Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
— K îîââı& SAA — î h AAA AA A aA S S L 2 5a e 'e Gatasara Yugoslavya ile SON POSTA n 0 - 0 berabere kaldı Maç çok zevkli oldu. İki taraf da gol atamadı. Heybeliada VYanın ç Gîlamın Yugog en kuvvetli takımların- "q, l“ya dün ikinci maçını iz 1 Bi!k O"na ıle 1 yaptı. Gene kırmızı sahaya çıkan misafirler faratın qım_ âk dan Bi ». dostluğumuzun tezahü- Şiddetle alkışlandılar, ::lhır *Vvel Beyoğluspora karşı gü- h!ıo hpan Yugoslavlar kendileri- lçln Yormadan saklamışlardı. h"hızımu Ca enerjik olan bu takım '“kn ârı bir hayli yordular; Ka- ç Millt takımda oynadığın- tecrübeli idi. Müdafiler, Ga- & Mühacimlerinin dün bozuk ol- €n kendilerine pek iş düş- SErt çıkışları ve insana penaltı D bazı hareketleri görüldü. Szİyetleri hakem düşünmüştür. Ğq& dıı—e z :'"%Lquîe;“l Müavinler iyi idiler. Bil- Eoze Yavin, vücudü ve oyunu iti- :;uik ol Sarpiyordu. Sağ muavin mu- m'-eldı ilhassa şütleri ve firikikle- hr::' Boy Uhacimlerden iki açık çalış- Ylnuyo dElbı Oyunları da arkadaşla- İç Tom' hqî' İÇ takımın en eski ve en li g y“hcugu şütleri mükemmel.. '_:!erke Büzel Sürüklüyor. Çok Mühacim arkadaşları tarafın- d ti kbe;l&l i. Fakat Galatasaray mü- hk“mn adamakıllı tuttular. Sağ' ı_-lgâla%ı ©h İYi oyuncularındandır. Ylılara gelince gene tam şe- h h"l'?ın Nadılar, Müdafaada oyna- dün yoktu. Muavin İb.th İkş bi d**l --ıeşe C€i takımda oynıyan genç- Sol dakklıdı Sağda Musa, ortada ıut Celâl.. Musa bu takımda lğl halde çok muvaffak lı dlha Ortada dolaştı. Maçı seyir- ]i“ nîahît seyretti. Muhacim- | €rkez muhacim — yerinde "dıt“"n— kâh dinlendi, kâh bacak 3rada sırada da koştu. Süley- Saçırdı. Sinirlendirdi. Bülend eski kaçtı. Necdet de çaba- 1 gayrete getiremediği ima daldı, olg ::fıler gördüler. Maamafih 5 aksiyordu. Yalnız Salim- m’lnâ'ldı Sacid bir hafta i- saı €cek derecede iyileşmiş. &ri Ğayr terkederken Yugor- e hi “l'am :y':lardı Oyuncuları kendisini t a Ş b e k gydedehm ki, biz de birçok ÖKE misafirler Gala- d'ı'iha iyi futbolcudurlar. 3Ç boleğ, © iki not kaydedelim.. *. geçti ; Üz dıı-eç iği için yazılacak i ç qıı lad 'glndanberı karşılıklı a- ir aralık soldan Bülend /9 Yaptı. Süleyman dur- i. Kaleci plonjonla Lğh llde Sa Üddet sonra aşağı yukarı bD! El bII' k y akın R“Pet v urtarış yaptı. ; lay Zuk., örta taraf bom- “Tşilikli olurken devre bit- 'e G“IMylılaı—A Astek- n hi Yakaladığı topları- kır koşusunu da İzmitliler kazandı Galatasaray - Yugoslavya ma çından heyecanlı - bir an siz oynuyorlar. Bir aralık sağdan aldığı bir pasla Bedii bir şüt çekti. Fakat Spa- siç kendini iki forvetin ayaklarına ata- rak bir göle mani oldu, Sağ iç Rakar topu sürdü., Boş duran Tomaseviçe geçirdi. Sacid onun üzerine atladı. Kale boş kaldı. Sol iç topu kaleye gönderdi. İçeri girmek üzere olan gölü Salim kafa ile çıkardı. Galatasaraylılar gene bir gol fırsalı kaçırdılar. Misafirler bu! devrede daha kâkim öoynuyorlar. Bir aralık Bülendle yer değiştiren Bedii bu kere Turhanın yerine geçti. Turhan da sol açığa, Yeni Dünkü Heybeli kır koşusuna iştirak edenler Sacid birbiri arkasına güzel kurtarışlar yapıyor. Oyun 0-0 beraberlikle bitti. Yugoslavya: Spasiç - Amalkoviç, Lu- kiç - Braâçiç, Radoviç; Çiçoviç - Saviç, Rakar, Petroviç, Tomasevıc Raçeviç. Galatasaray: Sacid - Salim, Adnan-Ce- lâl, Turhan, Musa - Nöcdet, Süleyman, Bedii, Haşim, Bülend. Hakem: Adnan Akın (İstanbulspor). C. Şahingiray Diğer maçlar Feneryılmaz: 2 — Altınordu: 1, Kasım- paşa: 2 — Beylerbeyi: 1, Doğanspor gel-|a mediğinden Hilâl hükmen galib. İ Heybeliada Kır koşusu Mevsimin en güzel kır koşusu dün Hey- beliadada yapıldı. Beyoğlu Halkevinin seri halindeki mü- sabakalarının en cazibi olan bu müsaba- kanın büyük hüsusiyetlerinden biri İz- mit Akyeşil klübünün müsabakaya gir- mek için bu müsabakayı tercih etmiş ol- rnasıdır. İstanbul mıntakasına bağlı klübün tam bir istirahat halinde bulun- duğu bir sırada doksan kilometrelik yol- dan bir gün evvel kalkıp İstanbula gel- mek sadece bir spor hareketi olarak ka- bul edilmemelidir. İstanbulda yapılan bir harekete diğer bir mıntaka atletleri- nin büyük bir fedakârlıkla iştirak etmiş olmaları ve hele o müsabakada birincilik gibi en şerefli bir mevkii kazanmış bü- yirmi iki lunmaları şöyle kaydedilecek bir iş de- gildir, Üç senedenberi bu sahada ciddi bir fa- aliyet gösteren Akyeşil klübünü uzak ve yakın gösterdikleri bu alâkadan dolayı tebrik etmek bizden ziyade federasyona düşen bir vazifedir. Atletizm yolunda her zamanki devam- l teessürlerimizi burada kaydetmeden geçemiyeceğim. Klübler dün olduğu gibi bugün de bu alâkasızlıklarında devam etmektedirler. Atletlerin bir kısmı va- pur iskelesinde ellerini ceblerine atamaz bir halde gördük. Her zamanki yardımı göstermekte tereddüd etmiyen birkaç fe- dakâr onlara bermütad ellerini uzatmak- ta bir an gecikmediler... İşin resmi alâkadarlarını sahada göre- memek hepsinden fazla üzüntü edilecek bir acıdır. Beyoğlu Halkevinin tertib ettiği mü- sabakalara resmiyet veren federasyon- dur. Bu müsabakalara resmi klüblerin atletleri de iştirak ettiklerine göre hiç ol- mazsa atletizm monitörünü yarış mahal- Pi K 0 Yugoslarya: Külectetnin- güzel bir kurtarışı -— re Jalenin OÖdeteden, Nihadın, '“YATRO Ğ Şehir tiyatrosu komedi kısmında: Sözün Meşhur Türk darbı meselidir: «Herkes kaşık yapar ama, sapını doğ- ru getiremez.» Herkes tiyatro piyesi a- dapte eder ama, adapte piyeslerden bir kısmı, görenler üzerinde acemi terzi e- linden çıkmış bozuk elbise tesirini bi- rakır. Bir kısmı ise telif piyesten ayırd edilemez. Adapte piyesleri seyrederken çok ke Jean- dan dönme olduğunu hissederiz. Ba - zan bunlar hissedilmez, çünkü: Adap- tasyonu yapan yazıcı yalnız isim ve ma- bal değiştirmekle iktifa etmemiş, eş- hasın ve vak'anın karakterini de yerli- leştirmiştir. Şimdi Şehir tiyatrosunun komedi kısmında oynanan «Sözün Kısası» iyi adapte edilmiş bir piyes örneği olarak ortavya konulacak kadar güzeldir. «Sözün Kısası» nı türkçeye S. Mo - ray nakletmiştir. S. Moray, geçen iki mevsimde sahnemize gene adapte ko - mediler vermiş bir yazıcıdır. Onun ko- medileri, sessiz, sadasız, ortaya çıkar ama, neden her bakımdan mevsimin en Muvaffak koömedisi olur, beğenilir; lehinde çok, aleyhinde pek az söyleni- lir? vir «Sözün Kısası» Şehir tiyatrosunun kömedi kısmında diğer komedi ve vod- villere her cihetten faik bir şekilde sah- neye konuldu ve çok iyi oynandı. Mevzu güzel bir vodvil mevzuudur. Klâsik vodviller gözönüne getirilince eserin lehinde bariz bir takım lıklar olduğu da ortaya çıkar. Tipler iyi seçilmiş ve iyi canlandırıl- mıştır. Meselâ bir seyyar tiyatro tru- punun müdürü ve baâşrejisörü olan ÜOs- man Bikes Ağlar tipi bizdeki seyyar ti- yatro müdürlerinin tâ kendisidir. Âlt- mış yaşındakini genç kız diye sahneye çıkarır, bilmem kaç bin sene evvelki askerlere şehir itfaiyesinin elbiseleri- ni- giydirir, perdeyi kendisi açar, kra - liçe rolünü oynıyan karısı ucuza malol- sun diye tiyatro müntesiblerinin yiye- ceklerini ayni tencerede pişirir. Diğer tipler de şayanı dikkattir ve hiç biri bize yabanci değildirler. * Sözün Kısasının tevziatı şöyle yapıl- mıştır: Osman Bikes Ağlar, Hazım Körmük- çü, ÂAşır Okutur, Vasfi R. Zobu, Muh- teşem Kalhas, Said Küknar, Doktor Nuri, Muammer R. Karaca, Yakub, Re- şid A. Gürzap, Şahamet, Reşid Baran, iinde görmek kendi işi bakımından dola- yı lüzumlu olurdu sanıyorum.. Klüb alâkadar olmaz, federasyonun bu sahada kendisine icab eden ücreti verdi- ği bir memuru da bu kabil hareketlere ne sebeble olursa olsun lâkayd kalirsa, ya- rından endişe etmek de her zaman oldu- ğu gibi bize düşer.. ama, varakı mihrive- fayı kim okur, kim dinler!.. Bunu ben pekâlâ biliyorum, ona rağmen yazmak- tan kendimi alamıyorum. Müsabaka tahmin ettiğim kadar güzel ve heyecanlı oldu, İzmitli Galib, bu mesafelerin en kuv- vetli atleti İbrahimle ümid edilen şekil- de mücadele edemedi. Yolun en sarp bir yerinde ayağına ba- sılan İbrahim bir talihsizlik neticesinde sakatlandıktan sonra hızını kaybetmiş, hiç beklenmedik bu ârızadan dolayı ken- disinden beklenen neticeyi alamamıştır. Bu koşuda sşarfetmek istediği kuvveti bu yüzden gösterememiş olan İbrahimin oldukca müşkül bir vaziyette bir müddet durakladıktan sonra tekrar koşuya de- vamla ikinciliği elde etmiş olması bizde ender görülür hususi bir gayrettir. Otuz atletin iştirak ettiği bu yarış Çamlimanı ile Âşıklaryolu arasında tam |bir mücadele halinde geçti. Birinciyi tesbit edecek olan beyaz şeri- de kadar devam eden bu çekişmede, klü- büne bir tek sayı kazandırmak için gay- ret sarfeden koşucular bizeatletizmin en can alacak noktasını bir kere daha gös- termiş oldular. ayrı- | Kısası Hüzım İfakat, Neclâ Onran, Leylâ, Şevkiye May, Fecire, Halide Pişkin, Süheylâ, Perihan. Osman Bikes Ağlar rolünde Hazım rolünün özünü kavramış bir kamedi san'atkârlığını tam manasile gösterdi Muallim Aşır Okutur rolünde Vasf! iyi makyaj yapmış, iyi giyinmişti. Tarı bir muallim, tam bir kılıbıktı. Jestlerile konuşma tarzile ruhi vaziyetini tama: mile belli etti. Muhteşem Kalhas rolünü Said, Dok: tor Nuri rolünü Muammer, Yakub ro: lünü Reşid Akif, Şahamet rolünü Re şid Baran güzel yaptılar; İfakat roölün de, Neclâ kılıbık kocanın mütehakkim karısını iyi yaşattı. Şevkiye, evin kü - çük kızı rolünü tam manasile henim- semişti. Halide, emekdar bir hizmetçi tipini canlandırdı. Süheylâ rolü Peri « hana iyi gitmişti. ; * «Sözün Kısası» nın temennisi; seyirci ve dinleyiciyi güldürmek için maska- ralık yapmıya, ve yazılmış nükteler « den dışarı çıkmıya lüzüm olmadığını bir kere daha isbat etmiş oldu. Bunu komedi san'atkârlarımızın da her za « man gözönünde tutmaları icah eder. İsmet Hulüsi ——— ——— Y larında yarışan atletlerin her birini ay- rı ayrı tebrik etmek cidden büyük bir zevktir. Alınan neticeler: Galib (Akyeşil) 2117 * birinci İbrahim (Galatasaray). Sokrat (Galatasaray) İzmit 11 puvan Galatasaray 16 puvan Kasimpaşa 34 puvan Ömer Besim Ankara şild maçları Ankara, 6 (Telefonla) — Bugün de şild maçlarına devam edildi. Havanın soğuk olmasına rağmen beş binden fazla seyir- ci stadı kaplamıştı. İlk maç Harbiye « Gençlerbirliği arasında öldü. Bu oyunda Harbiyeliler umulan oyunlarını göstere- mediler. Gençlerbirliği daha enerjik -ve güzel oynadı. Hakem Gençlerin attığı bir golü saydamı. Oyun temdiü edildiği zaman da gol yapılamadı. Bu suretle maâç 0-0 berabere bitti. İkinci maç Demirçankaya - Ankeragü- cü arasında idi. Sahaya en kıymetli ele- manlarından mahrum olarak zayıf çıkan Güçlüler çok çalışmalarına rağmen 41 gibi bir farkla yenildiler. Dünkü şild maçları Dün Kadıköyünde oynanan şildâ maç- ları şu neticeleri vermiştir: Anadolu: 6 — Ortaköy, 2, Fenerbahçe: 2 — Yavuz: 0. Diğer bir Fenerbahçe ta- Memleketin en güzel ve en ârızalı yol- (Devamı 9 uncu sayfada) NSN y ÜT SA l — aa