7 Mart 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Asrin umdesi “MİLLİYET” tir. 7 MART 1932 İdarehane: Ankara cadaesi, 100 No. Telgraf adresi: İst. Milliyet Telefon Numaraları: Başmuharrir ve Müdür 24318 Yazt işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matbaa 24310 ABONE ÜCRETLERİ: Türkiye için lariç için 3 aylıği 6 Gelen evrak geri verilmez — Müddeti geçen nüshalar 10 ku- için orada kullanılan ölçü her halde bizimkinden başka bir şeyl. Amerikaya dair okudu. ğum yazılar beni bu memleket ahlâkiyatı hakkında âdeta ted- hiş etti. Vakıa 100 milyondan fazla nüfusu olan ve içlerinde İngiliz, Alman ve İtalyan ka- nından gelmiş her türlü unsur |bulunan muazzam - bir kitlede her çeşit adama rastgelinir. Be nim takıldığım nokta bu değil- dir. Amerikada — dünyanın hiç bir — yerinde tesadüf edilemeyen şekilde cü- rümler yapılır. Orada çocukla- rı, kadınları ve adamları kaçı- ritlar. Fidye ister ve alırlar, mitralyözlü çeteler güpe gün- İ düz banka basar ve soyarlar. | Polisle şehir içinde muharebe ıederler Bomba, lâğım atarlar.. | Kaçakçılık muazzam bir şebeke |olmuştur. Bütün bunlar tabii beş, on, yüz mücrimin tek başı- na yapabileceği şey değildi Dimyata gıderken Kundura ustası Gaspard Metrot sekiz seneden beri evlidir. Kör ve meflüç olmadıktan sonra bir koca- nn izdivacından iki bin dokuz yüz seksen dört gün sonra karısına sada- — Fransızcaaân — | uydururdu: ei ll Haziran geçti, temmuz geçti, ağustos geçti. Eyluldeyız Met- rot yeniden iki saat izin almasa ça- İıştığı sırada patronu dedi ki: kati inanılmaz bir şeydir. Gaspard — Nasıl oldu da böyle bır kadın- 2 may indı kark şöyle ; la n, bilmiyorum. Fakaı hem düşündü: senin için, lıem de benim için bu va — Acaba bizim karının haberi | ziyete artık bir nihayet vermek ze- olmadan... manı gelmiştir. Dükkâna gidinciye kadar da pat- ronundan bir kaç saat nasıl izin ala bileceğini ıiüşündü. Hemşireainin mi Mumkun değil, Patronu haıı;ırecını — Elbette., Bende onu istiyorum. Patran biraz tereddüt etti ve son ra dostane bir lisanla anlattı: — Benim hıglıılaruıın işine karış mak ıdeum degılıhı- Fakat ıeııııı bu olmadığını biliyor. Büyük pederi cenaze merasiminde bulunacağını mı söylese? Mümkün değil! Anadan ve babadan büyük pederlerin çoktan rüştur. Gazete ve bi ait işler için müdiriyete — müracaat edilir. Gazetemiz ilânların mes'u- Hyetini kabul etmez, y | Anlaşılıyor ki; orada cemıyetın nesci böyle ufunetlen besliyebi liyor. Ahlâk ve kanun telâkkileri, iş BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy Askeri Rasat merke- zinden aldığımız malümata naza- (#ran bugün hava ekseriyetle bu- dutlu, rüzgâr mütehavvil esecek- tir. Dün tazyiki nesimi 765 mili- metre, en fazla sıcaklık 7 ve en az sıcaklık ta 3 derece idi. ELE (Lindberg) ip Çocuğu Bizim gazetelerde 1pi sapı belli olmadan haocer neşretmek öteden beri âdettir. Hele dışarı memleketlerin haberleri.. Günün birinde görürsünüz: “Amerikanın falan “zırhlısı yüzdürülmüştür.'' Yahut: ğ “Filânın sıhhatinde salâh gö rülüyor” Amma o zırhlımnın kazaya uğ — radığını veya o adamın hasta — olduğuna dair evvelce bir hava « dis verilmiş değildir. Böylece damdan düşer gibi bir vak'anın orta yerinden malümat alırız. — İşte Lindberg'in çocuğu ıııeıelesı de böıle oldu jİkı ı'un inibbeg'la | telâkkileri, |mefhumları biribirine karışınca cinayet ve sirkat (eski dünyanın telâkkilerine uy- , muyor. | İşte Lindberg'in daha süt |emen çocuğunun kaçırılması 'da 'bunun bir nümunesi, Dünyanın en muazzam ve en medeni şeh- |ri: Nevyoörk. Altı, yedi milyon |nüfus.. Dünyanın hiç bir yerin- de görülmeyecek kadar inti- zam, refah ve bütün bunlarla mütenasip katı yüreklilik. Ve kanun tanırmamazlık ve hay 'sız lık.. — Vak'alar bize gösteriyor ki; Amerikada kanundan kur- tulma yolunu bulursa bir ada- mı öldürüp, bir evi yakıp, bir bankayı uçurup servet edinme- yi vicdani ve ahlâki değil iş ve yaşama ölçüleri ile vefat ettiklerini biliyor. Her adamın ikiden fazla büyük pederi de olmaz al, Dükkânm kapısını açıncıya kadar yirmi türlü uydurulacak bir vesile düşündü. Hiç birini beğenmedi. Patronuna: — Efendim, bana iki üç saat izin verin, karımın haberi olmadan.. İlh.. diyemezdi ya! Fakat tam kapıdan içeri girerken kafasımda bir ilham kıvılcımı çaktı: — Patron, dedi, sizden bir kaç saat izin almak istiyorum, Nedense l ıçınden d an ladım. Bu nevi vaziyetlerde kocalar hakikâtr her kesten sonra anlarlar. Onun için ben gizliden tahkikat yap tırdım ve hepsini öğrendim. Senin Nestor isminde bir arkadaşın varmış. İşte azuını, © arkadaş bildiğin adam yok mu, üç seneden beridir.. Üstünü anladın ya.. Metrot sandalyasına yıkıldı. Pat ron onu teselliye çalışarak devam etti: — Metrot, bunlar olağan ler- dir, Cesaretini muhafafza et. ş:(yırın la Nestor'ün bu akşam saat beş bu- çukta senin evde randevüleri var. Saat şimdi üç.. Beşe kadar çalış. Beş buçukta her ikisini de yakalarsın. içime bir kurt girdi, karımdan şüp- heleniyorum, O, beni şimdi burada işimde zannediyor. İzin verirseniz, gidip tarassut edeceğim, ei l Metrot'un çalıştığı kundura ma- ğazasının sahibi M. Bernard iyi bir adamdı, 2 mayısta öğle üzeri Metrot dükkâna geldiği zaman, patron şöy le düşündü: — Bizimkinin halinde bir sükü- net var. Demek ki şüpheleri yerinde değilmiş. Buna ben de memnun ol- dum, ölçenlerin adedi, diğer ketlerin mücrim adedi nisbeti ile kıyas kabul edemeyecek ka- dar geniş! Lindberg'in yavr ka. çırılması hareketi ve buna ben- zer şeyler bizde olsaydı, âlem aleyhimize söylemedik söz bı- rakmazdı. Amerikada - olunca bundan Amerikalılara hiç bir i- tap hissesi düşmüyor.. Düşmü- yor amma, küçük bir bebeğin hayatını tehlikeye koyarak ba- basını soymak vak'asmma artık Afrika ve Avusturalyanın nim vılı;ı kabilelerinde bile tesadüf oülu henüz bulunmımıçtır. - Ve arkadan gelen haberler. — den de anladık ki; Amerikadan Avrupaya birinci defa olarak tayyare ile geçmeye ıııııvıffık 'gçılmışlır ve iade etmek i ıçm — babasımdan 50,000 dolar yani hi “de görülmeyen aykırılıklar A- imerikada görülür... Fenalığa karşı cür'et var. Fena telâkkisi ken bunun Amerikada oluşu Amerikalılar için pek ifti har edilecek şey olmalığında da şüphe yoktur. İşin en tuhaf ciheti Nevyork piskoposunun, çocuğun bulun- ması için kiliselerde halkı dua- ya davet etmesidir. İhtiyar ana larımız dikiş iğnesi, ufak para, yüzük gibi yere düşünce bulun- ması müşkül şeyleri kaybettik- leri zaman (Tezveren dede) is mile maruf ve muhayyel bir kuvvete dualar ederlerdi.. Yir- minci asrım maddi tekâmül kay nağı olan Amerikanım, Lind- berg'in çocuğunu bulmak için büyük annelerimizin dikiş iğne si bulmak için tatbik ettiği usul den ileri gidememesi garip de. ğil midir? FELEK ölçülerle geçmeden, ıçıne kurt giren N ir k ikünet bu lıııııyıcı;mı ııhdı. Çıınlnı Metrot Zayi — 28 sicil numaralt arabacı ehliyetnamemi zayi ettiğimden ye- nisini çıkaracağım. Hükmü yoktur. Arabacı İSMAİL Mıllıyet in Edebi Romsanı: 31 GÖZYAŞLARI'!., —- Gideceğim. — İşime karışmamalısın!. - Fedakârlıktan çekinen bir a- “dam değilim.. B Ben son sözümü söyler söy- — rinden kalktı; bağırarak: — Hep bana bunu söylüyor- — sün. Fedakârlık, fedakârlık. Ye | ü ter artık; biliyorum, F ea — lik yaptın. Karımı bıraktın, ço- ycuğunu bıraktın. Bana geldin. — Fakat, ikide bir bunu başıma smakta ne mana var?, Dedi, Yüzü sapsarı olmuş- — tu. Gözleri büyümüştü. Onu ; — hiç bu kadar hırçın, sinirli gör memiştim. Ben de hırçındım. Bven de umrlı idim. Ağzımdan Etem İZZET. ne de bu işler başıma gelseydi. Perişan oldum.! — Vay bunu söyleyen sen. misin?. Der ğibi yataktan dışarıya fırladı ve.. bir makine gibi söy- lemeğe başladı: — Demek beni sevmen felâ- ket oldu!, Pişmansın?. Ben fazla geliyorum!. Seni sıkıyorum.. Başının belâsıyım!. Tepiniyordu, Hiddet ve asa- biyetin hiç yer bulmadığı o güzel, eriten, öldüren, sürükle. yen gözlerinde şimşek fırtınala rı €sip savruluyordu. Ve sesini yükselte yükselte adeta haka- ret ediyordu: — Ptürrüi dt zülrakelei bir müddet sonra dedi ki: — Patron, açık konuşmak iste- rim, Geçen gün bir şey dim, Fakat düşündükçe, voıveulo— rim huyuyor Bu, böyle devam ede— İrtihal Doktor Osman Şerafettin Beyin ve Kız Muaâllim Mektebi ve Üskü- dar Kız Sanayi Metkebi muallimle- rinden Dündane Hanımın pederleri Ankara Elektrik Şirketi —Müdür Muavini Mühendis Süleyman Sir- rı Beyin kayın pederi Bulgari Kalplerini neşelendirme« arzusunca bulunat zevk ve eğience meraklıları önümüzaeki ÇARŞAMBA AKŞAMINDAN itibaren JOHANN STRAUS'un meşhur opereti YARASA ( La chauve Souris ) filminin Fransızca kopyesi Ârtistik'l görmelidirler Tel. B. O: 2851 Biletler buğünden tedarik edilebilir. RADYO Bugün program İstanbul — 18 den 19 a kadar gra- mofon, 19,30 Vedia Riza Hanım, 20,30 Darülbedayi temsilleri, 21 Ze- ki Bey, Belkis Hanım saz heyeti, 22 orkestra. Belgrat — (m. 4298) 19 Fransız- ca ders, 19,30 jimnastik, 20 milli şar kılar, 20,35 Puschkin hakkında kon- ferans ve orkestra, 22,35 habenler, 22,55 konser. Bi hah |İLLER Bükreş — (394,2m.) 19 19,4 fon, 20 hafif musiki, 20,30 dahilinde Hasköy şehri eşrafından baytar 'Mehmet Ali Bey vefat et- miştir. Cenazesi Pazartesi günü Emir- gânda Safsaf sokağında kâin hane- sinden kaldırılarak namazı öğle vakti Bebek camii şerifinde eda e- dikdikten sonra Rumelihisarında ka yalarda Mıkben mahsusasına def- medil b mez. Hak neyse öğr di Aklım fikrim ondı iken burada da çılışarnıyurum. Onun i ıçın bana bu gün iki saat daha izin verin. 15 ve 21 mayısta Melrot hep ye- ü düşü izin h ni ğa savaşıyordu: — Pıtron, ben çok bedbaht ada mım, Hâlâ işin iç yüzünü anlıyama- dım. Bugün içimde bir hissi kablel- vuku var. Mutlaka bu meseleyi hal- ledeceğimi zannediyorum. Ne olur, iki saatcik izin verin. —İm - Haziranda dükkân sahibi artık ıoykııııığe başladı. Metrot şüphele rinin artık kanaat haline ıeldîğuı söylüyordu. Bu defa da dedi ki: —— Yalnız herifin kim — olduğunu öğrenmek lâzım. Talâk davasını baş- ka türlü nasıl açarım, Ne olur iki sa at daha izin verin: Dükkân sahibi #” ZÂYI SİGORTA * MUKAVELENAMESİ “BOZ ğ_URT,. Türkiye Umum Sigorta Şifketi nezdinde 1000 Türk Hiralık bir kıt'a hayat sigortası ak- detmiş olup olbaptaki 1135 numara- lx Sigorta mukavelenamemi bu kere Zzayi etmiş olduğum cihetle bunun bir kıt'a nüshai saniyesini alacağım konferans, 20,45 şarkı, 21,12 hafif musiki, 21,45 radyo jurnal, Budapeşte — (550,5 m.) 18,30 Al- maca ders, 19 konferans, 21 opera orkestrasının konseri, Roma — (441,1 m.) 20,15 gramo- fon, 21 senfonik konser, 22 moda hakkmda musahabe, 22,10 hafif mu- siki, Varşova — (14İl m.) 19,35 gramo- fon 19,45 radyo jumnal, 20,15 Mika- do opereti, 21,45 viyolansel konse-' ri, 22,30 radyo jürnal; 22,40 dans havaları, Viyana — (517,2 ma.) 19,05 İngiliz ©e ders, 19,35 habenler, 19,45 senfo- müik konser, 21115 musahabe, 21,45 çingene orkestrası, 22 radyo jurnal, 22,15 dans havaları. dan ıneıkuı hıyız ıı.gom k kimseye devretmediğimi beyan ve zayi olan işbu mukavelenamenin zu hürunda hiç bir hükmü olmayaca- genr ilân ederim. Keşan kazası arazi tahbrir memuru Salih Bey mahtumu Mehmet Halit Metrot'yu kapı dışarı dbu hilı ve işinde muk- dim bir işçi tutabilirdi. Fakat on se- nedir dükkânında çalışan ve ııhwh bir adamı da işinden çıkarmak istemi yordu. Yine sabretmeğe çalıştı. Metrot izin istedikçe, artık bu defa verdiği iznin son olacağmı — düşünüyordu. Hattâ nasihatlerde ediyordu: — Yahu, biraz şöyle ustalıklı davran, Kıılıııın fendi ile başa çıkıl— Metrot'da bu tavsiyelere karşı: — —Bu defa mutlaka bu mesele- yi halledeceğim, diye çıkar ve bittabi avdetinde yeni izinlere yol açmak için muvaffakiyetsizliğine bir - kulp Cıvıt te, Rqıt ta, Turgut ta senin gibi değil mi idiler? Ve.. küfür ediyordu: —Reıil.. Bayağı. Fena halde kızdım, tepem attı, me yaptığımı bilmiyerek: — Artık haltettin!. Dedim ve.. yüzüne bir to- kat attım. — Tühhh utanmaz!. Kaba Vahşi.. Diye doğru lavumanın başı- na gitti. Burnundan kan geli- yaoardu. Onu böyle görünce şa- şırdım. Korktum, ne yapacağı. mt bilmedim. — Çok fena yaptım.. Diye kendi kendime düşüne düşüne yanma gittim: — Naran.. Dedim, elimi tel tel alnımna dökülen ipek saçlarına götür. düm. . — Çek elini hayvan.. Dedi. basını cekti. Gözlerin 8 | ten itibaren. Şandal İstanbul İkinci İcra Memurluğun dan: Bir borcun temini istifası zım nında merhun ve mahcuz olup San- dal Bedesteninde mücevherat şube- sine teşbir edilmek üzere bırakılan bir adet kıymettar pırlantalı yüzük ve bir de adet buroşun şehri halin onuncu Perşembe günü saat on be!. di mü- Ticaret İşleri Umum Müdürlü- ğünden; 30 İkinci Teşrin 330 tarih- Hi kanun hükümlerine göre Türkiye muvaffakiyetler kazanmış 5 şarkı. ( Fledermaus ) filmin a Almanca kopyesini Opera'da görmelidirler. Tel. B. O. 3088 Biletler buğünden ted-ri': edilebilir. SALLY Zengin, renkli mizansenli bir operettir. Mümessilleri METROPOLİTAN, OPE- RASININ meşhur tenoru ALEXANDRE GRAY ile Metropolitan operası- nın meşhür. dansöz v muşanniyesi MARILYN MİLLER ç 150 dansör, Meşhur AL- BERTİNE RASH baletin den 36 giris ve- büyük Büyük gala olarak e Önümüzdeki perşembe akşamı saat 9,30 da MAJİK SİN EMASINDA Bugünden itibare muazzam harnp fülmi. Hilâl ve Milli Sinemalarda zengin bir programla ve Galâ müsameresi olarak : ÇANAKKALE Türk şecaat ve hamasetinin unutulmaz bir cidali ve Türk tarihi as- keriyesinin şanü şeref dolu “altm sahifelerini teşkil eden sesli sözlü n Şehzadebaşında Kiralık fevki odaları müştemil dükkân 'Fatih Kazası Malmüdürlüğü Unt da Haraççı Kara de iş yapmağa izinli bul z liz tabiiyetli (İsternm Karpet End Röz İndastriz. Limitit — Eastern Guıpıt Aıııd Riz lndnnnıı Limi- tet) şi ünd J izilleri bulunan James F, Whittol, Aleksan dre Jipkin Efendiler haiz oldukları salâhiyete binaen bu İlere müracaat Ja kendilerinden birisile veyahut yekdiğerile müştereken vaz'ı imza- ya salâhiyettar olmak ve )ı.rket mı- vomna Yap kları işl d da bütün da- va eden, edilen ve üçüncü şahıs Bs- fatlarile hazır bul k üzere İn- cevherat şubesinde ikinci açık art- tırma ile kat'iyyen satılması mukar- ter olduğundarı taliplerin yevm ve saati mezkürda mahallinde hazır bu dunmaları ve malları daha evvel gör mek istiyenlerin de Mezat İdaresine müracaatları lüzumu ilân olunur, —e >oarn a Kın lıenuz kesilmemişti. Yüzü demdeğişik — olmuştu. Hiddet, belki de nefretinden moramış- tı. Kaşları çatılmıştı. Dudakla- rı tı. O her vakit gülen, zevk, şehvet, çıldırtıcı bir haz taşıran yanakları pençe pençe kızarmıştı. — Yüzünden düşen bin par: ça kesilir!. Dedikleri işte tam Naran'ın bu saniyesi içindi. Fakat, ben İÜne yapacaktım. Kendimi dinle Bütün bu tezatlar içinae çır. pınıyordum. Âmma, en çok ga Hba tartının sevgi tarafı ağır basıyordu. Bir daha elimi uzat tım, Bir defı daha: — Nar Dedun. Bır defa daha saç- Tarını okşamak, gönlünü almak istedim. Yine elimi itti. Yine giliz tebaasından (Amtür La Fon- ten) ve Çekoslovakya tebaasından (Şani Salzer) Efendileri tayin eyle- diğini bildinmiş ve lâzım gelen ve- sikayt vermiştir. Keyfiyet kanunt hükümlere muvafık görülmüş olb- makla ilân olunur. Çek Seni tanrmıyorum :, W nden: Mehmet mahallesinde -Üskibi caddesinde atik 31 ve 31 mükerrer cedit 27 : 29 No, İr fevkinde de 22 Şubat 932 tarihinden 12 Mart 932 tarihine kadar yirmi gündür. Taliplerin saat 10 da Fatih Mal Müdürlüğünde müte- şekkil müzayede ve ihale Komisyonuna 12 Mart 932 tarihine müsadif Cumartesi günü müracaat eylemeleri, (641) Yangın Hayat Nakliye Kaza Otomobil ANADOLUT SİGORTA Teşkilâtı tamamen Türktür Müessisi İş Bankasıdır ADRES: 4 üncü Vakıf Han Bılııııyoıdıııı. Klrır veremiyordum! . Ve., bu kararsızlıkla ılqııııı Seni ıbmıek ııtcı-yoruııı ettim. Sen şisi basın, hay-| — Konuşurken böyleydim. vansın!. Muahedeyi imza edenler a- Dedi ve bütün şiddetile ko- | rasındayken böyleydim.. ca bir küfür savurdu: Daired karl bövley — Eşşek!. dim!. O zaman ben de kendimi tu Karasız tamadım. Ümitsiz — Eşşek ha!.. Bilgisiz Dedim, suratma — bir tokat Perişan daha attım. Söylene söylene ©- Yorgun | dadan çıktım: — Ve.. harap!. — Terbiyesiz! Ha ei e gee n — Vefasız.. Gözlerimde ona tokat atı- Kalpsiz!. şım ve ağlatışım.. Ve.. hükmettim: Kulaklarımda onun: — Zaten, bütün kadınlar| — Hayvan böylesiniz!. Eşşek Dairede çok sıkıldım. Bayağı!. Manzara hiç gözümün önün | Diyişi.. Ağzımda: den gitmiyordu! — Bütün kadmlar budur.. İyi mi yaptım, kötü mü yap- Diye ınmlılınışmım iz ve ha tım? Bilmiyordum! tn'alırı vardı ne olacak?. Düsü del bııkun b aci, SŞİRKETİ Telefon: 20531 Telgraf : İmtiyaz Arabaya zor ıtlıdıııı CJ l bir tereddüt gıçırd"n' — İçeride mi?, Gıtlı mi?, Ne yapıyor?. Beni nasıl kır,ılıymk’ Acaba hııhlındı mı?. Tekrar miyiz ; Ve.. lııyıtımdı elımın bu d. im, Sınkiciierkıiın.ıw büzüle g taında top l ’= bızla çe- kiliyordu. Başım dönüyor, tir | tir titriyordum!. Elim kıpmm demırını boş yere çevirdi. Kapı kilitli idi. Anahtarla açtım ve içeriye gir dim. Oda sabahleyin nması! bı- raktımsa öyleydi: —

Bu sayıdan diğer sayfalar: