29 Eylül 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

29 Eylül 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— SON POSTA OSMANLI SALTANATI GÖÇERKEN (Mütareke devrinin tarihi ) Her hekiz snahfuzdur. Yazan: Ziga Şakir & No.160 29 /9/85 < Paris Konferansı Son Kararını Vermiş Alâkadarlara Da Bildirmişti Hürriyet ve itilâf — fırkasını teşettüt ve inhilâle sevkeden şu hâödisat; bu fırkanın içinde, idore başına geçecek — kabiliyette bir tek adam bile mevcut olmadığını göstermişti. Halk, meyus ve mus- taripti. Hiç şüphesiz ki fırkada başlıyan bu inhilâl bütün devlet idaresine de <sirayet edecek; ve artık milletin bütün mukadderatı İnsafsz — düşmanlar eline geçe- cekti. * Padişah, bütün bu — velveleli hâdisat karşısında, tam bir sükün ve — kayıtsızlık göstermekte idi, Hakkındaki bunca şikâyet ve fer: yatlara rağmen, eniştesi Damat Ferit Paşayı da feda ve azlede- memişti. Çünkü bu âciz ve kor- kak hükümdar ( Paris konferan- « mukarreratına inkıyattan baş- ka bir şey — yapılamıyacağına kanaat getirmişti. Bu mukarrera- ta tabi olarak idare — sahasında tatbikine de en ziyade Damat Ferit Paşa elverişli Idi. İşte bu mülâhazaya binaendir ki Damat Ferit Paşa, bütün hücum ve istiskallere rağmen sadaret mev- künl terketmemişti. Paris konferansı, son kararını vermiş ve bunu da alâkadarlara bildirmişti. Bu karara nazaran (İstanbul) un mukadderatı tehlike- H bir vaziyete girmişti. Trakya, pontos, İzmir ve bavalisi, Kilikya meseleleri; kâmilen Osmanlı hü- kümetinin aleyhine olarak taay- yün etmiş, (Erivan) daki ermeni cumuriyet taslağının büyütülmesi için Şark vilâyetlerinden mürek- kep büyük bir (Ermenlstan) teş- kili de kabul edilmişti. Sadrazam demat Ferit paşa, konferinsin bu kararını — vilâ- yetlere tebliğ etmiş; bu - tebliğin sonuna da, (bu mukarrerata inkı- yadın zaruri olduğunu) ilâve ey- lemişti. Şu halde, hükümet relsi- nin resmen İtirafile de sabit olu- yorduki; (Osmanlı imperatorluğu- nun İnhilâl eserleri) açıktan açı- ğa baş göstermişti. Damat Ferit Paşanın bu tebh- liği, Amadolu vatanperverleri ara- sında çok acı bir te'sir husula getirmişti. (Erzurum) a henüz gek miş olan (Mustafa Kemal Paşa), sadrazamın bu tebliğine kat'iyen ehemmiyet verilmemesi ve inkı- yaât gösterilmemesi hakkında vilâ- yetlere bir tamim göndermekle beraber, Damat Ferit paşaya da uzun bir tolgraf çekmişti. Bu tel- grafın, muhtelif yerlerinde birk- birini takip eden şu cümleler, bilhassa şayanı dikkatti: (.. Paris konferansı, Trakya, Pontos, Izmir ve Kilikya mesailini devletin aleyhine olarak tayin etmiş, ve vilâyatı Şarkiyede Erme- nistan hakimiyeti kabul ve teyit eylemiş İse de, bu mukarrerata inkiyat için vekâlet ve salâhiyeti alan ve takdir öden kimlerdir?..) (Zati şahane, tekmil hakayiki devlet ve milletten ve, dakayık hukuku hilâfetten, samimane bir lisanı sadakatla tenvir buyrulmak; amal ve iradatı seniyelerini, amali hakikiyel millete —imale bir iki ay bile payıdar olamayan kabinelerde xahir olan galeti Tü- yet, zaafı kalp, milletin amali umumiyesine maküs ve gayrimeşru fikirlerle vekâlet ve istimali sa- lâhiyet etmek gibi tarihin en feci mes'uliyetlerinden — kat'iye uzak kalmalıdır.) (Şimdiye kadar Istanbul ka- binelerinin takip ettiği yanhş siyaset neticesidir. ki Anando- lanun — garbi aksamını ve sa- raylara varıncaya kadar saltanat makarrını — feci — bir. — şekilde İşgale ve Kuvayı Milliyeyi tefrik ve imhaya tesaddi ettirmiş; ve şarki Anadoluya da ayni mua- meleyi ihzara başlamıştır. Bina- enaleyh, dahil olduğunuz kabi- intibaatına uygun gelmektedir.| (Garbi Anadaluyu, mezbuhane bir surette kaptıran siyasete, bir kere daha nazarıdikkati celbey- lerim. Bunu, millt tarih teşhir edecektir. Madem bugün haiz bulunduğunuz. makam, vatan ve milletin selâmetini temine kâfil bir kudret bahş olamıyor; o hak de, eslâfin açtığı rahneleri bu kere de vatan ve millelin aksamı şarkıyesinde tevsi için serfürü etmenize hiç de lüzum ve sebep yoktur. | (Makamıncız — Istiklâlini zayi etmiştir. Şu halde © makamı terketmenize bütün erbabı namus ve hamiyyet tarafından intizar olunuyor. | nenin buna alet ve vasmta olma- ması, ve vatanperverlik ibraz #etmesi temenni olunur. | (içtihat ve kanaatimde; isabeti mutlaka olduğuna, biç şüphem yoktur. Çünkü bu içtihat ve ka- naat; her tarafta, vicdanı mlllinin Damat Ferit Paşa, eğer Muz- tafa Kemal Paşanın bü - tel- grafını — halisane bir — fikirle telâkki etseydi, tarihin kendisine takdir ettiği (lânet) ten biraz da- ha ucuz kurtulacaktı. ( Arkası var —e — eee İstanbul Gümrükleri Satış Komisyonu Reisliğinden : M.K.N. akırlığı. Kıymeti Cinel eşya 1741 94,910 — 9111,36 Içi ipek astarlı deri çanta. ? — Yokarda yazılı eşya kapalı zarf usulile ve arttırma sure- tile satılacaktır. 2 — Şartnameler bedelsiz Ist. Gümrükleri Satış komisyonu Relsli- ginden alınacaktır. $ — Arttırmaya ait zarflar 2/10/935 Çarşamba G, saat 15 de sa- tış Komisyon relsliği odasımda açılacaktır. 4 — Muvakkat teminat miktarı ( 684 ) liradır. 5 — İIsteklilerin Ticaret Odasına kayıtlı Tüccardan bulunduklarına dair Odadan aldıkları Vesaiki usull dairesinde teklif zarfları- na koymaları lâzımdır. 6 — Bu arttırmaya gireceklerin teklif mektuplarını 2490 S, kan. 33 cll maddesinde gösterildiği ve yukarıda (3) No, fıkrada yazıldığı üzere saat 9,15 geçeye kadar makbuz mnkabilinde Komisyon Reisliğine vermeleri mecburidir. — Emlâk ve Eytam Bankası ilânları &.Taksitle Satılık Arsa No. sı Mevkil ve nev'i 647 Teşvikivede Karakol sokağında eski 18 yonl 154/1 No, hh 332,50 metre murabbat arsa, 470 lira Yukarda yazılı Arsa ilki peşin olmak üzere sekir senevi ve müsavi taksitle ve pazarlıkla satılacaktır. Geri bırakılan yedi tak-« sit için faiz ve komisyon alınmaz. İsteklilerin 2 Teşrinievvel 1935 Çarşamba günü saat onda Şubemize gelmeleri. 4232,, İstanbul Limanı Sahil Sıhbiye Merkezi Satınalma Komisyonundan : Merkezimiz ile Çanakkale Sahil Sıhhiye Merkezi ve Urla Ta- haffuzhanesi ambarlarına teslim şartile 452 ton kriple maden kö- mürü ile 48 ton yerli kok kömlürü kapalı zarf usulile satın alınacaktır. A — Tahmin bedeli kriple maden kömürünüu tonu 17 ve kok kö- mürünün 20 liradır. B — Kömürlerin şartnamesi Merkezimiz Levazımından parasız alınır, C — Eksiltme 4 birinci teşrin 1935 Cuma günü saat 15 de Gala- da Kara Mustafapaşa sokağında İstanbul limanı Sahll Sıh- hiye Merkezl satınalma komisyonunda yapılacaktır. D — Eksiltme kapalı zarf usulile yapılacaktır. E — Muvakkat teminat parası 649 liradır. F — Eksiltmeye gireceklerin kömür müteahhidi olduklarına dair Ticaret odasının 935 senesine ait vesikalarını göstermek mec- buriyetindedirler, Aksi takdirde eksiltmeye giremezler. Depozito eylemek lâzamdır. Dersaadette bazı| G — Ekalitmeye girecekler saat 140 kadar teklif mektuplarını zevattan ve bilhassa, - maalesef - e) mühürlü olarak Komisyona vermeleri lâzımdır. *5569,, C— Tşii Mi Ö0 En Çok Genç Kızlar Kitap Okuyor ( Baştaratı 1 inci yüzde ) diyle yanlarına ayak basanlara kul köle kesiliyorlar. Fakat göreceğiniz itibarın bur« nunuzdan gelmemesini lstiyorsanız, yanılıp da hallerini sormayın. Çünkü okuyucu latlığı hepsini de kâsei fağfurdan beter etmiş. Elr dokunuşta bin değil, yüz bin ah ediyorlar. İçlerinden bir tancsl: — Birader diyor, — bugünkü şerait içinde, bir seyyar turşucu bile on binlerce kitabi raflarda turşulaşmış bir kütüphane sahi- binden fazla kazanır, Ekserisinden bu kabil bedbin karşılıklar aldıktan sonra uğradr gım son kitapçıda — nikbin bir havayla karşılaşabildim. O: — Şimdi, diyor, orta yaşlarını bulmuş olanlar arasında okuyanlar yok denecek kadar) az. Eğer gençlerde okumıya karşı - ayni hevessizliği gösterseler, Babıâlide bir ay içinde açık tek kitapçı kalınaz. * Kimler Okuyor? Size çok tuhaf bir şey söy- liyeyim mi? Hani şu, gönüllerinin zevkle- rinin havasında koşan, ve ömür- lerini sinema salonlarında geçi- ren zamâne kızları yokmu? Hani şu, züppelikle hoppalık- la, havâilikle ittiham olunan biça- re genç kızlarımız? İşte Türk kitapcılığı, hayatını onlara borçludur. Çünkü bütün tahminlerin, id- dlaların tersine, en çok okuyan: | lar onlardır. Ve onları hoppalık- | la, züppelikle ittiham eden yaşp- hlar, tiskinerek süzdükleri ciddi eserlerin arasında, " genç kalma- mın sırları ,, kabilinden reçeteler arıyorlar. * Bir yenilik Yeni kitapcı Yusuf, koca bir sükülten sonra sözüne devamla: — Ben, dedi, — kitapçılıkta yaplığım bir yenilik sayesinde, bizdeki okuyucu azlığının hikmeti anladım. Ben, bir lira verenin, tam altı ay, istedikleri kitabı okumak im- kânını temin ettim, Bu yeniliği yapalı iki ay ol madı. Bugün tam altı yüz abo- nem vardır. Abonelerimin arasın- da, bir günde üÜç, hatta dört kere gelip kitap değiştirenlere rast- hyorum. * Azlığın Sebebi Yine ayni müelliflerin eserle- rini arayışlarından da, aldıkları kitapları beğenmeyip yarıda br raktıkları anlaşılıyor. Bu sürat ve alâka, hem bizde ki okuma he- vesinin çokluğunu, hem, gençlerin yeni harflere çok alıştıklarını, hem de okuyucu azlığının sebe- bini gösteriyor. Anlaşılıyor ki, okumak — arzı- sile çırpınan — gençliği haksız ittihamlara — bırakan ve kitap mahrümiyetine mahküm — eden kitapların Üzerine konan yüksek fiatlardır. Gençlerin okumaya karşı duy duğu sevgi, aldıkları — kitaplara karşı gösterdikleri — itinadan da anlaşpılıyor. Kitapları alırken hallerini gör- seniz, bir mukaddes emanet te- sellüm ettiklerini #anırsınız: Size yüzlerce elde, haftalarca dolaşmış kitaplar gösterebilirim | ki, sayfaları, namuskâr bir insat ! mazisi kadar temiz kalmıştır.,, j En Çok Okununlar Ondan en çok hangi eserlerin okunduğunu da öğrenmek İstedimi. — Bügün dedi, ciddi eserler arasında en çok okunan, Haydar Rıfatın tercümeleridir. Fakat romanlar, lerle — mukayese kadar revaçta, Başta Reşat Nuri olmak üze- re, Burban Cahidin, Mahmut Ye» sarinin ve Muazzez — Tahsinin eserleri — aranıyor. — Bilmediğim eserlerile okunan yazıcılar kere vanına katılan bu bahtiyar bayanın yeni duyduğum adını not ettikten sonra, muhatap bulan şairleri de öğrenmek İstedin. * . Ya Şairler ?. Muhatabım güldü: — Şairlerin hemen hepsi, ee serlerine kendinden başka okue yocu bulamıyorlar. Fakat Nazım Hikmet, ve Faruk Nafir mlüstesna. Nazım Hikmetin eserleri daha çok alıcı ve okuyucu buluyor.,, Ayrılmadan önce, kitapları okunan bedbaht yazıcıları da 40- racaktım. Fakat şeytana kapılıp ta öğ- renebileceğim atları teşhir azizli- ğini yapmaktan korktuğum için, bu sualden vazgeçmeyi tercih ettim. — Selim Tevfik ciddi esere olunamıyacalı Bugün iPEK sinemasında BRİGİTTE HELM MONTE KRiSTO KONTESİ MELEK sinemasında Büyük bir Fransız filmi NATAŞA RUS AŞKI ALICE FIELD Ödemiş sulh hukuk ha- kimliğindon ; Ödemişin Turgut nden olup 11—6—935 tarl- kocamı Türkmen mahallesinden Har- mandalı Ali oğlu Mehmet ölü karıs' sından kendisinet isabet eden menkul ve gayri menkuül - bilecümle mirası kaytaz ve şartaız olarak reddeder olduğundan keyfiyetin muhakemeten tescilini tetemiş ve varlslerden Hacı Veli oğlu Süleymanın gösterilen — İs- tantul Beşiktaş tramvay — girketinden alâkasını kostiği ve halen neröde oturduğu bilinmediğinden Mebmsdin isteğile iİlânen tebligat ifası tensip kı- lhınmış olduğundan kayıp Süleymamım eniştesi Mehmedin roddi miras tole- bine bir diyeceği varsa işbu Hanı ta- kibeden günden bilitibar beş gün zar. fında Ödemiş sulbıtükuk bak.mliğis ne müracaat setmesi” aksl tabdirde kunun hükümleri tatbik edileceği ila«s men teblig olunur. ha

Bu sayıdan diğer sayfalar: