5 Ağustos 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

5 Ağustos 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün İstanbul Köyleri Falih Rıfkı Boğaziçi'nin Anadolu yakasın- daki Polonez köyünün hiç olmazs adını duymuşsunuzdur. Burada ha- Yat ve sây tamamen avrupalıdır. Kır havası, temiz süt, saf yağ, bol Yemiş ve zerzevatla kafasını ve Midesini dinldirmek İstiyen birçok imseler, her yaz Polonez köyün- de birkaç gün misafir olurlar. Yeni muhacir gelmediği ve köyde kız daha çok yetiştiği için aralarında Türk nüfusu gittikçe artıyor. Ancak Polonezliler da- Matlarını uzun tahkikattan sonra seçmektedirler: Bilhassa aradık- ları vasıflar çalışkan ve ahlaklı Olmaktır. Polonez köyü, bir köy İstan- | toprağından ve İstanbul pa- Zarından nasıl ve ne ile istifade edecekse, uzun tecrübelerle, hep- sini elde etmiştir. Teknik modern ise de, sade, ucuz ve şartlarımıza Uygundur. Fakat Polonez köyü İstanbulluların atırına eğlence ve rahât fikrinden b'ıl(ı hiçbir. düşünce ilham etmer. Vilâyetin diğer birçok — köylerinin Yaşayışta ve işte ona niçin yaklaş- Mamış olduğunu pek az kimse dü- tünmüştür. Daha Iyi bir nümune köyü Yapabilir mi idik? Bu nümune kö- Yüne bakarak ilerletmek istediğimiz köylüler daha iyi bir toprak ve daha Mükemmel bir pazar muhiti bulabilir Mi (dik ? İstanbul köylerinde mektep eksik değildir. Hatta büyük şehrin bin türlü Mülehassınları ara sıra bu köylere Uğrayıp tarlalarını, sokaklarımı ve evlerini — görürler; namazgâhlarında oturup kahvelerini içerler ve köy ağa- ları ile görüşürler. Evler gehadetna- meli çocuklarla dolar; okumuş olan« lar ihtiyarlar; lâkin köy bir adım ileri Altmaz. Sebebini kolayea bulabiliriz: Köylü Yocuğuna içtimal, sıhhi ve zirai ve Mutlaka ameli terbiye vermiyen ilk tahsilin büyük bir faydası yoktur. Bu tahsil olsa olsa sokak işleri için şehir adamı yetiştirir. Modern Türk köyü Büvesine unsur yetiştirmez. Polonez köyü bir ” fırsattır. İstanbül vilâyeti ilk yatı mekte- ini pek güzel bu köylün yanıba- fında açabilir; bu mektep İstan- bul köylerinin her sene her bi- Tinden bir iki erkek ve kız ço- Cuğu kabul eder. Çocuklar bir tararaftan — muallim tarafından okutulurken diğer taraftan Polo- nez köyünün hütün işlerinde çalı- I_rlır. Onlar gibi çalışmaya, fiyinmeye, içmeye, oturmaya ve Yaşamıya alıştırılırlar. Ve bir mesil sonra İstanbul'un bü- tün Türk köyleri, şimdikl Polonez köyü gibi yeşil bir snadet yuvası ha- gelirler. Büyük şehrin bütün Mubhitinin manzarası — Avrupalılaşır. hir çeşit çeşit temiz ve iyi gıdalar bulmağa başlar, (Bu gün İstanbul'da :Üu:udıl halis süt içebilmek tesa- bağlıdır.) Köy bütün memleköt için büyük bir davadır. Fakat bu bü- yük davayı kökünden halletmek için muhtaç olduğumuz — vasıtaların hepsl İstanbul — şehrinde — vardır, İstanbul, kendi köylerini bir kaç hamlede ııı'; medeniyeti manzarası ile kaplıyabilir. Polonez köyünde bir yatı mektebi Acaba iyi bir başlangıç olmaz mı? — Hakimiyeti milliye — İtalyada Deniz Manevrası 66 Harp Gemisi Bir Li- manda Tahaşşüt Etti Roma 4 (A.A.) — On dokuz k'llvııöı. on bir karakol gemisi, 1,8 torpido muhribi, 8 tahtelba- İr, | tayyare gemisi ve 9 mua- sefine pazartesi günü günü h"")'ıcılı olan bahri manevra b &:olo limanında — tahaşşüt | Resimli Makale SON TELGRAF HABERLERİ Maltepede 30 Ev, At, B Hayat Ve Engçeller W Hayat yolu engeller, manialarin - dolu- dür, Gayeye varmak için bu engelleri mu-ğ waffakiyetle uşmak İâzımdır. Bunun için ka- Fa, ve vücvt enerjisine ihliyaç vardır. » kâr değil, Fakat cesare! ikinci ve en mühim ur. $i iş sizden korksun !, Eşek, İngk Yandı Dün saat dörtte Maltepenin Küçükyalı caddesiude Ganime Hanımın evinden ocakta patlıcan kızartılırken yangın çıkmış ve ilk defa tapo memuru Salih Bey ta- rafından — görülerek — telefonla Kartal itfaiyesine haber veri- | | | | | miştir. İtfaiye geldiği zaman yangın evi istilâ etmiş, şiddetle esen istenmiştir. Bu — gurupların da yangın yerine gelmelerine rağmen ateşi söndürmek müm- kün olamamış, esasen .h"î ev- lerden müteşekkil olan küçük yalı caddesi tamamen yanmıştır. Yangın dokuza kadar devam etmiştir. Yanan evlerin bir çoğun- dan eşya kurtarılamamış, yangında at, eşek, inek, kedi, tavuk gibi mahalli jandarma kumandanlığı yangın tahkikatına vaziyet et- mişlerdir. Evleri yananlar dün gece © ciyardaki diğer evlere yerleştirilmişlerdir. İtfaiye grup- ları gece saat 12 ye kadar yan- gin yerinde kalmışlardır. Ganime Hanım 9 yaşındaki kızını evde karak - çarşıya çıktığı vo bu 9 yaşındaki kızca- ğızın patlıcan kızartırken tavanın bıral rur:gl;ı:l; İ;iı:::l nıiehıtiinl:.lgîf hayvanlar da yanmıştır. İnsanca rıılımuı Üzerinne kaçtığı, par- lı(ö rl’:ııdi.k Üsküdar, Büyükada | zayiat yoktur. 4 e ayan yağların döşemeyo. yayıla: itf:;yı g:ıruplırındnıı imdat Üsküdar müddeiumumiliği ve | rak yangın çıktığı anlaşılmaktadır. Konsolosun Moskova Muhakemesi Müsabakaları — |Şerefine Odesa Konsolosunun Sorgusu Başladı - Sovyet Rusyadan “getirdiği eşyayı beyannamesini vınıî( geçirmek - suçile Odesa başkon- solosu Rauf Hayri Beyle kendisine müzaharet ettiği — iddia olunan kavas Tevfik ve muhacir M_dııııot Efendilerin — muhakemeleri .diin sekizinci — ihtisas mahkemesinde tur . h.lâ'ını:: Hayri Bey bu işle alâ- kası olmadığını söylemiş, kavas Tevfik Efendi Rauf Hayri itham etmiş, Mehmet Efendi dı Rauf Hayri Beyin eşyayı kendisi- ne nasıl verdiğini anlatmıştır. Muhakeme, gümrük ve muha- faza başmüdürlerininin şahit - fatile celbi için 7 ağustosa bi- rakılmıştır. Üzüm İhracatı Başladı İzmir, 4 (Hususi) — İlk üzüm mahsulünün piyasası 16 kuruştan açılmış ve ilk parti Hamburga sevkedilmiştir. Mahsulü Lıirurı türen şat limanda — gezdirilmiş, esnada bütün vapurlar düdük çalarak tezahürat yapılmıştır. Güreşçilerimiz Dünkü Mü- sabakalarda Galip Geldi Moskovadaki sporcularımız Sovyet sporcularile dün de muh- uıu’ müsabakalar — yapmışlardır. Dün gece yarısı radyo ile bildi- rildiğine göre, Dınamo stadının yüzücülük kısmında Türk ve Sov- yet yüzücüleri karşılaşmışlar, bi- zim çocuklar ikinciliği kazanmlştır. dNi eei d l Sovyet et S dır. Neticeyi üçe karşi 4 puvan ile bizim güreşçiler kazanmışlardır. Yeni Tıyinler Hariciye, Sıkhat Ve Maari Memurları Arasında Ankaradan ılıilüirildlğl:ı '&.ı İ ları arasıbda yeni Ğ'.Ş'ıî'-ı."ı"î'ı'âı.. bir kısım se- faret ve konsolosluklara ve baş- kâtipliklerine merkezden memur- lar tayin olunmuş, bazı hariciye memurları da morkeze alınmıştır. Sıhhat ve Hıulıl V;lkuu:îlgm. değişmeler olmuştur: d ldıîıılııvu gıhhat müdürü Yunus Vasfi Beyin Balıkesire, Mersin Pariste Dostça Bir Kabul Resmi Yapıldı Paris, 4 (A. A.) — Türk talebe muallimleri, — şeref- lerine hariciye nezareti namına hariçte Fransız asarı müdürü M. Marks tarafından bir resmi kabul ve çay ziyafeti verildi. M. Marks ziyafet esnasında irat ettiği nutuk- ta, Galatasarayın Fransayı ziyare- tinden hükümet namına duyduğu memnuniyeti, bunun dostluk bağ- larını ve fikir yakınlığını takviye hizmetinden Ümitvar — olduğunu söyledi. merkez doktoru Mazhar Beyin Denizliye, Bayazit sıhhat mü- dürü Raif Beyin Kastamonuya, Afyon — sıhhat müdürü Kâmil Beyin Boluya — tayinleri; — An- kara erkek İisesi riyaziye mu- allimi ve zat işleri müdürü Rasim, Gazi terbiye enstitlsü edebiyat hocası İsmail Hikmet Beylerin birinci sınıf; İstanbul erkek lisesi fizik muallimi Ali Hikmet Beyin Üçüncü sınıf müfettişliklere tayin- leri iradeye iktiran etti. ve ı İ İSTER İNAN Bir arkadaşımız anlattı: * Dün -cuma günü- eve şeftali almı Civardaki manava gittim, otuz kuruş buldum, iş pazarlığa bindi, 17 buçuk kuru; Fakat bu sefer de ben kızdım. Otuz * kürü k Tâzımgeldi. .lıtodl. Pabalı ga YAK oldu. gtrm 17 b İSTER ın_l_AN IİSTER İNANMA! çuğa iDmek... Bu, aldatmak demek değil midir? Bu- radan almadım. Daha aşağıda bir başkâ manava git- tim. Ayni şeftaliyi 12 buçuk kuruşa aldım., Hiçbir mütalea ilâve etmeden söyliyelim, ISTER İNANMAİ Meşhur sözdür: “Siz işten de- | Sözün Kısası Yazılıp —);ırtı_l;n Kâğıt Parçaları.. AE— “ Tufana kadar çıkmıyalım, son 34 asır içinde aktedilen sulh muahedelerinin — sayısı, yuvarlak rakamla 8000 dir, beherinin de- vam müddeti vasati 2 yıldır. Bu 34 asır içinde ise, mutlak olarak suih, ancak 228 sene hüküm sürmüştür. ,, Bu rakamları — beynenlmilel hukuk cemiyetinin neşrettiği ista- tistikten aldım. Neticenin bizzat bu cemiyet için cesaret kırıcı bir mahiyet gösterdiğini kabul etmek, sonra beynelmilel hukuk denilen şeyin de 3400 senedenberi fazla muvaffakiyet kazanmadığını bir kenara yazmak zaruridir. Şüphe yok, bütün hayatları nikbinlik ile dolu olanlar: — Artık devir değişecek, de- yeceklerdir ama, — harp ilâhının mâbedinde kapıların el'an açık durmakta olmasına ne buyurulur? Bir vodvil muharririnin sah- neye çıkardığı bir doktora: — Sıhhat hiç te eyiliğe delâ- let etmez. Dedirttiğini bilirim, isterseniz biz de mugalataya saparak, aymı cümlenin bir diğer şeklini tek- rarlıyalım: — Sulh hiç te eyiliğe delâlet etmez, deyelim. Hoş, harp yılla- rında bir mizah muharriri: — Harbin eyi bir tarafı varsa bizi sulha götürmesidir, dememiş miydi. Cümleyi — ters çevirerek tamamlamaya lüzum görmüyorum, sulhun — sonu harptır, — cümle- sinde yeni işitilmiş bir haki- kat mevcut değildir. Peki ya, imzalandıkları tarih- ten ikl yıl sonra parçalanıp atılan bu 800 sulh muahedesine ne dersiniz? İçinizde, tuzları kuruda olan bazılarının pek beğendikleri “ide- alist,, kelimesi ile muttasıf olan- lar varsa; — İnsanların bu âna kadar boğazlaşmış olmaları bundan son- ra da boğazlaşacaklarına delâlet etmez, manevi bir terakki vardır, ve bizi barbarlıktan kurtaracaktır, cevabını verebilirler. Aks. takdir- de insaniyetin atisinden Üümidi kesmeli! * Bilmem — hatırlıyacakmısınız? Bu cümleyi büyük devletlerden birinin murahhası da Akvam moc- lisinde söylemişti: — Eğer projemiz kabul edil- mezse sulh olmiyacak, insaniyetin atisinden — ümit — kesilecektir, demişti. — Proje — kabul — edik medi;. bu — cümleyi — söyliyen zat ta insaniyetin atisinden ümi- dini keserek bir köşeye çekik medi. Bilâkis eskisinden daha parlak bir kürsüye çıktı. * İnsaniyet — vaktile ne idiyse bugün de odur. Bu dakikada Avrupa kıt'asında cereyan eden hâdisat, en geri ve en vahşi za- manlardanberi değişmiş hiçbir şey olmadığını — gösterir, eğer binlerce kişiyi bir anda öldürmek için bulunan fenni usulleri istisna ederseniz ! — Votel'den kusmen — Kolera Salgını Hindistanda 1963 Kişi Koleraya Tutuldu Bombay, 4 (A. A.) — Hine distan Üzerine esen fevkalâde şiddetli bir meltem — yüzünden kolera salgim — vaktinden evvel başlamıştır. Geçen hafta zarfında Bombay eyaletinde 1963 kişi hastalığa yakalanmış ve bunlardan 764 kişl ölmüştür. î İ a

Bu sayıdan diğer sayfalar: