9 Kasım 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

9 Kasım 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

' Açıkgöz Tünelde şemsi - yesini — unutmuştu. Bulunmuş eşya dai- Tesine gitti: — Hangisi sizin şemsiyeniz? — Benimki mi?, .Şu eski şemsiye: A- ma, daha iyileri var, onlardan bir tanesi- ni seçip almak isti yorum. — Bu papağan da günlerdenberi hiç konuşmuyor. MEKTUP Gücendin mi sevgilim, Yüreğ'm dilim dilim, Yazdığın gibi bana, Gene suçlu değilim. Bütün suçlu sensin sen, Düşündüğümü bilsen, Anlaşmak mümkün olsa, Koşarak gelirsin sen. Oyun bozanlık yapan, Değildir sana tapan, Yolda, evde, her yerde, Diliyorum beni an.. Ziya Vehbi — Beni merak mı ettiniz.. Sıhha - tim yerinde, görüyorsunuz ya ge- ne eskisi gibiyim. Ne anlıyo: El falına bakıyordu, bakılan sordu: — Elimden ne anlıyorsu - buz? — Biraz evvel bulaşık yıka- maş olduğunuzu! ... Yalancı Beş — yaşındaki sordum: — Sen, Lâle devrinin hangi senelere isabet ettiğini bilmi- yor musun — Biliyorum. — Söyle öyle ise, — Ben doğmadan evvel! Sadakat Yeni evliler arasındı — Bana sadik kalacak mı - sın? — BSenin bana sadık kalaca- ğan kadar.. — Eyvah! falına çocuğuma — Çok fena dikiş diken bir terzi buldum. — Ne işe yarıyacak? Tavsiye edeceğim. Hoş Sözler Yüze gülmek Erkek, karısına söyledi: - Yalnız para istediğin zamanlar - da yüzüme gülersin... — Sık sık yüzüne gü yorsun? Ibroıı:ılşln Anne, oğluna sordu: mi Mi isti - — Konuşmak için her halde sizin susmanızı bekliyordur. — Arkadaşlarıma, çok iyi bir terzi buldum, diye — İçine tarih koymıya Hizum yok, nişanlandığım zaman da ayni yüzüğü verebil ikinci defa di S Karakola bir yankesiciyi ge- timmişlerdi. Komiser yankesi - ya ayak atmıyasın dememiş - | miydim? Hakkınız var bay komi - ser, beni yakalıyan polise de bunu söyledim amma, dinle - medi, beni zorla buraya getir - Baba, baba, tavanda ko - caman bir sinek var.. — Bana ne söylüyorsun, ü- zerine ayağını bas, ezilsin! Hizmetçi odaya girdi — Bay kapıda bir zinle konuşmak istiy — Dilsiz olduğunu nereden anladın? Küçük iş Ocak temizliyen- ler ğurmışlar o - cakları - temizlet - mişlerdi. Ocak te - mizliyenler gider - lerken bayın aklına lerken — bayın ak - İna bir şey gel - mişti: — Gitmeden, de- * Mister Todd Gençlerin hoşluğu bertaraf eder, di, şu benim pi - pomü da - temizle - yiverin Amerikanın meşhur kokteyl nikâhla- rı vardır. Bunlar son zamanlarda fevka- lâde arttığı için hükümet bazı tedbir - ler düşünmek istemiş, Fakat, bir çok muhalefetlerle karşılaştığı için bu fik- rinden vaz geçmiştir. Bir katolik papazı, kokteyl nikâhla- — |rından evvel hiç değilse 72 saatlik bir nişanlılık müddeti vazedilmesini iste- mişse de bu teklif te kabul edilmemiş- tir. Kokteyl nikâhı nedir? İki genç Amerikalı birbirlerine bir kokteyl partide rastgeliyorlar, bera - berce içiyorlar, gülüp şakalaşıyorlar, birbirlerinin boşlarına da gidiyorlar, ve ertesi gün için birbirlerine rande - vuyu nikâh dairesinde veriyorlar. Nikâh memuru, her zamanki güler yüzile anları selâmlıyor. | — Hoş geldiniz çocuklarım — diyor Evlenmek istiyorsunuz, öyle mi, hani nüfus kâğıdınız? Evlenecek gençler hayretle birbir - lerinin yüzüne bakıyorlar: Yanımızda yok diye cevap veri - yorlar, nikâh memuru müsamahasını arttırıyor, — Yanınızda mekteplerinizin hüvi - yet varakası, yahut seyrüseferin ver- bir otomobil vesikası filân da yok , bir daha bura- ... Ezilsin ... Hizmetçi Nişanlılarda bu - dahi yok... Birbirlerinin lerine bakmü- ına nikâ aru tahammül ede- — Kendisi söyledi, ı1'".'ırvr(ı,"ı nikâh memu ahamı — Evlâtlarım diyor, Size şahitlik e- decek iki tane de ahbabınız yok mu? Nişanlılar derhâl iki şahit bulmak için dışarı koşarlarken önlerine iki kişi çıkıyor, kendilerini hürmetle selâm - hyı size Şal yeceklerim mukabil 50 tlik yapalım, yalnız ne söyli - £ iyice tenbih edin. Buna dolar alırız. aleyhinde bir cereyan var x» melerinden evvel hiç olmazsa 72 saat nişanlı kalmalarını istiyor, “Bu müddet hiç değilse sar- geldikten sonra evlenirler!,, diyor * koktail nikâhile evlen- çiftler akılları başlarına & dar. Boşanmaların çoğalması ciddi tehlike karşısında bulunduğumuzu &” tık bize hatırlatmalıdır. Bu koktt nikâhları eskiden fakir sınıfların af7 imferma iken şimdi hudu” larını genişletmiş, ve zenginlerimizi" adar sokulmuştur. Yani de ” rüm ki, eskiden muayy şit nikâhla zı olmağa başlamıştır. Dünyadan utü ” nalım. 72 saatlik nişanlılık: Ani evlenmelerde aşk mevzi zira insan bir kaç saat içind” âşık olamaz, n zuubahs değildir, zira a mak için zaman çok kısadır. Bu nikil ların b tek sebebi vardır. Gençleri” » ve fuhşun ıtfmıkqinlçrr; in ihtiraslarını köstekliye © cek kanunlar vazetmek — imkânsızdif Fakat hiç değilse bu kokteyi nikâhlâ rında 72 saatlik bir nişanlılık müdd? ti kabul edelim, zira yapılan ilmi tef kiklere nazaran kokteylin sarhoşluğ iç değilse yaptıkları işl şında yapmalarını temin edel * Bu sözleri söyliyen Mister Toddâ 8f zetecilere de şu sözleri söyler Bu üsuülün kaldırılması için bü! timle uğraşacağım, ben Hi mevcudi ğraştığım iş olmasını bilen bir adamım, bir müd ” det evvel gene içtimai bir mesele ill uğraşmış ve işin hakkından gelmiş * (Gigolo - kanunu) diye bir kanun Ç kararak, Amerikan karılarının parâ larımı yiyen ecnebi erkeklerin meml? ketten kapı dışarı edilmelerini istenif tim. O zamanda ilk fikri ortaya & ğım anlarda tıpkı şimdiki gibi muhal” fetle karşılaştım. Fakat neticede mü * vaffak oldum. İnşallah bu işte de mi” vaffak olarak, Amerikayı asri tuh tan kurt Bu kış niçin çok olacak? Dünyanın bütün meşhur rasathf' amma — tuhaf — Bufede iki tane elma vardı. Söy-| — Fakat ben sizi tanımıyarum, — All Kligt insanlar.. — Boykotun — bittiğini |le bakayım, nasıl olmuş ta bir tane| — Nasıl tanımıyorsunuz, elbise - t Ve iki le beraber — nişanlılar ilân etmeden oltaları denize | kalmış? lerimizi ayni terziden yaptırdığımız | tekrar n memurunun huzuruna çı atmışlar, Birini görememişim anne', besbelli! kıyorlar, şahitler iki gencin erbabı nü- M ll ği aeisişmea eee kiriğ » KaaeksescEneRABER çaderAA SenLAnanARkAR AA enA mustan olduklarına, evli bulunmadık- Gayet kolay Niye “İmkânsız karüKs n tiallaşateda. edlyörlayı E: Münebbihli saat alıyordu, saalçiye| — Yaşlı, fakat genç görünmekten hoş- — Ben bir şey söyliyeceğim zaman | deftere her gün bir hayli attıkları ken- sordu: lanan kadından bahsediyorlardı: uzun uzun düşünür, ondan sonra söy- | di imzalarının altına yeni bir imza da- — Sabahları bunum çalması için nej —— Nüye, dediler, daima beyaz rob -| lerim. yapmak lâzan lar giyer. — Yalan.. Eğer hakikaten böyle ol-| Nikâh memurları 24 saat nikâh kı - — Gayet kolay, elinize alır, sallar - sınız, hemen çalmıya başlar. — Saçının rengi koyu Rözüksün di- ye, Daha iyi 'Terzim paltomun kollarını çok uzun yapmıştı. — Bunları kes . sen, dedim, çok u - zun olmuş, — Böyle daha iyi değil mi, dedi, bu sayede eldiven mas. rafından da kurtul- * müş oluyorsunuz. — Bu budala çabuk çabuk kendine bir karı bulamıyacak. — Bilâkis budala olduğu için pek çabuk bulacak! 0 E LN 7 SN NUN U saydı, bu kadar çok söz söylememen icap ederdi yarlar, onları sinemadan çıktıktan son- ra görebilirsiniz. Sabahleyin işinize gi- b ea | derken nikâhlanıp masanızın — başına El yemezse öyle oturabilirsiniz! Tesabu nimntr ğıxn)'a _hıç bir yt*ı"mdc bu kadar » K sür'atle n lamlmadığı gibi gene — Bir daha, dedi, | dünyanın hiç bir yerinde bu kadar kasabın dükkânına adım atmamak için,| Amerikanın ak yarları bu et yemeye tövbe ede ceğim. beğenmemektedirler, e H. Todd geçenlerde bir kongre- & koktely - nikâhları hak - bir nutuk söylemiş ve — İyi amma, de- diler, koyünlar, sı - ğırlar da et yemez -| — “Şetimai bir müessese olan nikâh ler amma kasap| müessesesi böyle acayip ve muvakkat düğkânına giderler. | hirleşmeler vüzünden tehdit altında - demiştir k mecileri bu sene kış mevsiminin (6? kalâde soğuk olacağını haber verim! tedirler. İsveç rasathanesi müdürü lan M. Sandstrocen bu hususta gaff? ietilerik Biztme boyanatta ** bakamll şu sözleri söylemiştir: £ —A-Bü İene kişmn' ” hüdütüden! M soğuk olacağını semaya bakmadan. letlere el sürmeden anlayabiliriz nun için de hayvanlarla nebatlara mak kâfidir. Meselâ yılan balıkları seneden daha evvel kendi sularına kilmişlerdir. Kar keklikleri vaktin! evvel ağarmışlardır. Profesör, nebatlarla hıyv;ınıl'“, insanlardan çok daha tedbirli olduk” nu söylemekte, ve kışlık kömür süğvütü “Dltıyasr birdeçok hayvanlardan ibret alarak acele &V lerini söylemektedir. # hat hef insan

Bu sayıdan diğer sayfalar: