23 Mart 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

23 Mart 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bayrağımız İBayrak hususundaki milli İduygular; konferanslarla takviye edilecek 'er tarafta verilecek olan kon- Lehistan-Litvanya ihtilâfı Lehistan - Litvanya ihtilâfı se - nelerdenberi ve vakit vakit Mil - letler Cemiyeti kürsüsünde, Avru- pa gazetelerinin sütunlarında ta - zelenegelmiştir. Fakat bu — seferki hudud hâdisesi üzerine ihtilâf; du- ha şiddet peyda etti. Son günlerde ağartan Tekird Avrupada da y:""muzu | * hatini anlatıyor: 83 - SONTELGTNS — 23 Mart 1938 a * ağlı ile görüştük şampiyon seya- Halk Filozofu diyor kİ : Raminin çımuru ve Üç fo- ilerin şikâ- n olan bu feci ranzara- fotoğraflardan bhayat; Karşımda bir x toğraf duruyo yet ve niyazına tercül yazıdan ve yolları larını gösteren bu anladığımıza göre Ramide müthiş bir hale gelmiştir. Bir yer ki; on bine yakm nüfu- su vardır, bir kilometreden — fuzla “— Pariste Bulgarla başa başa kalmak için |- vv biz vüsmesete to | bana bin lirateklif et i er nefretle reddettim.,, İtamir görmemiştir ve çamurlu yol- larından yürümek mümkünsüz ha- Tekirdağlı dün öğleden sonra Ro! Ve sonra Hüseyin bu hiç let olan Lehistan tarafından ezil - manya vapuru ile şehrimize geldi. |kesilmiyen alkış! İle gelmiştir, orada hayatın — cidden ine kadar azab aver olacağını tah- mesi cihetine gidilmiyecektir. Diğer yaparak |ma indi tarafdan Litvanya da kendi mevkli| İkendisi min etmek güç bir şey di İnsan; şöyle bir düşünüyor da sa- mektebin barile vaziyetini göz önüne geti: daşlarının elini sıktı, Bo miş, ihtilâfı daha şiddetlendirmi mânü bulamamıştır. Fakat iki ('ev İletin böyle Yirbirlerile daima gergin » Jolarak yaşamaları tabil görülemez. Galata rıhtımında Tekird: şılamak için bir hayli Yiğit Hüseyin'i gör - gelen telgarf malümatında ihtilâfın yeni sahfasını takib — etmişsinizdir. 'Fıkal Lehistanın yanında hududla- rı itibarile küçük bir memleket ©- lan Litvanya'nın büyük bir dev-| eranslar, diğer tedbirler mun- tazaman vekâlete bildirilecek — Bazan: tektük bilgisiz ve duygu-|lığın bile Türkün izzeti nefsini ezi-| Z kimselerin bayrağımıza karşı |ci bir ıztırap içinde bırakacağı — ve Üyrikasdi olduğu söz götürmiyen|o anda etraftan yerinde bir muka- | fakat hakareti mutazammın bu -|bele göreceği tabiidir. Bütün — bul) n münasebetsizliklerde bulun - |haller göz önünde tutularak bir yurt ) ları görülmektedir. daşın bayrağını hayatına fed Tzcümle bundan bir müddet evvel|cek bir timsal olarak İyonda üç sarhoşun bayrağımızı Si Ve ona en ufak bir teı Edirnede bir | msup bulunduğu mil y Cumhuriyet alanında- WM ve namusuna dol yırtmağa cür'et gös-| ve mahiy ği malümdür. Zabıtamız tarafından ülke ve u- | taşıması lâzımdır. Bunun ii Sümuzun bir timsali müşahhası o.vh-*gm vatandaşlara telki: görülmektedir. İ şanlı bayrağımıza karşı irükâp | İzimede bulunulması yolunda f!alnıı AAlman%'a'mn Avustur len bu çirkin hareketleri büyük BASSa küylerde, mekteplerde Halk -|Ya'yı malüm şekilde alması üzerine İr hassasiyetle takip ve müteca- |€Vİ€rinde konferanslar tertibi su - bzir de Lehistan - Litvanya hâdi - lerinin Cumhuriyet kanunları -|"etile b:lîrık hususundaki milli dı':y î)îünlılıuıın'cş[uhıîuî ı; dî lı:t h ikleri şüp- |Sunun daima takviye ettirilmesi bir | VAY ihtilâfinı fevkaldâde bir Pğî':î““"*' TU A L L a a L A Garklabir. surette halledivereceği ihtimalleri Diğer taraftan bayrağa karşı gös-| — Binaenaleyh vilâyetinizce mü - Jarttı. Almanya ile Lehistan arasın- tllmesi icap eden sevgi ve hür - |tefekkir ve hamiyetli tanıman küş -İda bir anlaşma olarak Litvanyanın hakkında saf ve bilgisiz va - lerle beraber milli kurumların da aleyhine bu iki devletin birleştiği İndaşları irşad için her — tarafta Mtekete getirilerek bayrağa teca-İzannını veren rivayetler çıkmıştır. |di 4 T randar Te E mm'ycwüz filinin mana ve mefhumu hak-|Umumi harbden sonra istiklâl — ve Nihayet Tekirdağlı: şen yüzü ve Nti de ba borüsta M rdigı | Ada köylere varıncaya kadar ir -| mevcudiyetlerini kazanan devletler daima mütebessim simasile vapu -| İ, Bi İşadı ve bu hususta vilâyetinizce a - rasında bulunan Litvanya'nın Le-grun yan merdivenlerinde göründü tamimde ezcümle; «Hiç bir mak |Jnan isabetli tedbirlerle birlikte faa histan hududları içinde kalan Vil - Cu istinat etmiyen bir bilgisizlik 'Jiyetiniz hakkında da Vekâlete ino'yu On sekiz senedenberi istiye - takdirsizliğin mahsulü de olsa|gi verilmesini rica ederim.» di geldiği malümdüur. Litvanyalılar bu gete bera glelüdü bir saygıam —amkl'dlr şehre kendi devletlerinin payitahtı olarak sayıyaclar. Bu böyle olunca| — < L L aa Lehistan ile htilâfın halli — şöyle opekler avda KT DeD a aa A a a larmarİma Yo Ddi ine- Donan avcıyı İlki devlet arasında senelerderberi tgün beklediler siyasi ve iktisadi münasebat kesil- Sadık hayvanlardan miş bulunuyordu. Bundan sonra Le istan - Litvanya — münasebatın biriside vak'ayı köye haber verdi hakikaten tabil bir şekle girip de- vam etmiyeceğini ise; zaman göste- Köpek sadakatine en büyük - bir tal teşkil eden şu vak'a bundan recektir. |* kaç gün evvel cereyanetmiştir: Gerede kazasının Mengen rahi -| Binin Demirciler köyünde oturan îYışındı Murad adında bir deli - Ghlı iki köpeğiyle birlikte ava git- , Biraz sonra müthiş bir kar Ytnası başlamış, zavallı delikanlı tanda yolunu kaybelmiştir. Mu- ardı|larak Bulgarın üzerine saldırdım, da r arasında rıhti- ha beş dakika bile olmadan — onun Kalkın|sırtını yere getirdim. Halk maçtan arkâ */sonra üstüme hücum ederek - beni V alkışlar arasında omuzlarında dı- ımiz bü a ken - Şarı çıkardılar. le görüşen ve tebrik eden mu: İharririmize şunları Paris'te iki müsabaka Ayni güler yüzle İbüyük bir sempati kazanan 'Tür - karşılamıya gelen ea Hgdağ 'e |kiye başpehlivanile Londrada kimse güreşe yanaşmadığından böyle or- K bana, Bulgarla üçün- ir güreş yapmamı ve bu maçta kalmal ken memleketine dönmüştür. cü için berabi için ne z lanıyorlar. ve köhr hallelerindi yetişebil. tf anıma galib döndüğür emnun! s-Jayin zaman Aln |toplanmıştı. nâ |halinde bulun: | & vereceklerini de utad - , Ben 4 tutmak için onlara Tekirdağ- - İrarak şünmek; ha: Hele Ramide İliyarsunı |Bulgar rek âdetâ kavga ediyorlardı. M',m_m;kem_um Ti ya vapuru saat 3.30 da rıhtım okurn r.Onun için Lit lâfların tasfiyesile ge- | İrek Almanya ve gerek Le uzlaşmak yoluna gideceği pek tabif mek için meraklılar birbirlerini ite ylediler. h burada ver| ismı verdiği — için|diğim söz: im benden — Baksanız hiyım, Türki lörüm kabul et İvenen varsa gelsin er meydanına!... dedim Artık bundan sonra bana güreş İvermediler Ben de fazla durmadan | a-İmemleketime geldim). Mahkemelerde.. Bir suçlu; tevkif kararı verilir verilmez mahke- meden kaçdı | 'Apartman dolandırıcılığı ya- AA 'parak safdilleri dolandıran bu Sesleri ayuka çıktı ve bunu çıl - a LAi gırcasına sürekli alkışlar takib et " Jamin yakalanması Dbildirildi Evvelki gün asliye hirinci cezada| mişti. bir sahtekârlık davasına ettik suçlu mevkünde bulunan Cet Rıfat isminde birisi tevkif ed mrada ortadan kaybolmuş! , evvel bana, ben şarı çıkmıyordu, Halk durmadan ba İnaştığı halde Hüseyin bir türlü d- İşarı çıkmıyordu, adaki gazetecilere «ben Hüseyi beş dakikada ne büsbütün kızdım ve bu hu maç akşı in: eneceğim» demes €te sürü — Hüseyini isteriz... Aslan Hü -| ringe çıktım. Halk mü- seyini «Yaşa Türk!...» diye Ben bundan cesaret temadiyen rdu — Yaşa!... Yiğit Tekirdaği Ve sonra bir kısmı da — Brayo, para için namusunu sat- madın!... Diyerek haykırıyor, alkışlıyorlar çamurlardan çin daha kendi kendine soracağı geliyor Eğer h n açması, Ç rın kuruması ümidile böyle b zumdan vazgeçilmişse kuruyan ça- İmurların yarın bir toz bulutu gibi zehirli gazlerden farksız bir hale ge- lebileceğini düşünmek de bir idraki meâli değildir ki; küçük büyük her- hangi bir akla gerekmemiş olsun!... HALK FİLOZOFU Hanın kurşunlarına gOZ Dün saat 12 biri Fincancıl hanma girmiz gizlice abde ruların n ları kemer gibi beline dıı'ımx( fa « kat tam dışarı çıkarkan h İcısı taral İteslin | zadı , e (deki şah'dler vakayı yukarıki şe - kilde anlatmışlardır. Neticede mah edi iki ay on gün hap- ki ay ön gün emniyeti e nezaret altında bulun- mah kmı etmiş Ve Meh'. baş; Halk arasında bir kaynaşma oldu : — Yaşa Hiseyin... Seni dünya şampiyonu olmak görmek İstiyo - ruz!, KONFERANSLAR Beyoğlu Halkevinde edebi konferans Beyoğlu Halkevi tarafından ter - tib edilen kış konferansları muvaf- İfakıyetle devam etmektedir. Kış konferansları serisinin mü - him bir kısmını başaran ev başkan- lığı, bugün de kıymetli edibimiz İs- mail Habib tarafından verilecek bir| înî:;n’:;î;?:' v ği ram ğ ADi ğ Ş Ahmed Rifat, sayılı d Bu kedar m üti adai z - Malizenin tamimleri , Tanıdığı Şrife adında yaş| ş avact vekili Na |kez binası salonlarında saat 17,30| Masraf tahakkuk evrakı üzerin- a '"':';'_'1'[”',:' ""”:" l:”"'"';: li ; R “dâe tabalikük mümdilenütü teitalirı ü kur, n, Şerifer * mevkülen cereyan etmesini ihtiya n S B KSST MT altina memriyet aat e ad ve AU Gti be Fi |V Celaye fanik YEİENE bEl “İsoy mdlarmın yazı ile yazılmamı mâ-| na çıkarttığı umi vekâle' iseye fasıla verilerek hâkin ı:':f;: :“::e î'nî' :;ş'lî’:":_, liye Vekâletinden bildirilmiştir. davacıyta aid bir ap: e üstüne) beyeti bu noktayı müzakereye çe gü İ cazernana şengdör el Çevirtmiş, sonra da satmış... Şimdi, kildi... Bu sırada, koridorda dolaşan mamlanmış olacaktır. | mühkemede hesap veriyor, Ahmt Kifat, bir asabi buhran ge -Ü — Muharrı bi lardan üç aylık maaşlarını peşinen Öi celönde ai Yelltı s0r! ŞirMĞEni ği Te Lahiml < n ” İA ei ölüdklnn bentk büz vüzlük' e barte Dünkü celsöde maznun, reisin x dilini gösterecek hallerde bulun c0 LO l duğu #vallere verdiği cevaplar ara- du ve... celse açıldığı zaman suçlu| .—a e Evimiz #seri konteranslarından |Zif edilmelerinden dolayı istirdadı i- sında çok tuhaf ve nütenakuz ifade- yerine gelmedi, vekili Avukat Ce - |Y D>8 Ay , Ua232,..181â 116 ;;;kphı!zı&ıhnq) mevzulusu 24/3/ :ij;l:?:mlmaîxı lerde bulunmuş, sabıkalarını inkâr| mil yalnız salona girdi 23 Mart : Çarsamba 'erşenbe ü saat (17,30) da K 'atın İzmirdeki Tevkif talebeli müzakeredin va İ Cığıloglamunğ::i merkez salonu- Ve takib edilmesi maliye vekâletin - ::"__âî';:.,. Ka İstanbul/ ra mı görülmüş. Ahmet Rifa- | muzda Dr, Şükrü Hazım Tiner ta -|den bildirilmiştir. | wkifhanesince 20 den fazla mev-|tın tevkifi karı ı_m B n l |rafından verilecek ve bu konferan- bulunduğu anlaşı! - kat bu sefer n gittiğini tahmin eden İtura> < orkestramız amatörlerinden Fet- Apartımanını üstüne çevir -| Reis, mür ailesi ve köy halkı, köpefin Ne'hi (Keman) ve Renanın - (Piyano) *dıgl davacı için (yenge) ismini kul- tmek istediğini anlamakta güçlük 4, bir konseri takip edecektir. Da- lanmasına karşı olan 80 îkmomıilemırb îy;::':' :3;'3' vetiye yoktur. Herkes gelebilir. diği aykırı cevap da çok t izlerini takib ede ir ——— et yürüdükten sonra çok Hazin, ve|köpeği oturuyor bütün tablat kuv- tin olduğu kadar da feci bir lev-| vetlerine ve açlığa rağmen efendisi- R ile karşılaşmışlar — ve çoğunun ni bekliyordu, Bzleri sulanmıştır: Zavallı Mura -| Bu hâdise köyde derin bir tesir donmuş cesedi üzerinde - sadık|uyandırmıştır! kesmiştir. Ornun etrâfa 1 ve için yengem diye işae ediimiştir. Dün üçüncü c anlaşılıyor. Ahmed Rauf üüüi in Borgasuna cebin kâğıdi a istiyordu. dığı bi e ve yüne Cevizli mevklinde donarak öl- ür, Dört gün içinde bütün köy lradı aramış bulamamıştır. Fa -| dört gün sonra Muradın köpek- İtrinden biri gelmiş ve delikanlının önünde acı acı ulumağa başla - tştır. Zaten Muradın bir faciaya bir Koz kavuran fırtınısi 'nun ortada yoktu.. faa vekilinden sordu: iückkiliniz nerede?. kat Cemil diyor, biraz evvel dı- » Galiba asabiyetten bir rahatsızlık, bir kriz geçirmiş ola -|i cak. Mahkeme tevkif kararını — kesti bir! müddeiumumilik Ahmed Rıfatın tev kifi için emir vermiştir. Maliye müfettişleri arasında Maliye müfetişleri arasında yeni bazı terfiler iera olunmuştur. Bu meyanda, maliye müfettiş mu avinlerden Mehmed İzmen, Muhid- din Gürün, İsmail Akal, Esad Gür su, Bülend Yazıcı, Lâtfi Konur ve BedriRakunt dördüncü sınıf mü - fetişliğe terfi etmişlerdir. -u resim, Ramideki jandarma kar» kolunun ve önündeki yolun çamur- larını göstermektedir. Ramililer - den aldığımız mektublarda, oradaki yolun gayet bozuk ve çamurdan ge- çilmez bir halde olduğu yazılmakta- dır. Onların şikâyetlerine temennile - rimizi de ilâve ederek yolun tanıiri ini gecikmiyeceğini umarız. Wakillar | Vasvi | Ezani a. 5 58 12 21 :5 B 19 4 Güneş Öğle kladi Akşaa Yalsı V1 35 S 5. v .5 4 » sg|)'x 21 | (9 58 tiyar ve anasında bulunan davacı için: — Asıl yengem değil fakat apar- tımana girip çıkışını nazarı dikkat'm celbettiği için aramızda böj Lakrablik ismi uyı DELİ GÖNLÜ YAZAN NUSRET SAFA COŞKUN EDEBİ ROMAN: 79 yaşlı bir sinde. şarıda idi » ı Dudaklarını ısırdı, Bir kaç saniye tereddütle pen- Seleşti, Ani olarak yerinden fırladı.. Kapıyı açarak sahanlığa çıktı, Karar vermişti. Suadın yanına gidecekti, Nasıl olsa postanın arkasına ta- l bulunan ara treni — Yeşilkö- Üçüncü kampana ile - birlikte, vakonlar raylar üzerinde sarsı « hnca gözleri dolu dolu olmuştu, Dişini sıkmış, bunu penceresinin önünde duran — arkadaşlarından, dostlarından saklamak istemişti. Fakat gözlerine hücum — eden sular, önlerine bir irade diklenişi- Postanın arkasında ara treni - nin bulunduğu aklı Fa olursa olsun, niçin vagona kadar gel disini görmek istemişti, Bu görmek arzusuda, kendisin- de, zaptedilmez bir şekil almıştı. İstasyonda dakikalarca, gözle - — Yarabbi, ne kadar seviyo - Tum bu kadını! Geride kalan, gittikçe koyulu - ğa gömülen ışıklara bakıyor, Ahırkapı fenerinin — önünden suları yararak kıvrılan bir. Ada vapurunun kırmızı feneri gözü - nün önüne yayılmış bu geniş de- Semra , iş, ken- ) nin inşa ettiği bu mukavemet ben dini pek çabuk yıkmışlardı. Vagonu, teşyicilerin — önünden biraz uzaklaşınca artık gözlerini tutmağa muktedir olamandış, ya- naklarından yuvarlanan iri dam- lacıklara yol vermişti. Üçüncü kampana vuruncaya ka dar, hem arkadaşlarına lâf yetiş. tirmiş, hem gözlerile onu aramış- Ve kadar gidiyordu. Bu yarım saat içinde — Suadla Pek alâ konuşur, sonra Yeşilköy - &e inerek, tekrar Bakırköyüne dö- hebilir di, ... Tren hareket etikten sonra Su- 20, kendisini mendillerile ve kol- larını sallayarak uğurlayan dost - larını elile selâmlamış, birdenbire şaliveren göz yaşlarını göre - Seklermiş gibi, hemen içeriye çe- ilmişti, Semr:ıyı İstasyonun yarı aydınlık pol - gönu uzunluğunca, gözlerinin ye- tişebildiği yere kadar, kalabalık arasında, Semrayı — görmek için çırpınmıştı, Bu göz yaşları, hayatını allak Bullak halinde ırtınalı bir yağmur linde yağarak kalbinde birik - 'diği acıların mecra bularak sü- Hiç olmazsa... Kimbilir, belki uzaktan olsun bakar, ümidindeydi. Son defa olarak görmek istiyor- du, Ve... Göz yaşlarını zaptedemeyişi in- kâr edemezdi ki, onun içindi. Onu görmediği içindi. Neden mütcessirdi zaten... Geride bıraktığı memleketi, işi kardeşi, arkadaşları ve... Nataşa için mi? Hayır... Yoksa kırk yılbık yurdundan u- zaklaşan her insan gibi, ayrılık havasının tabli bir tezahürü mü bu göz yaşları... Hayır, ikisi de değil... Belki ikisinin de müşterek te - sirleri vi Fakat, muhakkak ki onun için, Semra için bu göz yolu ile iç bo - şaltış... Tren Sarayburnu kavsini dö - nerken tekrar kollarını pencere - ye dayadı. Yıkık kale duvarları - nın arasından uzakta ışıldayan de- kora, sakin ürperişlerle — sahille kucaklaşan denize baktı, Denizle, kara insanlara benzi - yordu, Kara kollarını açmış denizi bek- liyor, dalgaciklar manla atlar gi- bi birbirlerinin üzerinden kıvrı - larak bu kolların arasına koşu - yorlar, Fakat yekdiğerini kucak- lamadan fettan bir kıvrılışla dal- gacıklar kendilerini tekrar geri- ye çekiyorlar... ve bu aldanış mü- temadiyen devam ediyor, Ve edecek de... İşte, diye düşünüyordu, Biz insanlar böyleyiz. Erkek - ler bir kara parçası, kadınlar bi « rTer dalga... Koşuyorlar kollarımıza, kucak- lamak, bir daha bırakmamak üze- re kollarımıza almak istiyoruz, Fa kat sıyrilıveriyorlar., Her dakika aldandığımızı bil - diğimiz halde tekrar kollarımızı uzatınaktan kendimizi alamıyo - ruz, Tıpkı kendisi gibi... İşte, halâ kalbinde o, gözlerin- 0... Kafasının içinde Mirıldanıyor: koru ve düşüncelerini noktala - di, Kulağında ayrılış intibar ola- rak yalnız bir vapur düdüğü, gö- zünde bir tek kırmızı ışık kaldı, İçeri girdi. Kırık vücudunu ka- nepeye biıraktı, —- Kmı istediniz c!cndım — Suad Sadi beyin kompartı - manı hangisi?... Dehşetle yerinden doğ; Bu dehşet, bir sevin: müydü, yoksa onunla 1 gılaşmaktan doğan bir k tesiri mi Yataklı vagon memurnün s0 - Tusuna cevap veren Semranın se- Bi idi, Peki, ne arıyoardu burada?... Hatırladı... rile onu aramış, uzaktan hayali - ni ölsun seçmeği Ama şimdi... çalışmıştı. banım görmek isti - meydan kal - run omuzu Üzerin- anın — gözlerile var: af dileme, (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: