29 Eylül 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

29 Eylül 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı Nankör Genç Hocasını Nasıl Öldürdü ? İzmir, 26 ( Son Posta) — Ak- gam saat yedi suları.. Karantina- da, san'at okulu yanındaki dar sokaktan evine gitmek (Üzere geçen bir muallim, selâm vaziyeti alan talebesine (o mukabeleye bazırlanırken, atılan kurşunlara hedef oluyor ve kanlar (içinde yere seriliyor. Tabanca seslerk ne koşuşan polislerin takibinden kurtulmak isteyen talebe, bir lâ- ğımın içine dalıyor. O da orada can veriyor, Büyük bir tesadüf eseri olarak hâdise sırasında san'at okulu önünden geçtiğim için bu fa- &ayı adım adım takip ediyorum. Yaralanan muallimle ölen talebe- nin cesetleri sıhhi imdat otomo- bilile Memleket hastanesine taşı- nırken (arkalarına (düşüyorum. Hastanenin nöbetçi doktoru ve Operatör ilk muayeneyi (yap yorları Kurşunlar beyne isabet etmiş” #ir. Şimdilik ilerisi hakkında bir gey söylenemez!, diyorlar. Yarah muallim sayıklamıya, acı sesler çıkarmıya başlıyor. Be- yin üzerinde ameliyat yapılması fikri itirazlarla karşılaşıyor. Böy- le bir ameliyat olsa olsa ölümü tacil eder, deniliyor. Netekim va- zifesinin masum kurbanı muallim bir kaç saat içinde can veriyor. * Bu sırada yargenel savaman (Müddei umumi muavini) Ali Ak- kaya Ile emniyet teşkilâtı işe el atmış bulunuyorlardı. San'at okur lu bir matem evi halini almıştı. Öğretmenler, talebeler hep ağ lıyorlar; haksız bir ölümle son nefeslerini veren okulun en te- miz ve faziletli muallimi Için göz- yaşları döküyorlardı. Şimdi işin içerilik taraflarını takip edelim: — EN tabanca tutan talebe, Ali oğlu Reşat, Mersinli, yirmi yaşlarında bir gençti. Kendisi 933 yılında Mersinden İzmire gelerek san'at okuluna parasız gece tale- besl olmuş ve geçen sene sınıfta kalmıştı. 934-935 ders yılı içinde yine tenbellik eden bu talebeye mektep idaresi İmtihanların ya kınlaştığını ve fazla çalışmasını ihter mecburiyetinde kalmıştı. Gösterilen bütün hüsnüniyete rağmen Ali oğlu Reşat son yok- lamalarda muvaffak olamamış ve iki dersten ikmale (o kalmıştı. Buvunla beraber (o önlinde bir tatil fırsatı vardı. Fazla çalışmak Suret'le bu fırsattan istifade ede- rek sınıfını geçebilir, bu “suretle mektebe devam imkânmi bula- bilirdi. Tatil) o müddetini o Mersinde, silesinin yanında geçiren Reşat bundan on gün önce Mersinli arkadaşlarile birlikte İzmire gel miş ve imtihanlara dahil ol muştur. Hesap ve hendeseden ikmal imtihanı veren Reşat hesaptan (1), hendeseden (2) numura ala- bilmiş, bu suretle ikinci defa olarak sınıfta kalmıştır. Mekte- bin nizamı gerekince iki yal sınıfta kalan bir talebenin mektebe ge Resimli Maka'e İnsan ö'ümle kerşı karşıya gelinceye kadar. hiçliğini anlamaz. Bir kaza, bir felâket, ağır bir hastalık ölümü karşımıza cılcardığı zaman derhal aczimizi anlar, o vak'i başka kuvvetlerden yardim dilenmiye başlarız, Ölümden korkanlar, hayatta arkada bırakacak bir #ser yaratamıyanlar, bir idenle hizmet edomiyenler, yaşa» mamış olanlardır. Arkasında eser bırakabilenler, hayat- SON POSTA n Ölümle Karşı Karşıya © çarpışarak gerektir, DAHİLİ HABERLER Nüfus Sayımı Çabuk Bitirilecek Beyannameler Bir Gün Önceden Doldurulacak Nüfus Gizlemek Yasaktır, Gizliyen- ler İçin Ağır Ceza Vardır Genel nüfus sayımı hazırlık ları çok ilerlemiştir. Dün Genel nüfus direktörü Faik Ankaradan gelmiş, yapılan hazırlıklar gözden geçirilmiştir. Sayımın çabuk bitmesi İçin bazı tedbirler alınmıştır. Bu ted- birler meyanında evlere O beyan- name dağıtmak da vardır. Her evde alla reisleri bu beyanname leri bir gün evvelden doldurup hazırlıyacaklar, gelen sayım me- murlarına vereceklerdir, bu sw retle sayım memuru beklemiyecek, sayım çabucak bitecektir. Bu beyannamelerdeki boş ha- nelere her hanenin üstündeki ya- zya göre ad, soyadı, oturulan binanın cinsi, (hanmı, evmi, apar tımanmı, otelmi, dükkânmı her ne İse), tâbliyet, din, konuşulan ana llsandan başka bilinen dil, vücutda sakatlık olup olmadığı, erkek veya kadın olduğu, yağ, medeni hali (dulmu, bekârmı, er- genmi, boşanmışmı) okuyup yar ma bilip bilmediği, meslek, vazi- fe, san'at yazılacaktır, Nüfus giz- lemek yasaktır, her gizlenen ni- fus için şiddetli ceza vardır, taki işini yapmış olanlar ölümün karşısına çıkabilirler, Stratosfere çıkarak ölümü istihfaf eden, meçhullârle ölümden misailerdir. Ö.ümden korkan hayatta hiçbir şey yapa- maz. Bir iş yapabilmek için ölümü küçük görmek huzurla korkmıyan kehramanlar güzel Ucuzlama Gıda Maddelerinde Yüzde Yedi Kadardır Ticaret odasının neşretti, ya fiatları indeksine göre a yılma göre 1935 yılının ilk altı ayı zahire ve hububat fiyatları vasatlsl yüzde altı, hayvani gıda maddeleri yüzde yedi, nebati ge da maddeleri yüzde altı buçuk ucuzlamış, meyvalar yüzde dört pahalılanmıştır. Hem Babasına, Hem De Çocuğuna Çarptı Vatman Ismallin idaresindeki tramvay Ortaköyde fırıncı Meh- met ve 5 yaşındaki çocuğu Mu- zaffere çarparak her ikisini de yaralamıştır. Bisiklet Çarpmış Sakızağacında lokanta gar sonlarından Veysi, Tarlabaşında Lütfü adında bir çocuğun bisik- letine çarpılarak başından yara- landığını bildirmiş, Lütfü yaka- lanmıştır, mmm Rİ 111 cell olarak devamı imkânsızdı. Kaydı terkin edilecekti. Dün sabah mektebe © gelen Reşada sınıfta kaldığı bildirilmiş; Reşat bu neticeyi güler yüzle kar» ulayarak! — Ne yapalım, akibet böyle İmiş; demiştir. Kendisinin yanında memleke- tine dönecek para bulunmadığı Için mektebin yardım sandığından vapur bileti parası temin edik miştir. Reşat mektebinden son defa ayrılırken Obir mualilmine dert yanmış! — Hendese imtihanında mi meyiz olarak bulunan resim öğ- retmeni Haydar beni müşkülle karşılaştırdı ve hiç münasebeti yokken başka sualler sorda. Bu talebeye, ikna edici bazı sözler söylenerek teselli edilmiştir. Reşat arkadaşlarile veda ederek mektepten ayrılmış ve vapura gitmiştir. Mektep idaresi bu suretle talebeyi İzmirden ayrılmış sanıyordu. Vaziyetten anlaşıldığına göre Reşat bundan sonra asabi bir buhran geçirmiş ve bir tabanca satın alarak resim öğretmeni Haydarın yolunu beklemiştir. Akşam hava karardığı sirada Reşat, mektebin yanıbaşında bir dar sokağa girerek kendisine bir ağacı siper etmiş ve muallimi beklemeye başlamıştır. Saat 7 de mektepten ayrılan resim öğretmeni Haydar, dar sokaktan geçerken Reşat selâm alır gibi sağ elini başına götürmüş, sol elindeki tabanca ile Bay Haydara iki el ateş etmiştir. Çıkan kurşunlar muallimin beynine rastlayarak öldürmlştür. Vazifesinin kurbanı öğretmen Haydarın cenaze merasimi çok hazin olmuş, muallim arkadaşları ile talebeleri tarafından söylevler verilmiştir. Bu barin hâdise telgraf ile Kültür Bakanlığına da bildik rilmiştir. — Adnan Bilget İSTER İNAN Her ay ve her on beş günde bir gazetelerin ha- vadis sütunlarında göyle bir yazı çıkar: “— Sokaklarda dilenmek yasak olduğu halde bir türlü önüne geçilemiyen dilencilere karşı zabıta yeni. den sıkı tedbirler almıştır. Ayrılan polis devriyeleri İSTER İNAN İSTER INANMA! İSTER her semtte dolaşarak rastgeldikleri dilencileri yakala- mıya başlamışlardır. Bunlardan çalışamıyacak vaziyette olanlar Darülâcezeya teslim edilmekte ve çalışabilecek vaziyette olup da gene dilencilik yaparak halkı rahat. siz edenler mahkemeye veriimektedirler.,, İNANMA! | ark — > Se 7 : “ Sözün Kısası' Cahil al Çocuk i Kalmıyacak ! mı Ek- TO Gazetenin birinde şöyle bir baş'ık gördüm: “Artik cahil çocuk kalmiya- cakl,, Içim sızladı. Cahil çecuk su gibidir. Cahikk, saflık, çocuğun meziyetlerinden biridir. İki ve tertemiz çocuğu, içinden pazarlıklı büyük adamlardan ayırt edez onun cahilliğidir. Tanrı, Âdem babamızla Havva anamızı yaratip da, oturmalarına cenneti Otabs's ettiği ozaman, kendilerine, (bilgil ağacının mey- valarına dokunmayı yasak etmişti, Ona, Havva anamız, Şeytan dür- tüp de el koyuncıya kadar, her fenalıktan uzak yaşadılar. Sonrası ise malüm! Bir kadının merakı, bütün bir insanlığın © asırlarca sürüp felâketine sebep oldu. Bu felâketten sade ufak ço- cuklar masun kalıyorlardı. Şimdi onlara da Hanyayı, Konyayı ög- retecek, gözlerini açacağız. Yanlış anlamaym: (Bilginin aleyhinde değilim. Havva ananın torunları artık bilgi ağacı mey- vasının tadını tattılar, vazgeçe- mezler. Bilgi yüzünden kaybolan cennete, yeniden erişmek yine aynı bilgi yüzünden olursa, ola- caktır. Büyüklerin çalışmalarına, didinmelerine, öğrenmelerine bir gey diyemem. Bu, artık bir kanun, bir lüxüm, bir amaç olmuştur. Küçüklerin de mektebe gitmes leri, hayatın hakikatlerile yavaş yavaş İstinas etmeleri lâzımdır. Onu da inkar etmiyorum. Hayat kısadır. Ilim, bir Insanın ömrüne pek zor sığar. Onun için nekadar erken başlanırsa, o kadar iyidir. Bunu da inkâr etmiyorum. Fakat ne bileyim? Tabir tu- bafıma gitti. Ben, çocuğun çok bilmişinden pek hazetmem de!.. Bir Eskici Ardiyeye Girmiş, Sandı. ğın Kapağını Kırmış Ve... Yağ iskelesi hamallar kâtibi Cemal polise baş vurarak, ardi yede bulunan bir sandığın kapağı kırılmak suretile içinden eşyalar çalındığını ve bu İşin de ardiye önlinde eskicilik yapan Mehmet tarafından yapıldığın bildirmiş, Mehmet yakalanınca suçunu itiraf etmiştir. Kültür Direktörleri Geliyor Şehrimizdeki orta okul ve liselerin odershane, kadro ve talebe durumu bugün, Kültür Direktör vekili Mehmet Eminin gelmesile belli olacaktır. Yeni açılacak orta okullardan başka birçok orta okullarda, bilhassa birinci sınıfa yeni şubeler katılacaktır. Bir Suyun Satılması Yasak Edildi Belediye, kaynak suları hak- kındaki © incelemelerine (o devam ediyor. Şehirde şöbret kazanmış sulardan birinin * kaynağının pis olduğu görülmüş ve bu suyun kullanılması, halka satılması yasak edilmiştir. Diğer kaynaklar da gözden ( geçirilmektedir. (Kirli kaynaklar temizlenecektir. j

Bu sayıdan diğer sayfalar: