20 Şubat 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

20 Şubat 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Halkevlerinin Yıldönümü — VYazan: Muhittin Birgen undan on yedi sene evveldi; Moskovada bulunduğum — sırada akşam Moskovada yeni tesis edilmiş lan «Halk Evi» nin büyük salonunda Seviliski Perukmaher, yani Sevil Berbe» ri operasının temsil edileceğini duymuş, ben de bir davetiye tedarik ederek git- miştim; o akşam gördüklerimi hiç unu - Şamam: Ekserisi ameleden ve küçük me- murdan mürekkeb büyük bir halk kütle- si o muazzam binanın muazzam salonunu, salonun iki tarafmdaki geniş sahaları doldurmuş, kısmen profesyonel artist » lerden ve kısmen de amatörlerden mü- rekkeb bir heyetin verdiği temsili dinli. yordu. Sahne dekorsuzdu. Orkestra ba- git idi; fakat temsil çok güzeldi. Bu ope- ranın bir ipek dantel kadâr ince musiki- sini bu halk, âdeta bir kilisede ibadet eder gibi haşu ile dinliyardu. Kimse ök- sürmüyor, hattâ kimse kımıldamıyordu. | O zamanlar, Moskovada ekmeğin v y'- yeceğin en dar devri idi; Volga manta - kasında müdhiş bir katlk hüküm sürü: yordu. O halk kütlesinin karnı o akşam fçin, ihtiyacının belki de ancak dörtte bi- rini bulabilmişti. Buna rağmen, musi- kinin tatlı dalgası ve ince danteli içine Sarılmış olan bu halk ruhu, açlığı unut- müş, istiğrak halinde, bütün varlığını kulaklarında toplamıştı. Rus inkılâbinin yaptığı iyi şeylerden biri de halkın terbiyesini yükseltmek !çin böyle Evler kurmuş olması idi. Temsil bittikten sonra, bizde,böyle bir toşkilü. tın mevcud olmamasına karşı yüreğimde bir mızı duymuş ve içimden istemiştim ki bizde de böyle halkı iyi şeylere sevkede- cek bir teşkilât. bulunsun. * Bu tarihten bir hayli zaman sonrta, Zzannedersem ayni yolu takib ederek ve ayni ismi kullanarak bizde de böyle bir teşekkül vücude geldi. Bugün o teşekkü- Jün altıncı yıldönümüdür, Altı yıllık bir faaliyet devrinden sonra bugün, Halkev- leri, artık yerleşmiş bir an'aneye tebaan, yıldönümü münazebetile bir takım me - rasim yapacaktır. Demek oluyor ki be- nim 17 sene evvel yüreğimi sızlatmış o- lan bir noksan, bundan altı sene evvel bizde de ikmal edilmiş ve bu noksanı ore fadan kaldıran teşekkül, altı yaşına girmiştir. Her yıldönümünde yapılan merasim ve neşredilen rakamlarla öğreniyoruz ki Halkevleri bir sene içinde - ve her sene - yeni yeni adımlar atarak ileriye doğru, gidiyorlar. Şüphesiz ki Rusyada mevcud | olan vasıtalar ve imkânlar bizim mem « Jeketimizde ve bizim Halkevlerimizde, ©- radaki ölçülerle mevcud değildir. Bun- dön dolayı bizimkilerin çalışmaları daha Büç, elde ettikleri neticeler daha basit - tir. Fakat, mademki Halkevlerimiz çalı - şiyorlar ve bizim imkânlarımız ve va - aıtalarımız nisbetinde neticeler elde edi- yorlar, bu da bizi memnun etmek — için kâfidir. Bizde de münevver sınıf, bir ta- raftan kendi kendisini yükseltmek — ve bir taraftan da daha aşağıda ve daha ka- ranlıkta duran halk tabakalarının seviye Jerini kendi seviyesine doğru çekmek için çalışıyor. Bu, elbet güzel bir şeydir ve hattâ bugünkü medeniyetin istediği güzel şeylerin en başında gelen bir ha- rokettir. * Ha!'kevlerinin bugünkü yıldönümü mü- Nasebetile vatandaşlarıma söylemek is - terim ki bu Evleri sevmek, bunların şen- lendirilmesine çalışmak Türkiyeyi şen- lendirmek, memlekette medeniyet ve kültürün inkişafına yardım etmek do - mektir. Halkevlerinde aktif veya pas - sif her oynanacak rol, Türkiyenin şen- lenmesine ve medenileşmesine — yardım eden bir hareket ve faaliyet ifade eder. Bunun için Halkevlerine -agbv( etme » miz lâzımdır. Orada bizim '& veris lecek bir medeni şey, ya al rme- deniyet unsuru vardır. Biz, hepimiz, bu şeyi almıya da, vermeğe de mecburuz. Çünkü Türkiyede, tıpkı Rusyada olduğu gibi, halk asırlar arasında çok ihmal e- dilmiştir. Bu kadar ihmalden sonra, şim- di yeni Türkiye halk için daha fazla ça- Jışmalıdır. Halkevlerinin yıldönümü bana bu mü- him nokta üzerinde bu süretle bir kere daha durma vesilesini verdi. Vatandaş- Jarıma tekrar söyliyeyim: Halkevlesine devam ediniz. Halkın ruhu arada vüksr. <«.Lİktısad >»kelimesini işitmemiş, sarfetmemiş insan yoktur, fakat hakiki manasını anlıyana, yersiz tatbik edilen iktı- bilene sadın İsraf neticesini — verdiğini Arnavudluk kralının Evlenme hâdisesi Arnavudluk kralı Zogonun dilber Ma- car prensesi Apponyi ile izdivacı yeni- den şübheye girmiş bulunmaktadır. Yugoslav gazetesinin verdiği malümata göre Papa, din meselesinden dolayı izdi- vaç için yeniden müşkülât çıkarmıştır. Ses kısıklığına karşı yeni bir tedavi tarzı Viyanada çok garib bir dava görül - müştür. Hırsızm biri bırsızlık yapmak için girdiği evden çıkarken kendisini ha- pishaneye tıkılmadan evvel üç gün hasta- nede yatıracak derecede ağırca ısıran kö- peği için ev sahibi aleyhine dava açmış- t Bu evin parmaklıkları üzerinde «dik - kat, köpek tehlikelidir» diye bir levha a- | silmiş bulunuyordu. Hirsiz bü levhaya metelik vermemişti. Fakat evden çaldığı eşya ile birlikte çıkarken köpeğin şid - detli hücumuna uğramıştı. Bu arada bittabi yakalanarak tikt sonra ev sahibinin aleyhine bir dava açarak bizzat kendisinin tehlikeli olduğunu ilân ettiği köpeğin ağzına tas- ma takmamasından dolayı cezalandırı! - masımı istemiştir! Kanun, kan r di - yen mahkeme ev sahibini hırsız; İ yü; şilin tazminat vermeğe mahküm etmiş - tir. lecektir. Halkın ruhu demek de müşterek ruhumuz demektir. Muhittin Birgen İSTER bizim lecektir, İSTER Bir' hapse | mahküm edilen hırsız cezasını ikmal et-| İNAN, İstanbul gümrüklerinde uzun zamandanberi birikmiş, in- hisara tâbi bazı eşya vardır ki sahibleri tarafından çıkar- mak imkânı bulunmadığı veya faydasız görüldüğü için ora- da bırakılmış ve vaktile çoğaldıkça çoğalmıştır. Verilen bir katara göre şimdi bu eşya memleket dışına çıkarılmak şartile satılacak, eğer kârlı çıkmazsa imha edi- jeedenberi horlamaya başladı. Yeni ge- |çirebilirdim, Sabık karıma mahsus yap SON POSTA V Resimli Makale: az tesadüf — miyen adanı bazan VE Jİsrafdan farkı olmıyan iktısad.. $8 Vücudüne lâzım olan gıdayı vermiyen, kendisini lüzum- suz yorgunluklardan korumayan, yeni, temiz bir elbise giy- iktısad ettiğini sanır, hayatını ve haygi. yetini feda etmekte olduğnun farkında değildir. RERGÜN BİR FIKRA | Akıl noksanlığı Muharrir Naci Sadullah, hukukçu Bir arkadaşile medeni kanundan bah- sediyordu. Boşanmak için kanunen makbul mazeretleri saymıştı. — Bir tane daha var, dedi, noksanlığı da ayrılmak için bir bebdir. Naci Sadullah: — Desene, dedi, boşanmak — gayet kolay. Çünkü her evlenen erkekte akıl noksanlığı vtar demektir. akıl se. ai Horlaması yüzünden Kaocasından ayrılan Kadın Parisli bir kadın 17 sene birlikde yaşadığı kocasından boşanmışlır. O - labilir, fakat sebeb de, bir musiki üş - tadı olan zavallı kocanın müdhiş su - rette horlaması ve zarif Parisli baya - nn buna tahammül edememesidir. Mahkemede: — Kocam kendisile evlendiğim ge - lindim, Bir şey söylemedim. Fakat gün ler, haftalar, aylar, seneler geçti ve ko cam bir türlü bu horlama âdetinden vazgeçmedi. Uykusuzluktan - sıhhatim bozuldu. Onun için ayrılmak istiyo « rum,» demiştir. Neticede kâkim ayrı- nıalarına karar vermiştir. Bu ayrılma keyfiyetinden en çok sevinen kocadır! — Oh, hele şükür, eadaloz karıdan kurtuldum. Horlamasına — horluyor - dum amma, bir ameliyatla da bunu ge tım bunu. Şimdi mükemmel ameliyat olacak Ve yeni sevgilim ile evlenece - ğim.. demektedir. Tayyarenin üstüne yanaşan , başka tayyare Tayyare tarihinde ilk defa olarak ge- çen hafta İngilterede bir tayyarenin di- ğer tayyare üstüne yanaşması tecrübesi | yapılmıştır. Küçük bir tayyare 2500 me re yükseklikte uçmakta olan bir büyük tayyareden uçmuş, sonra gene o tayya- eye konmuştur. Bu küçük bir deniz tay- yaresi idi ve üç motörlü bir deniz tayya- resine merbut bulunuyordu. Büyük tay- yare 2500 metre havalandıktan sonra kü- Ççük tayyare ondan ayrılarak muntazam suürette uçmağa başlamıştır. Yarım saat sonra büyük tayyare denize inmiş, biraz İSTEREİ devlet hazinesi Fotografla tesbit Edilen bir facia Pariste beş katlı bir aparnmanın da- mında işlerken, ayağı bir kalasa takıla- rak yere düşen ve ölen zavallı bir usta- nın düşüşünü, o sıralarda makinesini â- yar elmekte olan bir fotografçı, gördü- Bünüz şekilde tesbit etmiştir. Bir kadın aksırma yüzünden öldü 'iladelfiya hastanesinde Mufini is- minde bir kadın on gün süren müte - madi aksırmadan sonra ölmüştür. Bu |kadın acayib bir aksırma hastalığına |tutulmuştu, Hastayı takib eden dok - torlar her dakikada yirmi defa aksır dı;: 1 tesbit etmişlerdir. Hastanın ö - lümü kalbin felce uğramasından ileri gelmiştir. Amerika doktorları aksırma kadar kalbi yoran başka hiç bir şey ol- rısd'"'ln. iddia ediyorlar. Bunlara gö - |re aksırma ölümün küçük kardeşi imiş! İnsan aksırırken vücudde her şey te - vakkufa uğrarmış. Kalb, kan devera - nı, ciğerlerin faaliyeti vesaire durur - muş. Binaenaleyh devamlı aksırma in- sanın uzuvlarını bilhassa kalbi zayıf - latır imiş. sonra da küçük ta; bir surette onun ü ve gelip pek tabil he yanaşmıştır. NANMA! Birinci kayda kimsenin bir diyeceği olamaz. Temenni e- delim ki bu eşyaya memleket dışına yollamak şartile bir Müşteri çıksın ve devlet hazinesine az çok bir para girmiş olsun, fakat şayed bu şa: dahilinde ve müşteri çıkmazsa iyi, kötü bir kıymet ifade eden bu eşya- nin memleket içinde satılmaktansa imhasının müreccah ol- duğuna biz inanmıyoruz, amma ey okuyucu sen: İNAN, İSTER İNANMA! Sözün Kısasi Yazı Çok Olduğu îd' Bugün Konamadı Yıldönümü Bugün Halkevleri b.yrımldl .d-' dur ki 19 şubatı takib eden hef nü, Türkiyede Halkevleri bıyw"' Rgün açılan Halkevleri her taraftk AIV saatte yıldönümlerini kutlulariı” & p Ta Halkevinde yapılan törende Pü K na genel başkan vekili veya B* reter bir nutukla bu bayrami Halkevlerini açar. Bu yıl da 42 yeni Halkevi dahâ caktır. Bütün Halkevleri ud!"”n. ' nel sekreterin bugün saat 15,30Ü hş nutkunu dinlemiye hazırlı lli Ankara Halkevinin salonların çet Halkevlerinin çalışmalarını simler, kitablar, broşürler ve teşhir edilecektir. Nutuktan ı’ evi amatörlerile Şehir Tiyatrosü rinin bir. arada hazırladıkları KJ piyesi temsil olunacaktır. Behçet Çağlar tarafından yazılan bu Pl!aj' korları ve elbiseleri, zamanının sine ve giyinişine tamâmen mıı“'" rak hazırlanmıştır. 167 Halkevine geçen bir yıl Sd'»". hşmaları için hazırlanan rapoör şürlerin mütaleasından Hılkevw yıl daha proğramlı ve motodlü ’ daha verimli oldukları bilhassa ve konuşturma, tarihl araştırmAı sile ve talebelere yardım, köşlef” dolar, temsiller, Nâçlar gibi bef vasıta ile yeni zevk ve duşunee radyo ile yayın, muhiti ıng seleler üzerinde, kitab ve broşüf w lama, yeni ve faydalı, eski ve lllıııı ; ları toşvik etme, san'at istidatlarli dana çıkarıp yetiştirme, kitab yayma, sergiler tertib etme ve veleri kurma, yürd çocuklarınâ kullanmak, dikiş, nakış vesaire meli bilgiler verme, okuma, yi retme, köy ve mahalle ı:kum ma, kütüphanelerine gittikçe yucu getirme gibi işlerde çok h ve başarılı oldukları anlaşı Buşkanı ve yönetim kurulu il€ €ev işlerine kendini veren, et! hitin uyanık ve ülkülü ele hyabilen, muhitteki memur vE gibi münevver vatandaşlardan gören ve onlar arasında bir kurabilen Halkevleri müke' fakiyetler kaydedebilmişlerdir. Bu sene en çok ve en müs! .5nıturcn Halkevleri arasında f y kora, Artwin, Babkesir, BWFM Beyoğlu, Denizli, Diyarbakır, mir, Elâzığ, Eminönü, İnegöl, Mersin, Samsun, Zonguldak başta sayabiliriz. Bunlar her EPPh’n fasliyetler kaydeden ve mcrke;’_,l malarında muntazaman haber Jer arasında ilk düşünüş ve akla gelebilenlerdir. Diğer mü yetli Halkevlerinin adlarını Halkevlerinin yarıdan fazlasın! geçirmek olacaktır. Erzurum, ç Edirne, Konya, Eskişehir, rum, Amasya, Tokat, Bilecik d“ğ telif sahalarda verimler kaydede evlerinin bina ve büdce işleridi den, yahud şubelerine oesaslı P' hezırladıktan sonra her bakımda olmaları beklenmektedir. Geçen sene, Halkevleri ı.ye!!f“":) yısı 90,000 i geçmiştir. Halkı telif vesilelerle gelip kunf!l'Ü;'H film, konser, spor, — mütalea lerle faydalanan yurddaşların yı) içindeki sayısı 6 milyonun Bugün şehrimizde açılacak yerlli” Bakırköy, Fatih, Eyüb Halkev' Adanada yeni bir Halkevi ı_/ Adana (Hususi) — Burada ıı!'" bir Halkevi binasının mşl ıdj rilmiş bulunmaktadır. Yeni inşl olan Halkevi binasında, Haucf"":#' tün foaliyet şubelerine tal i* ayrı ayrı kısımlar olacaktır. W 4 Yeni Halkevi bingsı İçin 1nılrı ,O' tahsisat ayrılmıştır. İnşaatâ P"t Jarında baş'anhc&km Yevi M Halkevi binasının plânı mimâar j kan tarafından hazırlanmıştı!. / 800 kişilik bir konferans f ler için ayrıca büyük bir İ"::.' bir kütüphane, Halk İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: