15 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

15 Mart 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 Mart SÖON POSTA Sayfa 7 C EDEBİYAT | A vusturya - Macar İmparatorluğundan Edebiyat vadisinde bir zorla ve gayri tabii olarak doğurtulan falcılık tecrübesi bir çocuk: Çekoslovakya ö e el ea a Çgkos!ovakyayı_lîu_rtarm_alî müşküldür. Onu Fransa diplomatlarının “ Siyaseti âliye , leri kurtaramaz, bu zamanlarda eserlerinden yapılan antolojilerde şürleri kulaktan kap- ma tarzında hep yanlışlarla dola basıldığından şair bu defa doğru- Çünkü yanlış basılan Yazanı Kim demiş ki bu asırda remilciler, fal- Clar, ele ve yıldıza bakıcılar iflâs etmiş- fiz? Ne gezer? Fransa gibi en kültürlü bir memirkotte bile tam manasile eski biz Güldanlı, yahud Asurlu ruhu taşı - 'Yanlar var, Bunlardan biri de - hem bir Muharrir! - sonuna kadar 1938 yılındaki #debi faaliyeti merak etmiş ve kalkmış Bir falcı ile bir yıldıza bakıcıya baş vur « Muş, Falcı Fransada yılın sonuna kadar #vvelki yıllardan farklı bir faaliyet ol - Muyacağını, öteki de bilâkis çok güzel e- Berier çıkacağını bildirmiş. Üstelik her İkizl de bir takım edebiyatçıların yaza - takları eserler hakkında eğlenceli keha- Betler savurmuşlar! Eh, bu kadar dağar- fk da az bir şey değil! Bunun üzerine ânketçi muharrir hemen kaleme sarılmış Ve Paris'in en ciddi bir edebiyat gaze - tesine her iki mülâkatını özene bezene Yazmış! Ne tuhaf değil mi? * Bana cidden hoş bir vakit geçirten bu tefell yazısını akuduktan sonra bir müd- Üet düşünceye daldım. Kendi kendime: — Fena mevzu değil, dodim, fakat Pa- Pis'li falcı ile yıldıza bakıcıyı nerede bul- Malı? Bulsam belki alay olsun diye ben Gde Fransız muharririnin yaptığını yapa - taktım. Bunun üzerine hayalimde — bir falcı ile bir yıldıza bakıcı tasavvur et - Üm ve gene hayalimde anlara sorduğum Susileri cevâbları ile aşağıya geçirdim. Ama hatıgi cevab hangisine alddir, ar- fik orasını da okuyucularımın muhayyi- lesine bırakıyorum. Neyse, işte sualler ve Bevabları: — Bu şene Türk edebiyatında geçen se- helerden fazla bir hareket görülecek mi? — Görülecek. — Rasıl? " — Yirmi beş kuruşluk ucuz romanlar Gaha ucuzlatılacak ve her biri en aşağı el- İişer bin basılarak tanesi beş kuruştan sa« tılacak. — Bu romanların mevzuları? — En parlak mevzular.. Öyle ki okur- ken heyecandan heyecana düşeceğiz. — Meselâ ne gibi?. — Meselâ Yenicaml meydanı genişle. Hilirken yıkılacak binalardan birinin al- tinda gizli bır kapak bulunması ve bu ka- BPak açılarak bir merdivenle aşağıya ini- Bizanslılar zamanından daha eski bir medeniyet harabesine rastlanması gi- h— Eyy, bu da mevzu olur mu? Masal ? — Hayır, sadece harabe değil, bu ha« Tabede yüz bin senedir yaşıyan canlı ine Manlar ve bunlar arasında billür köş « üde elmaslar içinde göz kamaştıran kraliçe de bulunacak. — Desenize, Fransız tomancısı Piyer Benua'nın Atlantid romanı gibi bir şey... — Aşağı yukarı.. fakat ondan daha me- Taklı bir eser! Bir harika! — Bu raman ve bunun gibileri macera Tomanları... Ya hissf romanlar?.. — Gazetede tefrikası yüz elli tefrika« dan ve kitabı da altı yüz sayfadan aşağı iyecek olan hissi romanlar bu sene İle yazılmakta devam edecektir. Bu ro - Mmanların kahramanları İstanbuldan Bal - larını neşretmekte oldukça güçlük çekecektir. şirleri kendisine bile doğrularını anutturmuşlur. Halid Fahri Ozansoy Yahya Kemal — Yahya Kemal bütün şiirlerini top - layıp kendisi bastıracak. Fakat sön za - manlarda eserlerinden yapılan antolo - jilerde şiirleri kulaktan kapma tarzın - da hep yanlışlarla dolu basıldığından şair bu defa doğrularını neşretmekte olduk - ça güçlük çekecektir. Çünkü yanlış bası- lan şürleri kendisine bile doğrularını u- nutturmuştur! Maamafih hafızası daha kuvvetli dostlarına müracaatla bu müş- kül kârı halledeceğine hiç şüphe edile - TM0Z. — Peki, hececiler diye tanınan şai memleket ancak harble kurtarılabilir. Meydanda da bu işi gözüne kestiren kimse görülmüyor Yazan: Muhittin Birgen C) m e v F nnn D L D L Bi »4 & HCN Yukandaki harita, Çekoslovakyadaki Alman ekalliyetlerinin memleket içinde nasıl yayıldığını gösterir, Çizgilerle işa- ""d“'*ıo'n-_hnlndarw%çoğnhpknmvaıkç.Au—ıimwamndnhwwew:a—»ı. yüzde yüz nisbetini bulur. En hof'f olan yerlerde bu misbetler yüzde on ile otuz arasındadır. Dikkat edilecek | mokta şudur: Almanların büyük kesafetleri hep hududlar üzerinde bulunuyor. Milliyet prensiplerine göre bunların Al- İ wüuhmuwgibıgbruumw,mmwmmw.nıumrwu Tinki nisbetleri daha fazla gösterirler. 4 ler? Yani Yusuf Ziya, Orhan Seyfi f Öyle ki, yeni yetişen gençler bile bu ağa- beylerinin artık itiraz edecek, çatacak bir taraflarını bulamıyacaklar. Bilhassa Yusuf Ziya, «Kuş Cıvıltıları» ismile çık- mış olan yeni şiir kitabının yanına man- zum bir kitab daha ilâve edecek ve bu kitabın adı da «Gönül Fısıltıları» olacak. Bu yeni eserinde dadaist parçalar da bu- lunması ve Varlık mecmuasındaki genç fütürist ve dadaistleri bile hayrette bı « rakması muhtemeldir. Maamafih <Akba- ba» mecmuasının ince oklarile -evvalce yaralanmış olan bir kısam genç dâhilerin bu şiirleri de beğenip beğenmiyecekleri pek belli değildir ha. Faruk Nafiz de bir kaç giir kitabr çıkaracak. Hattâ siz de bir şiir kitabı çıl — Doğrusu şaştım. Ne müdhiş falcı imişsiniz! Hakikaten böyle bir tasavvu- 'Tum vardı. — Tabil var. Yalnız kitabınızı Nurul - lah Ataca kediye ederken ithafın altına eözürler diliyerek» diye yazın. — Neden? — Çünkü Gine göre gene öyle hat da özür diliyecek me Var, şiirler!» diye methe girişir. — Demek bu münekkid dostumun ka - lemini ancak böylelikle edebiyatta da le- hime çevlnhmrim! — Ona hiç şüphen olmasın! — Biraz da mecmualardan huber ve « rir misiniz? K — Eski mecmualar şöyle böyle çık « her sözün aksini iddia etti « roket eder: «« Bun- gayet güzel mommmnum / “ı Wdil ü:hç:matkwkzpdıkı muhtelif ekalliyetlerin bulundukları yerleri göstermek Üüzere Almanlar tarafından ğ n SK H .mıkmwwnunummmmcükımlwmwmm vusturya meselesi, dünya dip-| lup gitmesini hiç istememiş ve onun yoe- | Avusturya - Macar Tatorlu; te | lomasisinin dosyalarına girdi|rine, onun küçük bir nümunesi olan bu |nından zorla ve ..ydhı?w nlınİ: çı=ı ve ebedi uykusuna daldı. Şimdi bir de' Çekoslovakya — devletçiğini kurmuştur.|dığı bir çocuktur. Bu çocuğun doğuşu ;Çekuılovık)'ı meselesinden bahsedilme- Muzafferiyetin verdiği sarhoşlukla fırıl |komşularından hiç kimseyi memnun ete İğe başlandı. Paris kaynaklarından .dm!_hnl dönmüş bir kafanın mahsulü olan |medi. AvmryınmAlınııı.Mmmyımı' ıhıberle:ı göre, Paris telâştadır; Landra bu devlet, bugün yeniden ayaklanan | Almanı Avusturyadan koparılıp buraya ile harıl harıl konuşuyor ve - «bari Çee| Cermenliğin tehdidi altında titreyip du-| verildi; Çek hududu Viyananın kom; koslovakyayı kurtaralım!» diyor. Füh-| Teyor. kapısı denecek bir mesafesine kadar yı:: rerin hiç olmazsa istediklerini açık söylü-| Berehtesgaden kararlarından ve bil- laştırıldı ve bütün hâkim noktalar Çek yen bir devlet adamı olduğunu Fransız- hassa Hitlerin büyük nutkundan sonra | toprağında bırakıldı. Fakat, bu kâfi de- lar anlamaya başladılar. Bay Hitler de| Çekoslovakyadan gürültülü sesler yük-| gildi. Macaristanın Macar ekseriyetleri- meşhur nutkunda 6,5 milyon Almandan | Seldi. Başvekil Hodza, Cumhurreisi Be-|le meskün olan en güzel yerleri Çek hu- değil, on milyon kardeşten bahsettiği Hep erkânıharbiye reisi gibi Çekoslovak- dudu içinde bırakıldı. Şu halde Macarlar için, Parisin pirelenmesi elbot tabil olur.| YAY idare eden mevki sahibleri, Çekoslo- da bu işden memnun olmadılar, Acaba, bu 3,5 milyon Almar meseles; ne, VAkyanın Almanya ile dost olduğunu ve Bundan sonra da Çeklerin yarım kar. zaman orlaya çıkacak? Her ne kadar A-| Bududlarının emniyet altında bulundu- | deşleri Slokavlar da memnun kalmadılar; vusturya meselesi halledilirken Alman| ğunu ve nihayet bu hududlara kimsenin |çünkü müfrit nasyonalist ve aynl n: hükümeti Çek hükümetine dostluğa mu-| ©| süremiyeceğini söylediler. Yalnız, söy- | manda bankaya ve fabrikaya hâkim Çek- lif bir harekette bulunmuyacağı hak- lemek kifayet etmez, icabında bu işi|ler, köylü Slovakları Çekleştirmek iste kında teminat vermeği ihmal etmediyse| Küvvetle menetmek lâzım gelir. diler. Bu suretle, bu gayri tabil devlel de 3,5 milyon «kardeşin» mukadderatile| Kuvvet meselesinde de Çekoslovakya | çinde kendi kuvvetlerini artırmayı dü- meşgul olmak, elbet dostluğa muhalif bir|Son senelerde cidden büyük gayretler | Şünüyorlardı. Nihayet, Lehliler dı’:ıım- hareket sayılamıyacağını bu esnada he-| Yapmıştır. Zengin memleket, büyük pa-|Nun olmadılar, çünkü Çekoslovakyaya İsaba katmamış değildir. Şu halde bu me-|ralar sarfederek Almanyanın sırtına sap- hayatiyet vermek istiyen Fransa, Lehis- kan şehirlerine, Balkan şehirlerinden de| makta devam edecek, fakat yenileri her Avrupaya seyahate çıkacaklar, hattâ iç>İ nüshasında bir genç dâhinin müjdesini İstinde sevgilisi ile İspanyaya kadar gi-| verecek. Derken eskilik, yenilik davası İlerek oradaki barb sahalarında ve ya -| tazelenip bu yüzden münakaşalar çıka - *üp yıkılan şehirlerde dolaşanlar bile o- cak ve neticede yaşı OUZU doldurmıyan- Aataktır. Ramantik eserlere bu nevi de -|lar bile eski ve modası geçmiş ilân olu - Sorlar ve tasvirler lâzım olduğuna göre, nacak. Zealizme yan bakan bu romanların da bu| — İyi ama, benim anladığım, san'atkâr istemden ilham almaları pek tabitdir. İasıl otuzundan sonra tekemmüle başlar » — Bu romanlar beğenilecek mi? Buna benzer şimdiye kadar yazılan- ı__— tan sonra verir. Bilhassa, roman ve ti - Si? Okuyanların yüzde doksanı asallara bavılır. Görmüyor musunuz, 5- Bemada bile başka mevzuda filmler tutu. yor mu? MA Ne ise, biraz da şiirden bahsedelim. İ $airler nr vazacak ve yeniler ne gibi Uürusiyetler gösterecek? böyle ren edebi nevilerde... — Bu sizin iddianız ancak sizin gibi dü- şünenler içindir. Genç edebiyatçılar için dün yoktur, dalma yarın vardır, Öyle di- yorlar, Fal da öyle gösteriyor. — O halde onların eserleri de yarın es- kiyecek? (Devama MH Gıd_ııjıdı) sele de yavaş yavaş meydana çıkacaktır. | lanmış bir kama gibi duran Çekistanı Ne zaman çıkacağı cihetinin hallini «çı-| baştanbaşa tahkim etmiş, Çek ordusunu lh"“k olanlara» bırakalım da biz bu«| her türlü motörlerle techiz eylemişti. Ne rada bu meselenin ne demek olduğunu | Sare ki bugün bütün bu askeri gayret izaha çalışalım. « | birdenbire berhava olmuş bulunuyor: Al. * man ordusu Avusturyaya girince Çekas. Bugünkü Çekoslovakya, Fransanın Av- | lovakyanın gayri müstahkem olan bütün rupanın ortasına kasden açmış oldnğu'Avulluryı hududu - ki Alman hududla- |yaralardan biridir. 9-10 milyonluk bir|TIna nisbetle tabiat bakımından daha a- olgun lerini bu İ ve ekseriya en eserlerini !l"!Çek milletini, on beş milyonluk bir Çek -| çik ve zayıf bir saha teşkil eder - çırıl |Slovak devletinin başına geçiren Fransa, | Sıplak kalıvermiştir. Bu, tıpkı, kendimizi l satro gibi, hayatı iyice tedkiki icab etti- D beğenilmedi mi ki bunlar beğenilme- | yat gil iyice GAT SA Mllliytledlak. e piyest t | Ulünda:eelkai, a DÜD vi rihlerini, ne de coğrafi vaziyetlerini ve| Çadırın, kuvvetli birer rüzgârla birden- diğer milletlerle olan komşuluk münase-| bire başımızın üzerinden uçtuğunu gör- betlerini hiç dikkate almamış ve sadece| Memiz gibi-bir şeydir. Çeköslovakyadaki tanın olması lâzim gelen Lehlerle mes- kün bazı yerleri de bu devletin hudud- ları içinde bırakmışlardı. İşte, gayri tabil olarak doğan ve kom- şularının hiç birini memnun edemiyen bu memleket, yirmi senedenberi pek gü- zel yaşadı. Çünkü bu müddet esnasında Almanya evvelâ silâhsızdı, sonra da yeni silâhlanmaya başlıyordu. Şimdi, Çekös- lovakyayı muhafaza eden çadır, bir fır- tınanın rüzgârına takılıp uçuverince ço cuk ta öylece meydanda kalmıştır. * Çekoslovakyayı kurtarmak — müşkül. dür: onu Fransa diplomatlarının «siya. makası ahp oradan kese, buraya ekleye,| telâşın, Paristeki heyecanın sebebleri de | seti âliyeleri» ve eledabiri hekimaneleri: , eski Avusturya imparatorluğu kadar ka-| bundan ileri geliyor. rışık bir devlet meydana getirmiştir. * Sanki, Fransa, eski Avusturyanın kaybo- Çekoslovakya, Fransa — diplomasisinir kurtaramaz. Bu"memleket ancak silâhla ve harblo kurtarılabilir. Meydanda da bu (Devarm H üncü sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: