23 Ağustos 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

23 Ağustos 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ki arkadaşmışlar, biri meraklı, ö- teki mübalâgacı imiş, Mübalâga- c ikide bir: — Benim memlekette — bir sarayım var, görsen şaşarsın! Dermiş. Meraklı merak edermiş: — Hele anlat şu sarayı. Mübalâgacı anlatırmaş: — Tam iki yüz oda.. hepsi de döşeli dayalıdır. Hele bahçesini hiç sorma, ©- rada bulunan çiçekler dünyanın başka hiç bir yerinde yoktur. Meraklının merakı artar: — Bir gün seninle gidelim! Diye yalvarırmış. Nihayet meraklı, mübalâgacıyı kandırmış. Mübalâgacı - — nın memleketine gitmek — üzere yola çıkmışlar. Mübalâgacı vapurda: — Benim köşk kimbilir şimdi ne hal- dedir, demiş, kırk oda bu.. temizlen - mesi bakılması kolay değil! Meraklı sormuş: — Hani iki yüz oda idi?.. — BSen yanlış anlamış olacaksın, iki yüz oda değil, tam kırk odadır. Vapur mübalâgacının memleketine yaklaşmış; mübalâgacı bu sefer de: — Şu benim evi dünya — gözile bir kere daha görebileceğime ne sevin - dim. On odası vardı, bahçesi vardı. Demiş, meraklı gene sormuş: — Hani kırk oda idi? — Sen yanlış anlamışsın, ben on oda demiştim. Vapur yanaşmış, meraklı ile müba- lâgacı vapurdan çıkmışlar. Bir müd - det de araba ile gitmişler. Mübalâgacı arabayı durdurmuş: Cenubt —Ameri- kanın insan ayağı basmamış olan mıntakalarında na — dir böcek toplıyan — * H i hi a Z biren midi göcür ÖZA MN memiş bir kelebek bulmuştur. Bu kele- beğin bütün dünyada bir eşi yoktur. Bu hayvancık, bu heyete (4000) liraya malok muştur. * Izdivaaçta milliyet değiştirme merakı İngiliz ledilerinden Jan Margaret El- denboref dokuz defa evlenen, fakat her “defasında bir başka milliyetli erkeğe va- ran garib tabiatli kadındır. Bu kadının dokuz düğününün dokuzu da ayrı bir — memleketin hükümet merkezinde yapıl- mıştır. İlk defa bir İngilizle, sonra bir Bavyeralı Almanla, dahâ sonra bir Yu- nanlı, bir Arnavud, bir İtalyan, bir Su- riyeli, bir Arab, bir Türk ve bir çöl be« devisi ile evlenmiştir. y . Okuyucularıma Cevablarım.. Ankarada bay «N, G» ye: Kız eğer karşımda olsaydı, kendi- tile bir saat konuşmak imkânını bül- taydım size müsbet veya menfi bir sevab verebilirdim. Fakat anlattığı- nız vaziyete bakarak kat'i bir hük me varmak — mümkün — değildir. Bununla beraber hatarıma gelenleri - sayayım.: | — Kız fena bir örnek almıştır. Bu örneğin tesiri altında kalmış ol- ması mümkündür, fakat zeki, muha- kemeli, düşünceli bir kız olduğu tak- dirde bu fena örneğin bilâkis lehte bir tesir vermiş olması da hatıra ge- lebilecek şeylerdendir, 2 — Kızı büyüten kadının ona an- nelik etmiş olduğundan şüphe etme- mek Jâzım. Öyle anneler vardır ki (— Bunları biliyor mu idiniz? | karar vermeyi doğru bulmam, Ted- kik ediniz ve ettiriniz. KORKARIM — Burası. Meraklı bakmış, etrafta ne saray, ne köşk, ne de ev görmüş, Mübalâgacı, bir ağaç altında oturan bir köylüye sor - muş: — Arkadaş, burada benim bir kulü- bem vardı, ne oldu? Köylü düşünmüş: — Anladım. Beş sene evvel tarlanın ortasında bir çardak vardı, onu soru - yorsun değil mi? Çoktan yıkıldı, gitti. e Bu fıkraya çok benzer bir hâdiseye şahid oluyoruz. Bir zaman şöyle demişlerdi: «Belediye otobüs getirtecek, şimdi işleyen kamyon bozması otobüsler or- tadan kaldırılacak, şehirde münakalât belediyenin otobüslerile yapılacak.r Bekledik, kararlar verildi. Teşebbüs- ler başladı. Fakat bütün bunlar olur - ken bir gazetede şöyle — bir havadis çıktı: «Belediye şimdilik ancak otuz oto- büs getirtebilecek.» Hâdisenin sonu, acaba hikâyenin so nuna mı benziyecek? Daha yarı yolda iken büyük rakam- lar küçülmeğe başladı. Birmüddet son ra gene bir gazetede: «Belediyenin şehirde işletmek üze - re getirtmiş olduğu üç otobüs gümrük- ten çıkarılmışlardır. Fakat bunların bazı ufak tefek noksanları bulundu - ğundan şimdilik işletilmeleri mümkün görülememektedir.» *Tarzında bir havadis — okumaktan korkarım. İsmet Hulüsi İlk posta kutularının menşei İlk posta kutula- vi bundan dört asır Tevvel Floransıda İlhdas — edilmiştir. Kadın Köşesi Yeni bir elbise yaptırmak istiyor musunuz? Şu sırada elbise yaptıracaksanız en İyüksek Paris terzilerinin teşhir ettiği şu :son modellerden ilham alabilirsiniz: &. Mevsimlik mantolar. Hâkim olan renk beyazdır. Ketenden başlıyarak yün- lüye kadar muhtelif kumaşlardan yapı- labilirler. Belleri ne sıkı, ne bol, anı bel yerini belli ediyor, yakaları ufak, gö- Büsleri, belden aşağısı alttan giyilen ro- bu moeydanda bırakıyor. Bu tarz yaz ba- şındanberi devam ediyordu. Fakat baş - langıçta beller daha sıkı idi. Yaka da pek yöktu, Bu Iki kısımda şimdi, söyle- diğimiz şekilde, bir fark var. Beyaz, em- prime kumaşların üstünden pek şık gü - ründüğü için mantolar da diğer renklere tercih ediliyor, Movsimi geçiren ve os- kimiye yüz tutan emprime — tuvaletiniz böyle bir manto altından hem yepyeni ve şık görünür, hem de beyaz mantonun gü- zelliğini arttırır. Beller, tek düğme ve - Fakat bu kutular nektub atılmak 1- çin değil, halk ara- sında — engizisyon Mmahkemesine 1h- bar yapılması için (hdas olunmuştur. Bu yüzden birçök haksız ihbarlar yapıl- mıs ve vek çok kimsenin canı yanmıştır. | * İrlandada erkekler kadından fazla yaşarlar İrlandada — erke- Bin hayat vasatisi kadın — üstündür. İrlanda, umumi-ZA yetle erkekleri ka- 7j dınlarından — fazla yaşıyan dünyanın Ş yegüne memleketidir. ÇOYA kendi geçim vasıtaları «ahlâki, ol - madığı halde kızlarını vaziyeltleri ile maküsen mütenasip olarak azami temiz büyülmüşlerdir. Maziye bakarak derhal sleyhte bir sine bir kaç düğme ile ilikleniyor. Bu da yaâz sonu mantolarında görülen hoş bir yeniliktir. Bu türlü mantolar hem genç- ler hem yaşlılara yaraşır. Dolgun vü - evdleri inceltir. Beyaz renk tayyör de boyu kıstığı halde mantoda hiç zarar ver- mez. Boylarını kısa göstermemek kay - Wgııııl.e tayyörlerini renkli kumastan ya - panlar için beyaz manto kaçırılmaz bir fırsattır. b. Mevsimlik mantoların yanında spor, bol tayyörler geliyor. Bunlar da ekseri - yetle beyazdan. Arkaları düz ve bolca. Belleri kemenmsiz. Boyları uzun. Bütün süsleri ceplerinin biçimlerinde. Etekleri dar, kısa. Bu biçim, bilhassa beyazdan yapılınca giyeni kısa gösterdiği için ihti-| 4 | yatla seçilmelidir. Fakat bir kere de yoa - kışırsa pek şık görünüyor. Çünkü altın- dan giyilen bluzlar tayyörün beyazlığına hoş bir renk ahengi katıyor. Üstleri altın rengi desenli mavi, kırmızı bluzları bu bembeyaz tayyör altında gözünüzün ö - ü (niz. Ne şık bir yenilik değil örün bu epor biçimine tabil en fazla şömizir bluzlar yaşıyor. Zaten bluz kumaşının fazla göz alıcı olması da biçiminin sadeliğini icab ettirmekte - dir. d. Rop mantolar. Bu sırada bilhassa genç kızlar, genç kadınlar arasında rağ- bet görmekte. Bunları her incelikte ku- maştan yapmak mümkün... İhtiyacınıza Ankarada bay M. A. ya: İlk tesadüfte, ilk gülümsemede yanma yaklaşır, sebebini sorarsınız, Konuşma vesilesini size kendisi ver- miş demektir. Vaziyetinizi küçük görmeyiniz, merdivenin ilk basama- Bina basmadan üstüne çıkılmıyaca - ğım bilmeniz lâzım. Yalnız acele et- meyiniz, henüz gençsiniz, çok genç- siniz, her şeyden evvel bilginizi art- tırmaya bakmanız icap eder, Gönül kitabı çok uzun değildir. Başlayıp bitirmek için önünüzde daha uzun seneler var. TEYZE Rüşvet cürmümeşhudu suçlularının muhakemesine dün de devam edildi Mahkheme suçlu vekillerinin tahliye talebini rea ve yeniden şahidler dinlenmesine karar verdi Rüşvet cürmü meşhudunun muha - kemesine dün de devam edilmiştir. Geçen celsede, cürmü meşhudu ter- tib eden gümrük muhafaza — teşkilâlı memuru Süleyman hakkında, muhafa- za teşkilâtından ve Neftsendikat şir - ketinden bazı hususatın — sorulmasına karar verilmişti. Gelen cevablar, dün mahkemede okunmuştur. Neftsendikat tan verilen cevabda, Süleymanın vak- tke bu müessesede çalıştığı sırada, bir zimmet hâdisesinden dolayı ayrıldığı ve mahkemede mahküm olduğu beyan |muştur, Dün vak'a mahallinde bir de keşif yapılmıştır. Yangının sebebi zühuru henüz an - laşılamamıştır. Tahkikat derinleştiri! « mektedir. Zabıta memuruna hakarete kalkışan bir satıcı mahküm oldu Sebze halinde bir bekçi ile zahıta memurunu tokatlamağa cür'et eden İs- mail ismindeki satıcı adliyeye veri! - miştir, Hâdise, İsmailin çürük kavun satır 3- edilmiştir. Gümrük muhafaza teşkilâ*|sından, bekçinin de buna tabif müda - tından gelen cevabda da, Süleymanın İtahkikat bürosu şef vekili bulunduğu ve gene Süleyman tarafından mahke - mede söylenilen: «— Ankaradan bu işi tahkik etmek üzere İslanbula gönderildim.» Sözünün, bir yanlışlık eseri olabi - Teceği, bildirilmiştir. Dün, mahkemede suçlulardan Sal - din vekili söz alarak, Süleymanın ev - velce Uzunköprüde inhisarlar idaresi muhasebecisiyken, zimmet ve ihtilâs - tan hakkında tahkikat yapıldığını ve 3 ay müddetle hapse, © ay memuriyetten mahrumiyete mahküm edildiğini iddia ile, bu hususun da İnhisarlar idaresin - den sorulmasını taleb etmiştir. Mahkemede, tevsii tahkikat talebin- de bulunan suçluların geçen — celsede İcelblerini istedikleri şahidlerden bazı- İları da dinlenilmiştir. Bunlardan, muhafaza teşkilâtı me - İmuru Edib Pala: — 12 gün belki daha eski, — tarihini ice halırlıyamıyacağım, Lüs - yen Jüber yazıhanesine — gittik. Ben, Muhiddin, Tuğrul ve bir'de emniyet memuru Neemi ile bi e. Bize, evra- doldurduk. Mühürledik, bir de zabıt va rakası tânzim ettik. Fakat, onlar zabıt varakasını imzalamadılar. Demiştir. Bilâhare söz alan suçluların vekille- ri tahliye talebinde bulunmuşlardır. Se buh ve Janın vekili de: — Kaçakçılık işiyle de alâkalı bulu- pan bu davanın, umumi hükümler da- hilinde devamı lâzımdır. Sonra, mü - vekkillerim .yazıhanede birer — müs - tahdem olmaları dolayısile, asli fail sa- yılamazlar. Hâdisenin fer'i failidirler. Halbuki, asli fail vaziyetinde bulunan Lüşyen Jüberin muhakemesi gayrimev kuf devam ettiği halde, müvekkillerim mevkuf bulunmaktadır. Demiştir. - Mahkeme, kısa bir müzakereden son ra Süleyman hakkında inhisarlar ida- resinden yeniden bazı hususatın sorul- masına mahal olmadığına, tahliye ta - hidin celbleri için, duruşmanın 25 A - güstosa bırakılmasına, sözbirliğile, ka- (zar yermiştir. |Tepobaşındaki yangın tahkikatı başladı Evvelki akşam, Tepebaşında Ünyon Fransez klübünde çıkan yangın hak - kında, adliyece tahkikata geçilmiştir. Hâdisenin tahkikatına, müddelumu- göre muvafık bulduğunuzu seçersiniz.'mt muavinlerinden Kemal Tan el koy- F ue —— — — eee ı I Bacaksızın maskaralıkları : Yelkenli | kı vermek istemediler. Bir çuval içine | leblerinin şimdilik reddine ve iki şa -| balesinden doğmuştur. Suçlu, Asliye 4 üncü ceza mahke - mesinde yapılan muhakemesi sonunda, ? ay 28 gün hapse mahküm edilerek, Is:ku olunmuştur. Poliste : Bir sahte inhisar müfettişi yakalandı Fatihte Zeyrek caddesinde oturan İsma - N oğlu Mustafa evvelki gece Beyoğlunda malbaşı eaddesindeki Ambasadör bir: sine giderek kendisinin dahisarlar müfettişi alduğunu söylemiş ve mevcud müskiratı mus myene etmeğe başlamış'tır. Bu sırada içeri gl- ren &ivil bir zabita memüru Mustafanın va- ziyetinden şüphelenmiş ve yakalıyarak mer- keze götürmüştür. Sahte müfettiş hakkında tabkikat yapılmaktadır. 2 Bir fundalıkta yangın çıktı Evvelki gün Ayazağa köyünde fundalık « lardan bir yangın çıkmiş, 75 dönüm mikda- İrında fundalık tamamen yandıktan — sonra |köylülerin gayretile söndürülmüştür. | — Yapılan tahkikata göre yangına sebebi * yet verdikteri zarınolunan Ayazağa köyün - İden Süleyman oğlu Ömer, Adil oğlu Neş'et iye kardeşi Talât hakkında tahkikata baş - , lanmıştır. |Bir adam denize atlarken yaralandı Beşiktaşda Kaptanağa mahallesinde olu- ran Selim oğlu Melhmed Üsküdarda Ayazma denilen mevkide denize atlarken başı taşla- ra çarparak ağfırca yaralanmıştır. — Yaralı, Nümune hastanesinde tedavi altına alınmış- tır. Bir çocuk kuyuya düşüp boğuldu Bilivriye bağlı Kadıköy halkından Sabi « tim oğlu bir yaşında Aydın evlerinin önünde oynarken kâapağı açık bulunan derin bir ku- yuya düşerek bağulmuştur. Bir şoför diğer bir şoförü yaraladı Galatada Yeni Beyzade tokağında oturan şoför Mehmed fe, Pangaltıda oturan goför Cevdet arasında müşteri almak yüzünden çı kan bir kavgada Mehmed Cevdeti çakı tle kalçasından yaralamıştır. Carih yakalanmış- tır. Dalak yiyen bir kadın zehirlendi Küçükpiyalede Mümeyiz çıkmazında o « turan 18 yaşında Mustafa kızı Ayşe, yediği dalaktan zehirlenme alâimi göstermiş, tm - |dadı sıhhi ile Beyoğlu hastanesine kaldırıl- mıştır. Bir otomobil kazası* Şoför İzmallin idaresindeki 1828 numara- h otomobü, Aksarayda Kemalpaşa caddesin- den geçerken Karaköyde Mustafapaşa soka- Rında oturan Kâzıma çarparak başından ya- ralamıştır. Yaralı Cerrahpaşa — hastanesine kaldırılmış, şoför yakalanmıştır. İki kişi bisikletten düşüp yaralandı Yeniköyde oturan Rizell Mevlüd, bindiği bisikletle Ayyıldız isminde bir de çocuk ala- rak Tepell köyüne gltmekte iken yaya kal - dırımına çarparak her ikisi de düşmüş ve ellerindeki rakı şişesi kırılarak muhtelif yet- lerinden yaralanmışlardır. — Yaralılar çocul hastanesinde todavi altına alırımışlardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: