22 Kasım 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

22 Kasım 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bekar ae eee LA LAY AAA LA Faydalı Bilgiler Bir gün —Nermin babasile kırda — dolaşırken bir — yaprak koparacak oldu. Fakat el uzat- masile çekmesi bir oldu. Yapra- ğın yerinde yeller esiyordu. Ner- min şaşırdı kaldı. Fakat babası hemen imdadına yetişti.,, Çok mu şaştın Nermin? Bak ben sana ne olduğunu anlatayım. Senin koparmak üzere uzandığın yaprak — değill Yaprağa — çok benzeyen bir kelebekti. Tabiat ban hayvanları böcekleri düş- manlarından saklasın diye onlara dolaştıkları yerlere çok benzet- miştir. Sen nasıl kelebeği yaprak zannetinse düşmanları da öyle zanneder ve zevallı kelebek te kurtulur. Taprağa benzeyen ob- duğu gibi, dala, dikeno, ağaç kabuğuna benzeyen böcekler de vardır. Bunları belki siz de merak edersiniz diye buraya resimlerini koyuyoruz. Soldan birinci resim- deki böceği seçebildini mi? Tıpkı dal gibi değil mi? İkinci resme bakınız. Okla İşaret 'edilen bö- ceğin etrafındaki dikenlerden hiç farkı var mı Gsöyleyin. Üçüncü, dördüncü resimlerdeki böcekler de tıpkı yaprak - gibidir. Beşinci resimde bir ağacın üzerine konan kelebeği ağacın kabuğundan ayırt edebilir misiniz? Her halde pek güçlükle.. Söyle- diklerimiz ne ise dikkat edin de siz de Nermin gibi aldanmayın. Biraz Da Gülelim Otomobilin biri şişman bir adama çarpmış.. Adam fena halde kız- mış dönüp, şoföre çatmış.. “Etra- fımdan dolaşamaz miydin,,. Şoför çok zeki imiş, Hemen cevap vermiş. — Benzinim belki yetişmez diye korktum, Hangisi Doğru B>ucisi Yanlış? Murabbam ıçine bir takım çizgiler çizilmiş, bunların üs- tüne do ufak ufak, sağla ve sola giden batlar yapılmış. Ihti- n yar muallim soruyor : - Kızlarım, oğullarım, le gelin, yaklaşın şu aa ı’i':’ı”ı. Kai dür baaşl ileri , hangile z, han; l'eırî hîrşl:irrç:ıı ıııuv!ııi ?. Bilemediniz mi? Öyle ise elinize cetveli alın, ölçün.. Hepsl düz, hepsi biribirine muvazidir. Yaprağa Benziyen Böcekler | Akıllı Serçe Birgün bir posta memuru sa- bah erkenden işine giderken yo- lun kenarında kanadından yaralı bir sorçe görür. Zavallı öyle düş- kün, öyle acıkl bir halde imiş ki posta memuru durup bakmadan geçememiş. Bakınca da kuşcağı- zın haline acımış. Şunu beraber alayım da belki birşey yapabilir yarasını iyileştiririm,, diye düşün- müş alıp postaneyo götürmüş bir köşede ona ufacık, rahat bir yu- va yapmış İçine yatırmış. Gel zaman git zaman dikkatli bakıljmak sayesinde serçeceğizin kanadı iye * leşmiş. Fa- kat ilk za- manları pek Ürkekmiş. Yuvasın- dan dışarıya çıkmıya ödü patlı- yormuş. Elbette ya korkmazmı. Postaneyi düşünün bir kere.. za- yallıya ne kadar yabancı bir yer. Ne kendi, ne annesi, ne de anne- sinin annesi böyle bir yer görme- mişlerdir. Amma biraz sonra kuş utangaçlığı, korkaklığı bırakmış. Postahanenin içinde şuraya bu- raya uçmıya, yeni şeyleri merak etmiye öğrenmiye başlamış. Postahanede en çok beğendi- ği şey paralar olmuştu. Paranın sesini alır almaz hemen şakır şa- kır ötmiya başlıyormuş. En fazla hoşuna giden de kocaman parlak yirmi beş kuruşluklar idi. zamanla bizim kuş işi ilerlet- miş. Postahanede herkes, memur- lar, müşteriler, hepsi ona, o da, onlara alışmış. Artık posta me- murunun önündeki masada gezi- niyor, paraları ağzına alıyor, yu- varlıyor. Tıpkı- kedinin yumağın arkasından koştuğu gibi o da bu yuvarlak — paraların arkasından hop hop boplarmış. Gitgide işleri de öğrenmiye Iııtııı. Müşterinin biri lâ 6 kuruşluk pul isteyince hı:ı:;:n- disinin işini kolaylatmak için he- men altı kuruşluk pulların üstüne zıplarmış. Posta memuruda böy- le&kk aradığı pulu kolayca bu- hurmuş. Sizin de böyle kuş arkadaşla- rmız var mi?, Yoksa hemen edin- mek çarelerine bakın. Vaktin nasıl geçtiğini anlamazsınız bile.. | lasını da Öön tarafa Ne Yapsam? İşte Size Bir Omnibüs Resmimizdeki omnibls sahici omnibüse nekadar çok benziyor. Hem de nekadar da kolay yapı'ır bir bilseniz.. Birkaç kibrit kutu sile, posta — kartınız. varsa hiç korkmayın, hemen İşe başlayın. Evvelâ — posta kartlarından bir tanesini | numaralı resimde gör düğünüz gibi bükün. Üstü tam bir kibrit kutusu — genişliğinde kalmalıdır. Tekerleklerin geçme- si için de yine orada gördü- ğgünüz gibi İki tarafa karşılıklı iki tane yani — dört tane delik açın. Kartın Üstüne Üst üste iki tane kibrit kutusu — yapıştırın., Diğer bir kartpostalı kibrit ku- tusu eninde yalnız ondan birkaç santim daha uzun olurak kesin, kibrit kutularının üstüne de faz- bırakarak En Üste de bunu — yapıstırın. katı omnibüsün ÜUs! için kıbrit kutusunun - içini yani — kibritleri koyduğumuz kısmını yapıştırın. Yarım kibrit kutusu — öndeki makine kısmını göstermeğe kâfi- dir. Bir parça kâğıdı da resim- deki gibi arka tarafa yapıştırır- sınız. Bu da merdiven olur. Şe- förün yeri için yine bir kart- stal parçasını iskemle gibi bü- E:p ön farafa koyarsınız. Bahçe- dekl ağaçtan İki tane ince çubuk kesip de.-iklerden - geçirin. Posta kartından da on para büyüklü- ğünde dört tane yuvarlak kes p üstüne tekerlek gibi çizgiler çizin ve bu değneklerin ucuna zamkla tutturun. Bütün modeli beyaz kâ- ğatla kaplayın. Pencere resimleri yapın, artık —omnibüsünüz her yolcuyu taçımıya hazırdır. Biraz Da Gülelim Arkadaşınıza Sorunuz? — Her zaman cebinde olan şey nedir?. Tabil pek birden ce- vap veremiyecek. Belki de kiraz sonra mendil diyecek. Fakat ba- zan mendilini evde unuttuğunu hatırlatırsınız.. Bilemeyince söy- lersiniz. “Delik,, .. Diğer bir tane; — Sarı, esmer, beyaz, kara bütün çocuklar ne vakit biribir- " akadarınız hiç öyle adaşınız yle gey olur mu der! Dudağını bükecek.. Fakat siz hiç bozmazsınız. O ce- vap veremeyince siz söylersiniz. Bu arkadaşınızı epeyce düşün- dürebilir. Eğer siz de bulamadı- nızsa ben söyleyim.. — İki bardak su., masasesA a AAA LASAR AAA SAA AAA AAA SAA AAA Haftanın Bilmecesi Tavşan kediyi, onun düşmanı olan köpeği ve Doğanı arıyaarıya sersemlemiş, artık nereye gide- ceğini, nerede bulacağını İıifııııi- yor. Siz bu zavallı şaşkın tavşana yardım eder, arkadaşınız Doğanın, kedisile, köpeğinin narede oldu- g VKN .'l."/'('(ıj Üa ğunu bulabir misiniz. Resmi her tarafa çevirin. Bulunca hemen İşaret edip bize gönderin.. Her kayıbı. bulana mükâfat verilir. Biz de bizim kayıplarımızı buldu- ğunuz için size mükâfat vere- ceğiz. Geçenki Bilmecemizde İkramiye Kazananlar.. 7 İkinciteşrin tarihli bilmecemizde birinci ikramiyemiz olan biz yazı ta- kımı v Erenköy kız İisesi 8 Inci sınıltan 633 Beyhan Agâh Ha- nim kazanmıştır. Telili okuyucumuz- dan hediyesini bizzat almasını rica ederiz. Diğer kazananlardan İstanbulda bulunanların — hediyelerini idarehane- mizden almaları lâzımdır. Taşra okur« Tarımızın hediyeleri posta ila göndenlir. Birer albüm alacakları İstan- bul 49uncu İlkmektep talebesinden 128 Hüseyin, Salihlide Avukat Hayri Bey kızı Muazzez, — Vefa lisesi eımf 2 den 445 Rüknü, Vezirköprü merkez Ilkmıklır mmf 4ten 48 Hacı, Sı- yas erkek İisesi 8 A dan 236 Vedat, Hayriye lisesi 4 A dan 251 Nevin A., Samsun Dumlupinar İlkmektebi 289 Velit Bey ve Hanımlar. Birer kutu oyuncak alacak- ları İstanbul 6 iner — İlkmektep 181 Celâlettin, Diyarıbekir Gazi; İlkmektep 223 Şevket, Ankara l'ğı!ıi- liye Vekâleti vilâyetler idaresi ” üçüncü -— —— | Niçin Kahkaha | yeneeremeenaaerenesEaraeceRERAeRAr ee eEReRRA eeet B .. .. Talihli Küçük Okuyucumuz şube şefi Etem Bey yeğeni Meh- met, Biga Sa- karya — moktebi son siınif tale- besinden M. Ali Bey ve Hanunlar. Birer şişe kolonya ala- cakları İstan- bul kız Örtameke tep 465 Nezahet, —— a Vefa erkek lisesi — Geçen haftaki bi - loîlbulMelımul. mecemizi — halledip tani sanat i iyesi ymekdebi. Gi a DeD e aealred diye Avni, İstan- Uwâ'“ bulkiz Ortamek. — Üs vazhdAliE tebi 268 Gülgün, — OTta — mektebin. Tatanbul kız hisesi — den 287 numakalı 1268 Nimet Hanım — Vâöhit Ei. kazan- ve Beyler" mıştır. Bu müname- Devamı yarınkl — betle resmini bam- nüshada yoruz. Atıyorlar ? Koca buruün, pamukla Ko- cakulağın çadır. gibi bir şem- siyenin altına girerek geçtikler'ni görünce aklına bir muziplik gel- di. Hazırladığı karikatürü şemsi- yenin tepesine bağ'adı. | | | Koca Kkaakla Pamugu. — hiç bir şeyden — haberleri — oktu. etraftan geçenlerin kahkaha arla gülmelerine kızıyorlar. Allah, A'lah bu ağımurlu havadı da gü ccek ne ver ganki? Tivaltro mu <ynu- yoruz. Ne diye - bize bakıp bakıp gülüy orlar?diye şaşıp duruyorlardı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: