23 Ocak 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14

23 Ocak 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

138 UYANIŞ No. 2057—372 « Altın Yay» dan Bir Parça I Yazan: | Ahmed Vehbi Yıldız Günler oldu gelmedi bu savaştan bir haber Gitti gönlüm onlarla yeğitlerle beraber Meğer ne güç bir şeymis gidenleri beklemek. Oğuzhan Harbin neticesini çok merak ettin demek. Türkân Hayır canım o değil onun beklediği şey Yolunu gözlediği... Oğuzhan Ah anladım, Oktar bey! Türkân Söyle, o değil midir beklediği yıldızın ? Başka ne düşüncesi olabilir bir kızın? Ecelin en şiddetli, en korkunç anlarında Çalkanırlar sevenler aşkın ummanlarında. Mahzun olma, meleğim, üzme öyle ananı Sen içinden yansan da Tanrı görür yananı. Yıldız Gönlüm eşsiz ah anne, nasıl mahzun olmasın Bülbül gittikten sonra mümkün mü gül solmasın? , Günler var ki gecemo, gündüzüm her anım o, Düşüncem o, fikrim o, hayatım o, canım 0. Aşk hem gaddar, hem munis bir Pirenses gibidir Gönül kâşanesinin biricik sahibidir; Duyuldukça göğsünde çırpınan hayat sesi Her gönül sahibinin vardır bir Pirensesi. Sevda, bilmezsin onu, o bir zehirli oktur O ber kalbe saplanır, ondan sakınmak yoktur; Bir kere vuruldun mu dünya gelir sana dar Atmak istersen ona yanarsın haşre kadar. Ah anne, güzel anne bende kabahat varmı? Elimde olsa gönlüm böyle durmaz yanar mı? Ben ki aşktan kaçardim ondan nefret ederdim! Türkân Bırak yıldızım artik bu yanlış duyguları Bak yüzüne, elinde tuttuğun gülden sarı. Yıldız Bu devasız derdime söyle bir çare varsa Hem emellerim soldu çok mu yüzüm solarsa Ah anne ah! Türkân Suz yıldız, sus benimi gonca gülüm Seni gamlı görmeğe yok asla tahammülüm. Yıldız Ah keşke öleydimde kurtulaydım cihandau Ne çıkar sanki böyle hicranla yaşamaktan. Oğuzhan Sus artık sus söylenme artık sus yeter yıldız Ölmek içinmi gelir dünyaya bir er bir kız? Hakkı yoktur ölmeye genç yurdumun malıdır Genç olanın gözleri ufukta olmalıdır. Gençler bilmelidir ki yer ölümdür gök hayat Yaşamak isteyenler gökte sürer saltanat. Genç yeri bilmiyecek uçacak yükselecek Ona semanın engin boşluğu dar gelecek. Genç olan böyle biraz elemle yılacak mı ? En hafif bir rüzgârla göçüp yıkılacakmı ? Genç olan bilmeli ki bütün ümit ondadır Zahmet önde saadet en sonda, en sondadır. Gençler, yaşıyacağiz koşacağız derlerse, Bir cihan yaratırlar eğer azmederlerse. İstikbal anavatan her bir şey onlarındır Azmeden sebat eden her bir şeyi yaratır. Hiç bir vakit Tanrıdan ümit kesilmez kizim Ağlama artık yeter benim güzel yıldızım. Yıldız (Sahneye nazır perdeyi açar. Engin bir vadi, çok uzaklarda kızıl dağlar ve bulutlar, henüz gün doğuyor.) İşte sabah oluyor çıkacak nerdeyse gün Kırlar dallardan sarı, dallar kırlardan ölgün. Ufuk kanlı bir sahra dehşetiyle gülüyor Bulutlardan yollara ışıklar süzülüyor. Kırların mazisini kırık dallarla yazan Kalbimin âşinası hazan, hazan ah hazan. Ey sonbahar, kimsesiz gönüllerin mevsimi! Öyle derin bir aşkla seviyorumki seni... O ne? kanlı ufuktari bir süvari geliyor Günden evvel bir atlı doğdu ıssız enginde Kendisi de atıda kıpkızıl kan renginde, Oğuzhan — Türkân (heyecanla) Hani?

Bu sayıdan diğer sayfalar: