22 Eylül 1932 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13

22 Eylül 1932 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No.1884—199 SERVETİFÜNUN 200 Bunlara sağdan Deutschnazionul'lerde ilâve edilirse ekseriyet için sağ taraf daha 30 mebus istiyordu. Bunun için merkez katoliklerile anlaşmak lâzımdı. Merkez sağa temayül etse sağ taraf, sola temayül etse sol taraf kazanacaktı. Halbuki bir sol kabinesi reişicnmhur tarafından hüsnü kabul göremiyecekti. Merkezler ya beşvekilin kendisinden, — Burüning kabinesinde sol sosyaldemokrat'larla yaptıkları gibi— yahut kabine azasının bir kaçının kendilerinden ol- masını istediler. Hitler böyle bir şeyin imkânı ola- mayacağını söyledi. Gazeteler mecliste Fon Papen kabinesinin itimat alamayacağından bahsettiler. Reisi cumhurun Hitler'e Başvekâlet teklif ettiği fakat onun fevkalâde salâhiyet isteyerek kabul etmediği gayım ları da çıktı. Velhasıl hiç bir koalisyon yapılamı- yordu. Fon Papen de itimat alamayacağını bildiği için meclise çıkamıyordu. Bu sefer hükümet bu ha- le bir nihayet vermek için meclisi yeniden feshet- tirmeğe karar verdi. Reisicumhur teşkilâtı esasiye- nin 25 inci maddesine tevfiken bu işi tekrar yaptı. Netekim de sabık reisi cumhur Ebert ayni hele bir defa tevessül etmişti. Almanların yeni donanma gayreti bu sene yaptıkları 1250 tonalık fakat on buçuk santimetrelik topla mecbez Bronse topçekeri Bunlar arasında terki teslihat işlerine bir göz gezdirmek muvafık olur. Fon Papen Lozan'da ha- ziranda toplanan iktısat konferansı zamanlarında Cenevredeki tahdidi teslihat konferansile de alâk- dar olmuştur. Bu aralık malüm Amerikan tezi çık- mıştı. Fon Papen ve Almanya murahhas heyeti ilk evvel müsavi haklar talep ettiler. Yani onların dedikleri şudur: «Ya devletler teslihat işinde Alma- uyanın vaziyetine inerler, yahut Almanya onların vaziyetine çıkmalıdır. Artık istisnai vaziyet istemi- yoruz,» Almanya bu talebinde halâ israr ediyor ve edeceğe de benziyor. Netekim son haberler onu gösteriyor. “Geçen günkü telgraflar Almanyanın müsavat kabul edilmediği takdirde tahdidi teslihat konferansına iştirak edemiyeceğini gösteriyordu. İtalya ve İngil tere (bilhassa İtalya) almanyaya hususi olarak mü- zaharetkâr sözler söyledikleri halde resmiyette Fran- sızların arkasında duruyorlar. Ve bu mesele bir Fransız alman meselesi oluyor. Fransa emniyet me- gelesini ileri sürerken Almanya kendi emniyetinden bahsediyor. Son olarak almanlar bunu nazarı dik- kate alarak fransızlarla doğrudan doğruya anlaşmak için malüm notayı vermişlerdir. Almanya bu notada müsavat fikrine istinaden ordusunu tezyit edeceğini bildirdi. Fransa cevabi notasında bunu reddetti, ve bunun Versaille'da konan imzalarla insaniyet mef- humuna mugayir oldnğunu ayni zamanda ilerideki terki teslihat anlaşmalarile telif kabul edemiyece- ğini ileri sürdü. Mamafih sonunda yine bu mesele üzerinde almanya ile hususi müzakerelere amade olduğunu ilâve etti, Son Alman gazeteleri almanyada sükünetin hü- kümferma olduğundan bahsederek yeni Reichetag intihabatının 6 teşrinisanide olacağını tebliğ ediyor- lar, Dahili vaziyetin tavazzuhu bu intihabata bağ- lıdır. Naziler ihtimal birkaç mebus daha fazla çı- karacaklardı, çünkü günden güne artıyorlar, fakat ekseriyetin sağ tarafa geçip geçmiyeceği şüpheli görülüyor. Muhakkak olan bir şey varsa o da Fon Papen'in fırkaların fevkindeki ınillici kabinesinin istediklerini yapmak için vakit bulabilmesidir. Bu iki meclis fesihleri ona bir şeyler yapabilmek için zaman verdi. Fon Papen son olarak radyo'da söylediği nutukta 4 ve 5 eylül kararnamelerinin muvakkat olduklarını ve derhal değiştireceklerini söylüyor ve hulâsaten diyor ki: «Tarihin hükümlerile milletin gözünden düşen şekilci sosyalist bir idare yerine artık fırkaların fev- kinde milli bir devlet istiyoruz. Bu yolda yap- tığımız iktisadi programımızda ziraat, ticaret, sanayi için mühim noktalar vardır. Fakat asıl mühim me- sele terki teslihat meselesidir. Biz sulb istiyoruz. Diğerleri gibi müsabaka edercesine silâhlanmak iste- miyoruz. Terki teslihat konferansına bizim kadar sevinen olmamıştı Fakat onun beş aylık mazisi bizi sukutu hayale uğrattı. Cemiyeti akvama, Lo- karno ve Kellog misaklarına rağmen herkes taahüt- lerinden sıytılmağa cabalıyor. Biz ikinci derecede muamele gören ve müsellâh avrupa devletleri arasında müdafaasız bir almanya görmeğe tahammül edemeyiz, biz herşeyde müsavi hakları tanılan bir almanya istiyoruz.» aaa em m ——— —— ————— aa Avrupa'da plaj hayatı nihayetlenirken İtalyada su beldelerinden Lido

Bu sayıdan diğer sayfalar: