Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
İzmirdeki Kültür park muazzam bir eser olacak | Bu park Moskovadaki eşinden daha büyüktür, yalnız | B Ikınlarda değil, Avrupada da eşi bulunmıyacaktır Dw K ' N i ği ee |a İzmir, 12 (Son Posta) — Doktor Beh&'et Uz İzmirin kültür park plânla- Tni Başbakana arzetmek üzere Anka- Taya gitti. İzmirin harap yangın sahası 9ttasında 166 bin metre murabbalık ' 'enîş bir sahayı kaplayacak olan kül- * park, Moskovadaki kültür parktan | *aha mütekâmil ve daha cazip bir şe- | bilae tertip edilmiştir. Bu eser, muvaf- Eıklöfı'.-tlo: tahakkuk ettiği takdirde yal- Tni Bıalkanlarm değil; belki de Avru- Banın en muazzam eserlerinden biri o- ıkca-ktll' Kültür parkta çalışma faaliyeti baş- ı.rmŞtn'. Ağaçlandırma faaliyeti için S&tek belediye fidanlığından, gerekse '_"let fidanlıklarından azamt surette Mtifade edilmektedir. Kültür parkın Sağında ve solunda kiz ve erkek İise- hri, & ön kısmında da Paristeki modern lımâan 'at enstitüsünün bir eşi sayılan ir Kız Enstitüsü yükselmektedir. ın arzuları üzerine 936 İzmir fuvan da İzmirin kültür parkı içinde Ütniş bir sahada kurulacaktır. — Kültür parkın içinde kurulması ©- »î?lânan müessese ve eserler şunlar- Atatürk Devrim Müzesi, Fuvar “Aviyonları, Fuvar gazinosu ve oteli, Sağlık Müzesi, tenis kordları, Paraşüt kulesi, Voley ve Basketbol sahaları, açık tiyatro, kapalı yüzme havuzu, ço- cuk oyunları yerleri, Eğe ürünleri mü- /zesi, Akvoryum, kuş bahçesi, stad - yom, Hayvanat bahçesi, Nebatat bah- çesi, kapalı atış poligonu, garaj ve at kiralama yeri, büyük oyun yerleri, o- tomobil gezinti yolları, motosiklet ve 'bisiklet gezinti yolları, atlı gezinti yol- ları, yaya gezinti yolları, reklâm ve kü- çük satış yerleri, giriş ve çıkış yerleri... Martın on beşinden itibaren Kül- tür parkın çalışmalarına kat'i olarak başlanmış olacak ve 1000 mühendis, dekorasyon memur ve işçisi ve amele bu işde çalıştırılacaklardır. Panayırın bütün araba yolları asfalt, — otomobil ve bisiklet gezinti yolları da betondan olacaktır. Stadyom ve kapalı yüzme ha- vuzu için İş Bankasından 100,000 lira istikraz edilmiştir. Fuvara — resmen iştirak edecek deyletlerden pavyon ücreti vesaire a-. lınmayacaktır. Sekiz devletin resmi o- larak panayıra iştirâkleri şimdiden te-| min edilmişfir. Kültür park, bir, iki yıl içinde İzmirin sosyal hayatına büyük bir canlılık verecek mahiyette ola- caktır. Adnan Bilget Söğütte müsamere ve ışık söndürme denemesi Söğüt (Özel) — Bilecik Halkevi h'“'ll kolu buraya gelmiş, Halk parti- til"ıflndatı misafir edilmiş, Kozan Nlu Piyesini temsil ettikten sonra dön- Büşlerdir. iIş, muvaffakiyetle — neticelenmiş- | Kaza ile ölüm | | ir, 12 (Son Posta) — Meneme- | ılıh:ı vuş köyünde çoban Mustafa oğ- Mchme.t. tabancasını ( Burada ışık söndürme denemesi ya- | kurcalarken' Atkaracalılar hir posta merke.! İstiyorlar Atkaracalar (Özel) — Atkaracalar nahiyesi Çerkeş kazasına bağlı iki bin yolu kasabanın ortasından Filyos-Zon- guldak hatı da yarım kilometre yaki- ninden geçmektedir. Kasabada yeni bir mektep yapılmaktadır. Kasabada belediye teşkilâtı kaldırıl- mıştır. Şimdi bu işi ihtiyar hey'eti gör- mektedir. Atkaracalıların biricik — te- mennisi burada bir posta merkezi a- çılmasıdır. tabanca ateş almış, çıkan kurşun ken- disine isabet etmiş ve ölmüştür. DA " ' y SON POSTA İzmir umumi Meclisi toplandı Vali köylünün vazifelerin- den bir kısmını vilâyet üzerine aldı İzmir, 12 (Özel) — Vilâyet umu - mi meclisi ilk toplantısını kazalardan gelen 32 murahhasın iştirakiyle yaptı. Vali Fazlı Güleç, açılış söylevinde köylüyü alâkalandıran önemli — bir noktaya işaret etti: a— Vilâyetin başına geldiğim za - man başlanmış çok güzel ve faydalı işler içinde yürümekte olan köylüleri- mizi bazı yüklerden hafifletmeği — ve vazifelerinden bazılarını vilâyete al - mağı muvafık gördüm. Köylülerimiz tamamen — müstahsil — vaziyettedir. Kendilerine fazla vazife verilince is - tihsallerinin fazlası bu vazifelere tah- sis edilmiş olur. Halbuki bir kisminı kendi ihtiyaçları için sarfedince, bu sarfiyattan memleket de, umümi ha - yat da müstefit olur. Biz bu yıl bunu tecrübe ettik. Köylümüz geniş gelir - lerle piyasaya ve devlete olan borçları- nt vermiş ve-bundan vilâyetimizin ik- tısadıyatı da müstefit olmuştur.» nüfuslu bir kasabadır. Çangırı - Bolu! "İlbayın"burada işaret ettiği nokta, köylüye tahmil edilen vazifelerin ba - zılarını devletin kendi üzerine alması, koylunun yükünü azaltmasıdır. Ge - çen yılın 1,100,000 liralık bütçesine mukabil yeni yıl fevkalâde bütçesi iki milyon lirayı aşkındır. Bu yıl vilâyetin üzerinde büyük bir hassasiyetle durulacak noktalar kül- tür işleri, köylünün ihtiyaçları ve yol faaliyetidir. Bunlar arasında köylü - nün kalkınması için ayrılan tahsisat geniştir. | İzmir İlbayı, her şeyden önce köy iktısadiyatını arttırmağa, köylüyü ka- zanır ve sarfeder bir vaziyete getirmeğe -|savaşmaktadır. Bundan değerli neti - celer alınacağı ümit ediliyor. Emette bir değirmen yandı Emed (Özel) — Kızılbük köyün- den OOsmanın iki ocaklı değirmeni yanmıştır. Değirmenin Osmana düş- manlik maksadile başkaları tarafın- dan yakıldığı sanılmakta, tahkikat ”| i yapılmaktadır. —— — T ee ee Keçiburlu kükür fabrikası için Avrupadan kükürt Keçiburlu (Özel) — Keçiburlu kükürt fabrikası bir seneye yaklaşan bir zaman - danberi faaliyetle çalışıyor. Burada bulunan kükürt madeninin zen- ginliği eskiden beri işitilir dururdu. Büyük harpten evvel taramak ve kazmak suretile çıkarılan kükürtler barut yapılişında kul - lanılırdı. Büyük harpte donanma cemiyeti madenin dış taraflarını iptidat vasıtalarla işletmiş ve çıkan kükürtle ordumuza ve müttefiklerimize- ehemmiyetli — miktarda barut temin etmiştir. Harpten sonra karişiklik devresi es - nasında bir ecnebi şirketi bu imtiyazı na - sılsa eline geçirmiş ve dört buçuk sene, hiç girişmeden elinde tutmuştur. Hattâ büyük harp za - manından kalma fabrika da bu esnada harap olup gitmiştir. Ekonomi Bakanlığı bu işle alâkadar ola- rak işletmenin esaslarını hazırlamıştır. Sü- mer Bank ve İş Bankasının iştirakile 300 bin lira sermaye ile kurulan şirkete made- nin işletilmesi verilmiş ve bu suretle her sene harice giden 250.000 lira kadar bir paranin memlekette kalması temin edilmiş- tir.Şirket harekete zeçerek fabrika işlemeye başlayınca, madende çok zengin kükürt, kütlelerine tesadüf edilmiştir. Madenin kükürt miktarı 7 ilâ 8 milyon ton tahmin edilmektedir. Senede 3 ilâ 4 bin ton kadar kükürt istihsal edileceğine göre bu made- bir şey yapmadan, işletmeye nin ne tükenmez bir hazine meydanda - dır. Şimdilik madenden memleketin bütün ihtiyacını karşılıyacak miktarda kükürt çı- karilmaktadır. Çıkanlan kukurtler yüzde KERVAN YÜRÜYOR ı.n“_M!Emlelu:tın payitahtına dikilen ta- kiymette heykellerin merhametsiz- lıı falarını koparan, reaya dedikleri k:':l'lllmandan gayri insanların kendi - bir örnek elbise giymelerine bile dllınden üstün tutan, hattâ araba ı'!h Vmi necip) dediği halde kendin - bahsederken (etraki büdrak) di - kellı:h kendini tahkir eden bir ce - bqî:tm o taptığı arap dilini bırakması, “'l kapılarını açıp kadınlarına in - hakkını vermesi, başına şapka rdu, üNâsıl oluyordu da kimse çıkıp ba - ıWıı- b < Din elden gidiyor! iye bayrak açmıyordu. tip Ak Osmanın aklına durgun- Setiren bu nokta idi. Üa S oluyor da müderris Hafız Nu- € başına şapka koyup müslüman- içine çıkıyordu. Liı tip bunları düşündükçe tövbe ve ' k.]gfa' ediyor, ellerini gök yüzüne lrıp b'l'n Allahım imansız canımı - alma, ““durme | — $ Bürhan Cahit :?:'hmul edemiyen, arabın dilini öz. Tkay :îy'llp gezmesi onların başını döndü - Yo 13 -3- 936 Diye dualar ediyordu. Hatibin ev hayatı karısına pek sı- kıcı gelmekle beraber sabrediyordu. Artık alışmıştı da! Eski ahbapları kalmamıştı. Fakat şimdi hocanın duasından, nefesinden “istifade etmek için gelen yaşlı kadın - lar eksik olmuyordu. Hele nalbant Ömerin karısı Hasibe Hatibin pek kafadarı olmuştu. İlk de- fa keskin bir diz ağrısını okutmak için Hatibe baş vuran Hasibe ilk nefesten ve Hatibin verdiği muskadan çok isti- fade ettiğini söylüyor: — Mübarek adam, nefes ettikçe ağ- rılarım diniyor, diye kestirip atıyorduı. Hasibenin diz ağrıları n&fesle, muska miş bir romatizma idi. Hatibin ağrıya, sızıya nefes ettiği dine deva bulmak arzusuyla ' baş vurdu. : Durmuş, oturmuş, fakat kara taş gibi aşınmamış, kavşamamış bir kadın- 'dı. 'Keskin siyah gözleri ıoldugu gibi parlaklığını saklamıştı. Çocuk ta doğurmadığı için vücudu geldiği zaman Ak Osman evde yalmz— dı. Karısı kasaba dışındaki bahçelerine gitmişti. Hasibe sarındığı peştemala benzer örtünün aralığından sıkıla sıkıla Hati- be derdini anlatırken ne zamandan be- ile geçecek ağrılar değildi. Eskı. yerleş- I — Bakayım, dedi, asıl ağrı nerede? gençliğinde | ri genç karısı Meryemin kuvvetli ve taze sevgisinin hasretini çeken Hati- bin başında garip bir dönme, - içinde şeytani bir arzu belirdi. Hasibe: — İşte bu dizlerim sanki kirılıyor hoca efendi. Ağrı başladı mı dur, otur | yok! Ne çekiyorum bilsen! |— Ve bunu söylerken örtüsünü hafif- çe sıyırarak uzun bacaklarını gösteri- yor, avuçlariyle dizlerini oğalayarak: — Ne varsa işte burada var! Diyordu. Hatip Ak Osmanın kafasındaki o şeytani düşünce damarlarına yayılan insani arzularla kaynaşmış ve baştan aşağı bütün vücuduna bir sarsıntı, bir ürperme getirmişti. Sesi titreyerek: eteğini kaldırdı: Ancak ayağının bilekleri görünü- yordu. — Buraları mı ağrıyor? — Yok hocafendi dizlerim. — Göreyim! Hasibe ile Hatibin gözleri bir an i- h n kulunu seviyorsan beni gâvu- bozulmayan, yıpranmayan Hasibe ro- çinde çarpıştılar. Hatibin sakalındaki lmatızmasına şifa bulmak için Hatıbe.lher tel ayrı titriyordu. Çenesi biribiri- E A dd — -— Gümrük alınmamasına rağmen yerli mal ucuz olduğu getirilmiyor, fabrikada 250 amele çalışıyor Keçiburlu kükürt fabrikasında bir faaliyet sahnesi r99.5 safiyetindedir. Ve geçen seneki kü - — İkürt serpme mevsiminde bağcılar tarafın- dan çok iyi karşılanmış ve mükemmel neti- celer vermiştir. Şimdiye kadar istihsal edilmiş olan Eü- kürt miktari beheri 50 kiloluk 37.669 tor- badır. İstihsal edilen kükürtlerimiz dişa- rıdan gümrüksüz olarak giren yabancı kü- kürtler fiatında olduğu için fabrika nisan-. da çalışmaya başladıktan sonra, mayıs a- yından itibaren ithalât tamamen durmuş- tur. Kükürtlerin çok ucuz bir fiatla satıl - masına rağmen fabrika zararına çalışma- yacak ve hattâ kazanç bile temin edecektir. Önümüzdeki kükürt serpme mevsimi için fabrika bütün hazırlıklarını tamamlamış ve geceli gündüzlü bir çalışmaya koyulmuştur,. Bugün elde evvelceki ithalâttan kalmış o- lanla beraber 40.000 — torbalık bir stok vardır. Fabrika ve madenin bütün tesisatı 200 bin liraya mal olmuştur. Fabrikanın büyük atelyesinde bütün makine tamirleri yapılmakta ve burada ustalar mektedir. yetiştiril « Fabrika ve madende bugün 250 işçi ça- hşmaktadır. Çok istidatlı olan işçiler, ça« buk iş öğrenip verimli olmaktadırlar. Zon- guldak'tan getirilmiş olan 25 kadar ma - den ustaları burada bir çok yeni ustalar yetiştirmişlerdir. Denilebilir ki Keçibur - lu'da esaslı bir madencilik başlangıcı ku - rulmuştur. Burdur civarında” bulunmuş olan bir linyit madeni fabrika tarafından işletilmek suretile fabrikanın bütün yakacağı bura - dan temin edilmiştir. ne vurarak tekrar etti: — Göreyim! Hasibe entarisini biraz daha çekti. — Daha! Hasibe bir genç kız gibi sıkılıp kı- zarmağa çalışarak: — Utanıyorum! Dedi. Hatip başını ıalladı —— Ulemadan hayâ. etmek doğru de- “gildir. Derdini göster ki... | Dili, damağı kurumuçtu. Daha faz- |la söyliyemedi. Hasibenin kara gözle- rini:bir daha yakaladı. Ve bu seferki göz çarpışması oamlı oldu. — de- * * ' Hatip Ak Osman kavuğunu tek- ,rar başına geçirip köşe penceresine ©- turdugu zaman kapıya sokulan anah- 'tarın tıkırtısını duydu. Hemen minde- rin yastığı üstünde duran dividi açtı. İçinden kamış kalemi çıkardı. Hasibe- nin diz ağrıları için muska — yazmağa başladı. Karısı yukarı çıktığı zaman Hasi- beyi minderin öbür ucunda yine tek gözünü gösteren örtüsüne bürünmüş, | Hasibe sıkılır, utanır gibi örtüsünü Hatibi de gözlüğü burnunda dualar o-| U g duyulmağa başlayınca Hasibe de der- biraz daha açarak mor entarisinin de kuyarak muska yazarken görmüştü. Hatibe Bu günden sonra Hasibenin diz ağ- rıları yavaş yavaş geçmekle beraber | yeni yeni baş ağrıları, bel ağrıları, göz ağrıları peyda olmağa başladı. Her gelişinde Hatibin karısına» — Ah kardeşim, bu ağrılar beni öl-. dürecek! Nazara mı geldim. Ne oldum. Allah hocafendiden razı olsun, Onun lnefesı olmasa ölüp gideceğim! S aei d ——— Dıyc bin. dereden su getiriyor ve o ev gailesi, bahçe işi ile alt katta bağla- i-nıı:) kalırken kendisi Hatibe okunuyor, nefes ettiriyordu. Hatibin şöhreti yavaş yavaş hep bu ayar kadınlar arasında yayılmağa baş- lamıştı. Bir gün de belediye kavaslarından İbrahimin karısı karnında peyda olan şişkinliğe deva bulmak için Hatibe baş vurdu. Kavasin karısı gençti. İlk bakışta güzeldi de. Fakat duvar gibi bir kafası vardı. Kara cahildi. Bu toy kadın Hatibin hoşuna gitti. Kadın derdini anlatırken yine sinsi sinsi düşünüyordu. Kadın budala budala anlatıyordu: — Karnımda sanki bir canavar de- belenip duruyor. Kıvır kıvır. Bilmem ki nasıl şey. Bizimki belediye hekimi- ne gönderdi. İlâç verdi. Komşular için- de şarap vardır diye içirmediler. Ge- çen gün belediye hekimi muhtarın ka- Tısına ilâç vermiş. [çmde şarap varmış, Hatip dinlemiyordu bile! Genç kadının karnındaki 'şimdi Hatibin kafasına girmiş karıştı- rıp duruyordu. — Şöyle yaklaş bakayıml Dedi. Kadın, hemen bütün köy kadınları- 'nın sadeliği ,korkusuzluğu ile sokuldu. Hatip eliyle bu canavarlı karını yokla- “dı. Hafif bir şişkinlik vardı. Belki de barsakları gaz yapıyordu. (Arkası var) canavar