19 Haziran 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

Sığasal | Buhranlara Dair Zamanla siyasal buhranların için son beş Fram Relsinin hizmet müd- L detleri sırasında kaç kabine ; değiştirdikleri — merakla — hesap edilmiş. Şu neticeye varılmış: Reisleümhur Lube 7 senede 4 kabine değiştirmiştir. Reisicümhar Falyer 7 senede 9 kabine, Pu- vankare 7 senede 12 kabine, Dumerg 7 senede 17 kabine değiştirmiştir. Reisicumhur Löbrön müddet olan yedi seneyi duldur- mamıştır. Seçileli henüz Üç sene olmuştur. Bu Üüç sene İçinde benliz 10 kabine değiştirmiştir. * Soı zamanda Macar posta ve telgraf idaresi bir seri ? 'enl ta ları __ç:'k'_:::: :ıkıı::ıı&:ıBı arın Üzerinde sizliği r lustizla Per | VUngherla ) cümlesi vardır. “Ma- ) caristan için adalet ,,. Bu elimle; j Çekoslavakyayı hedef tuttuğu İçin ' bu hükümet Macaristana müra- Ğ caat etmiş ve bu pullarla pullan- (mış mektup zarflarını kabul et- : mekte mazur olduğuna bildir- miştir. Bunun üzerine Macaristan î da Çekoslavyakyaya tebliğat yap- İ t t mış, o da 25 ve 30 heller kıyme- tindeki Çek pullarının. Macar izzetinefsini cerihadar ettiği için d kabul etmeyeceğini bildirmiştir. r Vaziyet şimdilik bu merkezdedir. ü » ı on zamanda — İngilterede, İ tayyarlere karşı bir top icat edilmiştir. Bu topun adı Mark Mistr Pom - Pom- dır. Şimdiye kadar böyle bir topun mevcudiyetini dahi — ifşa etmek yasak olduğu için kimse bu top- tan — haberdar — bulunmuyordu. Fakat bu husasta ilk haberdar olan Almanlar olmuş ve yeni in- giliz topu hakkında bazı noşriyat bile yapmışlardır. Bu top. Üç se- nedenberi Ingilterede kullanılıyor. Bu Mark mistr Pom- Pom bir mitralyöz gibidir. Dakikada birkaç yüz obüs mermisi atmaktadır. Bu alışı, bir nevi bartaj teşkil ettiği için alçaklardan uçan tayyareler İçin son derece tehlikeli olmak- tadır. Bir Doktorun Günlük Çarşamda Notlarından (*) Mesâne İltihabı Birgön bir hastam geldi. Sık sık İdrarımı yaptığından ve bu sırada sancı çektiğinden, bazan idrarına kan karıştığından, günden güne zayılladığından şikâyet ediyordu. Muayene ettim. Vaktile barsak nezlesi geçirmiş ve sonradan venede iki dela bu idrar hikâyesi meydana geliyormuş. Barsaklardan geçen (koli) bar- silleri ekveriya mesünede ( sistit ) omramm yapar. Kendisine (helmitül) verdim. Da. marına kalsiyom iğneleri yaptım. Mesânesini temizledim. Bir buçuk ay İçinde hasta iyileşti. V) Bu metlari kesip saklayımız, yahut bir albüme yapışlırıp kolleksiyon yapır nn Sıkıntı zemanınında bu notlar bir dekter gibi Imdadımıza yetişebilir. SON POSTA H ziran 189 Rasathane Kötü Bir Haber Veriyo Bu Sene Sıcaklar Çok Olacak. Çünkü Güneşte Büyük Lekeler Var gidiyor. Bu kuraklığın da güneş- tekl Infilâkla alâkadar olup olma- dığımı düşünürken karşima birleik bu işten anlayanımız Fatin çıktı. Hiç fırsat kaçırır mıyım, hemen yapıştım: — Aman Ustat güneş infilâk etmiş, dedim. Üstat güldü. Bu bahs etrafın- daki cehlimize mi, yoksa bilir bilmez har şeye buraumuzu sok- tuğumuza mı, nedir anlıyamadım, bu gülüşün manasını. — İş gazetecilerin ağzına düğ- tükten sonra.. dedi, izaht bir par- ça güç oluyor. Topmu bu mu- barek patlasın a birader? — Ne bileyim ben; Ingiliz rasatbanesi öyle söylüyor. Güneş infilâk etti diyor. — Onu İngiliz rasathanesi demiyor, İngiliz gazetesi diyor. Güneşte iİnfilâk olmaz. — Ya ne olur? — Leke olur, leke, Rasatha- nenin söylediği de bu. Bu lekeler biraz çukurcadır. Etrafı da tüm- sekçedir. Tıpkı feveran etmiş bir volkan ağzı gibl. İşte gazete bu volkan kelimesini almış, değiştir- miş, infilâk yapmış. —— Niye olmuş bu leke? S- nunda güneş te mi lekelendi? — Güneş . yeni lekelenmedi, sakidenberi lekelidir. .. Amma her on bir senede bu lake değişir. Bazan büyür, bazan küçülür. Asgari haddi vardır, azamli haddi vardır. — Sıcakla, soğukla alâkası? — E.. vardır. Leke küçülünce axz sıcak olur, leke böyüyünce mcak çoğalır. — Bu sene büyüdü mü, ki- çüldü mü ? — Büyüdü. Azami haddine çıktı. — Deseneki Ustat, yandık. — Öyle.. Fazla sıcak olacak bu yıl, Yazının o tarafı doğru. — Ne yapacağız? — Yapılacak bir şey yok, se- rince bir yere çekilip mevsimin geçmesini bekliyeceğiz. — Tam 11 yıl mı? — On bir yılda bir güneş devrini yapar, lekeyi biz o zaman görürüz. Küçülüp büyüldüğünüde © zaman tayin ederiz. Kimbllir, & | Grinviç Tasathamesinde güneş tetkik ediliyor belki bu yıldan itibaren küçül- miye başlar... — Neden tesir ediyor, bu le- ke hu;yı? İ — Feveran ediyor ondan. Fırtına ve sıcaklık © feveranın Güneşte hasıl olan lekeler tesirile oluyor. — Feveran neden oluyor ? Üstadla güneşin yakıcı sıcak- lığı altında konuşuyorduk. Bir nok- ta kadar bile gölge bulmak imkânı yoktu. Güneş ensemi yakıyor, ben yandıkça temmuz sıcaklarını hatırlıyordum, — Üstat — da - bir taraftan : Yeni — Nereden yakalandım lu mzeteciye, der gibi yakasını « - or, bir tarı buram buram terliyor, diğer — taraftan da ha babam terini siliyordu. — © bir parça uzun, dedi. Burada anlatık maz. — İcadiyeye gel de sana a Tatırım. Üstat — şehir içinde bir türlü açmaya — fırsat bulamadığı şem- giyes'ne dayana dayana Bağazın serin rüzgârlarına kavuşmak İçin Köprüye doğru koşmaya, ben de buram buram terimi sırsıklam mendilime içire içire Ankara yo- kuşuna tırmanmaya - başladım. O ne düşünüyordu, bilmem, fakat ben daha şimdiden teşrinleri öz- lemeğe baş'adım. Sait Kesler Hal... Derken Nihayet A çıldı, A;hyor.. Faaliyete Geçebilecek Belediye yıuın_ Ker;ıiuikr | ye müracaat ederek bunların ta- sabhasında bir muvakkat sebze f dilini İstemiş'erdir. Belediye bu ve meyva hali yaptırdı, bu bhal ay başında açıacaklı; olmadı, ayın on beşine kaldı, yine açıla- madı, önümüzdeki ay başına kaldı. Fakat daha hal açılmadan esnafla boelediye arasında ihtilâf- lJar başgösterdi. Belediye hale ge'ecek eanaftan: 1 — 2000 lira depozita; 2 — Bir hüsnühal ilmüöhaberi; 3 — Belediyenin çıkar dediği adamları çalıştırmıyacağına dair bir taahhltname; istiyor. Daha buna benzer birkaç şart var, Hal'de çalışan esnaf, belediye- nin bu Üç şartını haysiyetlerini kırar möracaalı haklı bulmuş ve şart- ları şa şekilde tadil etmiştir: 2000 Kralık depozito yerine 1500 Tiralık emlâk gösterilebile- cek veya kredi mektubu verile- cektir. Ticaret Odasına — veya resmi teşekküllerde kayıtlı tüccar ve esnaf hüsnübal i'mihaberi ge- tirmekte müstesna tutulacaktır. Müstahdeminden hüsaühal i- mühaberi alınacak, belediye n- zamlarına uygunsuz hareket eden sulhali görülen müstahdemin bi- rinci ve İkinçisinde cezalandırıla- cak,üçüncüsünde İse işinden çıkarı- Garsonlar, Aşçılar Ve Cemiyetleri Dün matbaamıza bir aşçı geldi ve bize dert yandı. Taksimde bir lokantada çalışan aşçı Mustafa, dertlerini şöyle anlattı : — Bizim, yani garsonlar ve aşçıların bir cemiyeti var. Cemiyet her ay muntazaman bizden aylık alır. Fakat buna mukabil bizimle hiç alâkadar olmaz gibi bir şey- dir. Dört beş sene evvel cemiye- timiz iyl bir cemiyetti. Haftada bir, bizi taplantılara çağırır, dert« berimizi dinler, sıkıntılarımıze çare bulurdu. Halbuki şimdi kim kime, dum dumal,. Bizi sorup aramı- yorlar bile. Ha, bakın yanlış söyledim. — Anramıyorlar — değil, arıyorlar. Fakat ay başıları ge- limnce âldâtı toplarken... Biz hepimiz, 25- 30 Jlira ile çoluk çocuk geçindiririz. Üstü- müzde başımızda yok. Tramvay parası mı, çocuklarımıza harçlık, güçlük mü verelim, şaşırdık. Bir de Üstelik şimdi yeni bir cüzdan işi çıktı. Bütün garson ve aşçılara: — Cüzdan alacaksınız!. diye tutturdular. Patronlarımıza tebli- ğat yapıldı. Şimdi patronlar da bize 1 — Cüzdan alın, yoksa çalışa« mazsınızl. diyorlar. Halbuki işsiz kaldığımız zaman cemiyete gidiyoruz: — Biz nereden iş bulalım?.. Deylip boyun büküyorlar,| yardım, borç istiyoruz. Ses çıkarmıyorlar. Sonra simsarlar da oöyrm bir dert sayılır. Biz Cemiyetimizden fayda ve yardım görmediğimiz Için kahvelere düşlüyoruz. Kahve- lerde birtakım simsarlara başvur ruyoruz. Simsarlar bize İş bu'ı yor. Fakat 5 lira almadan işe « - muyor. Aradan bi ay yeçm. c daha ucuza bir adam buluyor, fstümüze getiriyor. Bize de yol veriyorlar. Bu vaziyet karşısında ne yapacağız? Bize kim bakacak, kim yardım edecek? Bu iş ile alâkadar olacak kimse yok mu? Son Posta — Garsonların vaziyetleri hakkında birkaç defa alâka verici yazılar yazdık. Gö- rüyoruz ki, vaziyet el'an değiş- memiştir. Bu işle ilişiği' olan Esnaf Bürosundan — Türk - işçisi namına alâka bekliyoruz. Gebze Hüseyin Mustalaya; Kanun sarihtir. Bir erkek iki kadınla evlenemez. Ait olduğu makama haber veriniz. çıkmazsa ay başında açılacaktır. 100 Bin Lira Borç Alındı Istanbul belediyesi belediyeler bankasından 750 bin Hira borç istemişti. Bu işin formalitesi be* nüz bitirilemediği için İstikraf biraz geç kaldı. Alınacak parâ* d-1 yüz bin Hirası da yeni hale sarfedilecekti Hal İnşaatı bitmif ve dükkânlar da miüzayedeye Ç” karılmıştı. Halbuki halin mhtumi harici duvarlarının derhal yapı” ması lâzımdı.|Bunun için içbakan” lığı dün belediyeler bankasındağ yüz bin lirahk bir borç alınma* sına muvaffakat etmiş ve paranıfı alındığı da - geç vakit hlgrl_fh belediyeye bildirilmiştir. Belediye parayı bügün alacak ve de —a mahivette bulmuşlar ve belediye- || TJacaktır. Hal'de yeni bir mahzur | Inşaata başlıyacaktır.