30 Nisan 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

30 Nisan 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dikkat ve a iY Midenize içenler midel ed erier ve ekşilik, ağırlık baş d «ği 2 Alman - Sovyet Hava nakliyatışirkeli Feshedildi Berlin, 20 (A.A) — Sovyet sivil tayya- umumi idaresi Devtshe Lufthan- Baya Sovyetler birliği ile Almanya ara- Sindeki hava hatlarının rmuhtelit bir AL ea - Sovyet şirketi tarafından işletilme- İçin yeni bir mukavele akdedilmesine görmediğini bildirmiştir. e mukavele, 1 Nisanda hüküm- kaldığı için Alman - Sovyet şirketi faaliyetini tatil etmiştir. 8 Vali tekrar Ankaraya dönecek eiy eekara, 29 (Hususi) — Irak Hari- Ye Nazirile birlikte İstanbula giden ella valisi Üstündağ bir kaç gün a tekrar Ankaraya dönecektir. Papa yeniden hastalandı hay iken 29 (A.A.) — Papanın sih- bi endişeyi mucip olmakta- « Sapa, vücudunda yorgunluk his- yepekie Ve bacakları şişmekledir. arm tavsiyesine rağmen Pazar ve pazartesi günleri isti- hat etmektedir, Ankarada acıklı bir ölüm Ankara, 29 (AA) — Beynelmilel kö- ii il Sergisi münasebetiyle şehrimizde bii lakap ebre'da Gruson fabrikâ- vefat : tahıl Mumaileyhin, cenazesi mek üz niş ve Almanyaya gönderil- e Münkü trenle İstanbula yola iŞtır, Manisa Halkevinde. konferans h Sakarya mek- i Emin Moral tarafın- yanda karakter ter - Yana yeri $Ok kiymetli bir konfe - ii “dap ir. Alâka ile dinlenilen Verilenğ <ranstan sonra bir danslı çay Geçi, ilmini. neş'eli dakikalar şişme Merkez ilk tedrisat müfet - s gi ve kurs öğretmenliğine tayin ii mülettiş İhsan şerefine Halkevi ki Dir itün öğretmenlerin iştirâ- Val; EN veda çayı verilmiştir. Çayda tur, —tfü Kırdar da hazır bulunmuş- Halkevi biyesi isimli —————-— Resmi müesseseler de İş beyannameleri verecekler mai Haziranda mer'iyet mevkiine gi- lediy, M yeni iş kanunu Nafia, Be- © VE Hususi idareler gibi resmi te- Din vi Viz ie tasrih etmektedir. İş büroları bağlı »dan bu gibi resmi müesseselere bir tiki, Yerlerinin vaziyeti hakkında Yanname k için buralardan be- Setelay, istenmiş fakat bu gibi mües- emişi nname vermekten imtina Yezmf ir. Bu suretle iş büroları ile Tan nda esseselere bağlı iş yerleri den da yanname vermek meselesin- Mi Bak, Yı zühür eden ihtilâf Ekono- ve iner halledilerek belediye, idarelere bildirilmiştir. Bibi m liğin verdiği karara göre bu şi *esseselerde iş dairesi memur- bunlaş andan gezilip görülerek ve $ bi da beyanname tanzim ederek amana. rolarına vereceklerdir. Memenrerunaa sese vaeammsasaasananameses eni neşriyat | tara Po? — Hava Kurumu Genel va ından çıkarılari bü spor ve ha- denge anin 189 uncu sayısı zengin mün- İntişar etmiştir. kontrol ve mürakabelerinin *T tarafından işletilen iş yerleri-” İalimatnameye tevfikan yapı" i HAZIM efini tahriş önmeleri hissederler, | Izmirde Resim sergisi İzmir, (Hususi) — Halkevi resim sergisi açılmıştır. Ar komitesinin uzun bir hazırlık devresinden sonra derledi- ği sergide cidden kıymettar eserler var dır. Sergiye İstanbuldan ressam Hamit ve Ali iştirak etmişlerdir. Sergide 130 parça eser teşhir edilmektedir. Rıza Dediz'in Metrestepesi, Eskis kompozis yon Harman yeri, Kavun - Natür Mort- u, Hatmiler * Natür mortu, afiş ve dekoratif resimleri büyük takdirle kar şılanmıştır. Celâl Uzel, sergide çok kıymetli bir gal ediyor. Atatürk portresi, fır- Yamanları, &öy gecesi, krizan- temleri çok güzeldir, Ressam Kadri A» tamal'in Alatürk'ü, Atatürk İnönüyle başbaşa'sı, Boğaziçi, Kızlar ağası hanı, İzmir grubu, natür moru'u beğenilmiş- tir, Bir Bulgar Müslüman oldu Sındırgı, (Hususi) — Bulgaristanın eski Zara kasabasından Petro Mizankof adında birisi İslâm dinini kabul ede- rek müftülüğe müracsat etmiş ve Mus tafa Demir adını almıştır. OSMANLI BANKASI TURK ANONİM ŞİRKETİ TESİS TARİHİ : 1863 Sermayesi: 10,000,000 İngiliz lirası Bay Madison, zatürreeden | Türkiyenin başlıca şehirlerile Paris, Marsilya, Nis, Londra ve Mançester'de, Mısır, Kıbrıs, Irak, İran, Filistin -ve - Yunanistan'da Şubeleri, Yugoslavya, Romanya, Suriye ve Yunanistanda Filyalleri vardır. Her türlü banka muameleleri yapar. Kuvvetli varlıklar Ea büyük hızlarını kendi iç cevherlerinden alırlar. Varlı- dım iç Cevherinden alar Krem Pertev Kendine benzemiye çe Uışan müstahzarların daima fevkinde kalmıştır. Bunun da sebebi, başkasını takli- de özerimemesinde ve ya: Tattığı kıymetin sahibi ka- Yabilmesindedir. Dikkat ediniz ki TAKLİT daima (benzer)i dir, hiçbir vakit osıl olamaz. SELÂNİK BANKASI Tesis tarihi 1688 o İdare merkezi: İstanbul (Galata) Türkiyedeki şubeleri: © İstanbul, (Galata, Yenicami); İzmir, Mersin. Adana bürosu Yunanistandaki şubeleri Selânik, Atina, Pire. o Her nevi banka muamelâtı kiralık kasalar 7(Çabuk, çiğ Da gi 7 yiyene ler, fazla baherıdı ve biberli yiyenler, bilhassi içki Hazımsızlık, #eVİŞ SON POSTA - - Alman - İtalyan Asheri ittifakı Tahakkuk ediyor (Baş tarafı 1 inci sayfada) detmiştir. Ayni gazetenin istihbaratına na zaran, İtalya ile Almanya arasında aske- Tİ bir ittifakın akti hususunda yapılan hazırlıklar tamamlanmıştır. Bu haberi teyit eden Daily Herald ga- zetesi de, iki devlet arasında akdedilen askeri anlaşmanın 9 Mayısta, Alman Har biye Nazırı Mareşal Blombergin Romayi ziyareti esnasında imzalanacağını ilâve etmektedir. ğ Musolininin Berlini ziyareti meselesi de bu görüşme esnasında kararlaştırıl- mıştır. Musblini, bu suretle, iktidar mev- kiine geldikten 15 sere sonra, İlk defa olarak bir ecnebi memlekette seyahat e- decektir. Blomberg'in Roma seyahati Berlin 29 (A.A.) — İngiltere Kralı- nn taç giyme merasiminde Hitleri temsil etmek üzere Londraya gidecek olan harbiye nazırı Von Blombergin 9 mayısta Romaya da gideceğine dair olan hâberler tekzip edilmektedir. Al man harbiye nazırının Romaya seyaha- ti hakkına henüz bir karar verilmiş de- ğildir. Bir ihbar üzerine İki buçuk aylık ölü i Mezardan çıkarıldı (Baş tarafı 1 inci sayfada) Imış, kaçmış, babasının evine git r, Örer de darılan karısını alıp ge tirmek için babasının evine yorgun olduğunu söylemiş, bir su isle miştir, Suyu içtikten biraz sonrada sancısı tutmuş ve kıvranmağa başla - mıştır, Ömerin sancılandığını gören dar gın karısı Ve evde bulunanlar kendisi- ini hemen bir arabaya koyup Emirda- İğma doğru yollanmışlardır. Fakat Ö- mer yarı yolda ölmüştür. Müddeiumu- milik tahkikata başlamıştır. Tıbbı ad- ii müessesesinden gelecek rapor bek- lenmektedir, Mehtaplı gecelerde I Şehir aydınlatılmasın! İ İzmir, 29 (Hususi) — Belediyenin 937 yılı masraf bütçesi Şehir meclisin- de görüşülürken diş doktoru Ali Ha- lim Büyükadada olduğu gibi İzmir şeh ri için de pratik bir teklif yapacağını söylemiş, İzmirde mehtaplı gecelerde elektrik lâmbalarının yakılmamasımı is. temiştir, İzmir şehri ışıklanmasının tanrının mehtabına emanet edilmesini istiyen bu' teklife itirazlar yükselmişse de a- vukat Halit Tevfik te, gece yarısından sonra İzmir sokaklarında dolaşanların kumarbaz veya barlardan dönen kim- seler olduklarını binsenaleyh teklifin yerinde olduğunu söylemiştir. Şehir inde cereyan eden bu münakaşalar baz! yerlerde hande ile, bazı yerlerde de teessürle karşılanmış. Son Posta m mm Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk gazetesi Yerebatan, Çatalçeşme sokak, 25. İSTANBUL Gazetemizde Çıkan yazı ve resimlerin bütün hakları mahfuz ve gazetemize aittir. ABONE FİATLARI hea Sene) Ay | Ay Ke. | kn | e, TÜRKİYR (149) Tl YUNANİSTAN (2040) 1290 710 ECNEBİ 2700 1406 | 800 Abone bedel! peşindir. Adres değiştirmek 25 kuruştur. Gelen evrak geri verilmez. İlânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk Pul ilâvesi lâzımdır. 1 Ay Kı, rm 300 Posta kutusu: 741 İstanbul MAZO MEYVA TUZU i i gitmiş, | inkıbazı Çocuklar dün (Baş tarafı 1 inci sayfada) te sinema oynallıracağız. Zaten bayram olmasa da, arada bir çocuklara terbiyevi filmler göstermek mutadımızdır. Çocuklar Şarlanun, meşhur şişman ko- mik Fatinin filmlerinin bayılırlar. Hele Miki Muvz'a âdeta taparlar... Bilinemez nedendir? Bir muharririn asri Keloğlana benzettiği Miki Mavz, he- men hemen bütün çocuk kalplerini fet- hetti... Çocuklara Miki Mavz'ın filmi oynana», İ cak dedik miydi, sevinçlerinden yemek İten, içmekten kesiliyorlar! a Bugün de Miki Mavz var dedik. Hepsi bekliyorlar, Halbuki şimdi sinemacı Miki Mavzın filmini buldurtamadığını söylü « yor. Eğer sinema saatine kadâr buldur- tamazsa, çocukların neşeleri kaçacak!... Talebelerinin eğlencelerine karşı müş- | fik bir baba alâkası gösteren 44 üncü mek İtep öğretmeni, arzumu öğrenince: Hay hay... diyor. Şimdi size istedi- giniz kadar talebe çağırttırırım, görüşür- sünüz! N Yanımıza ilk giren talebenin iri, yeşil ve zeki gözlerinde sezdiğim âşinalık beni düşündürüyor. Az sonra anlıyorum ki kü çük muhatabımın aydınlık yüzünde sez- diğim âşinalık; onun yüziyle, bilhassa gözlerile, çok iyi tanıdığım babasının yü- zü ve bilhassa gözleri arasındaki âşikâr müşabehetten geliyormuş. Ve küçük Sev- da, Cerrahpaşa hastahanesinin değerli İ baş hekimi Rüştü Çapçının kızıymış. Ben İ soruyorum, ve o, mümeyyiz önünde imti- kana çekilmiş gibi kızarıp çekinerek ce- vap veriyor: — Bayramda reler yaptın?. — Gezdim! Eğlendim. — Gelecek bayrama neler yapılmasını istersin ? — Tayyareye bindirsinler bizi... — Demek çok seviyorsun tayyareyi? — Tabii... Büyüyünce tayyareci olaca- ğım zaten... Dayım kaç defa vğdetti. Hâ- lâ bindirmedi. Bu bayram otomobille gezdik. Gelecek bayrama da tayyarelere bindirsinler bizi! İkinci muhatabım, beşinci sınıftan Mahmut. Soyadını soruyorum, gülüyor: — Zembilci... diyor, ve ilâve ediyor: — Tuhaf isim ama, ne yapalim. Biz bulmadık ki! — Kim buldu? — Bizim soyümuzun iki yüz sönelik adıymış bul — Sizin soy büyük desene? — Tabit... Benim sade soyum değil, adım da büyüktür. Büyük adamların j- simleri hep Mahmut oluyor. Mahmut Ata var, Mahmut Ekrem var, Mahmut Esat Bozkurt var, Mabmut Yesari var, tarihte Mahmut Gaznevi var, — Senin bayramın da iyi geçti mi? — Tabif... Adı üstünde «bayram; bu. Fenâ geçer mi” — Bayramı fena geçirenler de yok mu? — Var tabii? — Kim ? > — Çocuk Esirgeme Kurumu? — Neden ? Küçük Mahmut, mizahçıların düşüne taşına nükte diye buldukları bir ceva- bı, kemali ciddiyet ve safiyetle Verdi: — Neden olacak? Hepimizi otomobile bindirdi. O kadar para sarfetmek Kolay mı? * Sema Aydoğdu da son “sınıf talobele- rinden: d — Bayram iyi geçti.. diyor, Sinemaya gittik.. Otomobile bindik. m Sonra, sevimli ve âmirane bir eda ik tenkide girişiyor : — Fakat koca bayram, bir sinemayla, İbir de otomobille geçmemeli... Eğlence- ler çoğaltılmalı. — Meselâ neler yapılmalı? — Eskiden olduğu gibi, şehir bize tes- lim edilmeli. Biz bayramımızda vali ol- malıyız, polis müdürü olmahyız. Mebus, | belediye reisi, Maarif müdürü olmalıyız. — Vali olsan ne yapardın? — Evvelâ bütün şehir plânlarını ya- Kardım! — Neden? — Çünkü gazeteler hep o plânlara ça- rem yi Haftası ,, İçin ne v s2 Hazımsızlığı, mide ekşilik ve yanmaları giderir. defeder. kıyas kabul etmez. MAZON isim horoz markasına dik- kat, Deposu : MAZON ve Boton ecza deposu İstanbul Yeni postahane arkasında, No.47 Bugünden bir şişe MAZON alınız, Hiç bir mümasil omüstahzarla biten “ Çocuk | diyorlar ? simi Mualiâ t Ne clduklarını bilmiyorum ama, fena biğ pey olduklarını anlıyorum — Polis müdürü olsan ne yapardın? — Sağlam bir hapishane yaptırırdım! — O neden? — Geçenlerde siz yazmadınız mıydı $ Mabpuslar kaçmışlar hani? — Mebus olsan? — İşsizleri işe yerleştirirdim! — Ya Maarif müdürü olsan? Zeki yavrunun duduklarında gözleri kadâr parlak bir tebessüm belirdi: — Çocuk bayramını bir hafta değil, bir ay sürdürürdüm! Nimet Bulucu, mektebin en fakir tale- besiymiş. Babasının ne iş gördüğünü sors duğum zaman, yumruk kadar yüzünde, mânası dünya kadar geniş ve çocuk kas © dar masum bir hicap belirdi. Önüne diki- len gözleri doldu, Nefes kadar hafif bir sesle, ve bir günah itiraf eder gibi fısık dadı: — Çöpçü! — Senin bayramın da iyi geçti mi? Boynunu büktü, ve kısaca: — Geçti! dedi. — Gelecek bayram neler yapılmasını istiyorsun? — Tatil bir hafta olmalı ! — Neden ? — Tatilde evin işlerini ben görüyorum da, annem bir parça dinlenebiliyor!.. * Son muhatabım, Süveyde Yerişti. Bay ramın birinci günü sinemaya gitmiş, İkin ci günü evde bütün gazeteleri okumuş. Merakla sordum: — Demek çok hoşuna gidiyor gazete okumak? — Tabii! — Neleri okursun gazetelerde? — Her yerini okurum gazetenin! — Neler olacakmış, dünyada? — İngiltere Kral da teç giyecekmişi — Bu mühim demek? — Bilmem... Fakat, kralın taç giyece- ğini bütün. gazeteler yazmışlar. Gazetes lere yazıldığına göre mühim olacak! Biz her gün türlü türlü şeyler giyiyoruz. Al. dıran oluyor mu? — Gelevek bayrama neler yapılmalı? — Biz de bir gazete çıkarmalıyız! — Neler yazmak istiyorsun © gazete ye? Küçüğün incecik kaşları. küçücük yü xüne muharip heybeti veren bir *ala * çatıldı: — Frankoya çatacağım! — Hangi Frankoya? — İspanyadaki âsi Frankoya! — Neden? — Biz burada bayram yapıp duruyoruz Oradaki çocuklar onun yüzünden ma » tem içindeler! O sırada, mektepte Miki Mavz filminin geldiği haberinin yayılışı, küçük muhat bıma, herşeyi unutturmuştu. Koşa koşa uzaklaşırken: — Kahrolsun Franko, yaşam Miki Mav:»' diye bağırıyordu... KİTABEVİ Yerli, yabancı bütün kitap, gar zete ve mecmuaları size ehven fiatla temin edebilen modern müessesedir. Telefonla dahi

Bu sayıdan diğer sayfalar: