24 Aralık 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 18

24 Aralık 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

80 ç SERVETİFÜNUN No. 2105—420 Tolelan ; Ben.. Aş Yedi e eritilei yerine çikar Tir Abonesi : ilya, mn ri) in aylığı 600 kuruştur. Gazetemize İlân verecekler, İstanbulda Kemal Salih, Holer Samenen va Huli İlân Şirketin gitmelidir. gazete rel ilana KR Yabancı mn s6 İevişre. İrangıdır. ir ma, Ne bir «Hayyam> fikri var içimde dünya i için; Ne de bir «Fuzuli» yim yanmada için için.. Tanrılaşmış hiç değil, dünyadan el çekecek, Neş'e yapmam gönlüme: herşeyi hiçe sayıp; Nice dert çeken gibi acı içime kayıp: Birgün benim başımı avcuna düşürecek.. Gönencin kokusunu duyururmuş kahkaha; Yerinde değişirim bin gülüşü bir aha, Ben kendinde kendini tanmağa koşanım; Ben herkese yabancı kendine alışanım... Şemsa Karatay İki Nesir: mi Mehtap Durğun yaz geceletinde, Durğun semanın mavi liflerini “piril pırıl süsliyen yıldızların bir tek büyük yıldızı sakin sularda, yumuşak vücudünü yıkıyarak yeşilliklerin en gizli yerlerine nefis edip, beyaz saç- larını sahillerin kumlarına gererek, içten gelen bir sevgile gecelere doymak bilmiyorsa. Bu büyük yıl. dızın pırlanta ışıklarına doymak bilmeyen sırma saçlı, mavi gözlü, ince, duru beyaz çehteli bir tek kızcağız vardı. Onu gören derdiki: — Bu kızın yüzünde beyaz güller açmış. Onu gören derdiki : — Bu kızın saçlarında ışıklardan yapılı taç var, Onu gören derdiki : — Bu kızın gözlerinde çimenler boy boy olmuş, Derdiki bu kızı gören: — Mehtap onun dudaklarında renk alıyor. Gecelerden bir gece.. Mehtaplı bir gece, Yeşil ağaçların arasında bu kızı mehtabı seyrederken gör- düm. Mavi gözlerini semaya kaldırmış hülyalı bakış- ları ile yıldızları seyre dalmıştı. Gecenin gessizliği içinde yalnız ve yalnız onun ufacık dudakları &ra- sından çıkan sesler dalga dalga boşluklara doğru sü- gülüyordu. Mehtaba doymak bilmiyen sırma şaçlı genç kız her akşam söylediği senfoniyi bu akşam da söylüyor değildi, Bu sesler, ışıklardan, ufukları ko- yo mavi liflerinden geliyordu sanki.. Sanki bu sen- foni sırma saçlı genç kızın gönül &evgisinden doğan senfoniydi, & Gönül manalı bu ya. Zaten peri omasallarıda bir gönül masalı değil midir? Bu masalın perisi 817“ ins sağlı genç kiz temiz gönlünü kendi gibi mehta- ba doymak bilmiyen temiz yürekli, mavi gözlü, ge- niş omuzlu, iri vücutlü, arslan gibi bir delikanlıya gecelerde yeşilliklerin arasında, salkım çiçeklerinin mi3 kokuları içinde ışık dolu bakışları ile mehtaba, yıldızlara değil, birbirlerinin duygularını gözlerindeki tatlı bakışlarından anlıyarak birbirlerini seyre doy- muyorlar.. doymuyorlardı. Dalgaların genç kızı Kü yikilş sahile iner, mavi salaş kayalara çarpa- rak, beyaz köpükler halinde gürliyerek patladığını seyre dalardı.. Onun mavi gözlerinin içinde sanki ışıklardan bir küme bulut vardı. Göğsü, dalgaların beyaz köpüklerinden daha beyazdı. Islak kayalara oturur, gözlerinin en güzel bakışını suların dibinde kayhayarak, sahillere doğru coşarak, yükselerek ka- yalara çarpan dalgalardan ayırmazdı. Seyrederken “ uzun uzun, dalgın dalgın dalgaları bu kız, yüreğinin en derin noktasından gelen, acı ile mavi gözlerinde © biriken ıslak daneler, mavi gökte parlıyan yıldızlar | gibi yanar yanardı İ m Kimse bilmiyordu ki dalgaların genç kızı neden” köpüklü snları seyrederken, gözlerinde ışıklar, dur- gun sularda yıkanan yıldızlar gibi ıslak nemli oluyor. Bunu bütün diyar halkı merak ediyordu.. ben de bu, dalgaların genç kızını merak ettim. Bu merâkia | günlerce, aylarca sahilleri, yüksek girintili, çıkıntılı, © hırçın dalgaların patladığı yerlerde gezdim. Bonra öğrendim ki, dalgaların genç kızının bir eşi varmış. Onun da gözlerinin içinde sanki durgun suların mavi lifleri serpiliymiş.. Bakışlarında olgun! bir mana pırıl pırıl yanarmış bu genç delikanlının. Gönlü yalnız eşi için çarpar, onun yumuşak başı için yastık olurmuş.. Bir gün bu delikanlı sahillerde yı- kanırken durgun suyun dibi kaynamıya başlamış, harçın dalgaler bir anda kayalara çarparak öyle bir patlamış ki, gözlerinde durgun suların mevi Lifleri serpili dalgaların gghç kızının, gene gözlerinde dur. gun suların mavi lifleri serpili eşi dalgaların, patlı- yan çılgın dalgaların beyaz köpükleri arasında yok- oluvermiş. Evet, dalgaların genç kızı eşini buracıkta beyaz köpüklerin yalçın kayalar üstünde patladığı! zainan kaybedivermiş. İ Naim AHMED İHSAN Besmevi Ltd.

Bu sayıdan diğer sayfalar: