18 Temmuz 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

18 Temmuz 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

935 Deniz Konferansının Arifesinde Gelecek sene deniz #zaltılması için bir. deniz kvnf"ı?ıı toplanacak, Konferansın ruzaamesini silâhlarının hazırlamak maksadile Loadrâda on beş gündenberi hazırlık görüşmeleri yâpılıyor. Son gelea hnberlere göre bu (ilk görüşmelere, muvakkat bir müddet için nihayet verilmiş. Fakat Müzakereler esnasında Londradan #trafa akseden haberler, 935 deniz kanferansının berveçhipeşin akamete Mmahkümiyetine delâlet eden işaret ve alâmetlerle doludur. Bugün için kouferansın beş tabil Azatı vardırı İngiltare, Amerika, İa- ponya, Fransa ve İtalya, Bu beş azadan beşinin de deniz tilâhları bahsındaki istök we tezleri biribirinden © kadar sayrıdır ki bu ayrılığı izale edip bir anlaşma zemi- nine varmak İmkânsızdır. İngilterö, harp gemilerinin küçük ' taraftardır. Amerika, nin Japonyadan daha çok olduğunu söyliyerek İngiltereden Vonra en fazla keadisinin deniz kuv- votine zahip olmasını istiyor. Japonya, deniz silâhları hususunda bu beş devlet arasında tam ve mutlak bir müsavat telebindedir. Fransa, kendi deniz kuvvetlerinin tonilâto Iribarile İtalyadan fazla olması Tânmgeldiği Iddlamı İtalya İse, Fransa ile İstedikten başka harp gemilerinin de büyük hacimde inşasını ileri sürüyor. Görüyorsunuz Ki bu ıyhnlıu_ıı çok derimdir. Bunun içindir ki 935 denirz konferansımın bir anlaşma - ile nibayot bulabileceğini tahmin etmek mümkün değildir. — x * Son Haberlere Göre Londra, 17 (A. A.) — Hariciye Ne- zareti, deniz silâhları kanferansına ait hanırlık görüşmelerinin Teşrinlevvele tehir ödildiğini, Londrada Japon se- firile Ingiliz ve Amerika mümcesilleri arasında uşul hakkında münakaşalar yapılmış olduğunu bildirmiştir. Amerika murahhanrı M. Norman yarın (bugün) Amerikaya dönecektir. M. Dovgalevski Hakkında Cenevre, 17 (A.A.) — Sevyetlerin Paris sefirl M. Dovgalevakinin ölümü münastbetild sllâhları bırakıma kon- feran relsi M. Hendersan Sovyet harleiye komiserine çok hararetli bir taziye telgrahı göndermiştir. adır. savkt Mili ve edebi tefrika 54 in - başlıca dikkat bu olmah. Hasta- bulaştırıyor- kattakilerin mani - olmalı. — İşte sizi Pdeceğiniz şoy ttı zorla birbirlerine r. Bir kere Üüst bur. inmelerine Hl::ı:ıellınr-îıunlın kendi başla- rına — birakıp gidiyorl::c-k Zlâ:nn mikroptı sirayet Tn gin ne I:l:xtrl Bı'ııık çıkışmasını pek heceremiyorum. — Yüz bulu- yorlar, istediklerini yapıyorlar. Gülümsedi: — Adeta mektepte, hastala- nip buraya gelmiye çan atanlar var, dedi. 1 birkaçı Küçük — hastalardan ı —üıteıîııı hepsinin de :îıllen ayakta geçirilen uylcnleı“kb.. leytam Bir kere Darüleyi yüzde da, ll'"ı'k?' mişti ki, bie - belki lerinin muhakkak ki veremdi. Bu dert ora derece tabii bir İl!' âocuklınn kendileri - bil he e işin acı tarafını pek an di dan - bunu bilir ve söyleşirlerdi. Bu zavallı Y’"“l."!.' ıkınoîl umum? dertleri de sıtma idi. Kot tuklarında küçücük bir bohça -u getirildikleri, yanıp yıkılmış me Mebrure Sami çÇÖL GİBİ Japonya Donanmasını w5 Kuvvetlendiriyor Tokye, 17 (A. A.) — Deniz yüksek şüranı, çürüğe çıkarılmış olan sekl harp gemilerinin , yerine yenllerinin İnşası hakkındaki programın tatbik mevkiine konması için hükümetten hemen tahsisat alınmanna — karar vermiştir. Yüksek Şüra, Vaşington muahe- dezile tayin olunan harp L.-ııı nisbetinin ilgasını, milli müdafaaya tezlilük eden hertürlü meselelerde istiklâl — muhafazasını, — Japonyanın :ııın(.-cı.riu uymiyan muahedelerden Jmak süretile milli emniyetin katikrarımı ve bazı balıri devletlerin k fazla olan deniz kuvvetlerinln mantıkf bir tarzda azaltılarak her- hangi bir devletin diğer devletlere moy'lıı okuyamıyacak bir hale ko- nulmasını — istihdaf edün #iyasetini teyit #etmiştir. İngiltere Hava Kuvvetlerini Arttır- mak Kararını İlân Ediyor Londra, 17 (AA) — Hükümet, hava kuvvetlerinin tezyidi siyasetini bir an evvel ilâna karar vermiştir. Bu varifeyi perşembe günü, Avam Kamarasında Başvekil Tmmuavini M. Baldvin ifa edecektir. Hükümet, mev- cut hava kuvvetlerine, beş sene zar- fında 50 tayyare filotilâsı daha ilâve etmek niyelindedir. Bu husuataki ha- marlığa derhal başlanacaktır. Almanyada Hücum Kıt'alarının Reis- leri Nasıl Yaşıyor ? Berlin, 17 (AA) — Poliz” reisi, | hücum kıt'aları kumandanlarının mali variyetleri ve yaşayış tarzları hak- kında — tahkikat — yapacağımı — söyle- (miştir. * Berlin, 17 (ALA) — Son küdüse- lerde Ölen 12 meb'us yerine yeni | namretler tesbit edilmiştir. Boykot Amerikanın Almanyaya Sert Bir Tehdidi Vaşington, 17 (A. A) — Amerika ı.w,n.ı—nvıııuhı—n hamilleri için müsavi muameale elde edemedikçe, Almunya ile Hoari imti- yazlar veya takas için anlaşmalar teketlerinden aldıkları “borgüzar,, hep bu illetti. Güzel güzel, bahçede oynar- ken, sınıfta çılıııd.ıloı.lürdıı m remiye kdları al al, görceğiz- ei göküük çılönek Skdncin N lar ve hastaneye getirildikleri vakit koltuklarına koyduğum de- , kavrulurlardı. yngokıor o günü, birer birer bana onları tanıtmıştı. Emine ı:_Ali, t Hüseyin, Ayşe Ahmet, _ıt- ::f:Mılımc’;. Hatice Ahmet, Aliye Emin, Seher Ali diye bir sürü, fakat çoğu da Ayşeye, Fı_u_ıııyı: Emineye inhisar eden isimleri deLütüu bu adlara rağmen, on- lara en çok uyan tek ismi dok- tor söylemişti. Kefensiz yatanların idi onlar. çkaı::'ı'ı 'gı'xlhlerindrı te_k ba- cakla arta kalmış, doktorlardan ç asker, askerden çok da, baba olan bu ezgin yüzlü insan yordu: uhş:l:lw kapalı, upuzun kok l ları ellerinin üzerine düşmüş bir X receyi 41 « çıkaran ateşler içinde | Yine Emniyet Müzelesi Londrada Yapılan Akisleri Her Tarafta Devam _Ediyog Ğörüşmelerin Fransız hariciye nazırı M. Bartu Londrada bulunduğu günlerde Geçen haftama en mühim siyas! | Badisesi, hiç şüphesiz Landrada Frün- sız Hariciye Nazırı M. Bartu ile İngiliz i devlet adamlarının — karşılıklı görüş- meleri idi. Bu görüşmeler neticesinde | İngillere, sulhün temini için Avrupanın | şarkındaki devletlerle Fransa arasında | kargılıklı emniyet vö yardım miüsukları | yapılmasım muvatık buldu . ! Londradan «on haberlere | göre, yu günlerde İngiltere Avam | Kamarasında bazı meb'uslar İngiliz Hariciye Nazırından bu bususta etruflı | Izahat istiyeceklerdir. Bu izahat esna- sında şiddetli münakaşalar vukuuna da iktimal veriliyor . | Almanya Ne Diyor ? Berlin, 17 (A-A.) — Berliner Bo- erarh Çaytung geazetesi, bir takım ) misaklar akti — wuretile İîl;alyan ın 'Bütçe Açığı milyar liret elan Bütçe açığının 800 üyonu münakelât nezaretindeki ta- sarrufla kapanacak, geriye kalanı da hususi otemobil nukliyatıaım büküme- te mal edilmesi ve demiryollarında tasarruflar yapılması suretile kapa- macaktır. örnek kahn Gmerikan bezinden gömlekler geymiş, boyuncağızla- | yınm derileri kabuk kabuk olmuş, | sekir- tane kadar kız. çocuğu | göstererek: — Bunlar uyuzlarımız işte. iki gönlük hamamları daha var. On- dan sonra — tertemiz — olacaklar. Diyordu. Uyuz koğuşunun yazında kel- ler vardı. Saçları kazıtılmış, başlarına da | takke gibi bir şeyler geçirilmişti. Çok dertli bir yüzleri vardı. Ar- kadaşlarının bellerine kadar sar- | kan Grgülerine iç — çekişlerini | andıran gözlerle, biraz da — düş- mancasına bakıyorlardı. — Bunlar gedikli hastalarımız... 3-4 ayda ancak iyi olabiliyorlar... Zavallılara çok acımalı... içleri en çok kararanlar, hattâ fena huylar beslemeğe başlıyanlar bunlar olu- yor, Bu çocuklara - kendinizi zor sevdirirsiniz. Bana bile hâlü alr şamadılar, Doktor böyle söyliyerek, mer- diyen —tzabzanına tutuna tutuna çıkıyordu. Bu yukarıki katta, sıt- malı yavrular, boğmacalılarla bir de kalası yarılmış bir kız yatı- yor. ğ Sıtmalılardan ikisi nöbet at- latmış, ayakta dolaşıyor. Öteki, | yüzceğizi kıpkır, ları ter- yüzceğizi kıpkırmızı, — saçları | den alnına yapışmş, yarı dalgın uyuyor. Ana sınıfı. talebesinden, kup- Almanyanın tekrar Cenevreye dönmesini lemin | hakkı İtalyaya ait alacaktır. etmek fikrinla “ safdilâne . olduğu u yarmaktadır. Rolü Londra, I7 (ALA) — Deyli Tel; af gazetesi yazıyar: “Şark Lokarnosu «adi. verilen mi- sak projesinin M. Muzalini tarafından tasvip edilmesi, asıl Lokarno ttilafı mücibince Fransa ile emniyetini müştereken tekeffll etmiş olan İtalya üle İngilterenin, bu suretlâ bütün Avrupa devletleri — urasında hakik! hakemlik mevkünl ihraz ede- vekleri kanantine müstenittir. Blaa- berin, Sovyetlerle Almanya arasında, Fillarz badin olacak herhungi bir dtü. lüfta Fransanın müdahalesi icap edip etmediğini ve icap ettiği takdirde bu müdahalenin hangi taraf Töhine ol- masi İâzimgeleceğini — tayin etmek lrak Ve Asuriler Rema, T (AA) — Bir buçuk | ) ı Lotdra, 17 YA A) — Hariciye Nazını Sir Simon, İrak hükümetinin İraktaki Asurilere yapılan yardım- dan ve onların emniyetlerinin — temi- minden mes'ul bulanduğunu bildir- miştir. Milletler Cemiyeti Asuriler komitesi — birçok muhacir kabul edip etmiyeceklerini sormuştur. kuru, küçük bir şey. Haber alıp yanımıza koşan hademe Nuriye hanım, biz beyaz yatakları bir bir dolaşırken, de- nize bakan küçük bir odayı te- mizliyor... karyolalarının çarşafını değiştiriyor. Bu oda benim odum Nesrin. Hastane eşyasını teslim adığıma dair kocaman bir listenin altım imzalattıktan #sonra, sırlıma ver- dikleri beyaz bir gömleği ben bu, denizi gören küçük odada, karyolanın — başındaki — sararmış yözlü aynaya bakmadan, titriyen ellerlerle ilikliyeceğim düğmeleri şaşıra şaşıra, orada giyiyorum. Hademe Nuriye içeri giriyor. Beyaz bir örtü veriyor: — Çamaşır da yıkattımdı... Giden hemşire, bunu bağlardı başıma, diyor, Saçlarımı geriyorum, aralarına ellerini sokmasını sevdiğin bütün o yaramaz kıvırcık - bükülmleri firketelerle topuzuma tutturuyorum. | kilise çanı uğultusu ile boğuk — devletlere — Asuri | İ Ğönf *İşleri 32 Yaşında Erkek İhtiyar Değildir A A, B. imzasile aldığım mektupa tan birkaç sutır nakledeyim : “ Orta halli bir ailenin oğlu- yüm, fakat ebeveynimi — sekiz | yaşında kaybettim. Karşıma akra- bumdan bir aile çıktı, beni yanına aldı. Fakat daha on bir yaşıma gelmemiştim ki ecel onun da yakasına yapıştı. Büsbütün yalnız kaldım, çıraklıkla ötede beride çalıştım ve nihayet ecnebi bir mücssesede san'al öğrendim; az çok okuyup yazma öğrendim, hayatımı — kazanmıya — başladım, derken — rvefaha — ererek — evlen- dim, Fakat mnalesef — anlaşıma- miz kabil olmadı. Hayatımzın beş senesi didişmekle geçtikten sonra mahkemeye düştük. Bugün 32 yaşındayım, saçla- ram kardır; hayattan bezdim. İre şadınıza muhtacım.,, Bu okuyucumun mektubu ilk satırlarında herkesin başına ge- debilecek bir faciadır. Fakat ma- dem ki hayatın vakitsiz açtığı mücadeleden galip gelmiştir, ye- se düşmesinin — sebebini anlıya- muyorum. 32 yaşında bir erkek kuır saçh olabilir, fakat henüz gençtir, hatta delikanlıdır, önün- de uzun bir İstikbal vardır. Zevcesile vaziyeline gelince: Ben tab'an her türlü ayrılıkların aleyhindeyim, — Fakat mademki çocukları yoktur, ve beş senelik bir tecrübe de — geçinmelerinin âmkânsız olduğunu — göstermiştir, mahkemenin kararım — aldıktan sonra başını maziden çevirip İe- tikbale bakmasını tavsiye ederim. İkinci bir kadının kendisine sıcak bir. yuvadan başka bir de babalık zevki vermesi — ihtimali daima mevcuttur. * Naim — Efendiye: Bu kadın madem ki ayni zamanda iki erkeği idare etmeye kalkmıştır, evinizden çekilip gidince memnun olmanız — lâzımdır, — düşünmenizi fazla buluyorum. HANIMTEYZE ken, yanarken — üşüyen küçük Zehra, bana o ilk gecenin nöbet sayıklamaları — arasında — taktığı “anne,, adından caymıyor. Ah o gecel O ilk gecel Onun acısını ben hâlâ, bütün eşsizliğile duyuyorum Nesrin. Sa- at kaçı bulmuştu hatırlamıyorum. Küçük odamın papısı açık, yatıe tıyorum. Uyumiya çabalamıyorum bile. Gözlerim tavanda, sırtüstü yatıyorum. Durmadan akan yaş- larım, kulaklarımın üstünden ka- yıp yastığa düşüyor. Ne sesim we nefesim, ne hıç- kırığım çıkıyor. Öyle sessiz, öyle için için ağlyorum ki... Aşağıki katta hademe kadın, koğuşlarda da ktiçük hastalarımın hepsi uyuyor.. Sade boğmacalının ü aykusun! un — arasında bile tükenmiyor. Sofadaki asnat vakit vakit, Saçlarından tek bir teli bile | boğuk veruyor. Saatler yürüyor, görünmiyen, başı beyaz örtülü, beyaz gömlekli, daima mahzun yüzlü bir hastabakıcı, hemşire Nazan oluyorum. Bu küçük kastanenin, doktor Haydardan sonra en mühim şah- siyeti benim artık. Hattâ çok geçmeden, ondan da çok sevilen insanı benim. “Abla, (diye çağırmıya, daha ilk gecesinden başlıyorlar. Yalnız sıtmadan yatan, titrerken ter dö- durmadan yürüyor. Mektep ve hastane binasının boyunca uzayıp giden rihtimın fenerlerinden oda- ma hafif bir aydınlık vuruyor. Karyolamın ayakucunda bir dolap var. İçi bomboş. Çünkü benim eşyam bile yok. Başucum- iskemle duruyor. Hemşire Nazamı varlığı, beyaz gömleğim orada üyuyor işte, Kerar $ ( Arkası var ) “

Bu sayıdan diğer sayfalar: