26 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

26 Mart 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Sayfa Bir âkimin Şayanı Dikkat Iddiaları “İnsan, En Vahşi Tanınan Hayvandan Da Vahşidir ,, Amerikalı Kadın Âlim “Hıçbır Hayvan Eşine Erkek j Veya Kadınların Eşlerine Yaptıkları Muameleyi Reva Görmez. Boşanmaların, Aile Geçimsizliklerinin Sebebi Budur,, Diyor Amerikanın ta- nınmış kadın â- limlerinden Dr. Mary Halton bir mecmuaya aşa- ğida okuyacağı- hız mâkâleyi yaz- mişür : Bütün hayvanlar âlemi ıçmde eç |Y kavgası, erkek ile dişi arasında geçim- sizlik izi görülmemiştir. Vahşi hayvanlar kralı olan aslan, | bir tek dişi ile yaşar ve evlilik hayatını | insanlar arasında görülmeyen bir say- ip havasi içinde geçirir. Vaktiyle Herbert Spencer: «İnsa- nın karısına müamelesini, — hayvanın dişisine muamelesi ile kıyas etmek a- bestir» demişti. Hakikatte hiç bir ha van, insanın karısına reva gördüğü muameleyi, dişisine yapmamıştır. Aslanın veya başka — bir hayvanın dişisi de, kadın gibi, dırıltılar çıkarmaz, ağlayıp sızlanmaz. Demek bedbaht evliliklerin, boşan- maların fazlalaşması, medeniyetin iler- lemesinden, iktisadi ve içtimai hayatın karışmasından değil, insanların — hâlâ vahşetten kurtulamamalarından ve ya- hut vahşt mahlükların en vahşisinden türemiş olmalarından ileri geliyor. İnsanlar tam sevginin iedalini kav- radıkları ve anladıkları halde bu ideali yaşatamıyorlar ve gerçeklendiremiyor- lar. Çünkü içlerindeki vahşeti henüz yenememişlerdir. İnsanlık, tekâmül adını verdiği bü- tün mücadele safhalarını geçirmiş, ve yaşamağa en İâyık cins olduğu varlı- ganı kurtarmıştır. İnsan, kendisiyle mücadeleye giri- şen bütün varlıkları ya yere serdi, ya- hut kendi iradesine ram etti. İnsan nevinin bu muvaffakiyeti, ze- kâsının eseridir. Fakat diğer bakımlar- dan vahşetini muhafaza etmektedir. Tekâmül savaşı içinde her nevi, baş- ka bir nev'in kafasını kırmak için uğ- raştı. Fakat hiç bir nevi kendi kendini mahvetmek için uğraşmadı. Bunu ya- pan, yani biribiriyle uğraşan, savaşan, biricik nevi, beşer nev'idir. Biribirine karşı imha harpleri açan hayvan cin- si insanlardır. Başka hayvan çeşitleri arasında bunu yapan yoktur. Vahşe- tin bu çeşidi, insana münhasırdır. Bununla beraber, her bahtiyar izdi- wacın temeli olan romantik aşk insan medeniyetinin mahsulüdür ve nevi be- şere münhasırdır. İnsan tekâmülünün en güzide eseri, en şerefli verimi, ve bütün hayvanlara — üstünlüğünün en yüksek delili: San'atidir. Ve san'atle- rin en yükseği, sevgidir. İnsan sever, sonra - birdenbire ya kıskançlık, ya parasızlık, ya çocuksuz- luk yüzünden bir hâdise çıkarır ve ken- -İsayede kıskançlıklar A VA / Bır Arslan Ve Bir İnsan Ailesi yıkar. İnsan bu vaziyetlerde, karşısına çıkan bütün düşmanları yıkan ve kök- lerini kıran hayvanlığı tahteşşuurunda yaşar. İnsan nev'i, aslanlar gibi tek zevce- &i değiklir. Yani beiaü erkek bazn kadın bir kaç karılı veya bir kaç erkek li olmak ister. Fakat. bu iptidai, bu vahşi his ila döğüşmek ve sevgiye ina: narak imha etmek mümkündür. Bu Ön kendiliğinden zeval bulur. Erkek ile kadın arasındaki iktisadi kavgalar da zeval bulmağa yüz tutmuş- tur. Sebebi erkek, kadın müsavatıdır. İktisadi ve mali müsavat erkek ile ka- dının geçim meselesi yüzünden ihtilâ- fa düşmelerine mani olacaktır, Babtiyar 'olinak, sevişen, evlenen her iki gencin gayesidir. Bunlar hayat- larını zehirleyecek harici bütün âmil- lerle uğraştıktan başka dahili âmilleri de unutmamalıdırlar. Evlilik, kendi kendine yaşayan, kendi kendine bakan bir şey - değildir. Evlilik sevgiye dayanan bir yaşa- yış olduğu için ona tam bir san'atkâr gözüyle bakmak lâzımdır. Sevgi, medeniyeti yaratan kuvvet- tir. İnsan, sevgi hissiyle san'atkâr ol- muştur. Sevgi san'ati, yaşayış san'ati- dir.. Ve dünyada her san'at, bu sanate bağlıdır. Hakiki san'at, ancak her yanlışını anlayan ve yaptığı her yanlıştan istifa- de ederek ilerleyen san'atkâra nasip olur, Yeni Neşriyat Zehirli Gazlardan Korunma — Bu eser her sınıf halkın anlıyabileceği seviyede ya- zılmıştır. Fiatı 40 kuruş. satış yeri: İnkılâp kitaphanesi. Yaşıyan Mısralar — Raif Necdet edebi- yat kütüphanemize değerli bir eser daha kazandırdı. Yedi asırlık Türk edebiyatı - nin en canlı mistalarını sinesinde toplıyan bu güzel eserin intişarını okuyucularımıza müjdeleriz. Edebiyat talebeleri için yar - dımcı bir kitap mahiyelinde olan « Yaşıyan Misralaro da umuümü alâkayı celbedecek mühim bir mukaddime de vardır. M. T. A. — Ekonomi Bukanlığı mndrn tetkik ve arama enetitüsü tarafından bas - tırılarak satış hakkı kurumumuza bı&-ıl-—' nan (M. 'T. A.) mecmuasının birinci sayısı çıkmıştır. Renkli ve güzel bir kapak içinde çıkan bu sayıda bir çok alâkalı yazılar var- dır. Kültür — İzmirde çıkan bu fikir, sanat ve edebiyat mecmuasının 5| inci sayısı in- di eliyle kurduğu yuvayı kendi eliyle tişar etmiştir. SON POSTA Amerika Mektupları .Nevyork, mart — Sekiz mart ak - karı dolaşıyordum. Birdenbire mat- baalardan piyasaya dökülen gaze - teler Hitlerin Reni işgal ettiğini bü- yük harflerle bildirdiler. Gazeteler delicesine kapışıldı. Ben de bir tanesi- ni güç belâ elime geçirebildim. Av- rupa havadisleri Amerikaya daima mübalâgalı bir surette akseder. Bir iki saat sonra herkesin ağzında bir harp lâfı dolaşmağa başladı. Fran- sanın bu darbeye tahammül edemi- yerek derhal askeri harekâta geçti- ğini tahmin eden bir veya mütecad- dit kimselerin sözleri, birdenbire halk arasında dal budak saldı ve ne- ticede harp ihtimalini ileri sürenler | şamı Brodwayda bir aşağı, bir yu -| * 4 * bile, harbin patladığına inandılar. Odama döndüğüm zaman, Nevyor- kun Harlom mahallesinde oturan zenci hizmetçim bana: — Harp patlamış öyle mi? Diye sordu. — Gazetelerde öyle bir şey yok dedim. Bir gazetecinin bu kadar mühim bir haberi öğrenmemiş olduğuna hayret ederek: Senin de hiç bir şeyden haberin yok! diye mukabele etti ve benimle fazla konuşmak istemiyerek bilgi - sini satmak üzere kapıcının karısı -« na gitti. Dünyanın en modern mektebi Minnesotada Hibling — isminde küçük bir köy vardır. Amerikalılar orada son sistem bir ilk mektep in- şa etmişlerdir. Çocuk terbiyesinde çok ileri giden Amerikalılar peda - goöjinin son tekâmüllerini nazarı iti- bara almışlar ve bu binayı münha - sıran camdan inşa etmişlerdir. Ta - vanı, suvarları, döşemeleri hep cam- dır. Cam gayri nakil olduğu için | içerde istenen hararet kolayca te -| min edilebilmekte ve çocukların sıhhati bu suretle daha iyi muhafa - za olunabilmektedir. Çocuklar için renk renk sıralar yapılmıştır. Sarı - nın, kırmızının, mavinin terbiyevi tesirlerini nazarı dikkate alarak, çocukların bünyesine, asabının kuv- vetine göre yavrular bu sıralara o - turtulmaktadır. Her sıraya elektrik gözü namı altında yeni icat edilen bir nevi lâmba da konmuştur. Elek—î trik gözü, cereyanı o suretle Aayar| |kabetten bunalan Holivut yolu trenle beş günde kate- dilirken bugün tayyare ile bir gün- de alınıyor. «Vakit nakittir» — sözüne çok ehemmiyet veren ÂAmerikalılar için bu kadar fark büyük bir tercih |sebebidir. Fakat şimendiferlerin asıl rakibi tayyareler değil, otobüslerdir. Çün- kü daha seridirler. Bilhassa kısa mesafelerde, dört beş yüz kilomet - relik yollarda halk tarafından dai - ma tercih edilmektedirler. Bu re - şimendiferler şimdi son bir hamle yapmaktadırlar. Dizel motörlerile işliyen ekstra alominyumdan yapılmış hafif ka - tarlar, yavaş yavaş rağbeti celbet - meğe başlamıştır. Bu acaip şekilli, etmektedir ki, günün her saatine ve havanın açık veya kapalı — oluşuna göre, ayrı ayrı ve kendiliğinden ışık vermektedir. Bu suretle yavruların küçük yaşta olmalarının önüne ge - çilmiştir. Miyop miyopluk denince aklıma gözlük geldi, Bizim bildiğimiz göz- İlükler artık burada tarihe intikal e. diyor. Şimdi incecik camlar, göz ka- paklarının altına yerleştiriliyor ve 'goıluk var mı yok mu, insan farkı- na bile varmıyor./ Şimendiferlerin intizamı Amerikada şimendiferler, otobüs ve | tayyare rekabeti karşısında artık iş| göremez bir hale gelerek, mücadele | ve rekabetten vaz geçmiş gibi idi - ler. Nevyork ile Şikago arasında kara vapurları rağbeti tekrar ka - zanmak için raylar üzerinde deli gibi koşuyorlar. Doktorlara hücum En güç ve ayni zamanda manen nankör bir meslek şüphesiz ki dok- torluktur. Burada da, herkesin gözü doktorların kazancındadır. Revü - lerde doktörlarla alay ederler. Mi - zah gazeteleri bol bol onları dilleri- Buradaki doktorlar ne dolarlar. |bundan son derece - şikâyetçidirler ve bu türlü neşriyatın, halkın dok - torlara olan itimadını sarstığını, bu- nun ise sıhhati umumiye namına fe- İna olduğunu söylemektedirler. Son | |günlerde Nevyorkun sıhhat müdürü İtarafından verilen bir ziyafette bu- günde beş tayyare postası kalkıyor. |lundum. Bu mesele mevzuu bıhıol— Şimendifer, otobüs ve tayyare ile yeniden mücadeleye geçti Dünyanın en modern mektebi Amerikada yapıldı - Gözlükler tarihe karışıyor - Alominyumdan trenler - Doktorlara hücum her türlü meslek erbabından daha' az ömre malik olduklarını isbat et- ılilıleriııi öğrenerek şaştım. | Bu ziyafette doktorlar tedavi et « tikleri muharrir, avukat, ve mühen- dislerden daha az bir ömre malik olduklarını, her türlü hastalıklarla, ve ölümle her dakika mücadele ede-« rek kendilerini yıprattıklarını ra « kamlara istinaden izah ettiler. *-*k Muğla Valisi 'Tokat (Özel) — Muğla valiliğine tayin edilen valimiz Recai için burada parlak bir uğurlama töreni yapılmışlır. Halkevinin bütün teşekküllerin ve mu-< allimlerin iştirâkiyle — bir çay ziyafeti verilmiştir. Büyük bir kalabalık valiyi 'Turhala kadar teşyi etmiştir. BUTÜN ULKEYİ DOLAŞAMAZSINIZ | FAKAT 3 P RİLÂN| BürTÜN ÜLkEYİ HERGÜN Do Uzak mesafeler meselâ Nevyork,,du. Son istatistiklerin” doktorlırını

Bu sayıdan diğer sayfalar: