19 Nisan 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

19 Nisan 1935 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

smanlıcadan türkçeye N karşılıklar kılavuzu (| Türk rejimi ile faşizm, Listenin neşrine devam ediyoruz 1 — Öz türkçe köklerden gelen sözlerin karşısına (T. Kö.) belde- ği (alâmeti) konmuştur. Bunların her biri hakkında sırası ile uzman. (mütehassıs) yazılarını gazetelere vereceğiz. karşılıkların iyi i türkçe olan şekilleri “çek,, kökünden gelen şekil gibi. Jitisak noktası — Kavşıt noktası Örnek; Toros Şara Ankara iltisak noktası Eskişe - hirdir — Toros demiryolıyle Ankara mn kavşıt noktası Eskişe - irdiz, Mülüsik — Bitişik, kavuşuk Örmek: iie biribirine merbut de- gil, belki mülâsık denilebilecek derece- de — Yar biribirine bağlı de- $il, belki bitişik denilebilecek derece - de, İtibas — Benzeşim Örnek: Arabide “sin,, ile yazılan ihti- 948 ile “sat, ile yazılan ihtisas iltibas- mi rel'etmek İyidir — Arabçada “sin,, Ki ihtisas ve «sat» ke ben- deşimlerini kaldırmak iyidir. Müca etmek — a Örnek: Bu işte de avı âlinize iltica €tmek isterim — Bu işde ; İlticagâhım olan sinci mader — Sığınağım olan ana kucağı. i — Sığınık Örnek: Siyasi mültecilere. en çok mü- Smaha gösteren Türkiye'dir — Sıya- Mal sığınıkları en çok hoşgören Türki- 'dir. ! — Yangı Örnek: Yarasının iltihabı gayrıkabili Mahammül acılara sebeb oldu — Yara- > yangısı dayanılmaz acılara sebeb Mühak etmek — Katılmak Örnek: Bu inkılâb kahramanlarının #flma ben de iltihak © etmek isterim — Bu devrim bahadırlarının #irasına ben de katılmak isterim. Müfat (teveccüh) — Yönel < İltfatımız kalbimi serşarı mel sar eyledi — Yönel vinçle doldurdu. İltifat (teveccüh) etmek — Yönelmek, yüze hoş davranmak m *tmek — Parıldamak, yalpırda - Örnek: 1 — Semada iltima eden bir necmi #âhire hasr: nazar ederek.. — Gök Yüzünde parıldayan yıldıza gözünü dikerek... 2 — Ulk üzerinde ziyayı şemsin üti- ma ettiğini görenler... — Ufk üzerin den inin yalprdadığını gören va Mitimaat — Yı Er . Örmek: İltimez;, kamer, enzarımı tal- tif Sordu — Aym yalpırıları, göz- lerimi okşuyordu. İltimas (sahabet etmek) — Kayırmak Örnek: Bu işin olmazı için bana biraz iltimas etmenizi rica ederim — Bu İ- gin olması için beni biraz kayırmanızı Wüya — Kıvrım Örmek: Üstündeki hariri fistarın ilt- vaları — Üstündeki ipek fistanın kıv- rerhları. Jiniz gönlümü se - Harbte aldığı. ceriha iltiyam bulunca... — Savaşta aldığı yara onu- Tunca... 2 > ltizam etmek — Tutmak, mak, yan olmak arda Örnek: Siz beni iltizam ettikten son - ra kimseden korkmam — Siz beni tut- tuktan (Siz benden yan çıktıktan) son ra kimseden korkmam. İlsam etmek — Susturmak Örhek: Ne delil gösterdiysem cevabını verdi, beni ilzam etti — Ne kanıt göt“ iğ cevabını verdi, beni sustur- , ni in nek: a bir küçük ima yeti — Anlıyana bir küçük Üay yeter. Zİ ime elim lamak nek. İma etmek istediğiniz nokta gözümden kaçmış değildir — Imayla- mak iğiniz nokta gözümden kaç- mış Ri İmal etmek — Yapmak Örnek: Onun imal ettiği tarzda güzel kol emsali yoltur — Onun yaptığı Yolda güzel koltukların benzeri yoktur. Imalât — Yapim Örnek: İmalâit © hitam bulmak üzere olduğu sırada — Yapım bitmek üzere m köri any a (T.Kö) Örnek: Ceviz ağacından © mamul bi dalab — Ceviz ağacından yapık bir p. Ameli — Pratik (T. Kö.) 'Nazari — Teorik (T. Kö.) İmale etmek — Çevirmek, yatırmak, eğ- mek Örnek: 1 — Kalbinizi bu Fu imale eden sebeb yana çeviren sebeb, 2 — Birçok uğraştıktan sonra istirba. mumi is'afa imale edebildim — Birçok uğraştıktan sonra yalvardığımı yerine etirmeğe yatırabildim. RE yama, biz ba ŞE e derek beni de şaşırttınız — Bir o ya. Ma, bir bu yana eğerek beni de şaşırt - tarafa doğ- — Yüreğinizi bu iş ve kullanılan rin bugünkü işlenmiş ? Aslı ak olan hak, aslı üğüm olan hüküm, türkçe İmdad — Yetişme, yardıma koşma İmdad! — Yetiş! İmha etmek — Yoketmek Örnek: Harbın nihayetinde düşman ordularını imha eden büyük kuman - dan... — Savaşm sonunda düşman ordularını yok eden büyük komutan... Imhal etmek önel vermek Örnek: Alacağınızı tediye etmek iste- rim; fakat biraz imhal etmenizi rica €- deceğim — Alacağınızı ödemek iste - rim; ancak biraz önellemenizi (önel vermenizi) diliyeteğim. Mühlet — Önel Örnek; sonra beklemem — Size iki ay önel. ondan sonra beklemem imkân — İmkân (T. Kö.) Aderni . — İl Adimülünkân — İmkânsız Mümkün — İmkânlı Mümkün kılmak — İmkânlaştırmak Gayri mümkün — Imkânyz. Gayri mümkün kılmak — İmkânsızlaş turmak, İmlâ — İmlâ (T. Kö) İmlâ etmek — D. Örnek: Bu lütfunuz kalbimi hissiyatı meserretle imlâ eyledi — Bu kayra - niz yüreğimi sevinç duygulariyle de durdu, İmrar etmek — Geçirmek Örnek: Gümrükten imrar edilen san - dıklar — Gümrükten geçirilen sandık- lar, Mürur — Örnek: Bu sokakten yük arabalarının müruru o memnudur — Bu sokaktan yük arabalarının geçmesi yasaktır Imsiik etmek — Kısınmak Örnek: Sarfiyatta biraz İmsik etmek lâzım — Harcamada biraz kısınmak gerek. Imtidad — Uzam, boy Örnek: 1 — Bütün © yol imtidadınca mamur köyler gördüm — Bütün yol uzamınca bayındır köyler gördüm. 2 — Dere imtidadmca sıra evler gör- düm — Dere boyunca sıra evler gör- düm, parlak bir | İmtidad etmek — Uzamak Örnek: Bugünkü içtima dörtte hitam bulacakken sekize kadar imtidad etti — Bugünkü toplantı dörtte bitecek - ken “sekize kefir vende. İmtihan — Sı Örnek: Mekteb imtihanları may 80- nunda icra olunuyor. — Okula smaç- ları mayıs sonunda yapılıyor. İmtihan etmek — Sınamak Örnek: Gençleri imtihan etinek öyle ehemmiyetsiz bir iş değildir — Genç- leri senâmek öyle önemsiz bir iş de - gildir. Şifahi imtihan — Sözlü smaç Tahriri imtihan — Yazık sınaç Tecrübe — Deneç Örnek: Tecrübe, ulümu hazıranın en mühim istinadgâhıdır — Denaç, bu - günkü ilimlerin en önemli dayanağıdır Tecrübe etmek — Denemek Örnek: Bu izam ettiğiniz işi, müsaade ederseniz, bir de ben tecrübe edeyim — Bu büyüksedi x işi, izin verir. seniz, bir de ben deneyim. Imtina — Abay Örnek: Imtinaa sebeb yok, reyinizi vermelisiniz — Abaya sebeb yok, oyu- muzu vermelisiniz. Imtina etmek — Abamak Örnek: Böyle bir vazileden imtina et- mek için eshabı muhikka göstermelisi- niz — Böyle bir ödevi U abamak için haklı sebebler göstermeli Reddetmek — Reddetmek ) İmtisal etmek — Uymak Örnek: Emrinize imtisel edeceğim — Emrinize uyacağım. İmtisas etmek (mas) — Emmek Imtiyaz — Bırakığ dg. Örnek: Çin, hututu hadidiyesini işlet mek imtiyazını bir Alman kum panya- sna vermişti — Çin, o demiryollarını işletmek ğını bir alman kumpan- yasına vermişti. İmtiyaz — Ayırt Örnek: Vatandaşlar arasında imtiyaz düşünülemez — Yurddaşlar arasında ayırt düşünülemez, İmtizaç etmek — Kaynaşmak rnek: İki düşman gayet eyi imtizaç ettiler — İki düşman pek eyi kaynaş- lar. İmiizaç etmek — Biydaşmak, geçinmek, Onunla imtizaç etmek zanne- dildiği kadar sühuletli değildir — O- nunla baydaşmak (geçinmek, uyuşmak) sanıldığı kadar kolay değildir. Örnek: İmtizaçsız bir adam — Geçim» — Birleşemezlik, geçine- Örnek: Aralarındaki © ademi imtizaç yevmen feyevmen tezayüd ediyor — Aralarındaki © birleşemezlik (geçine - imezlik) günden güne artıyor, İmza — İmza (T. Kö.) İnadına — Zoruna İnan — Dizgin Örnek: Süvari, hai fesihada birdenbire önün ,Râgihan önündeki sa. irhayı inan ile — Atlı, ileri gideceğine, yüksele - | vardır. etmek — Baymdırmak (Bak âba- | Iı j Inb' eki geniş alanda dizgin d leri gevşeterek, İnbat — Bitim sat — Sünüm İde, reisicumhuru intihap ederler. | e Size iki ay mühlet... ondan “Inkılâb dersi: Hitlerizm farkları Bay Mahmud Esad dün muhtelif rej'm er arasındaki farkları anlattı Eski adliye vekili Bay Mahmut Eş sat Bozkurt dün inkilip enstitüsündeki dersine devam etti, Bay Mahmut Esat Bozkurdun dün- kü dersini yazıyoruz: “— Genel bakımdan, cumhuriyeti ve hükümdarlığı mukayese ediyorduk. Vaymar kanunu esasisine göre, manyada reisicumhur intihabı bir dere celidir. Seçime kad'n ve erkek Almanlar iştirâk eder. Birleşik cernhuriyetlerde iki derete- | lidir. Birinci seçmenler ikincileri, ikinciler | Fakat bizde reisicumhur intihabı üç , derecelidir denebilir. Kadın, erkek birin: | Ayan ve mebusan © milli meclisi namı altında reizicumhuru se- çerler. Ayan bakımından 3, fakat mebu. #an bakımından 2 dereceyi gösterir. Kadınların reisicumhur seçmeğe bak. | kı yoktur. Rusyada ise dereceyi | bulur; Rus komünasmın intihabı kendine göre- dir. Yeni vaziyete bakılırsa, parlimanta- rizme doğru ricat başlamış demektir. Hükümdarları tetkik ederken bunla mi sata uğrarlar. — Cisimler hararet sl « tında sünüme uğrarlar. İnbisat etmek — Sünmek Örnek: Her cismin inbisat etmek ka biliyeti bir değildir — Mer cismin sün mek gücü bir değildir. İncaz etmek — Sözünü yerine getirmek Örnek: Merd olan verdiği sözü incaz eder — Pr olan verdiği sözü yerine getirir İncimad etmek — Örnek: Biürudetten incimad eden fu- kara — Soğuktan donan yoksullar, .Camit — Donuk, cansız Örnek: i — Neye öyle camit bir tavır almışsın? — Neye öyle donuk bir du- Tuş almışsın? 2 — Camid cisimlerde hayat yoktur— Cansız cisimlerde hayat yoktur. İncizab etmek — Kapılmak;, Örnek: Bu nazarfirib cemale incizab etmemek mümkün değil —-Bu göz a- hc güzelliğe kapılmamak ;(tetulma - mak) elden gelmiyor... « İnd — Yan, göre, - dikte Örnek indinizde bütün kudsi şeyler abestir — Size göre (si- rin yanınızda) o bütün kutsal şeyler ge elmürakere — Konuşuldukta İndi, keyfi — Kendiz İndifa etimek — Fışkırmak Örnek: Yanardağ indila ediyor — Ya- nardağ fışkarıyor . İndiras etmek — Batmak, kaybolmak. göl Örnek: İndiras eden osmanlı impara « torluğu — Batan (çöken) osmanlı im. Paratorluğu. 2'— Münderis olmuş devletler — Kay ipalmuş devletler infak etmek — Beslemek, yedirip içir - mek, geçindirmek Örmek: Bütün bir aileyi infak etmek y bir vazife değildir — Bütün bir | ardayı beslemek (geçindirmek, 'yedi - tip içirmek) kolay bir ödev değildir. Nafaka — Geçimlik Örnek: -Zevcesini tatlik etti, nafaka - sını veriyor — Karısını boşadı, geçim. liğini veriyor İnfaz etmek — İ , yürütmele Örnek: Dünyaya hükmünü infar e - denler bile böyle cüretkârane hareket etmemiştir — Dünyaya hükmünü ge- Şirenler (yürütenler) bile böyle küs - tahça hareket etmemiştir, Nüfuz — Geçme, i Örnek: Yağmurun iliklerime kadar nü fuzu yüzünden hastalandım — Yağ - murun iliklerime kadar geçmesi Çişle- mesi) yüzünden hastalandım. Nüfuz (Tesir anlamna) — Etke Örnek: Onun nüfuzu her yerde cari- dir — Onun etkesi her yerde yürür. Nüfuz etmek — Geçmek, işlemek Örnek: Rutubet © kemiklerime kadar nüfuz etti — Tslaklık kemiklerime ka- dar işledi (geçti) — Geçen, işliyen & Örnek: Nefiz bir nazarla yüzüme bak- & — İşleyen bir bakışla yüzüme baktı Nafiz — Etker Örnek: O kadar naliz olsaydım neler yapardım — O kadar etker olsaydım neler yapardım. İnfinl — Küsü Örnek: Bana karşı infislinizin esbabı- ni bir türlü idrâk edemiyorum — Ba» na karşı kösünüzün © sebeblerini bir türlü anlayamıyorum. ü 'esküser Seriülinfial — T Örnek: Arkadaşınız ne serjülinfial bir adammış — Arkadaşmız ne tesküser bir adammış. Münfeil olmak — Küsmek Örnek: Bu hareketiniz üzerine mün - isil olmamak elden gelmiyor — Bu ha- reketiniz üzerine küsmemek elden gele Or. etmek — Ayrılmak (Bek: Fek) İnfilâk — Patlama Örnek: Haydarpaşa istasyonu inlilâkı İstanbulu dehşet içinde bırakmıştı — Haydarpaşa durağı patlaması, İstan - bulu korku öçinde bırakmıştı. İnfilâk — Patlamak, patlak ver « rım nasıl bir siyasi müesseseyi yaşattık» zan aksini isbat için ileriye sürülmüş tezler de vardır. Diyorlar ki : — Hükümdarlar içinde kötüler çık- dı Bu tazin cevabım vermek çok zor dir. Bence ekserisi profesyonel cahil ve katil olan hükümdarlar arasında, vatam- sever dâhiler de yetişti. (o Fakat-bu bir | mânâ ifade etme, Hükümdarlar arasında dâhi labilir. Fakat bir milletin sade ve müle- yazı vatandaşları arasmda çıkan dâhiler daha mı azdır? Yalnız devlet idaresinden değil, ilim ve fen bakımından da böyledir. ir hükümdar ailesinden çıkacak bir dâhi için bir millet niçin yıllarca mu- kadderatını tehlikeye koysun? Bu, bir milletin az çok kendi rüştü nü, kendi reşitliğini inkâr etmesi demek- tir. Bir milletin hürriyetinden vazgeçe- rek başkasma boyun eğmesi demektir. Bundan başka hükümdarların asale. gelmiş o- Bu 1 inci ricat değildir. Srem gel. | tinden bahsederler. Asaletin ruhun, ter- dikçe prensip bakmnından © rie'atlerini | biyenin yüksekliğini, aklın ve zekânm söyliyeceğiz. İ yüksekliğinde aramak lâzrmdır. Yokda, Beyanlar, Baylar, | asalet gecereli arap atlarında da vardır. Türk tarihinde asaletten bahsetmek Türkü anlamamak demektir. Bi; le milletiz ki, en küçüğünden en büyüğüne kadar hepsi sorguçlu sul. tandır. Onun ayrıca (o sultana ihti; yoktur , Türkiyede asalet tezinin ortaya sü- rülmesi, Türk tarihini anlamamaktır. Seçimde tercih esasları Bayanlar, Baylar , Dört rejimi birbirleri arasında muka- isicumhurluk seçimi ü- demokrasi bakımın. dan en iyi olduğunu söylemeğe İüzum; yoktur. Almanyada (böyle... Amerika, Sovyet Rusya ile biz müsavat kabul e- deriz. Bence hedef bir dereceli intiha- bın tahakkuk ettirilmesindedir. İlim ve demokrasi icabı bundadır . Mümkün olsa, milli iradenin tecellisi için, milletin hüleümete direktif vermesi lözemdir. rarları arasında şu es: — hâkimiyeti. vardır; Atatürk bilmukabele sordu: — Nereye gidiyoruz?.. Bana baktı, ben bir şey söylemeden © tekrarladı: — Nereye mi gidiyoruz? Memleke- tin mutlak hâkimiyetine, cumhuriyet ” Bu da Erzurumda olmuştur. Atatürk, bir gün Millet otururken, halk (yaşasm diye bağırmıştır. Bayanlar, Baylar, Atatürk'ün nulku dikkatlice okunu- lursa, cumhuriyetin iyice o düşünülmüş, zamanında ortaya atılmış bir eser oldu- naz, bahçesinde cumhuriyet) İkinci Teşi 1924 ikinci teş re, Türkiye cumbüri; iel e den biri kabul edildi. Memleket tamamen cumhuriyete iş müdür? yetçi fikirlere dair bariz e serlere tesadüf edemedim. İlmi bakım. lardan müdafaa edilmiş eserler de göre- edim, Şinasi devrini alalım: Bu mektebin tam ve kâmil eserlerini bulamadık. Nis Şinasi, ne Namık Kemal, ne Abdülhak Hümil, ne de bunların arkadaşlarında. Abdülhak Hâmit (Ilhan) da millete bir tac giydirilmeli dedi. Fakat Sultan Selim ile Fatihe mersiyeler yazdı. Namık Kemali (Gün gelir bir çoban ile bir hükümdar bir olur) dedi. Edebiyatı cedideye © gelince; orada ne Ziyade, ne Raufta, ne de diğerlerinin eserlerinde bunu göreme- dik. Yalnız Fikretin (Tarih) adını taşi yan manzumesinde hükümdarlığı karşı isyan nakaratı vardır. Türkiyede Cümheriyet zemini > buldu: Bizde cumhuriyetçi olarak bir adam tanıyorum. O da 500 yıl önce yaşamış. tır. Bu Şeyh Bedrettini Simavidir. Baş ka tanımıyorum. O halde rejim hangi fi- körlere istinat etti? Fransa için de bu mesele tetkik edil- miştir. Bizde Osmanlı hanedanı — Türk cumhuriyeti Türke dayanır, benzer, dedi. ve ona > Oğrendiğimize göre, Romanya fut- bol federasyonundan futbol federasyo- numuza cevap gelmiştir . yi. hatırlatalım: Yugoslavya futbol federasyonu, Türkiyeye | Yugos- lav milli takımını göndermek | arzusunu göstermiş, fakat sonradan teklif ettiği- miz tarihleri kabul etmiyerek bu tema sı gelecek seneye bırakmıştı. Bunun üzerine futbol Federasyonu- muz, iki memleketin milli takımları a rasında Istanbulda bir temas yapılması. Bi Romanya federasyonuna teklif etmiş- *i. İşte, federasyona gelen cevap, bu teklifin cevabıdır. Romanya federmiyo. hu B mayistn İstanbulda oynamağı ka- bul etmektedir. Ancak 8 mayıs bir çar. samba gününe tesadüf ettiğinden, fede- rasyonumuz 10 mayıs eumayı mukabil teklif olarak bildirmiştir. Aarada ancak iki günlük bir ihtilâf olduğundan Ro- manyalıların, esas itibarile kabul ettik- leri bu maçı iki gün sonra yapmakta bir mahzur görmiyeceklerini zannediyoruz. Bu suretle, Viyana Libertas takımı: nım bi aksim stadında yapacağı bütün ehemmiyet ol « Çünkü milli takımın teşkilin. de mühim bir âmil olacak bulunan İn giliz. antrenör Bay Sleyt, Galatasarayın, Güneşin ve Istanbulaporun en iyi oyun- cularımı Libertasla bundan evvel yapılan iki ciddi maçta görebilmek fırsatını bul- muşta. maç Bugün de, Istanbulun en kuvvetli takımı olarak tanınan Fenerbahçenin en iyi oyuncularmı sıkı bir maçta görecek ve tam bir fikir edinecektir. Şu suretle, bugünkü Fenerbahçe « Li. bertas yu oyuncuları en sıkı maçlarda tecrübe etmiş buluna Müdafiler: Lütfi, Osman, Faruk, Asım, Reşad, Yaşar, Fazıl. Muavinler: Ibrahim, Kadri, Fabir, Ismail, Hasan, Enver, Esad, Ali Riza, Cevad. Muhacimler: Necded, Rasih, Rebii, Niyazi, Şaban, Fikret, Şeref, Eşref. Görülüyor ki bir taraftan Fenerbah 6e gibi kuvvetli bir takımımızla oldu- gu için alâkadar olacağımız bugünkü Libertas maçı, diğer taraftan da Milli takımı kuracak antrenöre, futbolcüle- rimizin listesini, aşağı yukarı tamam- lamak fırsatını vermiş olacaktır. Bu günkü maçtan sonra, üç kaleci, yedi müdafi, on muavin ve on dört muha- cim arasmdan en iyi bir milli takım çıkarmak imkânı bulunabilecektir, Esa sen bunlardan başka mntrenör Anka. ralı futbolcüleri, Muzafferi, Feyziyi, Vefalı Lütfiyi de tanrmaktadır. Fenerbahçenin galibiyetile neticelen inin dilediğimiz bugünkü maçm, « Romanya maçı için de takı- mumuzın iyi teşkilinde âmil olabilecek bir vaziyete girmiş bulunmasını mem- nuniyetle kaydederiz. E. HSAVCİ Bay A. Sölm Özlü'ye Bana göndermiş olduğunuz mektubu aldım. Mektubunuzdaki düşüncelerin, dün dir. Diğer farikalar da şunlardır: Bir vatanda ekseriyet halinde bulu- bir dili söyliyen, bir tarihe mensup, kültüre sahip bir millet için istik” hak olarak tanıması... Türk devriminin © başlangıcında bu prensipler sarahaten ortaya konmuştur. Faşist rejimi, Mustolininin eserinden an- aşılacağı üzere isi . Buna göre, önül bir milleti yaşatmak öçin izm. “Hitler, milli © sosyalist gefi olarak (Kavgam) dediği eserinde, diyor ki: “ — Bizim için hariçte müstemleke a- ramağa lüzum yoktur. İngiltere ile iyi geçinmeğe mecburuz. Bizim yanımızda büyük bir müstemleke, Rusya varır. Orada 150 milyon nüfus var başında bir kaç kişi var. Onları atacağız ve memleketi kurtaracağız, diyor » Türk rejimi, bu bakımdan o modern medeniyet icabatınm, modern medeniye. tin ilim cereyanlarma; Faşist ve, Hitle- rin prensiplerinden üstündür ve biz ge- ne her milletin rejimine de hürmetkâ. niz. Türk milletinin hiç bir milletin hak- kında ve varlığında gözü gi Her illet için hürriyet ve istiklâl temenni eder: Yalnız Türk milletinin ig istiklâline yapılacak tecavüzü hor vakit yok etmek kabiliyetindedir. Bayanlar, Baylar, i İtalya, Almanya, Sovyet Rusya ve din! Lâyiklik O hakkında çok bahsettim. Yalnız bir şey söylemek istiyorum: Ital- ya rejimi 1848 kanunu © esasisine lâyik değildir. Katoliklik dini esastır. Mussoliniye göre, katoliklik dini 1 talyanın mukadderatında belli esastır. Hitlere göre, katoliklik Allah ile kul arasına kimse giremez. Bu bakımdan biraz bize uyanı, Sovyet Rus- Yİ Türk ve Rus rejimi lâyildikte Libertas - Fenerbahçe Bugünkü maç, başka bir noktadan ehemmiyet kazandı ört beli | “Cumhuriyet, gazetesinde çıkan mek © tubunuzdakilerle taban tabana zı olmas beni şaşırttı. Bunun için neşredemedim. Çünkü sarih adresinizi ve bütün gazete lerin spor yazılarını okuduğunuz Kasino" yu bilmediğim için bu mektubun hakika” ten tarafınızdan yarılıp yazılmadığını tah kike imkân bulamadım. Bazan insanın im #asna rağmen yazımının başkaları tara“ fından yazılabileceğini düşünerek mektü- bunuzu — meşretmemekte kendimi haklı buldum, Okuyucularımda mektubunuzun uydurma olduğu zannın uyandırmamak için gösterdiğim ihtiyatı makul bulacağı Dizi Umarım. E.H.S. MAARIFIZ Ün versitede konferans 24 nisan çarşamba * günü üniversite konferans salonunda, şehrimizde bulu - nan Sorbon üniversitesi (o profesörlerin- den Bay Brönşvik akıl ve tecrübe üze- rine bir konferans verecektir. Islan.ul kültür mlldürü a ne tayin edilen eski Kültür bakanlığı müsteşarı ve İstanbul lisesi felsefe mu allimi Bay M. Emin dün Kültür mü- dürlüğüne giderek işe başlamıştır. Yedi yavru Bir keçi, inek iriliğinde oğlak doğurdu GAZIANTEP, (Milliyet) — Çin. nahiyesinde bir ihtiyarın ke- sisi biri erkek, altısı dişi olmak ü- zere yedi oğlak doğurdu. Bir anda sağ olarak doğan bu yavrular üç saat sonra karaduman denilen has- talıktan öldüler. İşin en dikkate değer tarafı er- kek yavrunun ufak bir inek büyük- lüğünde olmasıdır. Merzifon Halkevi konferansları MERZİFON, (Milliyet) — Halke. vinde, memleketin münevverleri tara - fından sira ile verilmekte olan konfe- ranslara her hafta muntazaman devam edilmektedir. Bu konferanslar ders O mahiyetinde olduğundan çok istifadelidir. Son kon- ferans orta mektep © muallimlerinden (Bayan Sıdıka) © nındır. Ve mevzuu (Çocuk bakımıdır). iy Bir Etibba cemiyeti kuruldu GAZİANTEP, (Milliyet) Şehri mizdeki doktor, eczacı ve diş he- kimleri bir araya gelerek Etibba İ derneği namile bir cemiyet kur- muşlar ve başkanlığa operatör Me- cidi getirmişlerdir. Cemiyetin mak- sadı ilmi ve mesleki konferanslar tertip etmek, felâkete uğrayan dok- tor ailelerine yardımda bulunmak- tır. Cemiyet, toplantılarına devam etmektedir HASAN KREMİ Dünyada mevcuc kremlerin en nefisi, en sıhhisidir. Nazik cildli kadınların ha- yat arkadaşıdır. Ib- tiyarları gençleşti- rir ve getçleri gü- zelleştirir. İnsana e- bedi bir taravet ve- ren Hasan kremin unutmayınız. Kutu. su 50, tüb halinde 20. Hasan Deposu: Ankara, İstan. 2699 bul, Beyoğlu

Bu sayıdan diğer sayfalar: