30 Nisan 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

30 Nisan 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON PbSTA” Hergün Türkiyede yeni peyda Olan bir unsur: İş müteşebbisi burjuva Yazan: Muhittin Birgen ürkiyede yeni bır unsur peyda oldu: İş müteşebbisi unsuru. Ancak iş müteşebbisi denildiği zaman, aramızda öteden beri bazan da hazin Bü- munelerini gördüğümüz iş müteşebbisini anlamıyalım. Fransızların endüstri şö- valyesi dedikleri - chevaller d'industrie - bundan başka bir tipi kastetmiyoruz; , . müteşebbis; bilgisine ve sermayesine gü- venen ve ayni zamanda çalışıp bilgisine ve sermayesine Iş sahası çıkarmayı bilen müteşebbis; parayı havadan değil, kendi elinde bulundurduğu iş kuvvetlerinden çıkaran adam! Bu tip memleketimizde yakın zamana kadar yoktu; şimdi onun wücude geldiğini, Me başladığını ve memnun oluyoruz. EDE kaydedin ki, bu yeni türeyen ve üremekte olan unsurun yeniliği, onun Türkler arasında peyda olmasındadır. Yoksa, diğer vatandaşlar arasında bun- lar evvelden de ve mebzulen vardı. * Türkler arasında bu unsurun peyda ol- ması Cumhuriyetin eseridir. Cumhuriye- Gn giriştiği birtakım işlerin bünyesi, meydana tedricen birtakım müteahhit- lerin çıkmasını mücip oldu. Bu müteah- hitler, bazan lüzumundan çok fazla pa- ralar da kazandılar. Devletin ilk giriştiği İşler arasında bazan hesapların tamam yapılamamış olması, acemilik devirleri, belki de bazı işlerin devlete pahalıya mal olmasına sebep olmus bulunabilir. Fakat, ben bunlara o ksdar acımıyorum; çünkü, bu gibi hâdiseler Türkiye için yeni bir iktisat unsuru çıkmasına sebep oldu. Bu İktısat unsuru, bu İs kuvveti son zamanlarda sade memleket dahilinde des gil, memleket haricinde de çalışmaya mu vaffak oluyor. Meselâ, gazeteler son zamanlarda hay- # bahsettiler: İstanbulda bir fabrika, Yu- banistana bomba satıyor. Cihan harbinde bombayı Bulgar fabrikalarından tedarik eden Türkiye için bugün Yunanistana bomba satmak güzel bir movaffakıyettir. Bu misale bir başkasını da ilâve edebili- rim: Bugün İranda, müteahhitlerle yapı- lan birtakım büyük işler var ki bunlara 'Türk bilgisi, Türk tecrübesi ve Türk ser- mayesi de iştirak ediyor. Büyük bir imar faaliyeti içinde çalışin İranda, birçok ec- nebi müteşebbisler arasında, kısmen müs takil ve kısmen de şerik olarak Türk mü- teşebbislerinin de bulunması Türkiye için hem dahili iktısat bünyesinde bir isti- bale hâdisesi, hem de milli bir şeref me- gelesidir. Bu gibi işlere girişenleri tebrik ve hattâ takdir etmeliyiz. * Türkiyede yeni peyda olan bu unsuru yaratan kuvvet, senelerden beri devam eden imar faaliyetidir. Bu imar faaliyeti, bir taraftan meydana demiryolu gibi, köprü, yol gibi, fabrika gibi birtakım e- şerler vücüde getirirken, bu eserlerin ya- mbaşında bu yeni Türk tipini de doğur- du, besledi, büyüttü, önü hem bilgi, hem çalışmak kelimesinden ibarettir. ( Kuş - adam ) Bir kazaya Kurban gitti Kendisine kuşlar gibi kanatlar ta- karak semalardan yere inmekte olan tayyareci İcare yaptığı bir tecrübede kanatlarının bozulması ve ihtiyat pa- reşütlerinin de işlememesi yüzünden düşerek ölmüştür. ğ İcare'in ilk muvaffakıyetli uçuşları her kesi alâkadar etmiş ve genç adam büyük bir şöhret kazanmıştı. İnsanları kuşlara yaklaştıran bu bedbaht gencin cesaretini gösterecek bir başkası daha bakalım meydana çıkacak mı? Bedbinler tedavi ediliyor İki Fransız doktoru Marsilyada şim- diye kadar dünyada bir eşi yapılma- mış olan yeni bir sanatoryom açmış « lardır, Buraya yalnız bedbinler kabul edilerek tedavi görmektedirler, Sanatoryomu açan doktorların iki- tecrübe, hem de sermâye ile teçhiz ede-İsi de sinir hastalıkları mütehassıs ol- rek kapıp koyverdi. Şimdi. bu tip, gerek memleket içinde, gerek memleket dışın- da çalışıp duruyor. dukları için bedbinliğin bir hastalık ol- duğu kanaatine varmışlar, bu hastala- Bu tip Türkiyede yetişen asri burjuva'rı fiziyotrapi ile tedavi etmeğe teşeb- tipidir. Yakın zamanda memleketin içti- mai ve siyasi hayatında da mühim rol- ler oynayacağını tahmin ettiğim bu un- kl öiienleriz. Tatbik ettikleri usul pek sadedir: sur, Türkiyeyi Avrupanın hakiki burjuva | Hastalara muhtelif şekilde hoş eğlen- kültürüne tamam sokacek olan un surdur. Bunun için ben onun doğup bü- celer, türlü türlü sporlar tertip edil « Ford dünyanın en zengin adamlarından biridir. rağmen yaz kış her sabah mutlaka saat 6 &, kalkar, saat 8,5 da gelenler onu yazthanesinin başında görürler. Ak- şam evine dönme saati 100,000 ni bulan tam bir saat sonradır. Ford'un bayat proğramı Resimli Makale: Buna işçilerinden yalnız M Çalışma zevki & İnsanın «hikmeti vücuduz yaşaması, eğlencesi değil, ça- Tışmasıdır. Para, seıvet, mevki ikbal insanı dünyanın bü- tün eğlencelerinden müstefit edebilir. Fakat her eğlence- nin sonu bıkkınlıktır. Halbuki çalışmanın insana verdiği zevkin hududu yoktur, bu zevk bir defa tadılınca anlaşı- lır ve ölünceye Kadar bırakılamaz. Kralın müneccimi Fransa Kralı on birinci Lüi münec- cimi Galeotti'ye kızmıştı. Müneccimin öldürülmesini emretti. Geleotti kur- naz bir adadı. Son arzusu soruldu- ğu zaman: — Kralla konuşmak isterim! Dedi. Krala haber verdiler. Münec- cimi yanına aldı. — Benimle ne konuşacaktın? — Sizin dün gene zaiçenize bek- tım. Ne vakit öleceğinizi öğrenmek istedim. Kral merakla sordu: — Öğrendin mi bari? — Öğrendim Haşmetmeap, benden üç gün sonra öleceksiniz. Müneccim Galeotti'nin bu sözü ken- disini ölümden kurtarmıştı. » Kahvaltıda iki kilo Ekmek yiyen Fakruddemli genç Berliner Tageblatt yaziyor: Dünyanın en uzun boylu adamı şimdi zafiyeti umumiyeden Belediye hastabanesinde yatmaktadır. Bu has ta Kalifomiyadadır. İsmi Aosen'dir. Boyu 2 metre 64 santim, sikleti 130 İS şelmekisdiz. Hasta fevkalâde çok yemek dediği halde vücudile mütenasip mikdarda şişmanlıyamamaktadır. Bay Aosen sa bahlari 5 yumurta, allı tane pirzola, yarım kilo tereyağı, iki kilo ekmek ye. mektedir. Öğle ve akşam yemeklerin- de yediği mikdar da bu nisbet dahilin. dedir. Kardeş kardeşi buğazlıyor Bizim serlâvhada kullandığımız te- biri bir çok gazeteler İspanyada dahili harbinden bahsederken kullanıyorlar, — Kardeş katliâmı var. Bu teşbih kavganın bir millet için. den çıkmış olması dolayısile yapılıyor. Fakat mesele hakikatte de böyledir. isal mi istiyorsunuz? İşte meşhur İspanyol müellifi Blasko İbanez'in iki erkek evlâdı: yüyüşünü memnuniyetle seyrediyorum | mekte yemekler yedirilmektedir. Bed-İ © Biri Franko cephesinde, diğeri halk ve daha da artmasını ve kuvvetlenmesini | binlere pek az ilâç verilmekte ve dün-| cephesinde gönüllü yazılmışlar. On - istiyorum. Vâkıa bu unsurun fazla kuv.| yayı iyi gösteren mübalâgolı masallar|ların bu karşılıklı döğüşmeleri de bit- tabi annelerini perişan etmektedir. vetlenmesi içtimai mese'eler çıkarabilir. se de işlerin mühim kos devlet elinde bulundukça ve orta yerde tedricen tatbik edilecek bir iş kanunu bulundukça ben bu bakımdan da bir tehlike görmüyorum. “Temenni edelim ki bu unsur daha büyü-İl ( Selâmi İzzet matbaamıza uğramıştı. Yeni ısmarladı - sün ve daha kuvvetlensin. Memlekette ğımız posta vapurları üzerinde konuşulurken bu sür'at herşeyi asri bir kafaylı tanzim edecek | asrında, büyük transatlantikler 30 mil yaparlarken bi- olan unsur bu unsurdur. zim bu yeni vapurlarımızda 14 mil sür'atle ktifa edi- şimize hayret ettiğini söyledi. Bir diğer meslekdaş İ anlatılmaktadır. © Az evvel ikinci Muhittin Birgen aaa e aaa 1 Mayıs Baher Bayramı günü göğün lerinizi Türk Maarif Cemiyeti rozetle- ri'e rüsleviniz. İSTER İNAN İSTER İNANMA! bilile Beyoğluna kadar götürmeyi vadetmişti. Muhavere bu safhaya gelince Selâmi bir saniye düşündü, sonra: — Beyoğluna Yaya çıkmayı göze aldım, söyliyebili - rim: Bu sür'at, bu mükemmeliyet asrında senin gibi Avrupada da 5, 6 bin tonluk alelâde posta vapurlarında | Nuhu Nebiden kalma otomobil kullanan adam bu işten M milden fazla vasat! sür'at aranmadığı cevabını verdi. | bu kadar anlar, dedi. İSTER İNAN İSTER İNANMA! (söz ARASINDA ) İİ HER GEN BIR FIKRA || Dünya yüzünde Eşi olmıyan Bir muallim Viyanada çıkan Telgraf gazetesi yazıyor: Nin 30, — $ Sözün Kısası Yasak, m Başka yerde! li E. Talu M emnuniyetle haber aldın, kay diyorum: Selediye yeni bir Bi lediye zabıtası talimatnamgsi> hazırl; muş. Şehir Meclisi, bu nizamname 3 ğının üzerinde görüşmelere bile başlı Şayet bu akşama sabaha tasdik edilip Wi mer'iyet mevkiine konursa, şehir içi #imabaat kümes yapılmıyacak, tavuk, Mİ roz beslenmiyecek, sokak üzerine, sO#© ğa bakan pencerelere, balkonlara, #r# 7 lara çamaşır asılmıyacak, kapıların ö ne süprüntü dökülmiyecek, şehirde il yun, keçi, kuzu serbest dolaşmıyace'ii dükkün, ev önlerine iskemle atılmıyacıl) gece"on ikiden sonra rodyo,, gramoi$ij çalınmıyacakmış. Şimdi bu havadisi İstanbulda o di lardan bazılarının gözlerinde, yüzlerin€i derin bir endişenin birdenbire belirdiğ uzaktan âdeta seziyor gibiyim. peşin söyliyeyim de müsterih ol Bu yasaklar burada değil, An Onun için, onlar gene eskisi gibi, çocu” larının alaca bezlerile cumbalarım ö7 a vuğu beslemekte, limon, portakal kabuk larını, boş kese kâğıtlarını sokağa fırls? makta, çöp tenekelerini geceleyin kalf” rımların üzerine boşaltarak serseri keğ” lere ziyafet çekmekte, picama ve vi Ne oluyorsa Ankaralı yurddaşlara ol” yor! Zavallilar! Hiç, böyle basit şeyler İ yasak edilir, takip edilir mi? Zin g po amman Biliyor musunuz ? Viyana Asliye mehkemesi mektep| | Meşhur İtalyan ressamı Teonsfi muallimlerinden Waldemar Joden'ilda Vinci İtal: yanın hangi eyaletind talebelerine karşı fena muamele yaptı| hangi kasabasında doğmuştur? ğı ve işkence ettiği zanniyle muhake- me etmiş ve cürmünü sabit görerek adamı üç ay hapse mahküm etmiştir. Waldemar Boden suçu hakkındâ gaze telere şu malümeatı vermiştir: — Mahkeme hâlâ eski devirlerin zihniyetiyle beni mahküm etmiştir. Onların içinde yaşadıkları devir çok- tan bitmiştir. Talebeleri, eziyete, aza- ba ve işkenceye mütehammil bir tarz da yetiştirmek lâzımdır. Ben onların istikalini düşündüğüm için çocukları i biribirlerine kamçılatıyor, ve sonra da / kamçıları yerken kahkaha ile gülmeğe mecbur ediyordum. Bundan başka, de a İPEK RİNİT ri soymak ve tırnak koparmak ame liyelerini de yavaş yavaş yaptıracak- tım. Hayat hâkimlerin zennettikleri kadar kolay değildir ve bir mürebbi-| nin vazifesi de talebelerini hayata alış- tırmaktır.»» Nevyorkta altın dişli köpekler Nevyorkta köpek dişçiliği yapan ve bununla geçinen dişçiler vardır. Kö peklerini çok seven zenginler onların dişlerini bu dişçilere tedavi ettirmekte |(<'d€ bir konferansında söylemiş, hattâ Mo altın dişler DĞUZİ bol suyu olan memleketlerde taırler. Ağızlarında koron bulunan köpek-|'u isen insanlarda da dişlerin az ler bilhassa son zamanlarda fazla rağ- duğumn ifade etmiştir. bet görüyormuş. meslekdaş Selâmi İzzeti hususi otomo- 2 — (Faust) ismile kimler hangi © serleri yazmış veya yapmıştır? 3 — Büyük Türk hakanı Cengi kaç oğlu olmuştur. İsimleri nelerdir? © 3 (Cevapları Yarın) i il Dünkü Suallerin Cevapları: A I — Türkiyede şer'iye mahkemelefi 8 nisan 1924 te kapanarak yerini yeli 'Türk adliyesine bırakmıştır.  2 — Anadoluda Selçukiler 1204 yi & 3 — Uluslar Kurumu 17 yal evvel wi hünüsani ayında kurulmuştur. # En mükemmel diş ilâcı Bu serlevhayı okuyup da yeni b diş ilâcının reklâmını yapacağımı” zannetmeyiniz. Dünyanın en mük: mel diş ilâcı nedir biliyor musunü Sut... Evet bunun böyle olduğunu A“ merikada Kinkinati üniversitesi dişci “| lik profesörlerinden doktor Mel geç€ dişlerinin mükemmel olduğunu ve Denizdedoksan kilo metrel yüzme yarışı 2 Sovyet Rusyanın meşhur iki yüzü” cüsü Reisen ve Kouzretgov düny“, şimdiye kadar tecrübe edilmemit © teşebbüse baş vuracaklardır. Sa Geçen Eylülde böyle bir yapmışlar ve 28 saat 35 dakika rek 59 kilometre katetmişlerdi. Bu sene 90 kilomtereyi 45 katemek fikrinde imişler

Bu sayıdan diğer sayfalar: