25 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rı::_;_.-.:.ıı_ LA e gA L -Z 25 Mart Bu Ço=cuk ıHangi Ananın? Analardan Fatma Çocuğun Kendisine Ait Olduğuna Bütün Bir Semtin Şahadet Edeceğini Söylüyor Kan Tahlili Davayı (Baş tarafı | inci yüzde) Mehmet Ardahan o vakit saraçtı. Gül- hanede çalışıyordu. 6 aylık hâmile iken kendisinden ayrıldım. Tahtakalede telefon sokağında Zekiye - hanımın 20 numaralı evine taşındım.viş a- radım. Rejide 50 kuruş yevmiye ile çalış-. — tım. Üç ay sonda 1930 senesi şubat ayında cuma günü sancım tuttu. Zekiye hanım benim kimsem olmadığı için komşulardan para topladı. Otomabil parası tedarik et- ti ve beni Gülhane hastanesine kaldırdı. Cu- ma günü ikindi vakti hastaneye — yattım. Pazartesi gecesi 12 de çocuğum Nermin 10 gün kadar hastanede ziyaretime * geldi. dünyaya geldi. yattım. Zekiye hanım Beni ve çocuğumu alarak eve Bakacak kimsem yoktu. Zekiye hanımın kızı Hasret Nermine meme verdi. Ben yi- ne çalışmağa devam ettim. Bu suretle üç buçuk yıl çocuğumu günde 50 kuruş ver- mek şartile Hasret büyüttü. Bu sırada Ça- pada Halı fabrikasında — çalışıyordum. Yevmiyem bir liraya yükselmişti. Nermin üç buçük yaşına gelmişti. İşte bu yaşta kı-| | zımı bir gün kaybettim. Gözlerim trahom- dan kapanmıştı. Hasta yatıyordum. Ço- cuğum Nermin bir gün sokakta oynarken kayboldu. Gözlerim görmediği için ev sa- hibim Zekiye hanım çocuğu aradı. Evde, konu komşu o civarda oturan bütün esnaf ta Nermini çok severlerdi. Zekiye hanıma: — Nermini şimdi birisi kaldırıp götür- dü demişler. Zekiye hanım da arayıp taradıktan son- b Nerminin Mehmet Alide bulunduğunu - Mmeb'usuyum. Senin gibi fakir fukara e | / sin, sen hasta bir kadımsın, nüfus tezkere- | » A öğrenmiş, geldi, bana haber verdi. Ben evimde yatıyordum. Kızın kendi - _ııındı':l bulunduğunun anlaşıldığını öğrenin- ce mahallebici Mehmet Ali evime geldi. — Sen fakir bir kadınsın ben Ankara Mmeşgul olurum, benden çok istifade eder- ile ni bana ver, sana ilmühaber çıkartayım, ve seni hastaneye götüreyim tedavi ettireyim. ermin benim çok hoşuma gitti sen iyi o- ' luncaya kadar bende kalsın! dedi. —hakikaten meb'us sandım ve eğer ben iyi| Ben de üstü başı düzgün olan bu adamı olursam çocuğumu isterim. Fakat ölürsem helâl olsun, senin çocuğun olsun dedim, kendisine de nüfus kâğıtlarımı verdim. Ço- cuğun nüfus kâğıdı da benimki ile beraber- di. Fakat o nüfus kâğıtları ile çocuğu alın- ta iki yıl ortadan kayboldu. Ben Gülhane hastanesine fakir ilmüha- berile müracaat ederek tedavi edildim. Ve ondan sonra şimdiki kocam Rifat ile ev - lendim. Büyük cümhuriyet bayramında Babıâlide resmi geçit seyrederken — kızım Nermini mahallebici Alinin yanında gör - düm. Koşarak çocuğu kucakladım. ÖO: — Ne yapıyorsun, deli mi oldun, dedi. Rica ederim. Beni caddelerde mahçup et- me! Onu benim ailem doğurdu biliyorlar. -Dedi. Ben: | — Benim çocuğum değil mi? Niçin çe- kileyim dedim. Kavga başlamak üzere idi. Fakat biz Mehmet Ali ile münakaşa eder- ken yanında bulunanlar çocuğu kaçırdılar, | -ben de ©o günden itibaren çocuğu tekrar aramaya başladım ve iki yıl sonra tekrar buldum, Geçen sene de davayı açtım. Benim ço- ctuğum olduğuna dünya şahittir. Kızın sağ kolunda bir yanık vardır. Kıçında da soba Yanığı vardır. Nermini benim doğurduğuma — Zekiye hanım, Zekiye hanımın kızları, Telefon s0- kağı ve Tahtakale baştan aşağı şahittir. Çocuğun asıl babası olan Mehmet Ar - dahan şimdi Çorludadır. İ Ben asıl onun kanınm alınmasını isterim. Bu adam inkâr etmese, ben davayı hemen |kazanacağım. Bu bayşam gelmişti. Beni evlendiren İsmail ona: — Niçin çocuğu inkâr ediyorsun ayıp değil mi demiş, O: — Ben demiş nafaka davasından kor- kuyorum. Bir Doktor Taslağı MahkümOldu Kanuni selâhiyeti olmadığı halde tabiplik ve çıkıkçılık yapan Yasin a- dında bir adam ceza mahkemesi tara- findan dün bir sene hapis cezasına Mmahküm edilmiştir. Yasin,; Hüseyin İzzet namında yetmiş beşlik bir ihti- Yarın kırılan ayağını tedavi maksadi- le ilâçlamış, ihtiyarın ayağı kangren döndük. | --Halledebilecek Mi? Cerrahpaşa Hastanesi Bakteriyoloji Şefi Fethinin “ Son Posta ,, Doktoruna Verdiği İzahat Doktor Bakteriyoloğ Fethi Cerrahpaşa hastanesi bakteriyoloji şeüi, güler yüzlü ve kıymetli sınıf ar - kadaşım doktor bakteriyolog Fethiyi Beyoğlundaki — muayene hanesinde buldum. Lâboratuvarındaki işleriyle meşguldü. "”Beni kapıda "gö'rıü_ncc ğülürnsedi: — Gel bakalım, vefasız kardeş! Kısaca meseleyi izah ettim ve sual- lerime başladım., — İki annenin de sahip - çıktıkları çocuk hakkında sizin hükmünüz ne o- lacak 2 Bakttiyolog Fethi: — Bu mesele çok mühimdir, dedi.Bu bahis etrafındaki etütler çok ilerlemiş- tir. Mendel kanunlarına göre ana ve babanın kan grupları çocuklara irsen geçiyor. Bu noktai nazardan kan mua- yenelerinin ehemmiyeti vardır. — Her zaman bir çocuğun babasını mutlak surette tayin etmek ihtimali var mıdir? — Evet bir çocuğun hakiki babası- nı tayin etmek elimizdeki grup mesa- isine göre her zaman, mutlak surette ve riyazi şekilde mümkündür. — Bu şemalarla neleri izah edebili- yorsunuz? — Anlatayım: Anâ ve babanın ka- ni (O) grupuna dahil olursa çocuğun kanı da (O0) oluyor. (A, B) ola- miyor. Ana ve babanın kanı (A, A) grüu - pundan olursa çocuğun kanı da ya (0) olur ve yahut (A) olur. Fakat (B) olamaz. Ana ve babanın kanı (B B) olursa çocuğun kanı (B, O) ©- lur (A) olamaz ve (A B) olamaz. Buna mukabil ananın kanı (O), baba- nın kanı (B) olursa çocuğun kanı ya (0) ve yahut (B) olur. Fakat (A) olamaz. Demek istiyorum ki bu misal- lere göre bir çocuğun kanı irsen han- gi taraftan intikal ettiği anlaşılabilir . — Fakat yabancı ve gayri meşru bir ana ve babanın kanı bir tesadüf e- seri olarak meşru bir baba ve anadan doğan çocuğun kanına benzeyemez mi? Benzediği takdirde içinden nasıl çıkilabilir? — Bu nokta insanı düşündürebilir ve hakikaten en mühimdir. Benzemek ihtimali vardır. ğ işin * — Şimdi ortada iki anne ile bir ba- ba ve davamızın esasını teşkil eden bir de çocuk vardır. Bu iki anne ve bir çoa- cuk ile bir tek baba kanının tahlilin- den her iki anne kanı çocuk ve baba kanı ayni grupa giriverirse mesele ne olacaktır? — | vaziyet alacaktır. Bu çocuğun vaziye- tinin de aşağı yukarı böyle bir netice ye varacağını tahmin ediyorum. —- — Buna nasıl ve neden hüküm veri- yorsunuz? — Çünkü ortadaki babanın bu ça- cuğun asıl babası mıdır, değil midir? Bunda tereddüt vardır. — Kan ' gruplarında veraset kabul edildiğine göre karakterler, ruht husu- siyetler de intikal eder mi? Siz kan he- kimleri bu hususta neye karar veri - yorsunuz? — Şimdiki etütlerde kan usuliyle çocuk baba ve anne arasında karak - ter, zekâ ölçme tecrübelerinin Alman- yada yapıldığını biliyorum. Maamafih bu hususlar daha çok siz asabiyeci - leri ve ruhiyatçıları alâkadar - edeceği için daha fazla bir şey söyleyemiye - ceğim. Maamafih geçer diye düşünü- yorum... — Peki ya kan grupları ile ırkların ayrılması işi mümkün mü ? — İmkânı var azizim, kat'iyen var. Hattâ bizde de bu hususlar son sene- lerde tetkik edilmektedir. Ben de lâ - boratuvarımda istatistik hazırlıyo - rum. — Kan işlerinden daha ne gibi isti- fadeler elde ediliyor? — Tıbbıadli işlerinde ve kan nak -| linde hayli yardımını görüyoruz: — Başka bir sual daha var mı? — Kan işiyle uğraştığınız için son sözü size bırakıyorum. — Bence bu mesele daima daha iyi- ye doğru muvaffakıyetle ilerlemekte- dir. Tıp şüphe yok ki çok istifade e- diyor ve edecektir. Afyon Kaçakçılığı Çiprutun Muhakemesine Devam Edildi Afyon kaçakçılığından suçlu Nesim Çiprutun muhakemesine dün devam edilmiştir. Dünkü celsede şahit olarak futbolcu Galatasaraylı Nihat dinlen - miş: — Ben inhisar idaresinin bidayet teşekkülünde bir kaç sevkiyat yaptım. Bunlardan İzmire yaptığım sevkiyatı müstahdemlerden — Ohanes — yaptı. Malı hangi ambardan ne vasıta ile al- dı ve hangi vapurla sevketti, bilmem. Ohanes şimdi Riyo dö Janeyra'dadır, demiştir. Bundan sonra müdafaa şahidi ola- rak afyon inhisarı memurlarından Sel- man dinlenmiş, o da: — Deponun anahtarlarından - bir kısmı bende bulunur Çipruta malı geç vakit verdik. Bunun için müdüriyet - ten tahriri emir almıştım, demiştir. Gümrük idaresinden manifestola - rın ve Nesim Çiprutun idareye gön - derdiği teklif mektubunun — aslının celbi için muhakeme başka güne bıra- kılmıştır. Adliyede Münhal Memurluk İmtihanı Dün saat 10 da adliyede 4 üncü ve 5 inci hukuk mahkemeleri salonların- da icra kâtipliğine ve münhal mahke - me kâtiplikleri için müracaat edenlerin imtihanları yapılmıştır. İmtihana ka- dın, erkek yetmiş kişi girmiştir. Açık kâtiplik ise 15 tanedir. Evrak encüme- ne gönderilmiştir. Tetkik edilecek ve bir kaç gün sonra netice bildirilecek - tir . TC v T—urnemı Ankarada Yapılan_— Hipodrom Ve Stadyom Inşaatın İlk Kısmı Bitirildi, Gelecek Yıl Programının Esasları Da Kararlaştı Oüınpik stad birinci mevki tribünü Ankara (Hususi) — Yalnız Anka- ranın değil, Türkiyenin de en güzel iİspor yeri olacak olan stadyom ve hi - podromun inşası büyük bir faaliyetle devam etmektedir. Bayındırlık Bakan- lığına inşa vaziyeti hakkında verilen bir rapora göre, stadyom ve hipodrom 1.377.528 liraya malolacaktır. Bu para ile askeri resmi geçit pisti, at koşusu pisti, stadyom sahaları ve pistleri, hipodrom ve stadyom sulama tesisatı, 3500 kişi alacak olimpik stad- kuyuları yapılması işi vardır. Hipodrom sahasını kuşatan yol as- falt olarak yapılacaktır. Bu arada u- mumi sahanın- ağaçlandırılması ka « rarlaştırılmış, bu işe 40 bin lira tahs's edilmiştir. Hipodromun, birinci sınıf tribünle « rinden yarısı bitirilmiştir. Diğer yarısı gelecek yıl yapılacaktır. Ayrıca olim- pik stadyomun birinci sınıf pistleri bitirilmiştir.. Heyeti umumiyenin ka- panması ve stadyom helini alması Stad tri bünü yom birinci mevki tribünü, ahırlar, cokey binası, hâkem klübü, hipodrom riyaseti cümhur tribünü ve birinci sı- nıf tribünü, elektrik, sicak su, ve soğuk su tesisatı, umumi methal yapılacak - tır. Diğer taraftan İncesu mecrasının ıslâh kısmında da saha dahilindeki mecranın düzeltilmesi ve kenarlarının kapanması, sahanın tesviyesi ve dra - najı, Ak köprü caddesine çıkan yolda İncesu ve betonarme bir köprü inşası, yatağında bir baraj ile, su depo için ikinci ve üçüncü sınıf tribünlerin inşası gelecek yıl yapılacak işler ara » sındadır. Gene bu arada hipodrom kısmında Atatürk salonu ve diğer salonlarla kü- tüphane, apartıman, lokonta, tartılma salonu, bar ve stadyom kısmının tef « rişi işi de önümüzdeki sene içinde bi- tirilecektir. Ayrıca futbol için 2, hafif atletizm için bir antrenman yeri yapılması ö- tedenberi idman ittifakları heyetinden istenmiş, buna muhammen olarak 30 bin lira bedel konmuştur. —— —— Hayatta Gördüklerimiz Hırsızlığa mani olan köpek du: köpeğim. Siyah, ipek tüylü köpeğim. Hâkim külhanbeyine sordu: — Bu kadının köpeğini öyle mi?. — Hayır çalmadım. lar dinlendi. Hâkim tekrar sordu: ne yaptın köpeği?. O, masum bir tavırla: İhtiyar kadın yana yana anlatıyor- — Dünyaları verseler istemem. İlle çalmışsın Köpeği satarken görenler vardı. Ön- — Haydi şunun doğrusunu söyle, — Beyim ben kendi karnımı doyu- ramiyorum. Bir de başıma dert mi ala- cağım?.. dedi. — İyi amma almışsın, şimdi, kime saltınsa onu söyle. Gene inkâr etti. Üç güne mahküm oldu. Koridorda kadın inkisar ediyor; ©o söylüyordu: — Köpeğimi çalan ellerin inşallah külhanbeyi. — Ulan üç gün yatarım. Sonra ge- ne işim iştir. Kadının artık köpeği yok ya, beni görünce havlayıp haber ve « recek. Ne idi çektiğim, boşboğazın yü- zünden ne zamandır o mahallede hiç bir şey aşıramıyordum yahu, Muazzez FAİK kırılsın

Bu sayıdan diğer sayfalar: