5 Ağustos 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

5 Ağustos 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Urlada Domuzlar EFağları Harap Ediyorlar Urla, (Hususi) — Üzüm mah- sul”nü meydana getirmek, zanne- dildiği gibi kolay bir iş değildir. Birçok ameliyelerden ve birçok masraflardan sonra, ergin bir hale getirilebilen — Üzüm; sicaktan, yağmurdan, — doludan — çiyden, kardan müteessir olduğu İçin, rençber mahsulünü idrak edinceye kadar pek çok helecanlar geçirir. Bu helecanlar yetmiyormuş gibi, şimdi de rençberimizin başına yeni bir belâ musallat olmuştur. Yaban domuzlarıdır. Burada bir vakitler pis mah- luktan eser yoktü; fakat şimdi © kadar çoğalmışlardır ki, dağlar, ovalar domuzla doludur. 40-50-60 adetli sürüler, bir bağa girdiği zaman, altından girip üstünden çıkıyor, bir salkım dahi üzüm bırakmıyor.. Bu muzır hayvanlarla mücadele yapmak için her muhitte sürek avları tertip ediliyor. 3-5-15 do- muz gebertiliyor. Fakat bukadar domuz gebertmekle bu mahluklar azalmıyor; 3-5 tane birden doğu- ran domuzlar eksileceği yerde çoğalıyor.. Meselâ bizim kazamıza komşu olan Seferihisar kazasında bir Sürek avı yapılıyor, birkaç adet de öldürülüyor. Sağ kalanlar kaçıyor ve doğru bizim huduttan içeri giriyor ve girdiği bağları da baştan aşağıya kadar mahvediyor. Ve bizim kazada yerleşip kalıyor. Her kazada olduğu gibi bu- rada da vahşi hayvanlarla müca- dele cemiyeti vardır. Fakat 3- 5 domuz gebertmekle bu işin önünü almanın imkânı yoktur.. Ziraat memuru, silâh — veriyor, fakat fişenk vermiyor. Bigada Bir Satıcı Kadın Yan- lışlıkla Kaçakçı Sanıldı Biga (Hususi) — Bu sene Bigada armut pek mebzul ve ucuzdur. Kilosu yedi buçuktan satılan Mustafabey armudundan tutunuz da kilosu kırk paraya kadar inen Bursa — armutları şehri doyurduktan maada köylü- leri bile kandırmıştır. Geçenlerde fıkara bir satıcı kadın, merkebine iki çuval armut yükleterek köylere çıkıp kilosu kilosuna un ve buğdayla trampa etmiş, şehire avdeti esnasında buğday koruma kanunu mucibince değirmenlerden gelen unları kont- rol eden ve değirmende buğdayı koruma reşmi verilip verilmediğini anlamak — isteyen bir muakkip tarafından tutulup sen kaçak un getiriyorsun diyerek şehire sevke- dilmiştir. Kaçakçılık cürmile yakalanan bu zavallı kadım, her ne kadar maliye memurlarına teslim edile- cekse de günlerden cuma olduğu için tayini muamele müşkül bir hal almıştır. Bereketversin keyfi- yet Malmüdürü Mahmut Beye aksetmiş ve bu kanunun bu gibi unlara şümulü olmadığını söyle- yerek kadın serbest bırakılmıştır. H.Ş$ Bigada Bir Yangın Baş Iangıcı Biga, (Hususi) — Ünüti park civarında oturan mütekait sivil baytarlardan Ali Rıza Beyin yeni ahşap evden ateş zuhur çenişlemesine meydan rülmüştür. lebimlemekte — olan — tenekecinin mangalıı n sıçrayan ateşle zu- hur etmiştir, Bereket versin yan- ginin zuhuru sırasında belediye Çorum (Husu- Günler | si) — f var ki, havasının, © suyunün gözelli- | ği dillere yayıl- mış Çorum, ka- vurucu ve bunaltı- cı bir sıcak dal- | gası içinde alev ? | alev yanıyor, yer P? yer kümelenen ağaçlıklar, rüz- gürsız, kıpırtısız ve cansız. duru- '! yor. t Diyorlar ki, * yıllardan — beri, bu kadar cehen- nemi gıcak, görülmüş ve kaydede- dilmiş değildir. deniz sathından 800 metro yükseklikte ve yayla sayılan Çorumda hararetin dere- cesi gölgede 38 zi bulmuştur. Dikkat ediyorum; bu verimi çok beldenin sıcak kanlı lerinden sıcağa karşı isteksiz, ha- |reketsiz bir çeşnijvar. Buram, buram terini silenler bir teviye söyle- niyor: Adım başında yüreklere fe- rahlıklar saçan çeşmeler, kurumuş, çatlak dudakların artan, taşan hararetini gideremiyor? Bu, denize, göle uzak memle- kette, insan bunların derinden ve içten sılasını çekiyor. Şu anda Marmaranın ılık dur- gün sularına vüctlarını gömefek serinliyen kimbilir ne kadar bah- tyar var. * —Bu, Iindonlar nereye mi g- sakin- | Çorum mesirelerinin başlıca nakil vasıtaları feytenlardır Çörum parkında Gazi heykeline çıkan gol diyor, dediniz?. Parka efendim, parka.. Parka akın edenlerin arasına kınııyonım Dır bir sokaktan, Sandıklı Sporcularının Yaya Seyahati Sandıklı (Hususi) — Halkevi sporcuları kasabamızın bir kisım köylerini görmek ve oralardaki gençlerle anlaşmak — maksadile beş gün devam eden 153 kilo- | metrelik bir yaya seyahati tertip etmiştir. Sandıklı Halkevi her sahada büyük bir hevesle çalışmakta ve ilerlemektedir. Temsil kolunun her ay verdikleri müsamerelerden halk günlerce hahsetmekte ve gençliğin dev adımlarile ilerleme- sini öğünerek takip etmektedir. Afyonla Antalyayı yekdiğerine bağlayan şimendiferin kazamızdan geçmesi burada şimdiden birçok yeniliklerin doğmasına âmil ol- muştur. Sıvas Gençlerinin Faaliyeti Sıvas (Husust) — Spor kulü- bü faaliyet sahasını genişletmek- tedir. Kulübün temsil heyetide yakında faaliyete geçecek ve ilk olarak Isimsiz Faciayl temsil ede- cektir. Kulüp azalarından müte- şekkil bir de mi heyeti vardır. Temsilden sonra kulübün futbol kolu civarda bir turna yapa- caktır. Bu esnada Malatyada Ve | hıyıerıde birer Mmaç da yapıla.» | banı — şeyler | arazozu o civarda sokakları ıulıı- yormuş.. Su deposu dolu olduğu için yetişmiş ve halkın gayretile bü- yük bir felâketin önü alınmıştır. Çorumda Sıcak Yaz Günleri Nasıl Ve Nerelerde Geçıyor ? Sozuk bir. kal- dırımdan güzelce bir. yola çıkı- yorum ve parka yaklaşıyorum. Göklere tir- manan kavakların 4 gölgeliğinden ge- # — çiyorum. Büyük şefin büyük — heykeli gönlümde — tatlı tatlı sevgiler, he- yecanlar doğuru- yar. Bir başında — çayımı içerken parkın renksizliğinden, çimensizliğinden ziyade gözlerim bir kaç çarşaflı kadına takılıyor. Bir Çorumluya soruyorum: — Buraya — kâadınlar mi?.. — Perşembe ve pazar günle- ri gelirler! Cuma günleri bağlara giderler. havuzun gelmez * tozlu yolunu — tutu- yorum. Beyaz beyaz kelebekler, gıvıl civil kaynaşıyorlar. Yerde halılar serilmiş. Semaverler kurul- muş, dolmalar doldurulmuş... Tek tek atlılar, arabtlar, yay- hlar geçiyor... Bir düğün mü var?. Herkes bağa koşuyor. Çoru- mun bağları ve bağ âlemleri pek meşhurdur. Bucak bucak, dağnık saçlı bağlar, cuma günleri unutulmaz hatıralara sahne olmaktadır. C. Y, Bağların Adanada Ziraat Bankasının Buğday Mübayaası Adana (Hususi) — Ziraat Bankası kibriz. tabir edilen Iyi cins buğdayı 3 kuruşa ve diğer yerli buğdayı iki kuruş yetmiş beş santime mübayaa etmektedir. Köylü ve çiftçiler arabalarile Ziraat — Bankasının — ambarının önünde beklemektedirler. Alınan zahireyi ambarlara dolduran banka Mardinde Gençlerin Serbesi | Müsabakası Mardin (Hususi) — Adana'da tahsilde bulunan Mardin *eıglerl tatil münasebetile Mardin'e dön- müşlerdir. Gençlerimiz bir gece alle sahiplerine bir gece de be- kârlara mahsus olmak Üzere iki gece Halkevinde birer müsamere zahire ambari bulmak için büyük depolar aramaktadır. Bu resim banka ambarının önünde bekleyen manda ve öküz arabalarının bir. kısmımi tere mektedir. Abidinpaşa caddesini bir taraftan diğer tarafına kadar dolduran bu arabalar hep yükle- rini boşaltmak için biribirlerile Vıekıbd yıpııılıtıdıılır Konyaereğlisinde Temsil Konyacoreğlisi (Hususi) — Mek- teplerde okuyan fakir çocuklar menfaatine mektep talebeleri te- rafından bir müsamete - tertip edilmiş ve çok fpuvaffak olunada bir tematl verilmiştir. — — — — “Yörmişlerdir. Müsamere Çok | pul ve canlı olmuş, ençlerimizin Gsterdikleri muvaffakıyetler al- Eıılıılı karşılanmıştır. Zonguldak Mektubu Samanlık Yakma Yüzünden Cinayet Zonguldak ( Hususi ) — Sa- manlık yakmak Anadolu köylüsü: nün eski ve çok fena bir adetidir. Biribirine düşmanlık eden köy- lünün ilk işi, birinci fırsatta has- mıniın samanlığına ateş vermek* tir. Bu kötü adet sadece bit samanlığın yanmasına sebep o maz, ayni zamanda iki taraf biribirine girer, sopalar, bıçaklar işler, tabancalar ateşlenir ve bu suretle samanlık yangını ekseriya kanlı bir facia ile nihayetlenir. İşte bu hafta içinde Ereğll, köylerinde böyle bir samanlık yangını bir cinayetle bitmiş, sa- manlığı yakılan bir köylü yine köylü arkadaşının katili olmuştur. Ereğlinin Külâhköyünden Hü« seyin oğlu İbrahim bir hafta evvel zabıtaya müracaat ederek saman- lığının yakıldığını bildirmiş ve bu işi Şamlar köyünden Hüseyin oğlu İlyas isminde birinin yaptı- ğını da ilâve etmiştir. Hâdiseye el koyan zabıta İlyenı4 ararken, İlyasın karısı da kocası« nın ortadan kaybolduğunu va akibetinden endişe ettiğini takip kollarına haber vermiştir. Zabıta, samanlık yakan İlyası, bir hayli araştırdıktan sonra Ka: baklar köyünün yarım saat ileri« sindeki |bir ormanda bir çukur içine — gömülmüş cesedini bul- muştur. Derhal yapılan tahkikat sonun- da İlyasın samanlığı yakılan Hü- seyin oğlu İbrahim ile akrabası tarafından öldürüldüğü anlaşılmış ve hepisi de yakalanarak adalete tevdi edilmişlerdir. Bergamada Halk Belediyeden Birçok Hizmetler Bekliyor Bergama, (Hususi) — Burada halk belediyeden birçok hizmet« ler beklemektedir. Memlekette su bühranı vardır. Halk - yalnız çamaşırda ve sair ev ihtiyaçların- da değil, içmede de tulumba ve kuyu suyu kullanmaktadır. İtfaiye teşkilâtı noksandır. Elektrik tesi- satı yok gibidir. Evlere cereyan verilmeşi mümkün olamamıştır. İstiklâl meydanı civarında yerine şehir gazinosu yapılmak - üzere yıktırılan dükkânların enkazı kal- dırılamamıştır. Halk belediyenin bir an evvel bu ihtiyaçları kar- gılamasını temenni etmektedir. Bergamada Avcılar Bayramı Bergama, (Hususi) — Avcılar ağustosda bir avcılar bayramı yapmaktadırlar. Bir ağustosda başlıyan ve 3 gün devam ede- cek olan bu bayram için birçok eğlentiler, av sporları ve sürek avları tertip edilmektedir. Bay- rama çok mahir bir avcı olan İzmir Valisi Kâzım Paşa da işti- rak| etmektediir.? Muvaffak olan avcılara mükâfatlar verilecektir. Adapazarında Koza Satışı Adapazarı, ( Hususi ) — Koza mahsulü satışının nihayeti alınmış» 121 bin kilo koza satılmıştır. Mahsulü şehirde mevcut iki ipek fabrikasile birkaç yerli tüccar gatın almiştir. Kozacılık kazamızd8 çok ilerlemiştir. Kazamıt ziraat memurluğu bu sene halka 100 bin dut fidesi dağıtmıştır, önü” müzdeki sene yine 10 para mü* kabilinde fide dağıtacaktır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: