd; bu. made duran trene atlayarak ikamet ettiği Havrana hareket etmiştir. Vak adan derhal haberdar olan zabıta, başlarında jatıdarma kumandanı Dur sun Bey olduğu halde bir otomobil ile treni takip etmiş ve Havran ya- kınında şimendifere yetişerek pence reden atlayıp kaçmağa uğraşan kati l yakalamışlı Kati eeienöl itiraf etmiştir. Hâdise o kadar âni a bek | d, dir. iş ilmelerine lüzum g sine Dakitümlar. önümüzdeki bafta 'sküdardan ça e:ileceklu'd“ lmuş ki, z dan ancak bir, iki tanesi vak'ayı gö rebilmiştir. Feridun Beyin babası İs- bulda idi. Buraya gelmişti Eli bıçaklı adam , Beyoğlunda Fıstıkçı Hüseyin iş- minde birisi Huriye Hanım namında bir kadma bıçak teşhir ederken nok- tan memuru Zihni Efendi tarafın- dan görülmüş ve Hı'iı_eyiıı elinden bıçağı almak isteyen Zihni Efendiye de hücum ettiğinden yakalanmıştır. Yankesici Zabita Beşiktaşta Mehmet ismin de sabıkalı bir yankesiciyi tevkif et miştir. Mustafa isminde birisi tram vayla Beşiktaşa giderken Mehmet .a. eai hapishane iginde Burı_ı_ KA baş sine ilik, bapi mahkümun da bu ıl:ı-ılıınııı diğer 16 Gençler mahfilinin müsameresi i Musi ki şubesi tarafnıdan dün öğleden sonra Beyoğlu C. H. F. hn"wğl kn zindeki mahfil salonunda güz konser vermiştir. —cu</<J/A020X2 İtfaiyeye yeni levazım Belediyenin İstanbul itfaiyesi için y â- Smiyet teşkili için dün Halk- (caLı Masında bir içtima yapa- aklardı, en, Akat ekseriyet temin edi- h:"'d'ği için bu içtima yapıla- |— mış ve nisana kalmıştır. t Ru zamana kadar cemiyetin bî:kıı.'"e teşebbüs eden zevat Nizamname hazırlıyacaklar Disanda toplanacak olan ilk Vi Ş ıseııe"Bye arzedeceklerdir. Kon Ç ) üfleri birer birer tetkik edilecek :egkı;':ıcı:üvıfık şartları ileri sürenler tercih edilecektir. Bı! levızfın nıh.ı— yet üç ay içinde teslim _edı!eoem_ Almacak levazım yüz bin İiralıktır. ——— Hizmetçilik isteyen çok Son zamanlarda yeniden hizmet- çilik istemek için belediyeye müra- caat edenlerin adedi ırl;ıh!uıtır. Gün- tesçil için 10 - 12 kişi müracaat Sömektedir. Yeniden hizmetçilik al- $ Işçiler için sigorta Biz bazan bir iki satırla ga zetelerimizde limanda ve va- purlarda vukua gelen kazalar. Efendinin cebin den saatini aşırmıştır. Bu sırada Mustafa Efendi işin farkına vararak Mehmedi yakaatmıştır. Sabıkalı hırsız Sabıkar hırsızardan Hüseyin hır- sızlık yaparken cürmü meşhut halin- de yak tır. Hüseyin İştiklâl dan bahsederiz. Ya — vinçten bir denk kopar, altında bir işçi kalır, ve yahut her hangi fab. rikada bir arıza bir ameleyi sa kat bırakabilir. Başka memle- ketlerde, vapurlarda ve fabri- kalarda işçiler bu şekilde gay. ri melhuz kazalara daima ma. ruz bulundukları için, sakatlı- ğı takip edecek sefaletin önü- -İne geçmek maksadı ile sigorta edilirler. Hattâ bu sigorta işini işçi çalıştıran şirketler uhtelerine alırlar. O zaman işçi, çalıştığı müesseseye daha fazla rabıta ile bağlanır. Bizde de böyle ha yırlı bir işe Anadolu — sigorta şirketi önayak olmuştur. Kendilerini ve ailelerini dü.- şünen işçilerimizin ve işçi kul. lanan şirketlerin bütün diğer memleketlerde olduğu gibi, bıı larındaki nevi sigortayı ihmal caddesinde Fransuva ismind> bir terzi dükkânının cammı kırarak i- çinden bir top kumaş aşırmıştır. Hü seyin çıkacağı sırada po- lisler tarafından yakalanınıştır. Elbirliği ile.. Sirkecide kahveci Mehmetle kar- bazamak Mahmet AĞ isminde birisi le kavga etmişlerdir. İki lşırdq bir olarak bıçakla Mehmet Aliyi muhte lif yerlerinden tehlikeli surette yara- lamışlardır. Mmh“hmn bir hal- de hastahaneye götürülmüş, iki kar deş yakalanmışlardır. Bir hırsız şebekesi Istanbul polisi Beyoğlu semtinde uzun bir zamandan bı aaliyette bulunan sekiz, on h!_l.llk bir hırsız bekesini di mış ve bun İ akılıyır:ık mahkemeye vermiş ı::.l ğunlırdın biri kadındır. Hırsız- latdan şimdilik Hııl';_lî ve Hilmi is- minde ikisi tevkif edilmişlerdir, Bir kız kayboldu da oturan İbrahim Efendinin 16 yaş i kızı Nazmiye Hanım bana ne? di- yordum. ğ t Dün öğle üzeri, yedi yaşın- daki kızım, — mektepten çatık kaşla eve geldi: — Baba.. bana beş lira ve- rin... ü Hayretle sordum: — .Ey.feın?.. Ne buyruldu.. Beş lira mı?.. — — Evet.. Beş lira... — Senin gibi kızlar, beş lira apacak? y !ğeu:'ımıı büsbütün astı: — Lâzım! — Tuhaf şey... . , Hadi bir ağlama: | — Babacığım.. Mektepte bü harı sayıklaya dursunlar, Dün birisi cemreden bahse- | meli :lily(or, parmaklarile hesap ede.- — Filân gün havaya düştü, Şlincı gün suya düşecek! diye izahat veriyordu, Ben sordum: — Bu cemre nedir kuzum? ç — Ne bileyim ben.. Cemre iş e. — Sen düştüğünü — gördün — Yok! Dedim ki: — Görmediğin şeye bana kal sa inanma.. Bu sene, sokakta ayağımız kayıp — cemre yerine biz düşüyoruz... Geçen akşam, beni samimi bir içki sofrasma davet ettiler, Biraz geç gittiğim için— bez. me her zaman ekâbir geç gel- mez ya— sofranın bir kenarına sessizce ilişiverdim, Bizimkiler çakıntıya çoktan başlamışlardı. Ev sahibi, durmadan masaları dolaşıyor; — Eksiği olan söylesin!. Ben dayanamadım: — Bir şeyimiz noksan.. — Nedir kuzum.. Turşu fi- lân mı? Hayır, dedim, kuş sütü.. Öteki davetliler de bir ağız- dan tutturdular: — Evet! Kuş sütü isteriz! Bizim ahbaplardan biri var. dır. Her zaman kafası yerinde olmadığından — şikâyet eder. Baktım, durmadan yuvarlıyor: — Nasıl, hazret, dedim, ka- fan yerine geldi mi? Boşalttığı şişeyi gösterdi: — Kafam yerine gelecek am mea, şu şişenin yenisi yerine gel i! İnsan, böyle — çakıntılarda, kaç kadeh içtiğini — unutuyor. İlkin, sayayım, diyor, kadeh ler üçü dördü geçti mi: — Ada.....m sen de.. diyor, bunun katresi haram değil mi? Azı da bir çoğu da.. şin bundan — sonrası miza- ca bakar artık.. Bizim içimiz. de, o akşam hafif tertip mizacı münharif olanlar vardı. Berekt versin sulanan olmadı. Geç vak te kadar gülüp söyledik. Bu söylenenler arasında bazı şarkıların da dahil olduğunu ha ber verebilirim. Hele o meşhur Rozali şarkısı, belki — elli defa tekrar edildi. Sofrada epeyce “olan” lar- dan birine azizzlik olsun diye bir tabak kaymaklı ekmekkada yıfı uzattılar. Söyle-bir baktı: — Bu ne kuzum? — Ekmekkadayıfı.. — Yok, azizim, dedi, ben bir kere ekmeği tatlısız yerim! Kaymağa gelince.. Sokağa çık tığımız zaman, siz bende gö- rün, sırt üstü düşüp kaymağı... Ben, ortadan İngiliz tertibi sessizce sıvıştıktan sonra, on- lar Beyoğlundaki bütün barları dolaşmışlar. Ertesi günü sor- dum: — Bari, dolaştığınız barlar- da aradığınızı buldunuz mu? Arkadaşlardan biri güldü: Aradığımızı bulduk amma, ayıldıktan sonra.. — Kimmiş aradığınız? — Kim olacak, bizzat kendi. miz... M. Salâhaddin Memlekette Dört jandarma Don_du Ve cesetleri ayılar tarafından parçalandı z Geçen hafta Cide köylerinden bi- itmekte olan dört jandı rine ne feri, yolda soğuğun şiddetinden don | leybol maçlarının yapılması kabil ol muş ve dleri ayılar - tarafnıdı muştur, Teknik neticeleri şunlardırı l . Halk da ayıla- | Sül iye - Kı -— Spor Hiç bir maç Yapılamadı Dün, spor noktai nazarından çok talihsiz bir gündü. Hafta içindeki Ni . örmü,. Fünekili çe maçları, Akşam gazetesinin sokak koşusu, ve Galatasaray lokalinde vo leybol fikstürü devam edecekti. Ha- vanın bozuk olmasından yalnız vo- (17 l $ nn_jıııdırmılşn g hücum ettiği ve S '(îS - lğ) Klııımrııııımıilüı—:) ;ılı'pıgeldiği söylenmekte ise de, fa- cianın zavallı neferler donduktan sonra vuku bulduğu anlaşılmaktadır Balta ile amcasını öldüren katil lB.ırtmııı u'ıb.i Kümesler köyünde tün çocuklar, beşer İira l_toplı. mışlar.. Ehhe ehhe ehhe.. Şubatm sonuna kadar ehhe şiy bir cinayet olmuştur. Şeyh oğullarından Hasan oğlu Fey- i, bir deği öbeti Fseğe zi, nöl den muğber olduğu altmışlık ihtiyar amcası İ| im oğlu Nurinin yolunu ehhe ehhe... K di lira biriktiren İş bankasının pi- yangosuna ehhe, — ehhe ehhe.. Giriyormuş.. Vardan yoktan çocuğun gön lünü hoşettik. Neden sonra ha- tırıma geldi: — Beş lira şubat sonu... İki cumanın — masrafı.. Piyango.. İki kteplinin ne beklemiş ve balta ile lamıştır. Zavallı ihtiyar bir gece ya- şadıktan sonra ölmüştür. Katil der- dest edilmiştir. —— .3010—— Galatasaraylılar birliği Teşekkül etmekte olan (Galatasa konuştukları, ancak şimdi ka- fama dank etmişti. Şu İş Bankası, işini biliyor vesselâm... ğ Bir kaç gün var ki sokaklar seyyar çiçekçilerle doldu: — Haydi efendim, fulyadan verelim menekşeden verelim.. — Bahar kokuları bunlar.. Demeti beş kuruşa!.. Burnum pek hassastır. Ha- vayı şöyle bir koklayım dedim, ciğerlerime kadar buz gibi bir nefes içime doldu. Hangi bahar kokusu bu? Herifler, âdeta fa- kir fukara ile alay ediyorlar. Da ha durun bakalım: Kışın bizim le görülecek hesabı var! odunla kömürü suyunu çekip na- | Ettahiyatüye oturur gibi küllü | veline raylılar Birliği) ne iltihak için karar ilmek üzere, Galı ticaret kısımı mezunları birliği heyeti umu- miyesi, dün saat 14 te içtimaa davet dilmisti. — Gala izciliğini 20 inci yıldönümü münasebetile öğ- leden sonra mektebin konferans sa- ) a vözilen ti dölüyek le içtima bugün saat 17 ye bırakıl- mıştır. Tepe köy Hoyelânı Dün iki ev daha tahliye edildi Tepeköyündeki heyelân de. vam etmektedir. Dün de iki ev daha tahliye edilmiştir. Dün memurlar gitmişler, he yelân sahasında tetkikat yap- y por (15 - 5 (13 - 15) 15 - 2) İ.Spor mağlüp Beşiktaş - Fenerbahçe (4 - 15) (10- 15) (2-15) Fenerbahçe mağlüp Merhun ... , .. Tütünler İnhisar idaresi müba- yaata devam ediyor Tütün inhisar idaresi bankalara merhun tüccar tütünlerini teşekkül eden bir komisyonu mahsüs tarafın- dan mübayaata devam etmektedirKo misyon şimdiye kadar — 70 - 80 bin okka tütün mübayaa etmiştir. Hali- hazırda bankalara merhun 400,000 okka tütün bulunmaktadır. Komis- yon bu tütünleri de muayene ede- rek fiat takdir etmiştir. Tücarlar ve- rilen fiatı kabul ettikleri takdirde bu tütünlerde inhisar idaresi namına mübayaa olunacaktır. Komisyon; ba ::_ilhl piyasa üzerinde fiat vermekte Benzine ispirto katılamıyor Ticaret odası benzin idhalâtını a- nı.i—_ı_ı.k için benzine yerli ispirto ka ümkün elüp'oluadek Şi p tetkik etmekte idi, Bugünkü şerait dahilinde ispirtonun maliyet fiatı yüksek olduğundan benzine ispirto ilâvesi imkân haricinde görülmü ; tür. Buna mukabil daha pratik ve tu- mamile benzin yerine ikame edilebi- lecek bir formül bulunmuştur: Ma- den kömürlerinden benzol istihsal mışlar ve vaziyette iki gün ev- Ş < değişiklil lacağı YA