22 Kasım 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

22 Kasım 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bilir Misiniz Niçin? : Deniz niçin donmaz? Zelzele bir yerde duyulur? Taş nefes almaz? Deniz Niçin Donmaz? y Deniz suyu da diğer sular gi- bi muayyen şerait allında donar. Fakat demizin, bir nehir veya bir göl gibi dıil:ıııııııııı.ııııı bazı sebepleri vardır. Deı.ı'iıı_in"donıınnı müâni olan şey suyun tuzlü olması değildir. ta dibine veya muayyen bir dc':;ılîğe kadar soğumak İâzım T A Aki suyun sıcak kısmı daba hafif olduğu için daima yukanya çıkar. Su çok derin olursa suyun soğuması da müşkül olur. Onun içindir ki denizler donmaz. ' — Aymı zamanda deniz — suları daimi surette hareket halindedir. Suyun harekette olması donma- mâni olur. * Maamafih dünyanın çok soğuk kısızlarında, meselâ Şimal kutup- larında denizler de donmuştur. DEnyn Yuvarlaksa Niçin Zelzele Yalnız Bir Yerde Hissedilir? ' Bir yerde hareketi arz olduğu gaman onun tesiri yalmız bazı yerlerde bissedilir. Kürrenin her tarafında hissedilmez. İyi amma, dünya yuvarlaksa, bu hareketin her tarafta hissedilmesi Jâzımgel- mez mi? Öyledir amma, bu küçük bir top için doğru olabilir. Hal- buki kürremiz gibi büyük ve kışrı kat kat olan bir top olursa iş değişir. Ovakit bu büyük topun bir tarafında olan bir sarsıntıdan bütün kürre mütcessir olmaz. Onun içindir ki zelzele de her tarafta hissedilmez. Taşlar Teneffüs Eder Mi? İlk hamlede bu sual garip görünür. — Biz teneffüsü yalnız canlı mahlüklara mahsus bir şey telâkki ederiz. Bir taşın teneffüs edebileceğini aklımıza bile getir- —,H“ı'lbuki asıl mesele teneffls kelimesinden anladığımız mânada- dır. Taşların tabii ciğerleri - yok- tur. İçlerine — müvellidülhumuza #lamazlar. Fakat teneffüs sade müvellidülhumuza almaksa, ovakit taşların da teneffüs ettiklerine hükmetmek lâzımgelir. Çok eski zamanlarda, taşlar Benüz - teşekkül etmekte olduğu devirlerde çok — müvellidülhu- Mmuza almışlardı. Bir taşın birkaç kadem aşağısında, havada olduğu kadar müvellidülhumuza buluyor- kar. Taşların havadan müvellidül- kumuza almnası ameliyesi hâlâ da devam etmektedir. Taşların sene- seneye çürüme . kırılması başka surcde izah edi- l—'l Hele yağur ve rüzgürın da tesirini düşünürsek ovakit taşların Nİ müvellidülhumuzadan müte- Sesir olduğunu daha iyi anlarız. Kadın erkeği niçin teshir eder | Erkekleri gözlerinin derinliği, yüzlerinin — rengi, endamlarının kıvraklığı ile kendilerine çeken ve esir eden güzel kadınlar var- dır. Meselâ Kleopalra bu müs- testa güzellerdem biridir. Bu ka- | dinin saçları ve gözleri için ken> dinden geçen... küçük bir te- bessümü için milyonlarını feda eden pek çok kimseler vardı.. Cihani teshir eden bu güzelliğin asıl fethedici kuvvetlerinden birini | kimse keşfedememişti. Fakat bu- | gün ilim sayesinde bu hakikat | te nihayet ortaya çıkmıştır. Ka- dınlar erkekleri yeşil gözlerinden, dalgalı saçlarından ziyade tatlı seslerinin ihtizazı sayesinde ceb bederler. Kadın cazibesinin ca büyük sırrı burada toplanır. Bunun için eğer kadınlar yüzlerine, gözlerine yaptıkları itinayı sesleri için de yapacak olurlarsa muzafferiyetleri © nisbette büyük olacaktır. Buna bir misal olarak İngi- terenin çok güzel kadınlarından biri olan “ Mrs. Jean Nash ,i gösteriyorlar. Bu kadın İngiltere- |Sinek İşidebilir Mi? Hayvanların hayatını edenler şunu bulmuşlar : Hayvan- ların aşağı — asmıflarında — hisler okadar faal değildir. Hayvanlar ileriledikçe hisleri de — tekâmül ve inkişaf etmiştir. Bilhassa işit- mek kabiliyeti hayvanların tarak- kisinde çok sonraları görünmüş- tür. Önün için dokunma, görme ve koklama hisleri kuvvetli olan bazı hayvanların tamamen sağır oldukları görülür. Haşereler içinde işitebilenler | pek azdır. Sinek te dahil olduğu | halde başerelerin çoğu işitmek hissinden mahrumdur. Haşerelere karşi muhtelif sesler tecrübe edil- miş, fakat hiç birisinin onları mütecasir etmediği görülmüştür. Haşerelerin diğer hisleri çok kuv- vetli olduğu halde, işitme his- lerinin olmaması tuhaf bir şeydir. Yaş Bir Tabak Kendi Kendine Nasıl Kurur? Bir tabağı yıkayıniz. Kuyut- tetkik | İ de gözelliği ve fevkalüde giyinişi ile meşhurdur. İngilterede bu kadına hayran olmuıyan ve onun yerinde bulunmayı arzu etmiyen kadın yok gibidir. Her hâkile güzel olan bu ka- dinm en büyük cazibesi sesinde toplanmıştır... Onunla telefonda olsun konuşmak, güzel sesinin tath ihtizazım dinlemek için fırsat kollıyanlar pek çoktur. Bilirsiniz ki herkes güzel sesli olamaz... Fakat istendikten sonra sesi terbiye kabildir. Buradaki sesten maksat şarkı söylemek demek değildir... Alelâde — konüşürken — sesin başkaları üzerimde tesiri değildir. Bazan yüzüne bakılanmyacak ka- dar çirkin olan kadınlar güzel seslerinin yardımı ile |füsünkâr tanmmışlardır. Meselâ radyoda şarkı söyliyen güzel sesli bir Arabı. hepimiz severiz. Sinemalarda —şarkı — söyliyen artistlerin — Üzerimizde — bıraktığı tesirler çok büyüktür. Bugün ilim kedm cazibesinin Geri Giden |Kadınlar Erkekleri Nasl Cezbedrler? Lupevelez güzel değildir, fakat sehhardır, niçin? en büyük sarrımı ses ihtizazında buluyor. Fen kuvveti bu güzelliği duydurmak için sesli sinemalar.. radyolar, telefanlar İcat etmistir. Mazinin kadını bu cihetten de bugünün kadının yanında ta- lisiz kalıyor. Bugün altmış yaşına varmış güzel kadınlar seslerinin ihtizamı sayesinde birçok erkekleri çıld- racak hale getirmiştir. Kim bilir.. Eski ninelerimiz içinde ne güzel sesli kadınlar vardı... Fakat o zavallılar değil bu güzelliklerini âleme duyurmak, kendi kocaları ile bile fisıldayarak konuşur- lardı. “Dr. Metfessal,, ses ihtizazı hakkında şu mütaleayı yürütüyor: D—Alu yaşındaki erkek çocuklarda ses ihtizan yoktur, bu yaşta olan kızlarda ise ses ihtizazı beş senedir. 2 — On yaşmdaki erkeklerde bir senedir. Bu yaştaki kızlarda ise 15 senedir. 3 — Yirmi yaşındaki kız ve erkeklerde sada — ihtizanm mü- savidir. S z Dd Bu tayyare, #rkaya doğru uçluğunu yazdığımız yenl sistere tayyaredir. Kuyruğu öndedir. Ve öne, arkaya sağa, sola gitmiye müstalttir. Bu tayyare, tayyarecilik âleminde şimdilik son sözdür. maksızın bir kenara bırakmız. Bir müddet sonra tabağın kendi kendine kuruduğunu göreceksiniz. Bunun sebebi sadece tabak üs- tünde kalan suyun buhar haline geçerek — uçmasından — ibarettir. Filvaki bu tabağı güneşe göste- rip ateş yanına bırakırsanız da- — ee — ee su az çok tebahhur balindedir. Binaenaleyh hangi derecede bı- rakılırsa birakılsın yine o0 su uçar, Yalnız bazı rutubetli yerler vardır ki orada bu su uçmadık: tan maada, kuru şey bile ıslanır. Bu takdirde havada çok gu var demektir. Bu yerlerde tabaktaki suyun tebabhür etmesine imkân ha çabuk kurur. Fakat her yerde | kalmaz. Tayyare — , Bilir Misiniz Niçin ? Ziya nasıl azalır? eee İ Uznkraıî nasıl görünür? Ağaç kömür o!ııı; | Ziya Uzaklaştıkça İAzalır M? l Bir ışık nekadar uzakta ise okadar zayıf görünür. bizim bildiğimiz ışık bir rasgelinceye kadar esir dahi- linğe yoluna devam eder. Esir ziyayı yutmadığı için bu seyahat esnasında ışığın kuüvvetini k: betmesine sebep yoktur. - Fakat şurası da muhakkaktır ki ziya uzaklaştıkça zayıflar. Se» bebi şudurki ziya İileriledikçe ir, ve tabii dağıldıkça za- ş.iıüıüı. Bu uyıflııııî bir nisbet dahilinde vuku bulur. Muayyen bir mesafeden görülen ışık, iki misli uzaktan dörtte bir, üç misli uzaktan dokuzda bir, dört defa uzaktan on altıda bir defa nis- betinde zayıflar. Z Işık Nekadar Uzaktan Görünebilir? Işık çok uzaktan görünebilir. Evvelâ şunu bilmeliyiz ki ziya ha- vada kayıbolmaz. Havadaki esir vasıtasile nihayetsiz ozaklara ka- dar gider. Onun için ışık nekadar uzakta olursa olsun görülebilir. Yıldızlar bizden milyonlarca, mil- yarlarca kilometro uzakta olduk- ları halde onlardar. ziyayı pek Alâ görebiliyoruz. Bazı ışık- İarı göremeyişimizin sebebi önü- müze mani çıkmasındandır.Meselâ, havada toplanan toz ve — bulutlar bazan yıldızları görmemize mani olur. Bazın dünyanın yuvarlaklığı bir taraftan öbür taraftaki ışığı görmemize müsaade etmez, Ağaçlar Toprak İçinde Niçin Kömür Olur? Yer altından çıkan kömüz madenleri, çok eski zamanlardaki eski ormanların yerleridir. Bura- daki ağaçlar yer altında kaldık- tan sonra z van ile kömür ol muşlardır. Filvaki her ağaç kömür ol- maz. Zaten biliriz ki muhtelif cins kömürler vardır. Kömürlerin niçin böyle başka başka olduğu. :P'm-ılı:ldh izah g . Fakat oruz ki muayyen bazı ağ lı.:îııı kömür olg. z Ağaçla kömür arasındaki fark Ağaç birçok unsurlardan mü- rekkeptir. Halbuki kömürde yak nız. karbon vardır. Ohalde bu> rada sualimizi şu şekle sokabi- liriz: lııAı'ğı:ı hîil eden — bütün unsurl 'or alnız kari nasıl nlnp.çt? kılıyoî? t Buun cevabı şudur: - Ağacın vücudundaki diğer maddeler yar nar, yahut hamız olur, halbuki toprak içinde diğer unsurlar yane dığı halde karbon yanmaz. Bir lnınül yaktığımız zaman, karba- nun diğer şeylerden daha güç- lükle yandığını görürüz. Lâm- badan çıkan deman, yakamadı- ğunız karbondur. Halbuki müvel- lidülhumuzanın yanmamısını bul- mak küçtür. İşte bu surefle cdon ve ağaçlar yer altında zaman ile gömüre Göserler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: