2 Temmuz 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

2 Temmuz 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Almanyada yeni rejim dejenere | adamların neslini şöndürmek için, herbirini — adam ( başına yirmi mark mukabilinde! — kısırlaştır- makla meşgul iken, Almanyanın komşusu olan küçük bir memleket, Holânda, dejenere, fena adamları birer birer iyileştirmeğe, nesilleri- ni düzeltmeğe çalışıyor. Amsterdam şehrinde sekiz, do- kuz sene evvel başlamış olan bu, fena adamları | iyileştirme işine şimdi Holândanın Rotterdam, Ut- recht ve La Haye gibi büyük şehir. lerinin hepsi iştirak ediyor. Bu şe- hirlerde elde edilen neticelere göre insanları ıslah etniek işi, bir ada- mı kısır ederek neslini söndürmek kadar kolay değilse de, pek te ya- pılamıyacak kadar güç görünmü- adamları şehrin her tarafına dağıt- mmaktansa, onlar için ayrı ayrı apar tımanlar yaptırarak hepsini bira- raya toplıyorlar. Kendisine hürmet ettirmek is- tiyen her yeni bina gibi bu evler de bittabi kübik şekilde, üçer odalı, beşer odalı, bazı yerlerde elli, alt- mış, bazılarında ise yüze (o kadar apartımanlı evlerdir. Bu apartımanlara, düzelmek hiç kabil olmadığına hükmedildiği için, yalnız üç smıf fena adamlar kabul edilmiyor: Dilenciler, kadın tüccarları, bir de.. Büyük faizle kü- çük para verenler. Bu sınıflara girmiş adamlar, ne - kadar fena olsalar, o evlerde her- kes gibi serbest, ailelerile birlikte oturuyorlar. Kendi işlerini görü- yorlar. Hatta işsiz (kalanlara ev sahibi olan belediye iş bulmak için yardım ediyor. Ufak tefek ödünç » Kiracılar için bir tek mecburiyet apartıman kirasını ödemektir. Bu mecburiyet evsahi- binin pek işine gelmekle beraber, ahlâkın düzelmesine de, baromet- re gibi, miyar tutuluyor. Hakika- ten de 1925 tenberi bu ıslah işine başlıyan Amsterdam'da 1933 sene- sinde hiçb'r apartrman kirası borç Fena adamları eyileştirmek için kalmadığı gibi, öteki de ufak te- | fek borçlardan da birkısmı öden- miş, Bundan başka, kiracılardan is- tenilen şey haftada bir defa olsun bedava hamamda yıkanmak ve ge- ne bedava çamaşırlıkta çamaşırla- rmı temizlemektir. Anneler çama- şır yıkarken çocuklar oynasın di- ye, çamaşırlığın © önünde bir de kumlu bahçe.! Çocukların terbiyesine, okuma- sına tabii —* ziyade ehemmiyet veriliyor, Bu mesele kira parasın- dan daha ınunum. Mektepten kaç- mak istiyen çocuklar zorla mekte- be götürülüyor. Analar babalar bu işe iyet vermezlerse, hâkim derhal onları analık, babalık hak- kından ıskat ederek çocuğa müdür hanımı vasi yapıyor. Bu evlerden herbirinin başında bir müdür hanım bulunduğu kolay. ca tahmin olunur. Bu iş ancak ka- dınların yapabilecekleri şüphesiz olduğu gibi, ıslah işinin en güç ta- rafı da hak'katen akıllı bir müdür olacak hanım bulmaktır. Müdür hanım kendisini hissettir meden, o kadar fena Oadamların hepsini nezaret — altında tutacak. Meselâ sarhoşluğa müptelâ olan- ları anlayınca birer bahane bula- rak onları günde birkaç defa mü- dür odasına çağırtacak, görüşecek. Her apartımanım daima içindey- miş gibi, herkes her vakit birer birer tanıyacak. İşe gitmiyenleri işlerine gönderecek, hasta olanlara bir hastahanede yatak bulacak. Hülâsa kendini idare etmesini bil- miyen fena adamlarm anası baba- sı hep müdür hanım olacak. Her evde, fena adamların İş za- manlarından sonra, biraraya topla- narak iyi ve temiz bir surette va- kit geçirmeleri için teneffüs salon- ları, kitap odaları, spor yerleri bu- hunduğunu da elbette tahmin bu- yurursunuz. imdiki halde, fena adam iken ylece iyi adam (olmak yolunu tutan bin kadar aile varmış. Ne mutlu o fena adamlara... G.A. “ İstanbul Milli Emlâk Beyoğlu: Müdürlüğünden; Muhammen bedeli Lira Yenişehir mahallesi Salhane 97 Peşin para ile sokağında 65 Metre murabbamda zi 17/19 numaralı hane arsası. Kumkapı: Nişancı Mehmet mahallesi Havuz- 450,, Tu Bostan sokağında 3 oda ile sofa, taraça ve müştemilâtı saireyi havi maa bahçe 40 numaralı hanenin nisıf hissesi, Yukarıdaki mahallerin hizalarındaki kıymetler üzerin - den 18/ Temmuz/ 934 Çarşanba günü saat On dörde kadar pazarlıkla satılacağı ilân olunur. (M.) (3343) | EVKAF MÜDİRİYETİ İLANLARI | Kilo 50000 36000 27000 1800 500 1500 1600 800 Cinsi Ekmek Süt Yoğurt Nişasta Guraba Hastanesine 934 senesi zarfında lüzumu olâh yu- karıda cins ve On dördünden itibaren ayrı ayrı ale: tarı yazılı sekiz kalem erzak Haziranın münakasaya vaz'edile- rek Temmuzun 4 üncü Çarşanba günü saat On beşte ihalele- ri icra edileceğinden talip olanların şeraiti anlamak üzere her gün Levazım kalemine ve ihale müracaatları. günü de İdare encümenine (3175) Milliyet'in romanı: 9 — Sabaha kadar yat. Hamam gi bi ısınırsın. Birdenbire aklına geldi: — Ulan Haymanak! suyumuz var mı? —Ne yapacağız ulan? Hep tat. lı yedik. Geceyarısı susarsak ne olacak? — Bir koca şişe al, içine kar dol dur, ayak ucumuzda (o samanlara sok, erir su olur. Haymanak, Sansaros'un dedi ni yapmak için karanlıkta şişe ara- dı, buldu ve çıkmak üzere iken, Sansaros: — Deminki şişeyi ne tarafa at - tın? dedi. Sağa mı? Peki. Şişeye $ol taraftaki karlardan doldur. Haymanak verilen emri noktası roktasma yaptı ve titriye | ütriye koşup sandığına daldı. Bir kenara büzüldü. Sansaros ta yanına uzan- dı. Ve son emrini verdi: — Nafasini dısarrva verme! Sr- Yazan: AKA GÜNDÜZ cak hava boşa gider. Samana doğ- ru nefes al ki ısınalım. Ve sandık kapağmı oynata ka- nırta üstlerine kapadılar, Sansaros iki dakika sonra, yata- ğına yatmış bir eski Kayser rahat- lığı ile fosurdıyarak uyumıya baş- ladı. Daha ortalık ışıldamadan Hay- manak bir gerindi. Dar sandık - içinde bu geriniş Sansarosu dü tüp uyandırdı. e Gözlerini açma- dan sordu: Ne var ulan? Kıpır kıpır e- diyorsun? — İş vakti geldi. Hem ortalık ışıdıktan sonra çıkılmaz. Haymanak sandıktan çıktı. Sert bir ayaz vardı. Omuzlarnı büze- rek, çatlak ellerini uğuşturarak bodrumun deliğine gitti. Tahta ka- pağı çekti: Vay anam! Vay babam! Bü- tün deliği kar tıkamış. Ben bura- dan kendi kendime çıkamam ki. ISuyu bardakta, Gemiyi Çavut (1) ta... Dört yanı denizle sarılı olan iç Istanbulda yıllarca deniz görme - yenler vardır. Yaz gelince denize girmek!. İyi, güzel. Yalnız nerede denize girmeli? Yanılıp ta girenler, dizboyu süp rüntülerin arasında, dolana dolana temizlenecekleri yerde kirlenirler ve kendilerini karaya dar atarlar. Yedikuleden Çatladıkapıya ka- dar, tiksinmeden, çekinmeden, korku duymadan girilebilecek bir deniz parçası bulunamaz. Deniz- den gönenmek (2) istiyenler ne yapsınlar? Akşam olunca, bir kıyı gazino- sunda kafalar: çekip, barsakları- nı ispirto ile mi doldursunlar? Yoksa, bu sıcakta, buram bu- ram ter dökerken, sinemaya girip haşlanmış istakoza mı dönsünler?. Hem gitmek isteseler de, sine - ma nerede? Demek ki, şu dört yanı denizle sarılı İstanbulda, denize kedinin ciğere bakması gibi, hep uzaktan Bakıp içimizi çekeceğiz. Ve altınla dolu hasada açlığından ölen sıçan lar gibi denizlerin orta yerinde de» nizlerin Arman (3) 1 ile öleceğiz? Salacak iskelesinde, İstanbulla arası yedi kıyga (4) süren Kızkule si kumsalı da olmasa, İstanbulla- lar, bir gün gelip suya bardakta, gemiyi çavulla görecekler! M, SALAHATTIN 1 — Çavut - Duw nenmek - İstifade etmek, man - Hasret, 4 — Kıyga yazıda (Bun) ihtiyaç ğı olarak yazılmıştı. Gene | yanlışlıkla maksat diye dizilmiş- tir, Düzeltirim.) M.S | İş ve İşçi Milliyet bu sütunda iş ve işçi ist yenlere tavassut ediyor. İş ve işçi | istiyenler bir mektupla İş büro - | muza müracaat etmelidirler. İş aranıyor e Bulgarca, Rumca ve, Türkçe okur yazar bir genç ehven şeritle iş arıyor. Sirkeci Muradiye otelinde Mustafa oğlu Ali, Tophanede Levazım Âmir- liği Satın Alma Komisyonu İlânları | Selimiye fırını için “200,000, lili yüz bin kilo un 14. 7. 934 | Cumartesi günü saat 14 te ka- palı zarfla almacaktır. Şartna- mesini göreceklerin her gün ve Taliplerin belli saattan evvel tekliflerinin komisyon riyaseti- İ ne vermeleri. (39) — (3256)| 3874 “> İdareleri Istanbul Leva- İzm Amirliğine bağlı kıt'a ve müesseselerdeki Hayvanların ihtiyacı için 326700 kilo kuru 0t21-7-934 cumartesi 14 de | kapalı — zarfla” ilmaciktir; Şartnamesini ogöreceklerin | her gün, Taliplerin belli gün ve saatten evvel teklif mektupla | rmı komisyona vermeleri. (46) (3347) 3883 Iki arkadaş tahtanın köşesi ile karları idüler yol açtılar, Hay- manak ipini çuvalmı sırtladı. De- likten çıkacağı vakit Sansaros s6s- lendi: — Ortalık iyice ışıymca doğru- ca İlki Yenge'nin evine gel, alt o- danm penceresinde beyaz çaput açılmışsa ben oradayım, Hiç kapı yı çalma, oradan adliye sarayına | git, mahkemelerin olduğu katta bu kızı bul, — Karanlıkta ben onun suratını görmedim ki nasıl tanıyayım? — Doğru be. Ben de görmedim. Hele dur bakayım. Biraz düşündükten sonra: — Şişe çuvalmı büker sol koltu- ğuna alırsın, sağ ömuzuna da ipi sarkıtırsn. Ben kıza da tenbihle- rim, böyle karayağız çocuk görün- <e sen Haymanak mısm? der. Se- ni bulur. Onu alır o doğruca İlki Yengeye getirirsin. Haymanak çıktı. Artık souktan korkusu yoktu. Yapı yerlerinde »r- gatlar, işçiler kalkmışlar mangal. İarını yakmağa hazırlanıyorlardı. Haymanak her sabah onl: gallarına yardım eder, karşılık ola rak hem ısınır hem verdikleri sı- cek ekmeği yerdi. Gün açılmcaya kadar böyle geçer sonra mahalle aralarma dalar; Bugünkü program 18.30 Fransızca ders. 19, Ruşen Ferit Bey tarafından musi- ki müsahabesi, 19.30 Türk musiki neşriyatı. (Mesut Ce mil, Ruşen, Cevdet, Kemani Cevdet, Şe- ref, İbrahim Beyler ve o Vecihe, Belma Hanımlar). 21.20 Ajans ve borsa haberleri, 21.30 Stüdyo orkestrası, hafif musiki, İz Kis OYA, 1345 m 2. Piyane, kep kansar, 23,10: Şiirler. 2025: Dans mus kini. 2: Musahabe 823 Khx. BÜKREŞ, 364 m. 3 - 15 Ha 2148: A 22730: Piyano konseri. 235: Haberler. 545 Khz. BUDAPEŞTE, 550 m. 20: Piyano konseri. 20,40: Musahabe, 2120: Plâk ile opera. 21,55: Konferans. 22,5: Bu- dapeyte müniki heyeti dan konser. 24: Konferans. 24,15: Sişan musikisi. 686 Khs, BELGRAT, 437 m. 20,40: Sonatlar (Basthaven.) 21,10: Musa Baba: 21,40: Plâk IR. THER, operas. 24: Dane plâklerr 175 Kh. Umumi bir yerden ma- neşriyat. 20,10: Vieliyelen naklen OMA, 420 m. pariden naklen dinleyicilerin ar- rularına göre parçalar. 23: Varyete. Zi: Ha- - neşriyatı. 2 berler, 20,20: Plik, — Musahabe, 20,35: 21: Radyo orkestrasr. 21,15: Haberler Kon 2250: Büyük kon. ) 2325: Tayameili 1 talyan ma plâkları Deniz yolları İŞLETMESİ Acenteleri: Karaköy Köprübaşı Tel, 42362 — Sirkeci Mühürdarzade Han Tel, 27740 İZMİR SÜR'AT İSKENDERİYE yolu İZMİR Vapuru 3 temmuz SALI LI de Galata rıhtımm- dan kalkacak doğru İzmir, Pi re, İskenderiye'ye gidecek ve dönecektir. (3574 3906 Bartın yolu BURSA Vapuru 2 temmuz PAZARTESİ 19 da Sirkeci rıhtımından kalkacaktır. (3575) 3907 Trabzon yolu | ERZURUM Vapuru 3 tem- muz SALI 20 de Galata rıh- tımından Okalkacak. Gidişte Zonguldak, İnebolu, Sinop, Sam sun, Fatsa, Giresun, Vakfıke- bir, Trabzon, Rize'ye. Dönüş te bunlara ilâveten Sürmene, Ordu'ya uğrıyacaktır. o (3572) 3905 — Boş şişe alıyorum! Şişeci! Şi seci geldi.! Diye bağıra bağıra — dolaşırdı. Cebinde on kuruş vardı. Bununla alsa alsa dört şişe alabilirdi. Fa- kat köylerden, şuradan buradan gelen bu çocuk perakendecilerin sermayeden yana korkuları yok- tur. Toptancıların onlara geniş kre- dileri vardır. Bu perakendeci ço- cukların hiçbirisi hemen hemen bu itibarı bir defa olsun bozmamış- lardır. Sansaros kızı uyandırdı. — Kalk bakalım bağı hanım! Senin adın ne? — Akşam da söyledim ya: Emi- ne, -—— Benden büyük müsün küçük mü? Ne bileyim? Ortalık zifir gi- bi. Seni görmedim ki. — Sen Ankara sokaklarını bi misin? — Hepsi.değil, yalnız büyükle- rini. — Tahtakaleyi? — im. — Adliye sarayını? — Onu da bilirim. | da — Şimdi beni dinle Emine! Ay- dınlıkta buradan çıkmak olmaz. Ben biraz sonra sen de Bakırköy Barut fabrikala- rı ihtiyacı için mevcut şartna- mesine göre ve 380 litre hac- mi istiabisinde olmak ü 50 ilâ 75 adet galvanizli ispii to varili pazarlıkla mübayaa edilecektir. Vermek isteyen- lerin şartnameyi görmek ve pazarlığa iştirak etmek üzere 5 Temmuz 934 perşembe gü- nü saat 14 de fabrikada müte- şekkil komisyona omüracaat- ları. (3492) 3887 Devredilecek i beratı “ Seri ateşli topların icra ömlâsr için tertibat” hakkındaki ihtira için istih- sal edilmiş olan 2 Mart 1932 tarih ve 1361 numaralı ihtira beratı üzerindeki hukuk bu kere başkasına devir veya i- cara verileceğinden bu bapta fazla ma- lümat edinmek isteyen zevatın bulda, Bahçe Kapuda Taş 43-48 numaralı idarehaneye müracaat et meleri ilân olunur. (737) Istan- hanında Hadiçe hanımın ko akin Yusuf Raşit böy ağı boşanma davasından do» üddeimleyhe gönderilen dava isti | sureti mumaileyhin merede © olduğu ğından bili tebliğ inde e Hadiçe hanım tarafından ilâ - » edilerek ialeyhin olduğundan ilânen tebligat icrasma karar. verilerek 4 makamına kaim olmak üzere 20 in zarfında dava istit'asına cevap ver- üzre dav i Pazartesi günü saat 10 da daveti muta- İ zemen davetnamede Mahkeme divanha- nesine talik kılınmış olduğundan muma- ileyh Yusuf Raşit beyin 20 gün zarfında davaya cevap vermek ve yevmi mezkür, keyfiyet (829) gazele ile de ilân olunur. era memurluğundan: yeminli ehli takdir edilen merkez İstanbul Tainamına (2500) ira vukuf tarafından kıymet Fatihte mevlevihane semtinde of: seyit nizam sokağında caki 7. 8. 9. İ yeni 8. 10. 11. 11/1 on: Tu maa kul iki bostan ve bir kıta bağın 720 de 68 hissesi açık artırmaya konuldu. Şartna- mesi 16 - 7 - 34 de divanhaneye asılarak € - 934 pazartesi günü Sant 14 den 16 ya kadar satılacaktır. Artırmaya işti rak için 100 de yedi buçuk teminat akçe. | si alınır. Müterakim vergi, belediye ve valf icaresi müşteriye aittir. Artırma bede hesseye isabet eden muhammen krymetin 100 de 75 ini bulursa ehalesi İ yapılır, bulmazsa en son artıranın töhu- di bakı kalmak şartı ile artırma 15 gün uzatılarak 21 - 8 - 934 salı günü aynı sa- atte hessenin muhamimen kıymetinin 100 de 75 ini büldukda ehale olunur, bul - İ mazsa satış geri bırakılır. 2004 no: lu icra kanununun 126 ncı maddesine tevfi- kan ipotek sahibi ve diğer alakadarların ve irtifak hakkı sahiplerinin dahi ayrı menkul üzerindeki hakları ve hususu i- le fayiz ve mesarifden dolayı iddaalarını evrakı müsbitesi ile 20 gün zarfında ic- ra dairesine bildirmeleri lazımdır, aksi | halde hakları tapu sicibi ile sabit olma - dıkça satış bedelinden paylaşmadan ha- riç kalırlar. İ İşbu maddi kanuniyeye göre haraket etmeleri vedaha ziyade malümat almak isteyenlerin 934/2101 dosye no: su ile memuriyetimize müracaat etmeleri olunur. (831) çıkacaksın. Ortalık iyice ışıymca- ya kadar sokaklarda dolaşacaksın. Polis hastahanesinde bulşık yıka- yıcıyım. Oraya gidiyorum diyecek- sin. Aydınlık başlar başlamaz. nmak lâzım. Sokaklarda çok do- laşırsan donarsın. — Ya ne yapayım? — Ben de onu (düşünüyorum. Tahtakelede karılar hamamına gi- dersin. İçeriye dalarsm. Hamam anasına dersin ki beni bizim ha- nım gönderdi. Erden hamama ge- lecekler. Şimdiden soyunacak bir yer ayıracaksın. Ben de burada ha- rrmları Hkliyeceğim. — Hanımın kim derse? — Adam! Sen de şuncacık ya- landan dolandan çakmıyormuşsun ya. At birşey, bizim hanım mali- yede başl - Ne bileyim ben? Aki Veli bey diye bir şey savur! Gelecek hanımlar yok ki! — Orada © akşamlamıyacaksın be! Bedavaya ısmacaksım. Saati 80 rarsm dokuzu geçiyor derlerse a, hanımlarım geç kaldılar, kapıya çıkıp bir bakayım der, sıvrşırsm. — Sonra? — Sonra... Doğruca adliye sara- | ymdan içeri dalarsın. Orada iş do- kuzda başlar. Her tarafı sıcaktır. | Alt katta mahkemeler vardır. Her yer kalabalık olur. Kimse kimseyi MAHKEMELERDE Tramvaya bomba koyanlar Artin Tülekyan Efendi isminde bir tüccarı şüpheli vaziyette göster - mek maksadile namma tramvay aras basında bomba bırakmaktan suçlu Bafralı: İbrahim, İstanbula Cevat, | Mapavrili Mehmet Efendiler üçüncü ceza mahkemesinde 3 er ay hapse ve ikişer yüz lira zararı mânevi ödeme- ğe, bunlara bir patlamaz bombaları vermekten suçlu Mehmet Ragıp efen- di de bir ay hapse mahküm olmuşlar ır, Mehmet Ragıp Efendinin cezast tecil edilmişti , Akıl hastanesine bir paviyon ilâve edildi Akıl hastanesinde yatak adedi nin az olduğu ve hastaların biri- biri üstüne yatırıldığı yazılmıştı. Bunu nazarı itibara alan Sıh- hiye vekâleti yatak adedinin faz- lalaşması için Bakırköy akıl has- ianesinde 150 yataklık bir pavyoğ inşa edilmekte idi. Bu pavyonun inşaatı dün ni - hayet bulmuştur ve pavyon. me rasim ile dün sabah açılmıştır. Resmi küşatta sıhhiye mü. rü Ali Rıza Bey, vekâlet sıkhiyei müfettişlerinden Bürhan, & Sabri Beylerle hastane başhekimleri iş tirak etmişlerdir. Bu pavyona dünden itibaren hastalar yerleştirilmiştir. Bilâha 9 râ bu pavyona adli takibat yapı” lacak hastalar yatırılacaktır. YENİ NESRİYAT Bütün Bu ilim, & san'at ve edebiyat mecmuasının — beşinci sayısı da çıktı. Okuyucularımıza tavsiye e Istanbul İkinci iflâs memurluğundan? Istanbul Sultanhamamında 53 No: Tri* kotajcı Mehmet Kudsi beyin dosyası yet nilenmekde olduğundan geçen mamula" tın tetkik ve yenilenmenin ilemali için a“ lacaklıların 7 Temmuz. 934 cumartesi günü saat 11 de ikinci iflâs dairesinde hazır bulunmaları ve ellerindeki yenile" meye yardım edecek vesaik ve vekâlet suretlerini getirmeleri ilân olunur (835) GR ine ktm İst: Asliye 6 ner Hukuk mahkeme * sinden: Beyazıt Sururi mahallesi Hoca | Rüstem sokağı 13 da sakin Buk i garistanlı Salih oğlu Mehmet efendi Mühalli mezkürda mukim Mehmet Ef aleyhinize açılan boşanma davasından dolayı ikametgâhimezm meçhuliyeti bast” bile hukuku usulü muhakemeleri kanu" nunun İ4İ cı maddesi mucebince arzu * halin ilânen tebliğine karar verilmiş ol” dugundan bir nushası mahkeme divanh#” nesine tahk kılman arzuhal suretine of bej gün zarfında cevap © vermediğiniz takdirde wuamelei kanuniye ifa kılmacif gt teblig makamına kaim olmak üzre İ“ lan olunur: (842) illiyet mma ABONE ÜCRETLERİ : Tü içim Hariç için Şaş cast edilir. timi kabul etmez, sormaz. Sicak sıcak bir kanapey oturursutı, Haymanak, — Ben onu tanımam — Bacak kadar karayağız bif çocuktur. Sol koltuğunda burulü bir çuval, sağ © omuzunda bir ip” Anladın mı? Unutma! Seni buls" cak, benim olduğum yere getire" cek. — Şimdi beraber gidemez mi" yiz — Şeytan işi bu, yolda yakala” nırsam, seni de mi götürsünler? — Hem sen neye kadar uğraşıyorsun? — Benden olduğun —Sen kimsin? — Bana hırsız Sansaros derler” —APA!Ben hırsız değilim. Yalnız bana hırsız kızı Emine de! ler ama, valla billâ yalan. — Hırsız kızı Emine mi? — Öyle derler. -. Iyi ya babadan © kalma bi” densin, 1 — Sus, sus! — Neyine gerek senin. Ben 889) na iş bulmağa çalışacağım. Canı İ isterse dediklerimi yapma. Akşa” ma burasını göremezsii Kız biraz sustuktan sonra: — Peki, dedi, ne dersen kei — Bitmedi — ©

Bu sayıdan diğer sayfalar: