21 Ocak 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

21 Ocak 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ha ftada Bir Defa Muallim Sayfası Her Hafta Perşembe Günleri a Mekteplerde Ritmik E i gR Gİ İ Eski Yunanlılarda ritmik dans pek mutebezdi. Bu dans, alelâde, keyfi veya usuli bir jimnastik değildir. Bu, musikideki ritmi bedeni harekâtla tanzir etmektir. Ritmi ahenk diye (tercüme edemeyiz. Bu kelime şöyle tarif ediliyor: SAYFASI Dans maktadır. Musikinin oabengine uydurularak yapılan bu beden hareketleri o kadar bedi! oluyor ki, gerek oynıyan, gerekse seyreden için pek zevklidir. Bundan başka büyük bir terbiyevi kıymeti de vardır, i Resmimiz iki kızın, deniz kıyı- P< Ölçülü hareketler, darp, şid- | sında dalgaların ahengine uyarak det ve saire gibi bazı muntazam yaptıkları ritmik bir dansı gös- tekerrürler vasıtasile lisanda veya | teriyor. Bu dansların refakat Musikideki hareketler; tiz ve pest seslerin tekerrürile taayyün ettiği gibi musiki hareketin tenazuru; tekerrürde intizam. # Ritmik dans yeni terbiye Aleminde pek mühim bir yer tut- | ettikleri musikinin ritmine göre birçok türlü oynandığını görü- yoruz. Bizim mekteplerimizde de pek bedii olan bu dansların tat- bik edildiğini görmek temenni- sinden kendimizi alamayız. İlk Mektep Hocalarının Hâmit Beye Cevabı Geçen hafta Darülfünun kon- ferans salonunda aktedilen mu- alim kongresinde Darülfünuna girmek isteyen ilkmektep hoca- ları meselesi konuşulmuş, birlik reisi Hâmit Bey bu fikrin tahak- kuku müşkil (o olduğunu söyle- miştir. *— İlkmektep hocaları murahhas- ları bize gönderdikleri bir mek- tapla Hâmit Beye cavap veriyor- lar. Bu cevabın ana batlarını İstanbul Muallimler birliğinin senelik kongresinde £ ilkmektep bocalarının yüksek tahsil iste- melerine (Oo karşı (o serdettiğiniz mütaleatı (Oburada hayret ve teessürle okuduk. İlkmektep (o hocalarına soru- yorsunuz. (Darülfünun tahsiline devam acaba meden mneş'et ediyor... o Neden mi neş'et edi- yor. Hem ilkmektep hocalığında daha fazla vüs'at ve ( salâhiyet kazanmak hem de diğer zümre- lere geçmek için... Bunu soracak ne var. Biz bu memlekette (© yaşıyan ve yetişen Istidatlar için en yüksek kıymeti alabilmek (Oimkânnı O istiyoruz. Diğer zümreye geçmek istiyen ükmektep hocaları için Darülfü- Bunda her sene açılmakta olan orta muallimlik imtihanı bundan böyle ebediyen kapanmış oldu- gunu bilmiyor musunuz, Ve sonra bu imtihanı vermekle her hangi bir kabiliyet için bir fise hoca- lığı o ve hatta bir yapabilmek imkânı madamülha- yat mevcut mudur?.. Saniyen: Orta muallim mektebine girecek ilkmektep hocaları için de yaş kaydı mevcuttur. Bekâr olmak müderrislik | iktısadiye dahilinde kaç ilkmek- tep hocasının Obundan istifade edebileceğini tahmin buyuruyor- sunuz... Salisen: Bakalorea imti- hanından bahsediyorsunuz. Biz bu imtihanı vermeğe her zaman amâdeyiz. Yalnız muallin mek- tepleri mezunlarının on senelik tahsil müddeti zarfında bakalorca müfredatına dahil bazı dersleri okuyup imtihanını vermiş olduk- larını herkes bilir. Rabian: İmalâtı harbiye mek- tebinin 338 ze kadar olan me- zunları Darülfünuna ve yüksek mekâtibe bilâ imtihan kayt ve kabul olunup dururken bunların derecesinde tahsil gören ilkmek- tep hocalarının ne gibi bir sun'utaksiri vardır. İşlerinin oku- yup okutmaktan ibaret oluşun- dan başka... Bütün büyük garp memleket- lerinde ve hatta Balkan devlet- lerinde bile bu mühim mesele- nin nasıl halledilmiş (olduğunu öğrendikten (o sonra (OVekâlete muracaat ettiğimizden bittabi haberiniz yoktur. hizmeti (o mecburiyesini o ikmal eden ber ilkmektep (o hocası okumak ve yükselmek hakkını er geç kazanacaktır. Bu, bir parça sizin zararınıza olacaktır. Fakat One yapalım, bu hakkı cümburiyet ve demokrat Tür- kiyenin hükümeti kendi memle- ketinin öz evlâdına esirgemiye- cektir. Binaenaleyh Muallim mektepleri mezunlarından Asieara muzahhası SAFFET EMİN Hualilm mektepleri mezunlarından İstanbul murahhas Muallim Kongresinin Neticeleri Geçen cuma günü Dartilfünun Konferans salonunda toplanan İstanbul Muallimler Birliğinin 931 kongresi, sair senelere nisbetle daha kalabalık ve daha normal geçti. İdare Heyetinin raporu, geçen sene yaptığı işlerle gele- cek sene yapılması lâzımgelen şeyleri yedi büyük sayfada hulâ- sa eden mucez ve kesif bir rapor halinde ( toplamıştı. Bu rapora göre, Birlik İdare Heyetinin fa- aliyetini hoş nazarla görmemek kabil değildir. Her şeyden evvel Birliğin bütçesine bir bakalım: Lira Varidat 107 66 1929-30 hesabından devir 3 90 Mevduat faizi 7 60 O Matlübattan istirdat 417 65 Yıllık birlik parası 455 94,5 Toplantılara iştirak 425 3 25 hisseleri 1420 90,5 Teberru Hüviyet cüzdanı satışı Bu 1421 liranın, muallimler aidatına ait kısmı alt çizilmiş olan rakamdır ki 417 lira 65 ku- ruştur. İlkmektep. muallimlerinin birlik parası, senede | liradır. Bu bir lira 25 kuruştan dört taksitte verilebilir. İstanbuldaki 3500 kadar muhtelif derece mu- allimi bulunduğuna göre birliğe aidat vermek suretile iştirak eden- lerin miktarı kolayca anlaşılır. Geçen seneki masraf yekünu 1938 lira 20 kuruştur; varidattan çıkarılınca, 1952 senesine 184 lira 70,5 kuruş geçtiği an Kr, Gülünç ve hha İbi “9 Bu miktarların ne ifade ettiğini anlamamış gibi, o muallimlerden biri, idare heyetini, muallimlere içtimai © yardımlarda ( bulunma- makla itham etmiştir. Doğrusu, 184 lira ile ne büyük yardımlar yapılır değil mi? Böyle olmakla beraber, İdare Heyeti,birliğin teşekkülünden beri hiçbir idare heyetinin varamadığı muvaffakiyetler elde etmiştir. Kongrenin en mühim mebha- sini, (o muallimlerin © tekaüdiyesi meselesi teşkil etmiştir. İntihap pusulalarının ifi esnasında, rüznamenin “ takrirlerin müza- keresi , maddesi yerine getiril- di. Muallimlerin bir kısmı, teka- üdiye o meselesini sordu; idare beyeti bu husustaki teşebbüsle- rini Maarif vekâletinin büyük him- metlerini anlattı, Bu işte herhalde bir gaycitabiilik o vardı. Maarif Vekâletinin bütün noktai nazar- ları, Maliye Vekâletinin itirazına uğruyor. o Haddizatında bu işte bir gayritabiilik varsa, tasavvu edilen tertiplerinğ #evlet rejimi- mümizle tezat olmasından ileri geliyor. Mualtimlerin müzakeresi, nihayet bu hususta faaliyet sarf, için, oyeni idare. heyetinden temennilerde bulunmak neticesi- ni vermiştir. Bundan sonra ilkmektep mu- allimlerinden bir kısmının yük- sek tahsil görmek üzere Darül fönuna (o kabullerine çalışılması temennisi (o izhar edildi. Bütün dünyaca (o mevzuubahs olan bu meselenin (o mudıliyeti o önünde idare heyeti ne yapabilir! Maa- mafih bu bapta çalışması esası Bu Sayfada: Yeni terbiye cereyanları » Büyük ter biyecilerin hayati - Türkiyede yeni nazariyelerin tatbikatı - Muallimlerim dertleri- Yeni tecribeler vesalra. Almanyada bir beden terbiyesi muallim mektebinde zı. ilim mamzetleri ritmik jimnastik yaparken: Hep birden sıçrama hareketi. Bu hareketlerdeki ahenk ve intizam jimnastiğe başka bir cazibe vermektedir. —— — > en vi mz Muallimler Arasında Anket Mücazat Ve Mükâfata Taraftar Mısınız ? Muallimlerden Aldığımız Cevaplar Geçen halta Çatalca köy muallimlerinden Orhan Beyin gönderdiği cevabin kısmını meşretmiştik, Bugün sonunu neşrediyoruz: Mücazat Zaruri Midir? — Bana zaruri gibi geliyor. Öyle bazı safdil ve nazari terbi- ye üstatlarının zannettiği çocuk ( yapanın ) elinden çıktığı zaman iyi değildir. Ne iyidir, ne kötü- dür. Yalnız müstaittir. Bu isti- datlar da ırsiyet kanunlarının tayin ettiği şekilde tebellür etmemiş bir haldedir. Çocuğun yaşı iler- ledikçe bu istidatlar da kendisini göstermiye ve bükmünü icraya başlar. Fakat cemiyette yaşaya- bilmek için yalnız tabiatin verdi- ği bu kuvvetler kâfi değildir. emiyetin verdiği kuvvetler de lâzımdır. Bunlar da içtimai itiyat- lardır. o İşte muallim bu uzvi istidatlarla içtimai itiyatlar ara- sında bir vasıtadır. Bu vasıtalığı- nı yapabilmek için elinde birçok terbiyevi dediğimiz vasıtalar var- dır. o Bu Oo vasıtaların (o fertte tesiri görünmediği veya tesi- rin aksi (görüldüğü (zaman ferde o içtimai (o itiyatları ver- mek için elimizde müeyyide olarak cezayı görüyoruz. O halde ceza, sevki tabiileri içtimal itiya- da kalbetmek için bir müeyyi- dedir. Bedeni Mücazata Taraftar Mısınız ? Çocukta vicdan gibi, irzeti- nefis gibi manevi ıstırap vasıta" ları teşekkül etmemiştir. Onun için büyük bir insana söylenilen bir söz çocuğa söylenince müte- essir olmaz ve belki güler. Fena bir hareket yapan çocuğa o ha- reketi yaptığı zaman irşat ettik, Anladı ki bu fena, yapılmıyacak. Fakat gönlü istiyor, | Uzm kud- retler tazyık ediyor) tabii bu ha- reketi yine yapacaktır. O zaman siz artık bu hareket doğru değil diye ahlâk konferansı veriniz. Çocuk içinden gülecektir. Onun için o anda ona münasip bir maddi ceza vermelidir ki ikinci üçüncü defa ayni hareketi yapa cağı zaman sopayı tedai ederek ve onun maddi ezasını hatırlıya- | rak o hareketten vazgeçebilsin, Şurası da muhakkaktır ki bizim (memlekette © çocukların mayası sopa ile yoğurulmuştur. getirince (birdenbire dayaktan kesmek olur mu hiç? Sırtı kaşınır, ve gel beni döv diye insana sırıtmaya (başlar. Mu- allim arasıra faydah olduğu 2- man bunu tatbik eder. Bir taraf- dan çocuklarda manevi melekeler teşekkül ettirir. Ve bir tarafdan da maddi cezayı azaltır, Sonra şurasını tasrih etmeli- yim ki derste, dersini bilmeyen çocuğun maddi surette tecziyesine taraftar değilim. Çünki çocuklar dersi bilmedikleri zaman sebep kendileri değildir. Bunda başka amiller vardır. Zaten dersini bilmeyince çoe- cuk müteessir Olur. Bunun Üzerine birde onun kafasma bir yumruk indirmek âdilibir hareket olmaz... Hem de çocuk nazarında mualli- min kıymeti düşer. Ancak çocuk kendi (uzvi, ruhi) varlığı ile yap- le iş gibi cezaya uğrar Ailelerle Temas itmeli midirler? Mubaberatın o müsmiriyeline kat'iyen kani değilim: Bir defa aileler, hele bizdeki ailelerin kaçı münevverdir, kaçı mektebin ma- masını anlamıştır. Kaçı bugünkü mu: allimin ne yaptığını, ne gibi gayeler güttüğünü bilir? En münevverle- rimiz bile mektep ve muallim düşmanıdır. Bu vaziyet karşısında onlara mektup yazmak, onları sinirlendirecek, çocuğa ve mek- tebe karşı gayriterbiyevi aksük amellere (o sevkedecektir. e Böyle olacağına, bir kâğıda değil aile ye muallim bizzat kendisi gitmeli. ve ailenin rubuna girerek onu irşat ve ikaz etmeli.. Onların alacakları o tedbirleri söylemeli, Muallim o mekteplerinde içtima- iyatı, işte böyle çocuğun bulun- duğu cemiyeti, aileyi tetkik ede- bilecek bir şekilde ve onun mek- tebe olan faydalarını gösterebi- lecek şekilde okutmalı. Ben böyle ders okutan içtimaiyat hocasile, böyle aileleri, irşat ve ikaz ede- cek idenlist ve imanlı memleket genci arıyorum. Çatalca kazası Tarfa köyü başmuallim vekili muaHim

Bu sayıdan diğer sayfalar: